Logo

9. Hukuk Dairesi2023/4885 E. 2023/4174 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının fazla mesai ücreti ve resmi tatil ücreti alacakları yönünden bozma kararına uygun hüküm verilip verilmediği.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin bozma kararına uygun hüküm verdiği, kararda hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan hususların yeniden incelenmesine imkan olmadığı gözetilerek davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :... Mahkemesi

SAYISI : 2022/209 E., 2022/429 K.

DAVA TARİHİ : 16.02.2015

KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; kararın davacı vekilince temyizi üzerine Dairemizin 22.03.2022 tarihli kararıyla ikinci kez bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalıya ait işyerinde kalıpçı ustası olarak çalıştığını, ... sözleşmesinin davalı işveren tarafından haklı bir neden olmadan feshedildiğini, tazminat ve işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, yıllık izin ücreti, asgari geçim indirimi, ... bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalı Şirketin kat karşılığı inşaat işleri yaptığını, işçilerin inşaat süreleri ile sınırlı olarak çalıştığını, ... bitiminde sözleşmenin feshedildiğini, yeni bir ... üstlenildiğinde tekrar çalışma ekibi kurulduğunu, bu sırada boşta olan eski işçilerin tekrar çalışabildiklerini, bu nedenle işin niteliği gereği davacının çalışmasının fasılalı olduğunu, davacının alt işveren ustabaşının işçisi olup ücretini de ondan aldığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 18.05.2016 tarihli ve 2015/132 Esas, 2016/248 Karar sayılı kararı ile dosya kapsamına, dinlenen tanık anlatımlarına nazaran davacının davalı işyerinde kalıpçı ustası olarak çalıştığı, en son çalıştıkları inşaatta işlerin bitmesi nedeni ile davacının ... sözleşmesinin feshedildiği, kıdem tazminatına hak kazandığı, davacının izinlerinin kullandırıldığı veya ücretinin ödendiği yolunda herhangi bir yazılı belge ibraz edilememesi karşısında yıllık izin ücretine hak kazandığı, davacının fazla çalışma yaptığı, genel tatil günlerinde çalıştığı ve karşılığının ödenmediğinin anlaşıldığı, asgari geçim indirimi alacağına hak kazandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 09.10.2019 tarihli ve 2017/26939 Esas, 2020/1523 Karar sayılı kararıyla davacı temyizi yönünden; aylık ücret miktarının net 2.400,00 TL olarak kabulü gerekirken hatalı hukuki değerlendirme yapılarak brüt 2.400,00 TL olarak belirlenmesinin hatalı olduğu, davalı temyizi yönünden; davacının kesinti döneminde başka işyerinde çalışmadığı süreler yönünden herhangi bir değerlendirme yapılmamasının hatalı olduğu, aynı işyerinde çalışılan dönem içinde de giriş çıkış yapılan sürelerin söz konusu olduğu, bilirkişi raporunun çalışma süresi yönünden denetlenemediği, asgari geçim indirimi alacağı yönünden çalışma süresinin 05.08.2008-30.04.2014 olarak kabulünün yerinde olmadığı, dosya kapsamındaki Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarına göre davacının 19.07.2010-10.11.2010 tarihleri arasında davalı Şirket bünyesinde çalışmasının görünmediği, hükme esas alınan bilirkişi raporundan davacının kesintili kabul edilen çalışma süresi içinde hangi ... bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığının benimsendiğinin tespit edilemediği, öncelikle davacının çalışma süresinin netleştirilmesi ve bu süreye isabet eden asgari geçim indirimi alacağı ile diğer tüm alacakların yeniden hesaplanması gerektiği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 28.12.2020 tarihli ve 2020/156 Esas, 2020/403 sayılı kararı ile bozma ilâmı doğrultusunda bilirkişiden ek rapor alındığı, davacının kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti ile ... bayram ve genel tatil ücreti, asgari geçim indirimi alacaklarının denetime elverişli bir şekilde hesaplandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 22.03.2022 tarihli ve 2022/2568 Esas, 2022/384 Karar sayılı kararıyla; Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 04.02.2022 tarihli ilâmı ile davacının aylık ücret miktarının net 2.400,00 TL olarak kabulü gerekirken, brüt 2.400,00 TL olarak belirlenmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulduğu, bu yönde davacı yararına usuli kazanılmış hak oluştuğu, hükme esas alınan bilirkişi raporunda kıdem tazminatının net 2.400,00 TL üzerinden hesaplandığı, fazla çalışma ücreti alacağı ile ... bayram ve genel tatil ücreti alacağının da davacının son ücreti net 2.400,00 TL kabul edilerek ve dönemsel ücretleri belirlenerek hesaplanması gerektiği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilâmı doğrultusunda bilirkişiden ek rapor alındığı, bozma konusu yapılan alacakların denetime elverişli bir şekilde hesaplanarak hüküm altına alındığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde; bozmadan sonra alınan ek raporda fazla çalışma ücreti ve ... bayram ve genel tatil ücreti kalemleri dışındaki alacak kalemleri için hesaplama yapılmadığını, emsal ücretlerin araştırılması ve bulunan miktarların emsal ücretlere uygunluğunun denetlenmesi gerektiğini, davacının herhangi bir alacağının bulunmadığını belirterek Mahkeme kararının bozulması istemi ile temyiz talebinde bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre uyuşmazlık davacının fazla çalışma ücreti ile ... bayram ve genel tatil ücreti alacakları yönünden bozma ilâmına uygun karar verilip verilmediği noktasındadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 4857 sayılı ... Kanunu'nun 41, 44 ve 47 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı vekilin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin davalıya yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

22.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.