"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/3214 E., 2023/39 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 13. ... Mahkemesi
SAYISI : 2022/127 E., 2022/320 K.
Taraflar arasındaki tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin kamu kurum ve kuruluşlarında personel çalıştırılmasına ilişkin hizmet alımı kapsamında alt işveren ... Sos. Hizm. İnş. Bilgisayar Taş. ve Dan. Hizm. San. ve Tic. Ltd. Şti. bünyesinde 14.08.2017 tarihinde veri kayıt elemanı olarak işe alındığını, işe girdiği andan itibaren aynı işkolunda veri kayıt elemanı olarak çalıştığını, davalı İdareye meslek kodunun değişimine ilişkin 22.03.2022 tarihli talebinin tebliğ edildiğini, ancak davalı İdare tarafından olumsuz yanıt verildiğini, müvekkilinin gerçekte hep veri kayıt elemanı olarak çalıştığını, çalışma hayatı boyunca hiç temizlik işi yapmadığını, kaldı ki yaptığı işin temizlik personelinin yapamayacağı teknik bir bilgiyi gerektirdiğini, ancak Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) kayıtlarına meslek kodunun beden işçisi-temizlik olarak bildirildiğini, müvekkiline hâlihazırda temizlik görevlisi olarak çalışması için baskılar yapıldığını ileri sürerek telafisi zor zararların doğmaması adına SGK'ya bildirilen gerçeğe aykırı kayıtların düzeltilmesini, meslek kodunun veri kayıt elemanı olarak değiştirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde ve hak düşürücü süre itirazında bulunduklarını, sürekli işçi kadrolarına/geçici işçi pozisyonlarına geçişteki başvuru formu incelendiğinde, davacı işçinin en son çalıştığı işin niteliği kısmının (1) yani temizlik işi olarak kodladığını, davacının sürekli işçi kadrosuna geçişi sırasında SGK işe giriş bildirgesinde de işe giriş tarihinin 02.04.2018, meslek adı ve kodunun da "9112.13-temizlik işçisi (hastane)" olarak gösterildiğini, 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin (696 KHK) 127 nci maddesinin beşinci fıkrasında "Sürekli işçi kadrolarına geçirilenler, birinci fıkrada öngörülen şartları taşıdıkları sürece ve çalıştırıldıkları teşkilat ve birimde geçiş işlemi yapılmadan önceki ihale sözleşmesi kapsamındaki hizmetleri yürütmek üzere istihdam edilebilir." hükmünün yer aldığını, il sağlık müdürlükleri ve bağlı sağlık tesislerinde çalışan sürekli işçilerin, 02.04.2018 tarihinden önce yapılan ve kadroya geçişlerine dayanak oluşturan ihale sözleşmesi kapsamındaki meslek kodu ve branşlarının Bakanlık veri tabanına işlenmesi neticesinde kadroya geçişten önce işveren vekili tarafından yapılan ve istihdamına esas alınan son ihale sözleşmesine uygun olarak davacının kadrosunun sürekli işçi (696), branşının temizlik görevlisi (Hastane), meslek kodunun ise 9112.13 olarak tanımlanması yönünde karar alındığını, bu kararın 15.09.2021 tarihinde davacıya tebliğ edildiğini, kişilerin kadroları haricinde bir işte hiçbir suretle çalıştırılmamasının istendiğini, davacının imzaladığı imza föylerinden, alt işveren firma zamanında davacıya ödemesi yapılan temizlik personel yol ücret çizelgesinden ve temizlik personel yıllık izin formundan da anlaşılacağı üzere işe girdiği ilk günden itibaren temizlik personeli olduğunun farkında olduğunu, işe girdiği zamandan şimdiye kadar kadrosunun yanlış girildiği ile ilgili herhangi bir itirazının olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
2. Davalı ... Kurumu cevap dilekçesinde; öncelikle davacının taleplerine karşı zamanaşımı def'inde ve hak düşürücü süre itirazında bulunduklarını, davacının 08.2017-04.2022 dönemleri arasına temizlik görevlisi olarak çalıştığının müvekkili Kuruma bildirim suretiyle oluşturulan resmî kayıtlarla sabit olduğunu, sigortalıların çalışmış oldukları işyerlerinde fiilen yaptıkları işe uygun meslek adı ve kodu bildiriminin işverenler tarafından yapıldığını, işverenler tarafından bildirilen işbu hususların gerçeğe uygun olmaması durumunda müvekkili Kurumun herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, ayrıca kanunda meslek kodlarının gerçeğe aykırı bildirilmesi durumunda işverenlere idari para cezası uygulanacağının da açıkça belirtildiğini, davacının huzurdaki dava ile ileri sürdüğü iddialarını müvekkili Kurum kayıtlarına eş değerde belgelerle kanıtlaması gerektiğini, Yargıtayın yerleşik içtihatlarına göre hizmet tespiti davaları kamu düzenini ilgilendirdiğinden resen araştırma yapılması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ... Bölge İdare Mahkemesi 3. İdari Dava Dairesinin 31.05.2022 tarihli ve 2022/560 Esas ve 2022/561 Karar sayılı kararı, ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesinin 30.....2022 tarihli ve 2022/1428 Esas, 2022/1434 Karar sayılı kararı emsal olarak belirtilerek, tüm dosya kapsamı ve benzer dosyalarda verilen kararlar birlikte değerlendirildiğinde, uyuşmazlığın çözümünde idari yargının görevli olduğunun anlaşıldığı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 114 üncü ve 115 inci maddeleri uyarınca yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle davanın usulden reddine karar vermiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; yargı yolu bakımından ... mahkemelerinin görevli olduğunu, müvekkilinin gerçekte hep veri kayıt elemanı olarak çalıştığını, müvekkilinin çalışma hayatı boyunca hiç temizlik işi yapmadığını, meslek kodunun SGK'ya yanlış bildirilmesinin hak kaybına sebep olduğunu, açık olarak mevzuata ve gerçeğe aykırı bildirimlerin ağır hizmet kusuru olduğunu, müvekkilinin ilk sigorta girişinden itibaren 4-D (Sürekli işçi) kayıtlı olduğu ve veri kayıt elemanı olduğunun sunulan delillerle sabit olduğunu, müvekkili hakkında SGK'ya bildirilen gerçeğe aykırı kayıtlarının düzeltilmesi, meslek kodunun veri kayıt elemanı olarak değiştirilmesini talep ettiklerini, ilk duruşmada yargı yolunun caiz olmaması sebebiyle dava usulden reddedildiğinden tedbir taleplerinin de usulden reddedildiğini, tedbir kararı verilmesini talep ettiklerini, hükmedilen vekâlet ücretine itiraz ettiklerini ileri sürerek davanın kabulüne karar verilmek üzere İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 696 Sayılı KHK'nın 127 nci maddesi ile eklenen 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin geçici 23 üncü maddesinin birinci fıkrasındaki düzenlemeye göre, istisnalar dışındaki ilgili kamu idareleri, listede yer alan idarelerin ... ve taşra teşkilatlarında 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu ve diğer mevzuattaki hükümler uyarınca personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alım sözleşmeleri kapsamında yükleniciler tarafından 04.12.2017 tarihi itibarıyla çalıştırılmakta olanların hangi şartları taşımaları hâlinde sürekli işçi kadrolarına istihdam edilmek üzere yazılı başvuru yapabileceklerinin düzenlendiği, başvuranların şartları taşıyıp taşımadıklarının tespiti, bu tespite itirazların karara bağlanması, şartları taşıyanların idarece belirlenen usul ve esaslara göre yapılacak yazılı/veya sözlü yada uygulama sınava alınması, sınav sonuçlarına itirazların karara bağlanması ve sınavda başarılı olanların kadroya geçirilmesine ilişkin sürecin bu fıkranın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 90 gün içinde sonuçlandırılacağının aynı yasal düzenlemede belirtildiği, yasal düzenlemenin kamu gücünü kullanan bir idarenin görevini ve faaliyetini yerine getirmek üzere yapması gereken yenilik ve değişiklik doğurucu hukuki sonuçları olan işlemleri kapsadığı, idarenin bu işleminden sonra başvurucunun hukuki statüsünün hizmet ilişkisi olmasının ortada bir idari işlem olmadığı anlamına gelmeyeceği, uyuşmazlığın, kadroya geçiş sırasında yapılan idari işleme yönelik olduğu, sürekli işçi statüsüne geçiş yapıldıktan sonra işveren ile işçi arasında çıkan uyuşmazlık niteliğinde olmadığı, kadroya alma işlemi bir bütün olup verilen meslek kodunun da bu işlemin bir parçası olduğu, İlk Derece Mahkemesi kararında da değinildiği üzere benzer davaların idari yargıda çözüme bağlandığının da görüldüğü, yargı yolu uyuşmazlığının giderilmesine ilişkin Uyuşmazlık Mahkemesinin 18.10.2021 tarihli ve 2021/387 Esas, 2021/538 Karar sayılı ilâmının da aynı yönde olduğu, yargı yolunun caiz olmaması sebebiyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesinin isabetli olduğu, ayrıca görev kamu düzenine ilişkin olduğundan esas hakkında karar verme görevi olmayan İlk Derece Mahkemesinin geçici hukuki korunma yolları hakkındaki talepleri de değerlendirmesinin hukuken mümkün olmadığı, davalı taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmesinde usul ve yasaya aykırılık görülmediği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı işçinin kadroya geçiş sırasında SGK'ya hatalı olarak bildirilen meslek kodunun düzeltilmesine ilişkin tespit davasında, görevli yargı yerinin adli yargı mı yoksa idari yargı mı olduğuna ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 114 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi, 115 inci maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 7036 sayılı ... Mahkemeleri Kanunu'nun 5 inci maddesi, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2 nci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
04.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.