Logo

9. Hukuk Dairesi2023/4690 E. 2023/4033 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı taksi işletmecisine ait araçta çalışan davacının, fazla mesai, hafta tatili, dini ve resmi tatil ücretleri ile asgari geçim indirimi alacaklarının ödenip ödenmediğine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının taksi şoförü olarak çalıştığı dönemde davalı tarafından ödenmeyen fazla mesai, hafta tatili, dini ve resmi tatil ücretleri ile asgari geçim indirimi alacaklarının davacıya ödenmesine ilişkin yerel mahkeme kararında usul ve hukuka aykırılık bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararına uyularak verilen hükmün onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :... Mahkemesi

SAYISI : 2022/122 E., 2022/615 K.

DAVA TARİHİ : 28.11.2012

KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozma ilâmına karşı direnilmiştir.

Dairemizce, direnme kararının temyiz incelemesi yapılmak üzere dosya Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna gönderilmiştir.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca, direnme kararı adı altında verilen kararın yeni hüküm olduğu gerekçesiyle yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Dairemize gönderilmesine karar verilmiştir.

Dairemizce direnme adı altında verilen ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca yeni hüküm olduğu gerekçesiyle Dairemize gönderilen Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalıya ait 34 TJU 47 plaka sayılı takside taksi şoförü olarak 08.12.2010 tarihinden 30.09.2012 tarihine kadar çalıştığını, ... sözleşmesinin davalı tarafından haksız olarak feshedildiğini, haftanın 7 günü 03.00-15.00 saatleri arasında çalıştığını, ... bayram ve genel tatil günlerinde de çalıştığını, çalışması süresince asgari geçim indirimi alacaklarının ödenmediğini fazla çalışma karşılıkları ile bir kısım ücretlerinin de ödenmediğini iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatları ile ücret, yıllık izin, fazla çalışma, hafta tatili, ... bayram ve genel tatil ücreti ile asgari geçim indirimi alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalı ile davacı arasında ... ilişkisinin mevcut olmadığını, taraflar arasındaki sözleşmenin kira sözleşmesi olduğunu, davacının taksiyi kiraladığını ve bağımsız olarak kendi adına çalıştığını, sigortasının ödenmesinin işçi işveren ilişkisi olduğunu göstermeyeceğini, davacının sigortasını kendisinin ödediğini, kabul anlamına gelmemek kaydı ile ... sözleşmesi olduğu kabul edilse dahi müvekkilinin esnaf olduğunu, iddia ve taleplerin yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 24.02.2015 tarihli ve 2012/662 Esas, 2015/80 Karar sayılı kararı ile; davalının ticari taksisinde kendisinin çalışmadığı anlaşıldığından esnaf sayılması mümkün olmayıp Mahkemelerinin görevli olduğunun kabul edildiği, davacının kıdem ve ihbar tazminatını hak etmeyecek şekilde işten ayrıldığının ispatı davalı işverene düştüğü hâlde bu husus davalı işverence ispat edilemediğinden davacının kıdem ve ihbar tazminatı talep hakkının doğduğunun anlaşıldığı, davacının hak ettiği alacakların miktarı konusunda alınan ve değer verilen 17.12.2014 tarihli bilirkişi ek raporunda 2.079,37 TL kıdem tazminatı, 823,70 TL izin ücreti alacaklarının bulunduğunun hesaplandığı, ihbar tazminatı konusunda alınan ve değer verilen 10.09.2014 tarihli bilirkişi ek raporunda 1.649,34 TL ihbar tazminatı alacağının bulunduğunun hesaplandığı, davacının ıslah dilekçesinin dikkate alındığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 29.03.2018 tarihli ve 2015/12032 Esas, 2018/6955 Karar sayılı ilâmı ile; davacının toplam haftalık 21 saat fazla çalışma yaptığı kabul edilerek sonuca gidilmesi, tanık beyanlarına göre davacının hafta tatilleri ile ... bayram ve genel tatillerde çalıştığı ispatlandığından bu alacakların hüküm altına alınması, yine davacının aylık ücretinin ve asgari geçim indirimi alacağının davalı tarafından ödendiği yazılı belge ile ispatlanamadığından bu taleplerin kabul edilmesi ve hüküm altına alınan alacakların net mi yoksa brüt mü olduğunun belirtilmesi gerektiği gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. Direnme Kararı

Mahkemenin 23.10.2018 tarihli ve2018/211 Esas, 2018/636 Karar sayılı kararı ile; davacının maktu ücret ile çalıştığının ispatlanamadığı, hasılattan ücret alma sistemiyle çalıştığının kabulü gerektiği, bu çalışma sisteminde ise fazla çalışma yaptığı, hafta tatili, ... bayram ve genel tatil çalıştığının kabul edilmesinin mantıklı yanının bulunmadığı, ayrıca çalıştığı süre zarfında hasılattan kendi ücretini aldığından ücret alacağının bulunamayacağı, bu sistemde gelir vergisi de ödenmediğinden asgari geçim indiriminin de olamayacağı, yine net mi yoksa brüt mü olduğunun kararda gösterilememesinin infazda tereddüte yol açacağı yönündeki bozma nedeni yönünden de Mahkemece 16 seneden beri işçi alacakları ile ilgili davaların tümünde hükmedilen alacakların net mi brüt mü olduğu belirtilmeden binlerce karar verildiği, şimdiye kadar hiçbir kararla ilgili ne taraflardan ne avukatlardan ne de verilen kararın infazı için icraya konulmasından sonra icra müdürlüklerinden alacakların net ... brüt mü olduğu yönünde tereddüte düşüldüğüne dair bir itiraz ve talebin gelmediği, hükme dayanak yapılan bilirkişi raporunda alacakların net olarak hesaplandığının ortada olduğu, ... mahkemelerinden verilen kararlarda hükmedilen alacağın diğer hukuk mahkemelerinde olduğu gibi net mi brüt mü olduğunun belirtilmesine gerek olmadığı, alacağın net olduğunun anlaşılması gerektiği, brüt miktarlar üzerinden hüküm kurulmasının aynı zamanda işçi ve işveren aleyhine sonuçlar doğuracağı, fazladan vekâlet ücreti ve harç ödenmesine neden olacağı gibi ilâmın icrasını güçleştireceği, işveren yönünden mükerrer ödemelere neden olacağı gerekçesi ile bozmaya karşı direnme kararı verilmiştir.

C. Gönderme Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen direnme kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz talebinde bulunulmuştur.

2. Dairemizin 16.01.2019 tarihli 2018/11199 Esas, 2019/1209 Karar sayılı ilâmı ile; bozma kararının usul ve kanuna uygun olduğu, bozma ilâmının (2), (3) ve (4) numaralı bentlerine karşı direnme gerekçesinin esasının davacının hasılattan ücret alma sistemiyle çalıştığı kabulüne dayandırıldığı, oysaki Mahkemenin ilk kararında davacının aylık ücretinin iddia edilen maktu miktar olan 1.500,00 TL net olarak kabul edilip buna göre alacakların hüküm altına alındığı, Dairece de aylık ücretin miktarına yönelik bir bozma yapılmadığı gibi buna göre hesaplanan kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık ücretli izin alacağının da bozma kapsamı dışında kalarak kesinleştiği gözetildiğinde, bu yönüyle direnmenin kendi içinde çelişkili olup yerinde olmadığı; aynı zamanda (5) numaralı bozma bendinin de yasal dayanağının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) ''… taraflara yüklenen borç ve tanınan haklar açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmelidir.” şeklindeki emredici 297 nci maddesinin ikinci fıkrası olduğundan bu noktadan da direnme gerekçesinin hukuki olmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle temyiz incelemesi yapılmak üzere dosyanın 6100 sayılı Kanun’un geçici 4 üncü maddesinin birinci ve dördüncü fıkraları uyarınca yetkili ve görevli Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna gönderilmesine karar verilmiştir.

D. Hukuk Genel Kurulu Kararı

Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 09.11.2021 tarihli ve 2019/9-159 Esas, 2021/1374 Karar sayılı ilâmıyla; direnme olarak verilen kararın, usul hukuku anlamında gerçek bir direnme kararı olmadığı, bozma konusu ile ilgili bozma kararı sonrası ortaya çıkan yeni delillere dayalı olarak oluşturulan yeni hüküm niteliğinde olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 9. Hukuk Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir.

E. İkinci Bozma Kararı

Dairemizin 25.01.2022 tarihli ve 2022/477 Esas, 2022/1002 Karar sayılı ilâmı ile; Mahkemece bozma ilâmı gerekleri yerine getirilmeksizin hukuki dayanaktan yoksun ve kendi içinde çelişki oluşturacak şekilde yeni hüküm kurulduğu gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

F. Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının hak ettiği alacakların miktarı konusunda ve bozma ilâmı doğrultusunda alınan 14.09.2022 tarihli bilirkişi ek raporu ile net 2.079,37 TL kıdem tazminatı, 1.649,34 TL ihbar tazminatı, 823,70 TL yıllık ücretli izin alacağı, 762,45 TL asgari geçim indirimi alacağı, 12.000,00 TL ücret alacağı, 11.908,87 TL fazla çalışma ücreti, 835,90 TL ... bayram ve genel tatil alacağı, 3.991,83 TL hafta tatili alacaklarının bulunduğunun hesaplandığı, bu fazla çalışma alacaklarından takdiren %30 indirim yapıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde; uyulan Yargıtay ilâmının usul ve kanuna aykırı olduğunu, taraflar arasındaki ... ilişkisinin ispatlanamadığını, taksici ne kadar çalışırsa o kadar para kazandığından taksicinin fazla çalışma yaptığı zaman parasını alamaması gibi bir durumun söz konusu olamayacağını, aynı mantıkla tatil günlerinde yapılan çalışma neticesinde parasını almadığının kabul edilemeyeceğini, ... ilişkisini kabul etmemekle birlikte ücretle çalışan bir taksicinin 8 ay hiçbir ücret almadan çalışması ve kazandığı tüm parayı işverene vermesinin hayatın olağan akşına uymayan mantık dışı bir durum olduğunu ileri sürerek hükmün bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, fazla çalışma, hafta tatili, ... bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ispatı ve hesaplanması ile asgari geçim indirimi alacağının ödenip ödenmediğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 4857 sayılı ... Kanunu'nun 41, 46, ve 63 üncü maddeleri, 5615 sayılı Kanun’un 2 nci maddesi atfıyla 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 32 nci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

15.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.