Logo

9. Hukuk Dairesi2023/6561 E. 2023/7271 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı şirketin alt işvereni olduğu işçinin, ücretinin eksik ödendiği iddiasıyla açtığı işçilik alacakları davasında, ücretin tespiti, iş sözleşmesinin feshi, kıdem tazminatı, fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ile yıllık izin ücretleri alacaklarının ispatı ve hesaplanması ile davalının bu alacaklardan sorumluluğu hususları.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, davacı işçinin ücretinin, ihale sözleşmesinde belirlenen oranın her dönem asgari ücrete uygulanması suretiyle hesaplanması hatalı olup, davacının düşürülmeden önceki son ücreti esas alınarak, sonraki dönemler için asgari olarak ödenmesi gereken ücretin tespiti ve ihale sözleşmelerindeki ücret bağlantısının değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalıya ait işyerlerinde değişik alt işverenlerde 11.01.2003-31.08.2018 tarihleri arasında fasılasız açma ve kesme personeli olarak çalıştığını, iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini, ihale sözleşmesi gereği asgari ücretin %60 fazlası ücret ödenmesi gerekirken ücretin ve buna göre bir kısım işçilik alacaklarının eksik ödendiğini ileri sürerek kıdem tazminatı ile ... iş arama izni ücreti, yıllık izin ücreti, hafta tatili, fazla çalışma ücreti, ulusal ... ve genel tatil ücreti ile ücret farkı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının müvekkili Şirketin işçisi olmadığını, çalıştığı işverenler ile müvekkili Şirket arasında asıl işveren alt işveren ilişkisinin bulunmadığını, davacının işverenine işin anahtar teslimi olarak verildiğini, derdestlik nedeniyle davanın reddi gerektiğini, davacının ücretinin imzalı bordro karşılığı ödendiğini, alt işverenin işçilerine asgari ücretin %60'ı fazlası ile ücret ödeneceği yönündeki düzenlemenin ihale dönemi başlangıcında hizmet alım sözleşmesinde yer aldığını, sonraki tarihlerde asgari ücretin %60 fazlasının ödeneceği yönünde bir düzenleme olmadığını, davacının her ihale dönemi sonrası ihaleyi ... ... işverende ... iş sözleşmeleri ile çalıştığını, daha önce çalıştığı işverenin ücreti üzerinden ücret ödenmesi ve ücretin güncellenmesi yönündeki talebinin dayanağının bulunmadığını, kabul anlamına gelmemek üzere talep ve dava konusu yapılan bir kısım alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının işvereni şirketlere davanın ihbar edilmesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacıya asgari ücretin %60 fazlası ücret ödeneceği yönündeki iddiasını kanıtlayan 2013 yılı Temmuz ayına kadar tahakkuk ve uygulanan ücret döküm tablosunun dosyaya ibraz olunduğu, söz konusu tabloda davacıya 2013 yılı Temmuz ayına kadar olan dönemde asgari ücretin %60 fazlası ücret tahakkuk ettirilip ödendiğinin görüldüğü, 2017 yılı Temmuz ayından sonra sözleşmenin feshi tarihine kadar olan dönemde asgari ücretin %60 fazlası miktarın altında, hatta son dönemde asgari ücret üzerinden ödeme yapıldığı, devralan işverenin, işçiyi devreden işveren nezdindeki asgari aynı çalışma koşulları ile çalıştırmakla yükümlü olduğu, davacının ücretlerinin düşürülmesinin 4857 sayılı İş Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 62 nci maddesine aykırı olacağı, davacının fark ücret alacağının bulunduğu, tanıkların 2015 yılı ve öncesi döneme ilişkin görgüye dayalı beyanda bulundukları, davacının hafta tatili, fazla çalışma ücreti ile ulusal ... ve genel tatil ücreti alacaklarında, tanık beyanları ve zamanaşımı dikkate alınarak hesaplanan bilirkişi raporuna itibar edildiği, davacının kullanmadığı 208 ... izin hakkı olduğu, davacının iş arama izin ücreti talebinin sözleşmesel ve yasal dayanağı bulunmadığı, tüm bordrolar ibraz edilmediğinden ve kısmen ibraz edilmiş bordrolarda usulsüz kesinti kaydına rastlanmadığından davacının bu iddiasının tespit olunamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davanın husumetten reddi gerektiğini, davacının iş sözleşmesini kendi isteği ile istifa ederek sonlandırdığını, yıllık izin formlarının dikkate alınmadığını, fazla çalışma yapmadığını, hafta sonu ve tatil çalışmasının söz konusu olmadığını, fark ücret alacağının bulunmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının davalıya ait işyerinde hizmet alım sözleşmeleri gereğince çalıştığı, davalı Şirketin 4857 sayılı Kanun'un 2 nci maddesinin yedinci fıkrası gereğince asıl işveren olarak alacaklardan sorumlu olduğu, iş sözleşmesinin ücret alacaklarının ödenmemesi nedeniyle işçi tarafından haklı sebeple feshedildiği, davacının bakiye 208 ... izin hakkının bulunduğu, davalı tarafından yıllık izinlerin kullandırıldığının veya ücretinin ödendiğinin ispat edilemediği, davacının fazla çalışma yaptığını, hafta tatillerinde, ulusal ... ve genel tatillerde çalıştığını ispat ettiği, karşılıklarının ödendiğini ise işverenin ispat edemediği, davacının fark ücret alacağının bulunduğu, İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Taraflar arasında; ücretin tespiti, iş sözleşmesinin feshi ile davacının kıdem tazminatına hak kazanıp kazanmadığı, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal ... ve genel tatil ve yıllık izin ücreti alacaklarının ispatı ve hesaplanması ile davalının hüküm altına alınan alacaklardan sorumlu olup olmadığı hususları uyuşmazlık konusudur.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 ... maddesi, 4857 sayılı Kanun'un 22, 32, 41, 44, 46, 47, 53, 59 ve 62 nci maddeleri ile aynı Kanun'un 120 nci maddesi atfıyla hâlen yürürlükte bulunan mülga 1475 sayılı İş Kanunu'nun 14 üncü maddesi.

2. "... iş sözleşmesinin esaslı unsurlarından olan ücret unsurunda işçi aleyhine yapılacak bir değişikliğin geçerli olabilmesi için bunun 4857 Sayılı İş Kanunu'nun 22. maddesinde belirtilen koşullar çerçevesinde gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Bunun anlamı ücrette yapılacak indirimin yazılı olarak işçiye bildirilmesi üzerine işçinin de bu değişikliği altı iş günü içerisinde yazılı olarak kabul etmesi durumunda ücrette yapılacak değişiklik geçerli hale gelir. Hizmet sözleşmesinin esaslı unsurlarında yapılacak değişikliğin kabulü işçi tarafından yazılı bir muvafakat bildirimi ile yapılabileceği gibi taraflar arasında imzalanacak ... bir hizmet sözleşmesi vasıtası ile de yapılabilir. Bu şekilde yapılmayan değişikler geçerli değildir

Somut uyuşmazlıkta, davalı veya alt işverenleri tarafından davacı işçinin ücretinde yapılan indirim için işçiden yazılı bir muvafakat alınmadığı; fakat dava konusu edilen sürede değişen bazı alt işverenler ile davacı arasında hizmet sözleşmeleri imzalandığı anlaşılmaktadır. Davacı ile alt işverenler arasında imzalanan ve ücret miktarının yazılı olduğu hizmet sözleşmeleri 4857 Sayılı İş Kanunu'nun 22. maddesi kapsamında ücrette yapılan indirimi işçinin yazılı olarak kabul ettiğini gösterir ve bu tarihten itibaren ücrette yapılan indirim geçerli hale gelir. ..." (Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, 23.09.2019 tarihli ve 2016/9412 Esas, 2019/16512 Karar sayılı kararı)

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Somut uyuşmazlıkta, İlk Derece Mahkemesince 4857 sayılı Kanun'un 22 nci maddesi uyarınca davacının yazılı rızası olmaksızın düşürülemeyeceği gerekçesiyle ve düşürülmeden önceki ücret miktarının ihale sözleşmesinde “asgari ücret+asgari ücretin belirlenen ... fazlası" şeklinde belirlenmesinden hareketle; ödenmesi gereken ücret miktarının, her dönem için o döneme ait asgari ücret esas alınarak “brüt asgari ücret+asgari ücretin fazlası” olarak kabul edilerek yapılan hesaplama esas alınarak davacının alacakları hüküm altına alınmıştır.

3. İhale şartname veya sözleşmesinde belirlenen ücretin etkisi ile ilgili olarak Dairemizce yapılan değerlendirmede; işçinin ihale ile belirlenen ücreti talep edebileceği, ancak bu ücretin asgari ücretle irtibatlandırılması durumunda, sonraki ihalede asgari ücretle bağlantı kurulmadığı takdirde ihalenin bitimi ile bu bağlantının kesileceği kabul edilmiştir. Diğer yandan, ... ihalede asgari ücretle bağlantıda daha düşük bir katsayının belirlenmesi durumunda ise 4857 sayılı Kanun'un 22 nci maddesi uyarınca bu ücretin altına düşmemek kaydıyla, asgari ücretle bağlantısı kesilen önceki ücretin uygulanmasına devam edilmelidir.

4. Dosya kapsamında; davacının ücretinin artırılacağına ilişkin bir iş sözleşmesi bulunmamaktadır. Ancak ihbar olunan Setaş Sist. .... İnş. Taah. Tic. Ltd. Şti. tarafından davacının imzasının yer aldığı 07.11.2017 tarihli iş sözleşmesinin sunulmuş olduğu ve bu sözleşmede davacının ücretinin de belirlendiği anlaşılmıştır. Mahkemece bu iş sözleşmesi ile ilgili herhangi bir değerlendirme yapılmamıştır.

5. Mahkemece; davacıya ödenmesi gereken ücret miktarının, ilâmın Değerlendirme bölümünün (3) numaralı paragrafında belirtilen hususlar dikkate alınarak hesaplanabilmesi için öncelikle dava konusu döneme ilişkin davalı Şirketin alt işveren şirketlerle yaptığı hizmet alım sözleşmelerinin ve teknik şartnamelerin temin edilmesi; ayrıca 6100 sayılı Kanun'un 169 vd. maddelerinde düzenlenen isticvap hükümlerine göre 07.11.2017 tarihli iş sözleşmesinin imza ve içeriğinin davacıya sorulması, imzayı inkâr ederse imza incelemesi yapılması gerekir.

6. Dosyadaki eksiklikler giderildikten sonra; davacının düşürülmeden önceki en son ücreti, sonraki dönemler için asgari olarak ... şekilde ödenmesi gereken ücret miktarı olarak kabul edilmeli, ... ihalede asgari ücretle bağlantıda daha düşük bir katsayı belirlendiğinde ... ihale ile belirlenen ücretin de altına düşmemek kaydıyla, asgari ücretle bağlantısı kesilen önceki ücretin uygulanmasına devam edilmelidir. 07.11.2017 tarihli iş sözleşmesindeki imzanın davacıya ait olduğunun tespit edilmesi hâlinde ise bu sözleşme döneminde, iş sözleşmesindeki ücreti dikkate alınarak davacının fark alacak hesabı yapılmalıdır. Bunun yerine ödenmesi gereken ücret miktarının, her dönem için o döneme ait asgari ücret esas alınarak “brüt asgari ücret+asgari ücretin fazlası” şeklinde kabul edilerek hesaplama yapılması hatalı olduğundan bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle ,

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

17.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.