"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :... Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince bakiye süresi ücretinden kaynaklı tazminat talebinin reddine, kıdem tazminatı talebinin esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararının davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 14.01.2021 tarihli ve 2020/3722 Esas, 2021/1029 Karar sayılı kararı ile bozulmasına karar verilmiş; bozma üzerine İlk Derece Mahkemesince bozma ilâmına direnilmiş ve bu kararın da davalı tarafından temyizi üzerine Dairece bozma kararı yerinde bulunarak direnme kararı incelenmek üzere dosya Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna gönderilmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 07.....2022 tarihli ve 2021/9-762 Esas, 2022/840 Karar sayılı ilâmı ile; davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Dairemizin bozma ilâmında gösterilen nedenlerden dolayı bozulmasına karar verilerek dosya İlk Derece Mahkemesine gönderilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı ... Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) Bilişim ve Bilgi Güvenliği İleri Teknolojileri Araştırma Merkezi (...) bünyesinde tesis işletme ve güvenlik müdürü olarak ... uzman statüsünde 31.12.2013 tarihinde imzalanan belirli süreli ... sözleşmesi ile çalışmak üzere anlaştığını, ancak ... sözleşmesinin süresinin bitmesinden önce 23.03.2015 tarihinde haklı neden olmaksızın “hizmetine ihtiyaç kalmadığı” gerekçesiyle feshedildiğini ileri sürerek kıdem tazminatı ve bakiye süre ücretinden kaynaklı tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı TÜBİTAK vekili cevap dilekçesinde; davacının müvekkili Kuruma bağlı ... bünyesinde Siber Güvenlik Enstitüsü, Tesis İşletim ve Güvenlik biriminde ... uzman statüsünde birim sorumlusu olarak istihdam edildiğini, müvekkili ile 28.08.2013-31.01.2014 tarihleri arasında geçerli belirli süreli ... sözleşmesi imzaladığını, sözleşme süresinin bitiminden itibaren 01.02.2014-31.01.2017 dönemi için de yine belirli süreli ... sözleşmesi imzaladığını, ... sözleşmesinin işletmenin, işyerinin veya işin gereği sebebi ile Başkanlık Makamının 19.03.2015 tarihli ve 359 sayılı "Olur"u ile 23.03.2015 tarihinde kıdem ve ihbar tazminatları ödenmek suretiyle feshedildiğini, ancak bakiye süre ücretinden kaynaklı tazminat ödenmesini gerektiren koşulların bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 13.12.2016 tarihli ve 2015/462 Esas, 2016/434 Karar sayılı kararı ile; davacının davalı işyerinde 28.08.2013-24.03.2015 tarihleri arasında çalıştığı, kıdem tazminatı dava açıldıktan sonra ödendiğinden talebin konusuz kaldığı, bakiye süre ücretinden kaynaklı tazminat bakımından ise davacı tarafça belirli süreli ... sözleşmesi ile çalıştığı iddia edilmiş ise de işin ifa edildiği ...’in faaliyetlerinin kapsamı dikkate alındığında güvenlik, tesisin işletilmesi ve araçların sevk ile idaresi işlerinden sorumlu olan davacının yaptığı işin belirli süreli sayılmasını gerektirir objektif ve nesnel koşulların bulunmadığı, dolayısıyla taraflar arasındaki ... sözleşmesinin belirli süreli ... sözleşmesi niteliğini haiz olmadığı, bu nedenle bakiye süre ücretinden kaynaklı tazminat talebinin yerinde görülmediği gerekçesiyle bakiye süresi ücretinden kaynaklı tazminat talebinin reddine, kıdem tazminatı bakımından ise ödenmesi sebebi ile talebin esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 08.03.2018 tarihli ve 2017/2387 Esas, 2018/587 Karar sayılı kararı ile; taraflar arasında belirli süreli ... sözleşmesi yapılmasını gerektirir objektif koşul bulunmadığı ve ... sözleşmesinin belirsiz süreli olduğuna ilişkin İlk Derece Mahkemesinin değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 14.01.2021 tarihli ve 2020/3722 Esas, 2021/1029 Karar sayılı ilâmı ile; davacı işçinin 28.08.2013 tarihinde imzalanan 28.08.2013-31.01.2014 tarihleri arasında geçerli deneme süreli belirli süreli sözleşmesi ile çalışmaya başladığı ve 31.12.2013 tarihli belirli süreli ... sözleşmesi ile 01.02.2014 - 31.01.2017 tarih aralığı için çalışmaya devam ettiği, ... sözleşmesinin 24.03.2015 tarihinde işveren tarafından hizmetine ihtiyaç kalmaması nedeniyle sona erdirildiği, belirli süreli olarak yapılan sözleşmenin daha sonra davalı işverence belirsiz süreli olduğunun iddia edilmesinin iyiniyetle bağdaşmayacağı, davacının bakiye süre ücretinden kaynaklı tazminata hak kazandığının kabul edilmesi gerektiği, 6098 sayılı ... Borçlar Kanunu’nun (6098 sayılı Kanun) 438 ... maddesinin ikinci fıkrasına göre işçinin, sözleşmenin sona ermesi yüzünden tasarruf ettiği miktar ile başka bir işten elde ettiği veya bilerek elde etmekten kaçındığı gelir araştırılarak indirim yapılması gerektiği hususunun göz önünde bulundurulması ve ödenen ihbar tazminatı da mahsup edilerek bakiye süre ücretinden kaynaklı tazminat yönünden bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Verilen Direnme Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 29.04.2021 tarihli ve 2021/120 Esas, 2021/342 Karar sayılı kararı ile; önceki gerekçeye ilaveten, belirli süreli olarak yapılan sözleşmenin daha sonra belirsiz süreli olduğunun işverence iddia edilmesinin ve bu yönde yapılan savunmanın iyiniyetle bağdaşıp bağdaşmaması hususunun sözleşmenin ... niteliğini etkilemeyeceği, sözleşme belirsiz süreli kabul edildiğinden işverenin iyiniyetle hareket ... etmediğinin sonuca etkili olmayacağı gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.
C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararı
1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen direnme kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 373 üncü maddesinin beşinci fıkrası gereğince Dairemizce yapılan incelemede, Daire kararının yerinde olduğu belirtilerek temyiz incelemesi yapılmak üzere dosyanın Hukuk Genel Kuruluna gönderilmesine karar verilmiştir.
3. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 07.....2022 tarihli ve 2021/9-762 Esas, 2022/840 Karar sayılı ilâmı ile; işçiyi koruyucu hükümlerin işçi tarafından ileri sürülmesi öngörüldüğünden ve cevap dilekçesinde dahi sözleşmenin belirsiz süreli olduğu hususu davalı işveren tarafından ileri sürülmediğinden, sözleşmenin belirli süreli yapılmasını gerektiren objektif nedenlerin bulunup bulunmadığı konusunda Mahkemece resen değerlendirme yapılmasının mümkün olmadığı, ... sözleşmesinin belirsiz süreli olduğu işverence ileri sürüldüğü takdirde bile normun işçiyi koruma amacı gözetilerek işverenin bu savunmasının hakkın kötüye kullanılması olarak değerlendirilmesi gerektiği, belirli süreli ... sözleşmesi yapılmasını gerektiren objektif koşullar mevcut olmasa da taraflar arasında belirli süreli ... sözleşmesinin yapıldığı, davacı işçinin sözleşmenin belirli süreli olduğuna ... duyarak bakiye süre ücretinden kaynaklı tazminat talep ettiği, bu nedenlerle, taraflar arasında yapılan ... sözleşmesinin davacının iddiası ve talebi doğrultusunda belirli süreli ... sözleşmesi gibi değerlendirilerek işveren tarafından süresinden önce haklı neden olmaksızın feshe bağlı olarak bakiye süre ücretinden kaynaklı tazminata hak kazandığının kabul edilmesi gerektiği, ayrıca 6098 sayılı Kanun'un 438 ... maddesinin ikinci fıkrası uyarınca işçinin ... sözleşmesinin sona ermesi yüzünden tasarruf ettiği miktar ile başka bir işten elde ettiği veya bilerek elde etmekten kaçındığı gelir olup olmadığı araştırılarak indirim yapılması gerektiğinin hususu göz önünde bulundurulması ve ödenen ihbar tazminatı da mahsup edilerek bakiye süre ücretinden kaynaklı tazminat yönünden bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Dairemizin bozma ilâmında gösterilen nedenlerden dolayı bozulmasına karar verilerek dosya İlk Derece Mahkemesine gönderilmiştir.
D. İlk Derece Mahkemesince Hukuk Genel Kurulu Kararı Üzerine Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının ... sözleşmesinin feshedildiği 24.03.2015 tarihinden sonra 01.08.2017 tarihine kadar herhangi bir sigorta priminin yatmadığı, 01.08.2017 tarihi itibarıyla başka bir işyerinde sigorta priminin yatmaya başladığı ve böylece davacının 24.03.2015-01.08.2017 tarihleri arasında herhangi bir çalışmasının bulunmadığının anlaşıldığı, 12.04.2016 tarihli bilirkişi raporuna göre davacının bakiye süre ücretinden kaynaklı tazminat olarak hesaplanan net 90.892,86 TL'ye 6098 sayılı Kanun'un 438 ... maddesinin ikinci fıkrası gözetilerek %30 indirim uygulandığı, davacının belirlenen kıdem tazminatı alacağının dava açıldıktan sonra ödendiği ve bu hususun Yargıtay tarafından bozma nedeni de yapılmadığı, önceki hükümde olduğu biçimde davacının kıdem tazminatı talebinin konusuz kaldığı, davalı, kıdem tazminatı ile ilgili olarak dava açılmasına sebebiyet verdiğinden bu husus yargılama giderindeki haklılık oranlaması ve davacı lehine hükmedilen vekâlet ücreti takdirinde davacı lehine değerlendirildiği gerekçesiyle kıdem tazminatı talebinin esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, bakiye süresi ücretinden kaynaklı tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili; dosya kapsamında yer ... Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarında ve İlk Derece Mahkemesince kararda açıkça belirtildiği üzere davacının bakiye süre olarak hesaplamada dikkate alınan 04.02.2015-01.08.2017 tarihleri arasında herhangi bir işyerinde çalışmadığının ... olduğunu, bu dönemde herhangi bir gelir de elde etmediğini, bu nedenle hesaplanan bakiye süre ücretinden kaynaklı tazminattan %30 indirimin neden yapıldığının anlaşılamadığını belirterek bu yönden İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili; indirim oranının az olduğunu, dava konusuz kaldığı ve fazla istemin de reddine karar verilmesine rağmen davalı lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğunu, eksik ücret araştırması yapıldığını, davacının ... sözleşmesinin belirsiz süreli olduğunu ve bunun ... sözleşmesinin feshinde kıdem ve ihbar tazminatının ödenmesinden anlaşılacağını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; bakiye süre ücretinden kaynaklı tazminatın hesabına ve vekâlet ücretine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6098 sayılı Kanun'un "b.Haklı sebebe dayanmayan fesihte" başlıklı 438 ... maddesinin ikinci fıkrası şöyledir:
"Belirli süreli hizmet sözleşmesinde işçinin hizmet sözleşmesinin sona ermesi yüzünden tasarruf ettiği miktar ile başka bir işten elde ettiği veya bilerek elde etmekten kaçındığı gelir, tazminattan indirilir."
2. Dairemizin 27.04.2022 tarihli ve 2022/4763 Esas, 2022/5449 Karar sayılı kararı.
3. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 ... maddesi.
3. Değerlendirme
1. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. 6098 sayılı Kanun’un 438 maddesinin ikinci fıkrasında, belirli süreli hizmet sözleşmesinde işçinin hizmet sözleşmesinin sona ermesi yüzünden tasarruf ettiği miktar ile başka bir işten elde ettiği veya bilerek elde etmekten kaçındığı gelirin tazminattan indirileceği hususu düzenlenmiştir. Bu kapsamda; işçinin, başka bir işten elde ettiği gelir, bilerek elde etmekten kaçındığı gelir araştırılmalı, işin yapılmaması ve işyerine gidip gelinmemesi sebebiyle işçi tarafından yapılmayan giderler de belirlenerek (işçinin kendi arabası ile gidip gelmesi, toplu taşıma ile gidip gelmesi gibi) indirim yapılmalıdır. Bakiye süre ücretinden kaynaklı tazminat cezai şart niteliğinde olmadığından; 6098 Sayılı Kanun’un 438 ... maddesinin ikinci fıkrasına göre yapılacak indirim somut verilere dayalı olmalıdır. Bunlar dışında ayrıca bir indirime gidilemez. Ancak, ... süreli sözleşmeler bakımından dava tarihi itibarıyla bilinmeyen bir dönem söz konusu olduğunda indirimin yapılıp yapılmayacağı ve ne şekilde olacağı yönünde kanunda bir açıklık bulunmamaktadır. Davada başka işten elde ettiği gelir vb. şekilde indirilmesi gerekli gelirlerin olup olmadığının belirlenemediği, bilinmeyen bir dönem bulunmakta ise Dairemizce; bilinmeyen dönem yönünden işçinin nitelikleri, yaptığı ..., ... bulma olasılığı, işçinin alabileceği ücret vb. hususlar değerlendirilerek varsayımsal bir indirime gidilmesi gerektiği kabul edilmektedir (Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, 25.03.2021 tarihli ve 2021/498 Esas, 2021/6992 Karar).
3. Somut uyuşmazlıkta 01.02.2014-31.01.2017 tarihleri arasındaki dönem için taraflar arasında imzalanan belirli süreli ... sözleşmesi, 24.03.2015 tarihinde feshedilmiş olup İlk Derece Mahkemesince yapılan araştırmada davacının 24.03.2015-01.08.2017 tarihleri arasında çalışmasının bulunmadığı tespit edilmiştir. 6098 sayılı Kanun'un 438 ... maddesi ikinci fıkrasına göre bakiye süre ücretine ilişkin talepten indirilebilecek miktarlar hizmet sözleşmesinin sona ermesi yüzünden tasarruf edilen miktar ile başka bir işten elde edilen veya bilerek elde etmekten kaçınılan gelirlerdir. Davada başka işten elde ettiği gelir vb. şekilde indirilmesi gerekli gelirlerin olup olmadığının belirlenemediği, bilinmeyen bir dönem de bulunmamaktadır. Bu durumda İlk Derece Mahkemesince, davacının, sözleşmenin sona ereceği 31.01.2017 tarihine kadar çalışmadığı tespit edilmesine rağmen 1 yıl, 10 ay, 7 ... üzerinden hesaplanan bakiye süre ücretinden kaynaklı tazminattan %30 oranında indirim yapılması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle,
İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde davacı tarafa iadesine,
10.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.