Logo

9. Hukuk Dairesi2023/4800 E. 2023/6751 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının çalıştığı okuldaki fazla mesai, hafta tatili ve resmi tatil ücretleri ile kıdem tazminatı alacaklarının hesaplanması ve davalıların sorumluluklarının belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin nihai kararında hukuka aykırılık bulunmadığı ve bozmaya uygun olduğu gözetilerek davacı ve davalı Bakanlık vekillerinin temyiz talepleri reddedilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :... Mahkemesi

Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı ve davalı Millî Eğitim Bakanlığı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili davacının davalı işyerinde 12.02.2000 tarihinden 04.04.2012 tarihine kadar temizlik işçisi olarak çalıştığını, son aylık ücretinin net 886,50 TL olduğunu, işverenin ücretlerini sürekli geç ödemesi nedeni ile işten ayrılmak zorunda kaldığını, ... ... ve genel tatil günlerinde çalıştığını, dinî bayramlarda ise nöbet usulü çalıştırıldığını, işyerinde fazla çalışma yaptığını, ayda sadece bir ... tatil yaptığını, bu çalışmaların karşılığı ücretlerin ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı ile ... ... ve genel tatil ücreti, fazla çalışma ücreti ve hafta tatili ücreti alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı Millî Eğitim Bakanlığı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili Kurumun davada taraf gösterilemeyeceğini, davanın husumetten reddi gerektiğini, davacının kendi rızasıyla işten ayrıldığını ayrıca davalı Kuruma karşı açılacak davaların idare mahkemelerinde açılması gerektiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.

2. Davalı Alperen Müteahitlik Otomasyon Sağlık Hiz. Yemek Üretimi ve Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti. (Alperen Müteahitlik Şirketi) vekili cevap dilekçesinde; davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, asıl işverenin Millî Eğitim Bakanlığı olduğunu, davacının çalışmasının bir yılın altında olması sebebiyle kıdem tazminatına hak kazanamayacağını, çalıştırıldığı dönemde kendisine tüm alacaklarının ödendiğini, davacının millî ve dinî ... günlerinde çalışmadığını, yıllık izin hakkının oluşmadığını, devreden işveren olarak alacaklardan sorumluluğunun bulunmadığını, sadece kendi çalıştırdığı döneme ilişkin ve devir tarihindeki ücretiyle sınırlı olarak kıdem tazminatından sorumlu tutulabileceğini savunarak davanın reddini istemiştir.

3. İlgili Şirket ... Müteahhitlik Yemek Temz. Gıda Pet. Ürün. Otom. Tar. San. Tic. Ltd. Şti. (... Müteahhitlik Şirketi) vekili cevap dilekçesinde; alacakların zamanaşımına uğradığını, dava konusu alacakların belirsiz alacak davasına konu edilemeyeceğini, davacının işi haklı neden olmaksızın terk ettiğini, kıdem tazminatına hak kazanılması için aynı işveren yanında bir yıldan fazla çalışması gerektiğini ve davacının davalı yanında 1 yıldan az bir süre çalıştığını bu nedenle kıdem tazminatına hak kazanamadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 08.10.2015 tarihli ve 2014/395 Esas, 2015/952 Karar sayılı kararı ile; dosya kapsamı ve tanık beyanlarından davacının fazla çalışma ücreti alacaklarının zamanında ödenmemesi nedeniyle haklı nedenle ... sözleşmesini feshederek işten ayrıldığı, bu nedenle kıdem tazminatına hak kazandığı, davacının ödenmeyen fazla çalışma, ... ... ve genel tatil ile hafta tatili ücreti alacaklarının bulunduğu, davalılar Millî Eğitim Bakanlığı ve ... Müteahhitlik Şirketinin davacının alacaklarından asıl işveren ve alt işveren olarak birlikte sorumlu oldukları, husumet itirazlarının yerinde görülmediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili tarafından ayrı ayrı temyiz isteminde bulunulmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 16.04.2019 tarihli ve 2017/21636 Esas, 2019/8816 Karar sayılı ilâmı ile; somut uyuşmazlıkta, davacının dava dilekçesi ile Millî Eğitim Bakanlığı ile Alperen Müteahhitlik Şirketi aleyhine dava açtığı, daha sonra yargılamada sunduğu dilekçe ile aslında dava dışı ... Müteahhitlik Şirketine husumet yöneltmek istediğini ancak yanlışlıkla diğer Şirket aleyhine dava açtığını belirterek ... Müteahhitlik Şirketinin davaya dâhil edilmesini talep ettiği, Mahkemece davacının talebi doğrultusunda anılan Şirkete dava dilekçesi tebliğ edilerek yargılamanın bu Şirket aleyhine yürütüldüğü, Mahkemece karar başlığında ... Müteahhitlik Şirketi davalı olarak gösterilip bu Şirket aleyhine hüküm kurulmuş ise de dava dilekçesinde davalı olarak gösterilen Alperen Müteahhitlik Şirketi ile ilgili herhangi bir hüküm kurulmadığı, anılan Şirketin karar başlığında da gösterilmediği, Mahkemece gerekçeli kararda davacının maddi hata yapıldığını belirterek taraf değişikliği talebinde bulunduğu ve davalı ... Müteahhitlik Şirketinin davaya kabulüne karar verildiği ifade edilmişse de hangi yasal düzenlemeye göre ve hangi gerekçe ile dava dışı ... Müteahhitlik Şirketinin davaya dâhil edildiği, dava dilekçesinde davalı olarak gösterilen Alperen Müteahhitlik Şirketi hakkında hangi gerekçe ile hüküm kurulmadığının tespit edilemediği, Mahkemece gerekçesiz olarak davanın ... Müteahhitlik Şirketine teşmil edilmesi ve Alperen Müteahhitlik Şirketi hakkında olumlu veya olumsuz herhangi bir hüküm kurulmamasının hatalı olduğu, taraf teşkili usulünce sağlanmadan karar verilmesinin yerinde olmadığı gerekçesiyle sair yönler incelenmeksizin Mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 17.10.2019 tarihli ve 2019/465 Esas, 2019/739 Karar sayılı kararı ile; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 124 üncü maddesi çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde; davacının 01.01.2010 tarihinden 31.12.2011 tarihine kadar belirli aralıklarla Alperen Müteahhitlik Şirketinde çalıştığı, ... Müteahhitlik Şirketindeki çalışmasının ise 01.01.2008 tarihinde başlayıp dönemsel aralıklarla işe giriş ve çıkışlar yapılarak ve son olarak 01.01.2012 tarihinden 12.04.2012 tarihine kadar devam ettiği, davanın davacı tarafından açılması durumunda kabul edilebilir bir yanılgıdan söz edilebileceği ve davacının alt işverenler nezdinde sigorta giriş çıkış işlemlerine tam olarak vakıf olamayacağı kabul edilebilir görünmekle birlikte, davanın vekil tarafından temsil edilmek suretiyle açılması, davacı vekilinin yanılgıya düşüldüğü belirtilen davalının taraf sıfatında yanılması mümkün olmadığından davanın husumet nedeniyle reddi gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 25.02.2020 tarihli ve 2020/731 Esas, 2020/3455 Karar sayılı ilâmı ile; davacının Alperen Müteahhitlik Şirketi ile birlikte Millî Eğitim Bakanlığına da husumet yönelttiği, Millî Eğitim Bakanlığı aleyhine açılan davanın da husumetten reddine karar verilmesinin hatalı olduğu, 6100 sayılı Kanun'un 124 üncü maddesi doğrultusunda değerlendirme yapıldığında somut olayda, davacının bozma öncesi sunduğu 14.08.2014 havale tarihli dilekçesinde yüklenicinin unvanının dava dilekçesinde hatalı olarak belirtildiğini, her yıl yüklenici değiştiğini, bu nedenle son yüklenicinin unvanının yanlış belirlendiğini ifade ettiği, 11.11.2014 tarihli celsede ise taraf konusunda maddi hata yapıldığını, Alperen Müteahhitlik Şirketinin taraf ehliyeti bulunmadığını tekrar ettiği, dosya kapsamına göre davalı Alperen Müteahhitlik Şirketinin davacının çalıştığı önceki alt işverenlerden birisi olduğu, bu bakımdan davacının söz konusu davalının taraf sıfatı olmadığı noktasındaki beyanının yerinde olmadığı, zira eldeki davada bu Şirket davacıyı bir süre çalıştırdığına göre anılan Şirkete husumet yöneltilmesinin mümkün olduğu, davanın Alperen Müteahhitlik Şirketi bakımından husumetten reddine karar verilmesinin isabetli olmadığı, ancak bu Şirketin 6100 sayılı Kanun'un 124 üncü maddesine göre taraf olmaktan çıkartılıp çıkartılamayacağı noktasında bir değerlendirme yapılabileceği, davacının ise, son alt işverenin unvanı konusunda yanıldığını beyan ettiği, bu beyanın kabul edilebilir bir yanılgı olarak değerlendirilemeyeceği, bu hâlde Mahkemece somut olayda 6100 sayılı Kanun’un 124 üncü maddesinin uygulama koşullarının bulunmadığının kabulü gerektiği, ... Müteahhitlik Şirketinin davaya dâhil edilmesinin mümkün olmadığı dikkate alınarak, dava dilekçesinde bildirilen davalı Millî Eğitim Bakanlığı ile diğer davalı Alperen Müteahhitlik Şirketi aleyhine yargılamanın sonuçlandırılması gerektiği, davanın husumetten reddinin isabetsiz olduğu gerekçesiyle Mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 28.05.2021 tarihli ve 2020/265 Esas, 2021/340 Karar sayılı kararı ile; davalı Millî Eğitim Bakanlığının asıl işveren olduğu, davacının alt işverenler nezdinde geçen çalışmasında tüm dönemden sorumlu olduğu, davalı Alperen Müteahhitlik Şirketinin davacının çalıştığı alt işveren şirket olduğu, davacının son alt işvereninin ... Müteahhitlik Şirketi olduğu, ... Müteahhitlik Şirketi yönünden bozma ilâmı da dikkate alınarak davaya dâhil edilmesi talebinin reddi ile davaya davalı Millî Eğitim Bakanlığı ve davalı Alperen Müteahhitlik Şirketi yönünden devam edilmesi gerektiği, dava dışı bırakılan ... Müteahhitlik Şirketi kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği, hükmedilen alacaklar yönünden davalıların sorumluluklarının kanuna göre belirlendiği gerekçesiyle ... Müteahhitlik Şirketinin davaya dâhil edilmesi talebinin reddine, diğer davalılar yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

E. Üçüncü Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Millî Eğitim Bakanlığı vekili ile davalı Alperen Müteahitlik Şirketi vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.

2. Dairemizin 26.10.2021 tarihli ve 2021/10755 Esas, 2021/14957 Karar sayılı ilâmı ile; Mahkemece çelişkili ve soyut tanık anlatımlarına itibar edilmesinin yerinde olmadığı, tanıkların davacı ile birlikte çalıştığı süre ve günlük çalışma düzeni dikkate alınarak, davacının çalışma düzenini bilebilecek kişiler olup olmadığı belirlendikten sonra, davacının çalıştığı okulun yatılı olup olmadığı, fiziki kapasitesi, öğrenci sayısı, yaz dönemi ve ara tatillerde, bayramlarda kapalı olup olmadığı gibi hususların araştırılması, tanık anlatımları arasındaki çelişkilerin giderilmesi, tanık anlatımları ile dosya kapsamındaki tüm deliller yeniden değerlendirilerek davacının fazla çalışma, hafta tatili, ... ... ve genel tatil ücreti alacaklarına hak kazanıp kazanmadığının belirlenmesi gerektiği, kabule göre çalışılmayan günün ... ... ve genel tatil ücretinin işverence aylık ücretin içinde ödendiği dikkate alınmadan 2 yevmiye üzerinden ... ... ve genel tatil ücreti hesabının hatalı olduğu, davacı dava dilekçesinde dinî bayramlarda nöbetleşe çalıştığını, ayda 1 ... hafta tatili yaptığını bildirmesine rağmen, talep aşımı yapılarak davacının tüm hafta tatili ile ... ... ve genel tatil günlerinde çalıştığının kabulünün hatalı olduğu, fazla çalışma, hafta tatili ile ... ... ve genel tatil ücretinin hesabında Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarına göre çalışılmayan dönem için hesap yapılmaması gerektiği, davalı Alperen Müteahitlik Şirketinin sorumlu olduğu kıdem tazminatı miktarının uyuşmazlık konusu olduğu, dosya kapsamına göre davalı Alperen Müteahitlik Şirketinin son alt işveren olmadığı, davacının bu Şirket bünyesinde 01.01.2010-18.....2010, 21.09.2010-31.12.2010, 01.01.2011-17.....2011, 19.09.2011-31.12.2011 tarihleri arasında çalıştığı, devreden davalı Şirketin sorumlu olduğu kıdem tazminatının hesabında kendi dönemi ve devir tarihindeki ücret nazara alınarak sonuca gidilmesi gerektiği, 12.02.2000-31.12.2011 tarihleri arasındaki 10 yıl, 9 ay, 10 ... çalışma süresi dikkate alınarak hesap yapılmasının hatalı olduğu, davacı vekilinin çalışmanın 04.04.2012 tarihinde son bulduğu beyanı dikkate alınmadan 15.04.2012 tarihine kadar hesaplanan alacakların hüküm altına alınmasının da hatalı olduğu gerekçeleriyle Mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmiştir.

F. Mahkemece Üçüncü Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davacının hizmet süresinin davalı Millî Eğitim Bakanlığı nezdinde 15.02.2000-04.04.2012 tarihleri arasında 10 yıl, 9 ay, 4 ... olarak kabul edildiği, davalı Alperen Müteahhitlik Şirketinin devreden alt işveren konumunda olduğu, bu nedenle kendi dönemi ve devir tarihindeki ücret nazara alınarak kıdem tazminatından sorumlu tutulduğu, diğer alacaklardan davalı Bakanlığın sorumlu tutulduğu, fazla çalışma, hafta tatili, ... ... ve genel tatil ücreti talepleri bozma gerekçeleri doğrultusunda değerlendirilerek hafta tatili ücreti talebinin reddi gerektiği, diğer taleplerin kabulü gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı Bakanlık vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili; hükme esas alınan bilirkişi raporunun hatalı tespitler içerdiğini, fazla çalışma, ... ... ve genel tatil ücretlerinin eksik hesaplandığını, hafta tatili ücretinin reddinin hatalı olduğunu, vekâlet ücretinin davada taraf olanların lehine veya aleyhine hükmedileceğini, davada taraf sıfatı olmayan ... Müteahhitlik Şirketinin karara ilgili kişi olarak eklenmesi ve lehine 9.200,00 TL vekâlet ücretine hükmedilmesinin kanun ve usule aykırı olduğunu, ayrıca iki yüklenici firmanın güncel adresine bakıldığında iki firmanın da aynı adreste faaliyet gösterdiği anlaşıldığından iki davalı Şirket arasında organik bağ bulunduğunu ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davalı Millî Eğitim Bakanlığı vekili; davacının hiçbir alacağının olmadığını, bilirkişi raporunun eksik incelemeye dayalı olduğunu, rapora itirazlarının gözetilmediğini davacı tanık beyanlarının esas alınmasının hatalı olduğunu, davacının iddialarını ispatlayamadığını, davalı İdarenin davada sorumluluğunun bulunmadığını, davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasının hatalı olduğunu, zamanaşımı def'i dikkate alınmadan karar verildiğini, davanın reddi gerektiğini, eğer İdarenin sorumluluğuna gidilecekse yargı yerinin idari yargı olduğunu, görev itirazlarının bulunduğunu ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, fazla çalışma, hafta tatili ile ... ... ve genel tatil alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı, bu alacakların hesap yöntemi ve dava dışı ... Müteahhitlik Şirketi lehine vekâlet ücretine hükmedilip hükmedilemeyeceği hususlarına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 ... maddesi, 438 ... maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 6100 sayılı Kanun'un 326 ve 330 uncu maddeleri.

2. 4857 sayılı ... Kanunu'nun 41, 44, 46, 47, 63 üncü maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 ... maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer ... sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı ve davalı Bakanlık vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

08.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.