Logo

9. Hukuk Dairesi2023/7435 E. 2023/6590 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı belediyenin, trafik kazasında ölen çocuğun ailesine ödediği manevi tazminat ile kazaya karışan aracın KZMMS’sinin olmamasından dolayı güvence hesabının yaptığı ödemelerden, kazaya sebebiyet veren şoför ve sigorta işlemlerinden sorumlu personelin sorumlu olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun bozma ilamına uygun olarak, olay tarihinde yürürlükte olan toplu iş sözleşmesinde hasar-zarar tespit komisyonu kurulması öngörülmediğinden ve kaza tespit raporunda davalı şoförün %80 kusurlu olduğunun tespit edilmesi gözetilerek yerel mahkemenin davalı şoförün sorumluluğuna hükmeden kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :... Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; ... 2. ... Mahkemesince verilen 01.....2017 tarihli ve 2016/364 Esas, 2017/162 Karar sayılı davalı ... yönünden davanın reddine, diğer davalı ... yönünden ise davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı ve davalı ... vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesince 16.10.2017 tarihli ve 2017/39969 Esas, 2017/21865 Karar sayılı karar ile; tarafların sorumlu olduğu miktarlar konusunda bozulmasına karar verilmiştir.

... 2. ... Mahkemesince 15.03.2018 tarihli ve 2018/16 Esas, 2018/191 Karar sayılı karar ile; bozma kararına direnilmiştir. Direnme üzerine dosya Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 21.05.2019 tarihli ve 2019/3915 Esas, 2019/11305 Karar sayılı kararı ile; Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna gönderilmiştir.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 25.11.2021 tarihli ve 2019/(22)9-429 Esas, 2021/1507 Karar sayılı kararı ile direnme kararının genişletilmiş gerekçe ile bozulmasına karar verilmiştir.

... 2. ... Mahkemesinin 27.10.2022 tarihli ve 2022/56 Esas, 2022/369 Karar sayılı kararı ile; davanın davalı ... yönünden reddine, davalı ... yönünden kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili Şahinbey Belediye Başkanlığında (Belediye) şoför olarak çalışan davalı ...’ın sevk ve idaresindeki araç ile 26.08.2009 tarihinde ölümlü ve maddi hasarlı trafik kazasına sebebiyet vermesi üzerine trafik kazasında ölen çocuğun ailesinin müvekkili aleyhine açtığı manevi tazminat davası ve kazaya karışan aracın karayolları zorunlu mali mesuliyet sigortasının (KZMMS) süresi dolmasına rağmen yenilenmediğinden kaza sebebiyle zarar gören kişilere ödeme yapan güvence hesabının ödediği miktarı rücu etmesi sebebiyle müvekkilinin ödemeler yaptığını, söz konusu ödemelerden kaza tespit tutanağında tam kusurlu olduğu tespit edilen belediye personeli araç şoförü davalı ...’ın ağır ihmal ve kusurundan dolayı, Belediyede araçların bakım, onarım ve her türlü işlerinden sorumlu olan diğer davalı ...’ın ise sigorta işlemlerini yenilemeyerek kamu zararına sebebiyet vermesinden dolayı sorumlu olduklarını ileri sürerek manevi tazminat olarak 3. kişilere ödenen miktarın araç sürücüsü ...’dan, maddi tazminatın ise davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davanın zamanaşımından reddi gerektiğini, 01.01.2007-31.12.2009 tarihleri arasında geçerli olan müvekkilinin de tâbi olduğu 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu'nun (6356 sayılı Kanun) 64 ve 66 ncı maddelerinde işçilerin karıştıkları kazalardan dolayı ödenen tazminatlarda sorumlu olunan miktarın belirlenmesi için hasar ve zarar tespit komisyonu kurulmasının gerektiğinin ifade edildiği, 01.01.2010-31.12.2012 tarihleri arası geçerli olan toplu ... sözleşmesinde ise bu düzenlemeye ilaveten 68 ... maddesinde aracın zorunlu trafik sigortasının zamanında yaptırılmadığı takdirde aracın kazaya karışması hâlinde tüm zararlardan işverenin sorumlu olacağının düzenlendiğini, davacı Belediyenin de bu anlamda kusurlu olduğundan davanın reddini aksi hâlde toplu ... sözleşmelerinde tüm işçiler için her ay ücretlerinden kesinti yapılarak ... kazası yardım fonu kurulmasının ve fonda biriken paranın da Mahkemece belirlenen ve karara bağlanan zararların tazmininde kullanılmasının düzenlendiğinden davalının sorumlu olacağı miktarın belirlenmesi hâlinde bu fondan karşılanması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

2. Davalı ... cevap dilekçesinde; Belediyeye ait araçların zorunlu trafik sigortalarının yaptırılması ile ilgili yetki ve sorumluluğu olmadığını, kaza yapan aracın müdür olduğu birimde görev yapmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 01.....2017 tarihli ve 2016/364 Esas, 2017/162 Karar sayılı kararı ile; davalı ...’ın aracın sigortasının yapılmamasından ve bundan kaynaklı güvence hesabına ödenen miktardan dolayı herhangi bir kusurunun ve sorumluluğunun bulunmadığı, trafik kazasında vefat eden üçüncü kişinin hak sahiplerine ödenen tazminatlardan kazaya sebebiyet veren olarak kusurlu davranışı nedeniyle sorumlu olduğu, ancak işyerinde uygulanan 6356 sayılı Kanun'un 68 ... maddesinde işyerinde hasar zarar tespit komisyonu kurulması ve bu komisyonun işçi ve işverenin üçüncü kişilere yapılacak ödemelerden dolayı sorumlu olacağı miktarı belirleyeceğinin düzenlenmesine rağmen işverence böyle bir komisyon kurulmadığından tarafların üçüncü kişilere ödenen tazminatlar yönünden takdiren %50 oranında sorumlu oldukları, davalılardan ...’ın ise sorumluluğunun bulunmadığı gerekçesiyle davalı ... yönünden açılan davanın reddine, diğer davalı ... yönünden ise davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı ... vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesince 16.10.2017 tarihli ve 2017/39969 Esas, 2017/21865 Karar sayılı kararı ile; davalılardan ...'ın sorumluluğu olmadığına ve KZMMS'nın yapılmamasından kaynaklanan ve ... Fonu Güvence hesabına ödenen miktardan şoför olarak çalışan davalı ...'ın herhangi bir kusuru olmadığından davacı Belediyenin bu nedenle ödemek zorunda kaldığı miktarlar yönünden davalının sorumlu tutulamayacağına ilişkin değerlendirmenin doğru olduğu ancak davacının sorumlu olduğu 3. kişilere ödenen diğer tazminatlar yönünden tarafların %50 oranında sorumlu olduğuna ilişkin tespitin dosya kapsamına uygun olmadığı, olayın oluş şekli ve 24.01.2017 tarihli kusur raporunda tespit edildiği üzere meydana gelen trafik kazasında davacı belediyenin %20, davalı şoförün ise %80 oranında kusurlu olduğu kabul edilerek buna göre sorumluklarının belirlenmesinin dosya kapsamına uygun olacağı, kabule göre de davalı ... vekili lehine eksik vekâlet ücreti takdir edilmesinin hatalı olduğu gerekçeleriyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Direnme Kararı

Mahkemenin 15.03.2018 tarihli ve 2018/16 Esas, 2018/191 Karar sayılı kararı ile; önceki gerekçeye ilaveten, davacı Belediyenin imzaladığı 6356 sayılı Kanun'un 68 ... maddesinin (a) bendinde işyerinde hasar, zarar ve bedensel zararların tespit ve tanzimi konusunda bir Sendika, bir işveren temsilcisi ve bir de sendika ile işverenin üzerinde anlaştıkları söz konusu zarar ile ilgili olayın niteliğine uygun işlerden anlayan üçüncü bir kişiden oluşan hasar-zarar tespit komisyonu kurulacağı ve bu komisyonun imzalanan 6356 sayılı Kanun'un 68 nci maddesinin (c) bendinin (3) üncü alt bendinde de trafik kazaları sonucu meydana gelen hasar ve bedensel zararlar konusunda üçüncü kişilere yapılacak ödemelerin ne kadarından işverenin ne kadarından da işçinin sorumlu olacağını belirleyeceğinin öngörülmesine rağmen böyle bir komisyonun kurulmadığı, bu komisyonun kurulmamasından dolayı davalı ...’a kusur atfedilemeyeceği, bu komisyonun kurulmaması ve kazaya karışan aracın KZMMS'nın yaptırılmamasında kusurun davacı Belediyeye ait olduğu, olay tarihinde geçerli poliçenin olmaması nedeniyle kusur raporunda davacı Belediyenin kusuru %20, davalı ...’ın kusuru %80 olarak belirlenmiş ise de, sorumluluğun bu oranlara göre belirlenmesinin 6098 sayılı ... Borçlar Kanunu’nun 50 ve 51 ... maddeleri ile 4721 sayılı ... Medeni Kanunu'nun 2 ve 3 üncü maddelerine aykırı olacağı gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.

C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararı

1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 21.05.2019 tarihli ve 2019/3915 Esas, 2019/11305 Karar sayılı kararı ile; temyiz incelemesi yapılmak üzere dosya Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna gönderilmiştir.

3. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 25.11.2021 tarihli ve 2019/(22)9-429 Esas, 2021/1507 Karar sayılı kararı ile; trafik kazasının gerçekleştiği olay tarihi olan 26.08.2009 tarihinde yürürlükte olmayan toplu ... sözleşmesinin yürürlük süresi konusunda geçmişe yürütüleceğine dair bir düzenleme bulunmaması karşısında somut olaya uygulanmasının hatalı olduğu, olay tarihinde yürürlükte olan işletme toplu ... sözleşmesinde ise hasar zarar tespit komisyonunun kurulacağı belirtilmekle trafik kazası sonucunda işçi ve işverenin sorumlu tutulacağı miktarı belirleyeceğine dair bir düzenleme öngörülmediği, komisyonun kurulup kurulmamasının da kusurluluk durumunu etkileyen bir olgu olmadığı, sonuç olarak olaya ilişkin kaza raporunda, davalının asfalt bakım kamyonunu ... yokuşta ... doğru bıraktığı, vites kolunun ve imdat kolunun boşta olduğu, arka tekerleklere takoz koymadığı, olayda tedbirsiz davrandığı ve önlem almadığı tespit edilerek 8/8 kusurlu olduğu sonucuna varılması, olayın oluş şekli ve 24.01.2017 tarihli kusur raporunda tespit edildiği üzere meydana gelen trafik kazasında davacı belediyenin %20, davalı şoförün ise %80 oranında kusurlu olduğu kabul edilerek buna göre sorumluklarının belirlenmesinin dosya kapsamına uygun olduğu, direnme kararının başlık kısmında dava tarihi 16.03.2012 olduğu hâlde 22.01.2018 olarak ve direnme karar tarihi 15.03.2018 olduğu hâlde 16.03.2012 olarak yazılmış ise de, bu hususların mahallinde her zaman düzeltilebilecek maddi hata olarak değerlendirildiği ve işin esasına etkili görülmediğinden bozma nedeni yapılmadığı gerekçesiyle direnme kararının genişletilmiş gerekçe ve nedenlerden bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemece Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararı Üzerine Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; direnme kararının kesin olarak bozularak Mahkemeye gönderildiği gerekçesiyle kesin olarak verilen Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararı doğrultusunda hüküm kurularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; davaya konu kazada davalı ...'ın %100 kusurlu olduğunu, eksik inceleme ile karar verildiğini, davalı ...'ın da görevini yapmamasından dolayı sorumluluğunun bulunduğunu belirterek Mahkeme kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine göre, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacının davaya konu olan trafik kazasında ölen çocuğun ailesine ödediği manevi tazminatı ve aracın KZMMS’si olmaması sebebiyle güvence hesabının zarar görenlere ödediği maddi tazminatı rücu etmesinden kaynaklı yaptığı ödemelerden davalı işçilerin sorumlu olup olmadığına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 ... maddesi, 438 ... maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.

2. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85 ... maddesinin birinci fıkrası ile 91,92 ve 105 ... maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 ... maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer ... sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

03.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.