Logo

9. Hukuk Dairesi2023/645 E. 2023/3048 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı işçinin, sürekli işçi kadrosuna geçirildikten sonra ücretinin eksik ödendiğini ileri sürerek açtığı alacak davasında, arabuluculuk son tutanak tarihi dikkate alınarak hesaplanan fark ilave tediye alacağının ödeme gününden önceki kısmının yargılama konusu yapılıp yapılamayacağı, yargılama giderlerinin paylaştırılması ve davalı lehine istinaf duruşma vekâlet ücretine hükmedilmesinin doğru olup olmadığı hususları.

Gerekçe ve Sonuç: Arabuluculuk son tutanak tarihi itibarıyla henüz muaccel olmayan fark ilave tediye alacağı yönünden dava açılamayacağı, yargılama giderlerinin tarafların davadaki haklılık oranına göre paylaştırılması gerektiği ve Yargıtay bozma kararı sonrasında yapılan duruşma için davalı lehine istinaf duruşma vekâlet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2143 E., 2022/3664 K.

DAVA TARİHİ : 25.11.2020

KARAR : Davanın kısmen kabulü

TEMYİZ EDENLER : Taraf vekilleri

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Bakanlık ile dava dışı alt işverenler arasında imzalanan hizmet alım sözleşmesi kapsamında alt işveren işçisi olarak davalı Bakanlığa ait işyerinde belirsiz süreli ... sözleşmesi ile çalıştığını, 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, sürekli işçi kadrosuna geçirildikten sonra ücretinin eksik ödendiğini ileri sürerek fark ücret, fark ikramiye, fark ilave tediye ile ... bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının ücretinde herhangi bir azalma olmadığını, ayrıca davacının ücretine toplu ... sözleşmesi uyarınca belirlenen %4 oranındaki zammın da uygulandığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 05.10.2021 tarihli kararı ile taraflar arasında imzalanan belirsiz süreli ... sözleşmesinin ilgili maddesinde, davacının ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olacağına dair düzenleme bulunduğu ve işçinin onayı olmaksızın ücretinin düşürülemeyeceği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin 16.11.2021 tarihli kararı ile taraflar arasında imzalanan ... ... sözleşmesinde ücretin her ay açıkça asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak kararlaştırıldığı, sözü edilen düzenlemenin her asgari ücret artış dönemi için işvereni bağlayacağı gerekçesiyle davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine, ancak Mahkemece davalının harçtan muaf olduğu gerekçesiyle arabuluculuk ücretinin Hazine üzerinde bırakılmasına karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle kamu düzenine aykırılık sebebiyle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve esas hakkında yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 21.04.2022 tarihli ilâmı ile davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda hesaplamaların, arabulucu tarafından düzenlenen son tutanak tarihi dikkate alınmaksızın yapıldığı, son tutanak tarihini aşan kısımlar yönünden davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerektiği belirtilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilâmı doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde; Bölge Adliye Mahkemesince duruşma vekâlet ücretine hükmedilmesinin ve kısmen kabul kararı verilmesine rağmen yargılama giderlerinin tamamının davacıdan alınmasına karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde; Bakanlık uygulamasının yerinde olduğunu, ücreti düşürülmeyen davacının dava dilekçesinde talep ettiği alacaklara hak kazanamayacağını, ücretin kanuna uygun olarak ödendiğini savunarak Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, arabuluculuk son tutanak tarihini aşan taleplere ilişkin dava şartı ile vekâlet ücreti ve yargılama giderleri hususlarına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 326 ncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 323, 326, 353, 360, 370, 371 ve 373 üncü maddeleri.

2. 7036 sayılı ... Mahkemeleri Kanunu'nun 3 üncü maddesi,

3. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin ilgili hükümleri.

4. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 04.03.2021 tarihli ve 2021/2-96 Esas, 2021/205 Karar sayılı ilâmında istinaf yolu incelemesine özgü duruşma vekâlet ücretine hükmedilmesi şartları şu şekilde açıklanmıştır:

"... AÜTT Genel Hükümleri’nin 2. maddesinin ikinci fıkrasında ayrıca vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği belirtilen istinaf kanun yolu incelemesine özgü görülmesi gereken duruşmalı ... ile; gerek 1086 sayılı HUMK’nın 429/2. maddesinde belirtilen '…O mahkeme temyiz edenden 434 üncü madde uyarınca peşin olan gideri kullanmak suretiyle kendiliğinden tarafları duruşmaya davet edip dinledikten sonra Yargıtay’ın bozma kararına uyulup uyulmayacağına karar verir,…' duruşmanın, gerekse aynı maddenin karşılığı 6100 sayılı HMK’nın 373/3. maddesinde belirtilen '…Bölge adliye mahkemesi, 344 üncü madde uyarınca peşin alınmış olan gideri kullanmak suretiyle, kendiliğinden tarafları duruşmaya davet edip dinledikten sonra Yargıtay’ın bozma kararına uyulup uyulmayacağına karar verir,…' duruşmanın birbirleriyle karıştırılmaması gerekmektedir.

30. HMK’nın 373. maddesinde, Yargıtay’ın temyiz kanun yolu incelemesi neticesinde verdiği bozma ilamı sonrasında yargılamanın alt mahkemelerden hangisi tarafından yapılması gerektiği hususunda ki ayrım; bölge adliye mahkemesinin esastan ret kararı verip vermediği noktasında, başka bir ifade ile alt derece mahkemeleri kararlarının birbirleri ile paralel olup olmamasına göre düzenleme altına alınmıştır. Bu noktada, temyiz kanun yolunda bir karar verildikten sonra ilk derece mahkemesi ile bölge adliye mahkemesi sadece birer hüküm mahkemesi hâline gelmiş olup, bölge adliye mahkemesinin denetim mahkemesi yetkisi kalmamıştır. Diğer bir ifadeyle, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi arasında bir fark bulunmamaktadır. Buradan hareketle; AÜTT Genel Hükümleri uyarınca bölge adliye mahkemelerinin istinaf kanun yolu incelemesine ilişkin 'duruşmalı işler' tanımlamasından, Yargıtay bozmasından sonra alt derece hüküm mahkemesi olarak HMK’nın 373/3. maddesi uyarınca zorunlu olarak yaptığı duruşma değil, HMK’nın 353. maddesinde belirtilen hâller dışında istinaf kanun yolu incelemesini duruşmalı olarak yapması gereken işlerden bahsedildiği hususu tartışmasızdır.

..."

3. Değerlendirme

1. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; taraf vekillerinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Somut uyuşmazlıkta Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda arabuluculuk son tutanak tarihi dikkate alınarak hesaplama yapıldığı belirtilmiştir. Ancak anılan raporun incelenmesinde, arabuluculuk son tutanak tarihi itibarıyla henüz ödeme günü gelmeyen fark ilave tediye alacağı yönünden arabuluculuk son tutanak tarihi dikkate alınarak ödeme gününe göre oranlama yapılmak suretiyle hesaplama yapılmıştır. Arabuluculuk son tutanak tarihi itibarıyla henüz muaccel olmayan fark ilave tediye alacağı yönünden hesaplama yapılması hatalıdır. Arabuluculuk son tutanak tarihinden sonra muaccel olan fark ilave tediye alacağı yönünden davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.

3. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmesine rağmen, davalı tarafça İlk Derece Mahkemesi aşamasından sonra yapılan yargılama giderlerinin tamamının davacıdan alınmasına karar verilmesi hatalıdır. Tarafların davadaki haklılık durumu dikkate alınarak yargılama giderlerinin kabul ve ret oranına göre paylaştırılması gerekir.

4. Diğer yandan ilâmın İlgili Hukuk bölümünün (4) numaralı paragrafında yer verilen Hukuk Genel Kurulu kararında açıklandığı üzere; somut davada Bölge Adliye Mahkemesince, bozma ilâmı sonrasında yapılan duruşma sebebiyle davalı lehine istinaf duruşma vekâlet ücretine hükmedilmesi hatalı olmuştur.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davacı tarafa iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.