"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin 04.07.2022 tarihli kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince, Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı doğrultusunda yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildi.
Davacı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmiş ise de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Kuruma bağlı kömür ocağında çalıştığını, davacının yaptığı işin asıl ... olduğunu, asıl işveren alt işverenlik ilişkisinin muvazaalı olduğunu, davacının muvafakati alınmaksızın ücretinin düşürüldüğünü ileri sürerek ücret farkı ve ilave tediye alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı ile Kurum arasında herhangi bir bağ ve sözleşme bulunmadığını, Kurumun ihale makamı olması sebebiyle sorumluluğunun bulunmadığını, muvazaa iddiasını kabul etmediklerini, ihale konusu işin Kurumun asıl işi olmayıp yardımcı ... olduğunu, ilave tediye alacağına hükmedilemeyeceğini, davacının eksik ödenen ücret alacağı talebinin ise yerinde olmadığını, işçilere ödenecek ücretin yüklenici firmaların inisiyatifinde olduğunu, davacının ücretinden indirim yapılmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının yaptığı işin asıl işlerden olmadığı yardımcı ... kapsamında kaldığı, davalı ile dava dışı şirketler arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi olduğu ve ilave tediye alacağı talep hakkı olmadığı, ücret farkı alacağı yönünden, davacının asgari ücretin belirli bir ... fazlası ile çalışırken ücretinin muvafakati olmadan oransal olarak düşürüldüğü, bu nedenle ücretinin düşürülmesinden önceki en son ücreti sonraki dönemler için asgari olarak ... şekilde ödenmesi gereken ücret miktarı olarak kabul edilerek her ay için ödenen ücret miktarı, düşüşten önce ödenen en son ücretten çıkarılarak aradaki fark ücretler toplamın hüküm altına alındığı gerekçeleriyle davanın kabulüne karar vermiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; asgari ücretin artması sebebiyle işçiye ödenecek yüzdenin düşürülmesinin kabul edilemeyeceğini, Mahkemenin ücret düşürülmeden önceki ücretin ... tutularak hesaplama yapılması yönündeki kararları gerekçe göstererek aleyhe olan rapora göre karar vermesinin hatalı olduğunu, bilirkişi raporundaki hesaplamalara itiraz ettiklerini, ek rapor aldırılması taleplerinin reddinin hukuka aykırı olduğunu, Mahkemece eksik inceleme ile karar verildiğini belirterek Mahkeme kararının kaldırılması ile davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; hukuki yarar yokluğu ve husumet itirazları ile zamanaşımı def'inin dikkate alınmadığını, davacının muvafakati alınmadan ücretinin düşürüldüğü iddiasını kabul etmediklerini, hesaplamaya esas alınan ücretlerin fazla olduğunu, ihale kapsamında yüklenici firmaların çalıştıracağı işçilere ödenecek ücretin yüklenici firmaların inisiyatifinde olduğunu, ücret farkı talebinin yerel Mahkemece kabulünün hukuka aykırı olduğunu, net miktar üzerinden karar verilmesi gerektiğini brüt miktar üzerinden karar verilmesinin yerinde olmadığını, Mahkemece verilen hükümde harçlar, yargılama giderleri masraflar ve vekâlet ücretine ilişkin hükümlerin hatalı olduğunu, kararın kısmen kabul olmasına rağmen harçların tamamından sorumlu tutulmalarının hukuka aykırı olduğunu belirterek Mahkeme kararının kaldırılması ile davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı Kurum tarafından ihbar olunan dava dışı Şirketlere verilen işin yardımcı ... niteliğinde olduğu, yardımcı işin bir kısmının alt işverene verilmesinin mümkün olduğu, davalı ile ihbar olunan Şirket arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğu ve davacının davalı Kurumun işçisi olduğuna ilişkin davacı istinafının yerinde olmadığı, ücret farkı yönünden hükme esas alınan hesap bilirkişi raporunda davacının ücretinin düşürülmesinden önceki en son ücretinin, sonraki dönemler için asgari olarak ... şekilde ödenmesi gereken ücret miktarı olarak kabul edilerek her ay için ödenen ücret miktarı, düşüşten önce ödenen en son ücretten çıkarılmak suretiyle aradaki fark ücretler toplamının hesaplanıp hüküm altına alınmasının yerinde olduğu gerekçeleriyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebeplerine ek olarak arabuluculuk ücretine ilişkin hüküm kurulmamasının hatalı olduğunu belirtmek suretiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının ücret farkı alacağının hesabı, zamanaşımı, harç, yargılama gideri, faiz, arabuluculuk ücreti ve vekâlet ücreti noktalarında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı sayılı Kanun'un 326 ncı maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 ve 371 ... maddeleri; 7036 sayılı ... Mahkemeleri Kanunu'nun 3 üncü maddesi, 4857 sayılı ... Kanun’un 2 nci, 22 nci ve 62 nci maddeleri; 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan işçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun İkinci Maddesinin Kaldırılması hakkında Kanun'un 1 vd. maddeleri, Alt İşverenlik Yönetmeliği'nin 4 üncü maddesi,
2. 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nun (6325 sayılı Kanun) 18/A maddesinin on bir, on iki, on üç ve on dördüncü fıkraları şöyledir:
"(11) Taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf, son tutanakta belirtilir ve bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulur. Ayrıca bu taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmez. Her iki tarafın da ilk toplantıya katılmaması sebebiyle sona ... arabuluculuk faaliyeti üzerine açılacak davalarda tarafların yaptıkları yargılama giderleri kendi üzerlerinde bırakılır.
(12) Tarafların arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaları hâlinde, arabuluculuk ücreti, Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesinin eki Arabuluculuk Ücret Tarifesinin İkinci Kısmına göre aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde karşılanır. Bu durumda ücret, Tarifenin Birinci Kısmında belirlenen iki saatlik ücret tutarından az olamaz.
(13) Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde, iki saatlik ücret tutarı Tarifenin Birinci Kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenir. İki saatten fazla süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâlinde ise iki saati aşan kısma ilişkin ücret aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde uyuşmazlığın konusu dikkate alınarak Tarifenin Birinci Kısmına göre karşılanır. Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır.
(14) Bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır.”
3. Dairemizin arabuluculuk masrafının yargılama giderine dâhil olduğuna ilişkin 23.....2022 tarihli ve 2022/7712 Esas, 2022/8262 Karar sayılı kararı.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir
2. İlk Derece Mahkemesi kararında dava şartı olan arabuluculuk gideri bakımından hatalı şekilde hüküm kurulduğu saptanmıştır. Somut uyuşmazlıkta; tarafların dava şartı olan arabuluculuk kapsamında arabuluculuk faaliyetinde bulundukları ve sürecin sonunda anlaşamadıkları görülmektedir. İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda arabuluculuk gideri ile ilgili hüküm kurulmamış olup yukarıda belirtilen 6325 sayılı Kanun'un 18/A maddesinin on bir, on iki, on üç ve on dördüncü fıkralarında yer ... düzenlemeler uyarınca arabuluculuk giderinin yargılama gideri olduğu, 6100 sayılı Kanun’un 326 ncı maddesinin birinci fıkrasına göre yargılama giderlerinin aleyhine hüküm verilen taraftan alınması gerektiği dikkate alındığında, arabuluculuk masrafı hakkında hüküm kurulmaması hatalıdır.
Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacının tüm, davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, davalı tarafın temyiz itirazının arabuluculuk gideri yönünden kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının, hüküm fıkrasına ... bir bent eklenerek (11) ... bent olarak “7036 sayılı ... Mahkemeleri Kanunu'nun 3 üncü maddesinin on dördüncü fıkrası gereğince Hazine tarafından arabuluculuk gideri olarak sarfedildiği anlaşılan 680,00 TL'nin kabul ve ret oranına göre hesaplanan 204,00 TL'sinin davalıdan, 476,00 TL'sinin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına," ibarelerinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde davalı tarafa iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
17.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.