Logo

9. Hukuk Dairesi2023/4858 E. 2023/8759 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının tutukluluk nedeniyle çalışamadığı dönem için talep ettiği ücret ve diğer işçilik alacakları kapsamında adli yargı yolunun açık olup olmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının talep ettiği alacakların, çalışmadığı dönem için olması ve idarenin hizmet kusuru nedeniyle oluştuğu gerekçesiyle adli yargı yolunun kapalı olup idari yargının görevli olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın usulden reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin başvurunun esastan reddi, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin ... Askerlik Şubesi Başkanlığında çalışmakta olduğunu, ... Harb ... Sendikası üyesi olduğunu, toplu ... sözleşmelerinden yararlandığını, sendika üyesi olan müvekkilinin 05.08.2012 tarihinden itibaren ... Askerlik Şubesi Başkanlığında (Pars Koruma Güvenlik Hizmetleri Ltd. Şirketi alt işverene bağlı olarak) çalışmakta iken hakkında yürütülen adli soruşturma kapsamında 24.03.2017 tarihinde tutuklanarak cezaevine gönderildiğini, 18.12.2017 tarihinde ise tutukluluk hâli kaldırılarak tahliye olduğunu, ... Ağır Ceza Mahkemesinin 23.05.2018 tarihli ve 2017/295 Esas, 2018/159 Karar sayılı kararı ile beraat ettiğini, müvekkilinin tutuklu olduğu için kadroya geçme başvurusu yapamadığını, beraat kararından sonra kadroya alınma talebi ile müracaatta bulunduğunu, ancak başvurusunun İdare tarafından reddedildiğini, bu işlemin iptali için İdare Mahkemesinde dava açtığını, Mahkemece davalı İdarenin işleminin iptaline karar verildiğini, bunun üzerine davacının kadroya alınarak 04.11.2019 tarihinde davalıya ait işyerinde çalışmaya başladığını, davacının hiçbir kusuru olmamasına rağmen tahliye olduğu 18.12.2017 tarihi ile çalışmaya başladığı 04.11.2019 tarihleri arasında özlük haklarından mahrum kaldığını iddia ederek ücret, akdi ikramiye, ilave tediye, silah tazminatı, ... yardımı ve yakacak yardımı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının, hizmet alımı yoluyla ihale konusu hizmetleri yüklenen firmanın işçisi olup, müvekkili Bakanlık ile fiili ve hukuki hiç bir bağı bulunmadığını bu nedenle de husumet yokluğu nedeniyle davanın reddi gerektiğini, dava konusu edilen alacakların zamanaşımına uğradığını, davada Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu edilen alacakların talep edildiği 18.12.2017-04.11.2019 tarihleri arasındaki dönemde davacının davalı İdareye ait işyerinde fiili bir çalışması olmadığı, bu nedenle dava konusu edilen alacakların esasında maddi tazminat niteliğinde olduğu, dava dilekçesi içeriğinden davacının dava konusu edilen dönemde İdarenin hizmet kusuru nedeni ile çalışamaması kapsamında maddi zarara maruz kaldığının anlaşıldığı, İdarenin hizmet kusuru nedeni ile zarar görenler tarafından İdare aleyhine açılacak tam yargı davalarında İdare Mahkemelerinin görevli olduğu ve yargı yolunun caiz olmadığı gerekçesi ile davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili; müvekkilinin 05.08.2012 tarihinden itibaren ... Askerlik Şubesi Başkanlığında çalıştığını, bu süreçte hakkında yürütülen soruşturma kapsamında 24.03.2017 tarihinde tutuklanarak cezaevine gönderildiğini, 18.12.2017 tarihinde hakkındaki tutukluluk kararı kaldırılarak tahliye edildiğini, ... Ağır Ceza Mahkemesinin 23.05.2018 tarihli ve 2017/295 Esas, 2018/159 Karar sayılı kararı ile beraat ettiğini, 30.05.2018 tarihli dilekçe ile ... Valiliğinin Olağanüstü Hal Bürosunun 01.....2018 tarihli yazısı ile birlikte ... Askerlik Şubesi Başkanlığına müracaat ettiğini, ancak talebinin reddedildiğini, bunun üzerine ... 2. İdare Mahkemesinin 2018/1389 Esas, 2019/679 Karar sayılı dosyasında iptal davası açtığını, 09.05.2019 tarihli iptal kararı sonrasında müvekkilinin 04.11.2019 tarihinde işe başladığını, ancak hiç bir kusuru olmamasına rağmen görevine devam edemeyen müvekkilinin tahliye olduğu 18.12.2017 tarihi ile 04.11.2019 tarihi arasındaki sürece ait haklarının ödenmesi gerektiğini, Kanun Hükmünde Kararname ile işten tamamen çıkarılıp, iade olan işçilerin dahi geriye dönük haklarının ödendiğini, aradaki ilişkinin ... ilişkisi olduğunu ve ... Mahkemesinin görevli olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili; müvekkili lehine vekâlet ücretine hükmedilmediğini, yargı yolu bakımından görevsizlik kararlarında davaya bir başka Mahkemede devam edilmesi söz konusu olmadığından harç masraf ve vekâlet ücreti yönünden hüküm kurulması gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve müvekkili yönünden vekâlet ücretinin hüküm altına alınması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu edilen alacakların talep edildiği 18.12.2017-04.11.2019 tarihleri arasındaki dönemde davacının davalı İdareye ait işyerinde fiilen çalışmadığı, talep edilen alacakların bu döneme ilişkin olması nedeniyle işçi işveren ilişkisinden kaynaklanan alacak olarak değerlendirilemeyeceği bu nedenle bu döneme ilişkin zararın gideriminin tam yargı davası konusu olup idari yargının görevli olduğu anlaşıldığından davacının istinaf talebinin yerinde olmadığı, ancak dava şartı yokluğu nedeni ile usulden ret kararı verildiğine göre davalı lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği gerekçeleriyle davacı vekilinin istinaf başvurunun esastan reddi, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; davacının tutuklanması sonrasında tahliye olduğu 18.12.2017 tarihten yeniden işe başlatıldığı 04.11.2019 tarihe kadar geçen döneme ilişkin davaya konu talepleri bakımından adli yargı yolunun caiz olup olmadığına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 27 nci maddesi, 114 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi, 115 ... maddesinin ikinci fıkrası, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 ve 371 ... maddeleri.

2. 7036 sayılı ... Mahkemeleri Kanunu'nun 5 ... maddesi, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2 nci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer ... sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.....2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.