Logo

9. Hukuk Dairesi2023/5126 E. 2023/5181 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Toplu iş sözleşmesinde düzenlenen ilave tediye alacağının niteliği, davacının bu alacağa hak kazanıp kazanamadığı ve işletilecek faizin başlangıç tarihi hususlarında ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Toplu iş sözleşmesiyle davacı lehine akdi bir ilave tediye alacağı düzenlendiği ve davacının bu alacağa hak kazandığı, ancak ilave tediye alacağına işletilecek faizin başlangıç tarihinin Cumhurbaşkanınca belirlenen ödeme tarihleri değil, dava ve ıslah tarihleri olması gerektiği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı ... işçisi olan davacının Tekirdağ Büyükşehir Belediyesine bağlı işyerlerinde otobüs şoförü kadrosunda süreklilik arz eden işlerde çalıştığını, davacının ... Taşıma İş Sendikası üyesi olup davalı Şirket ile ... Taşıma İş Sendikası arasında Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu iş sözleşmelerinden yararlandığını, buna karşın davacıya toplu iş sözleşmeleriyle belirlenen ilave tediye ve fark ücret alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek ödenmeyen ilave tediye ve fark ücret alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu ilave tediye alacağı iddiasının dayanağının 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun (6772 sayılı Kanun) olduğunu, 6772 sayılı Kanun'da ilave tediye ödemesi yapacak kurum ve kuruluşların belirlendiğini, davalı Şirketin ... hukuk tüzel kişiliğini haiz bir anonim şirket olması sebebiyle ilave tediye ödeme yükümlülüğünün bulunmadığını, davacının toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan ücret alacaklarının eksiksiz ödendiğini, sendika üyesi davacıya toplu iş sözleşmesine uygun olarak ücret zammı uygulandığını, bu nedenle zam farkı taleplerinin reddi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı Şirketin dava dışı Tekirdağ Büyükşehir Belediyesinin bir iştiraki olduğu ve sermayesinin tamamının dava dışı Belediyeye ait olduğu, ilave tediye alacağının kapsamı, yararlanacaklar, yararlanma şartları, miktarı ve ödeme zamanının 6772 sayılı Kanun ile düzenlendiği, somut olayda davacının ilave tediye alacağı talebini, dosyaya sureti ibraz edilen toplu iş sözleşmesi hükümlerine dayandırdığı, davacıya ait sendika üyelik fişine göre davacının davaya konu edilen dönemde toplu iş sözleşmesinin tarafı olan ... Taşıma İş Sendikasına üye olduğu, dosyaya sunulan Yüksek Hakem Kurulunun 10.02.2017 tarihli ve 2016/1928 Esas, 2017/361 Karar sayılı kararı ile ... Taşıma İş Sendikası ile davalı Şirket arasında 01.05.2016-30.04.2018 tarihlerinde geçerli olan toplu iş sözleşmesinin uygulanmaya başlandığı, söz konusu sözleşmenin "İlave Tediye" başlıklı 36 ncı maddesinde; "6772 sayılı kanun gereği 52 günlük ücreti tutarında ilave tediye verilir ve bu ilave tediye Bakanlar Kurulunun belirlediği tarihlerde ödenir." düzenlemesinin yapıldığı, yine Yüksek Hakem Kurulunun 05.02.2019 tarihli ve 2019/26 Esas, 2019/46 Karar sayılı kararı ile ... Taşıma İş Sendikası ile davalı Şirket arasında 01.05.2018-30.04.2020 tarihlerinde geçerli olan toplu iş sözleşmesinin uygulanmaya başlandığı, söz konusu sözleşmenin "İlave Tediye" başlıklı 45 ... maddesinde; "6772 sayılı kanunda belirtilen 52 günlük ücretleri tutarında ilave tediye verilir ve bu ilave tediye Cumhurbaşkanlığınca belirlenen tarihlerde ödenir." düzenlemesinin yer aldığı, bu maddeler ile 6772 sayılı Kanun'a atıf yapılmak suretiyle akdi bir ilave tediye alacağı düzenlendiği, buna göre davacının ilave tediye alacağına hak kazandığı, toplu iş sözleşmesi ve iş sözleşmesi hükümlerine göre yapılması gereken zam oranlarının usulünce yansıtılmadığı, ücretlerin eksik ödendiği anlaşıldığından bilirkişi raporunda yapılan hesaplamanın dosya kapsamı ile uyumlu olduğu gerekçeleriyle ilave tediye alacağının kabulüne, ücret zammı fark alacağının kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; dava konusu talep belirlenebilir bir alacak olduğundan davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasının hatalı olduğunu, talep edilen alacağın akdi değil yasal bir alacak olduğunu, toplu iş sözleşmesinde kanuni bir ödeme kararlaştırılmış olup akdi bir ödeme belirlenmediğini, davalı Şirketin 6772 sayılı Kanun kapsamına girmediğini, bu nedenle dava konusu ilave tediye ücreti talebinin hüküm altına alınmasının hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taraflar arasında geçerli olan toplu iş sözleşmesi ile işçi lehine akdi bir ilave tediye alacağı düzenlemesinin söz konusu olduğu, taraflar arasında imzalanan toplu iş sözleşmesi gereği davacının ilave tediye alacağına hak kazandığı, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; davalı Şirket ile ... Taşıma İş Sendikası arasında Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu iş sözleşmelerinde düzenlenen ilave tediye alacağının niteliği, davacının alacağa hak kazanıp kazanamayacağı ve alacağa işletilecek faizin başlangıç tarihine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 109 uncu maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 ... maddeleri.

2. 6100 sayılı Kanun'un "Taleple bağlılık ilkesi" kenar başlıklı 26 ncı maddesi şöyledir:

"(1) Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.

(2) Hâkimin, tarafların talebiyle bağlı olmadığına ilişkin kanun hükümleri saklıdır."

3. 6772 sayılı Kanun'un 1 vd. maddeleri, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 36, 39 ve 51 ... maddeleri.

4. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun "Borçlunun temerrüdü" kenar başlıklı 117 nci maddesinin ilgili bölümü şöyledir:

"...

Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer. Borcun ifa edileceği ... birlikte belirlenmiş veya sözleşmede saklı tutulan bir hakka dayanarak taraflardan biri usulüne uygun bildirimde bulunmak suretiyle belirlemişse, bu günün geçmesiyle; haksız fiilde fiilin işlendiği, sebepsiz zenginleşmede ise zenginleşmenin gerçekleştiği tarihte borçlu temerrüde düşmüş olur.

..."

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Somut uyuşmazlıkta İlk Derece Mahkemesince akdi ilave tediye alacağına ilişkin olarak Cumhurbaşkanınca belirlenen ödeme tarihleri kesin vade gibi değerlendirilerek bu tarihlerden itibaren faize hükmedilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de bu kabul hatalıdır. Dosya kapsamına davalının daha önce temerrüde düşürüldüğüne dair bir delil sunulmadığı gibi davacı ilave tediye alacağına işletilecek faizin başlangıç tarihini ıslah dilekçesinde açıkça dava ve ıslah tarihi olarak belirtmiştir. Bu durumda davacının talebi doğrultusunda ilave tediye alacağının; dava ile istenen kısmının dava tarihinden, ıslah ile artırılan kısmının ise ıslah tarihinden itibaren işletilecek faizi ile hüküm altına alınması gerekir. Bu husus gözetilmeden karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

1.Davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, davalı tarafın temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının, hüküm fıkrasının (1) numaralı bendinin hükümden tamamen çıkartılarak yerine; "1- Brüt 13.891,67 TL ilave tediye alacağının 100,00 TL'sinin dava tarihi olan 17.03.2020 tarihinden itibaren, kalan 13.791,67 TL'sinin ıslah tarihi olan 11.01.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine," bendinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.