Logo

9. Hukuk Dairesi2023/6419 E. 2023/9553 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının, kadroya geçiş tarihinden önceki dönem için yol yardımı ücreti ve ayrımcılık tazminatı talep edip edemeyeceği noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının kadroya geçiş için imzaladığı sulh sözleşmesinde, önceki çalışma dönemlerine ait haklarından feragat etmiş olduğunun ve bu feragatin sürekli işçi kadrosuna alınma menfaati karşılığında verildiğinin anlaşılması gözetilerek, davacının kadroya geçiş tarihinden önceki dönem için yol yardımı ücreti talebinde bulunamayacağına ve ayrımcılık tazminatı talebinin de reddedilmesine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/1821 E., 2022/1882 K.

KARAR : Davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddi, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile davanın kısmen kabulü

İLK DERECE MAHKEMESİ : Tunceli 1. Asliye Hukuk (...) Mahkemesi

SAYISI : 2019/205 E., 2020/401 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun ise kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin sendika üyesi işçi olduğunu, 2014 yılından bu yana alt işveren şirketler nezdinde davalı ... bünyesinde işçi olarak çalıştığını, 2018 yılında alt işveren işçilerin kadroya geçirilmesi sürecinde kadrolu işçi olarak kadroya geçtiğini, 2014 yılında işe başladığında ilk olarak Mazgirt Meslek Yüksek Okulunda görev yaptığını, daha sonra bu okulun kapanması dolayısıyla 2015 yılından bu yana merkez kampüste çalışmasına devam ettiğini, davacının merkeze alındıktan sonra Mazgirt ilçesine gidiş geliş yaptığını, Munzur Üniversitesinin çalışan işçilerine yol taşıt yardımı yapıldığını, 2016 yılında Kamu ... Sendikası ile Genel-... Sendikası arasındaki toplu ... sözleşmesi uyuşmazlığının Yüksek Hakem Kurulu Başkanlığının 14.07.2016 tarihli ve 2016/590 Esas sayılı dosyası ile sonuçlandığını, Munzur Üniversitesinde çalışan işçilerin sosyal ve ekonomik şartlarının bu toplu ... sözleşmesi çerçevesinde şekillendiğini, yol yardımının mevcut uygulama çerçevesinde devamının kararı altına alındığını, işçilere yıllara göre değişen miktarda yol yardımı verildiğini belirterek ödenmeyen yol yardımı ücreti ile eşit davranma ilkesine aykırılıktan dolayı 4 aya kadar uygun bir tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafın müvekkili Üniversite nezdinde hizmet alımı yoluyla çalıştığı süreler kapsamında işçisi olduğu alt işverenlerin da davaya taraf olarak katılması gerektiğini, aksi takdirde dava şartlarından olan taraf teşkilinin sağlanamayacağını, yol ücreti ödenmemesinin sözleşme hükümlerine uygun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tanık beyanlarından anlaşıldığı üzere işyerinde çalışan bir kısım çalışanlara yol yardımı adı altında ödeme yapıldığı, davacının öncesinde Munzur Üniversitesine bağlı Mazgirt Meslek Yüksek Okulunda bulunması ve ilçelerde çalışacak olan temizlik personeli ve kaloriferciler için yol bedeli öngörülmediği, ihale hükmü gereğince yol yardımı yapılmadığı ancak sonrasında ilçe okulunun kapanması sebebi ile davacının ... merkez kampüsüne alındığı, merkez kampüsünde çalışan işçilere yol yardımı yapıldığının anlaşıldığı, 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçiş için başvuran işçinin "En son çalıştığı idare ile daha önce kamu kurum ve kuruluşlarında alt işveren işçisi olarak çalıştığı ... sözleşmelerinden dolayı bu madde ile tanınan haklar karşılığında herhangi bir hak ve alacak talebinde bulunmayacağını ve bu haklarından feragat ettiğine dair yazılı bir sulh sözleşmesi yapmayı kabul ettiğini yazılı olarak beyan etmesi ..." geçiş şartlarından biri olarak sayıldığından ... iradeye dayalı olarak verilen bir feragatin söz konusu olmadığı, davacının yol ücreti almaya hak kazandığı, dosya kapsamında davacının yol yardımı almamasının işverenin haksız ayrımda bulunmasının sonucu olmayıp sözleşmede hüküm bulunmamasından kaynaklı olduğu anlaşıldığından ayrımcılık tazminatı talebinin ise reddi gerektiği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili; İlk Derece Mahkemesinin davacıya yol yardımı verilmesi gerektiğini kabul etmekle davalının ayrımcılık yaptığını da kabul ettiğini, buna rağmen ayrımcılık tazminatı talebinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili; müvekkili ile alt işverenler arasında zorunlu dava arkadaşlığı olduğunu, bu nedenle alt işverenlerin de davaya dâhil edilmesi gerektiğini, sulh sözleşmesinin dikkate alınmadığını, 2015/25734 ihale kayıt No.lu ihalenin idari şartnamesi ve sözleşmesinden de anlaşılacağı üzere ilçelerde bulunan meslek yüksekokulları ve ilçe programlarında görev yapacak personele yol bedelinin ödenmeyeceği ve sözleşme hükümlerinde değişiklik yapılamayacağının açık olduğunu, müvekkili aleyhine yol yardımı ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; işçilik alacakları bakımından asıl işveren alt işveren arasındaki dava arkadaşlığının ihtiyari dava arkadaşlığı olduğundan davanın alt işverenlere de yöneltilmesinin gerekli olmadığı, davacının ayrımcılık tazminatı talebine dayanak yaptığı vakıaların 4857 sayılı ... Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 5 ... maddesinde düzenlenen eşit işlem borcu kapsamında kalmaması karşısında İlk Derece Mahkemesinin kararında usul ve kanuna aykırılık bulunmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun yerinde olmadığı, İlk Derece Mahkemesince davacıya yol yardımı ödenmesine ilişkin kabulün kural olarak doğru olduğu, ancak 696 sayılı KHK'nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye (375 sayılı KHK) eklenen geçici 23 üncü maddesindeki "... En son çalıştığı idare ile daha önce kamu kurum ve kuruluşlarında alt işveren işçisi olarak çalıştığı ... sözleşmelerinden dolayı bu madde ile tanınan haklar karşılığında herhangi bir hak ve alacak talebinde bulunmayacağını ve bu haklarından feragat ettiğine dair yazılı bir sulh sözleşmesi yapmayı kabul ettiğini yazılı olarak beyan etmek, kaydıyla, ... sürekli işçi kadrolarında istihdam edilmek üzere yazılı olarak başvurabilirler. ... bu fıkranın (ç) bendinde öngörülen sulh sözleşmesini ibraz etmek kaydıyla, ... sürekli işçi kadrolarına idarelerince topluca geçirilir. ..." hükümlerine göre alt işveren işçisinin asıl işverene ait kadrolarda sürekli işçi olarak istihdam edilmesinin alt işveren işçisinin isteğine bağlı olduğu; başka

bir anlatımla, işçinin sürekli işçi kadrosuna geçmeyip çalışmasını alt işvereninin işçisi olarak devam ettirmeyi tercih etme hakkı da bulunduğu; diğer yandan sulh sözleşmesindeki feragatin bir menfaat -asıl işverenin sürekli işçi kadrosuda istihdam edilme- karşılığında yapıldığı, dolayısıyla davacı işçinin sulh sözleşmesini ... iradesi ile imzaladığı gözetilerek 02.04.2018 tarihinden önceki çalışma dönemine ilişkin olarak davalıdan yol yardımı talep edemeyeceğinin gözetilmemesinin doğru olmadığı, dosyadaki kayıt ve belgelere göre davacının davalı yanındaki sürekli işçi kadrosundaki çalışmasının 02.04.2018 tarihinde başlamış olup dava tarihindeki ay için çalışması dava tarihi itibarıyla muaccel olmadığından, hüküm altına alınması gereken yol ücretinin buna göre resen hesaplandığı, davalının istinaf başvurusunun bu yönden kısmen yerinde olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun ise kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; alt işveren işçilerin sürekli işçi kadrosuna geçirilmesi işlemi kamu kurumları ile işçiler arasında gerek toplu gerekse de ... ... sözleşmesi ile tarafların ... iradeleri ile gerçekleştirdikleri bir sözleşme ile gerçekleşmediği gibi aksine bütün ülkeyi kapsayan ve tarafların üzerinde tasarruf hakkı bulunmayan 696 sayılı KHK hükümleri çerçevesinde gerçekleştiğini, bu şekliyle yasal düzenleme çerçevesinde KHK hükümleri üzerinde söz hakkı bulunmayan ve kadroya geçmek için dayatılan sulh sözleşmesini imzalamak zorunda kalan işçinin ... iradesi ile sulh sözleşmesini imzaladığının kabulünün usul ve kanuna aykırı olduğunu, davacıya yol yardımı verilmesi gerektiğinin kabul edilmesinin aynı zamanda davalının ayrımcılık yaptığını da kabul etmeyi gerektirdiğini, buna rağmen ayrımcılık tazminatı talebinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması isteminde bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacının ayrımcılık tazminatına hak kazanıp kazanmadığı, yol yardımı ücreti yönünden kadroya geçiş tarihinden önceki dönem için talepte bulunup bulunamayacağı konularındadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 ... maddeleri, 4857 sayılı Kanun'un 5 ... ve 32 nci maddeleri, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 ve 24 üncü maddeler.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer ... sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.....2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.