"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/242 E., 2023/637 K.
KARAR : İstinaf başvurularının esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 1. ... Mahkemesi
SAYISI : 2022/162 E., 2022/972 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesinin 20.03.2020 tarihli kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin 15.02.2022 tarihli kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (6) ncı alt bendi uyarınca kaldırılmasına ve dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince, Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı doğrultusunda yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü:
Mahkemece kabul edilen ve davalı tarafça temyize konu edilen miktar 2.502,81 TL olup bu miktarın, 6100 sayılı Kanun'un 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi gereğince karar tarihi itibarıyla bölge adliye mahkemeleri tarafından verilen kararların kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL'nin altında kaldığı anlaşılmakla; davalı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili davacının, davalının değişen alt işverenleri nezdinde 08.12.204 tarihinde çalışmaya başladığını, daha önce muvazaa tespitine ilişkin olarak 544 işçi tarafından açılan davada, ... 6. ... Mahkemesinin 2012/100 Esas, 2012/964 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verildiğini ve söz konusu kararın Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 2013/805 Esas, 2013/1031 Karar sayılı kararı ile onandığını, davacının sendika üyesi olduğunu ve üyeliğin işverene bildirilmesine rağmen toplu ... sözleşmesinden yararlandırılmadığını, davalı ile alt işverenler arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunu ileri sürerek davacının baştan itibaren davalı ... Müdürlüğünün işçisi olduğunun tespiti ile fazla çalışma ücreti, ... bayram ve genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti, ücret farkı ve asgari geçim indirimi alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'i ileri sürdüklerini, davalının ihale makamı olduğunu, bu nedenle husumet itirazında bulunduklarını, 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu ve 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun (6001 sayılı Kanun) hükümleri göz önüne alındığında sorumluluklarının bulunmadığını, davacının dava dilekçesinde sendika üyesi olup olmadığına dair açıklamasının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının davalı nezdindeki hizmet süresi içinde çalıştığı işverenler ile davalı arasındaki hizmet alım sözleşmeleri ve Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 30.03.2022 tarihli ve 2022/3443 Esas, 2022/4200 Karar sayılı ilâmı dikkate alındığında, davalı ile alt işverenler arasında kurulan ilişkinin muvazaaya dayanmadığı belirtilerek alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili; dava dilekçesinde ileri sürdüğü hususlarla birlikte, fazla çalışma, hafta tatili ile ... bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının eksik hesaplandığını, davacının sendika üyesi olup olmadığına bakılmaksızın davalı işverenin asıl işçilerinin aldığı ücreti alması gerektiğini belirterek davanın kabulü istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili; cevap dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar ederek davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 6001 sayılı Kanun'un mülga 4 üncü maddesi ile 4857 sayılı ... Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 2 nci maddesinin değerlendirilmesi, sözleşme ve teknik şartnamelerin kapsamı ve muvazaanın reddine Dairece verilen kararın Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 30.03.2022 tarihli ve 2022/3425 Esas, 2022/4182 Karar sayılı ilâmı ile onandığı dikkate alındığında davalı ile dava dışı alt işverenler arasında muvazaanın bulunmadığı, fazla çalışma, hafta tatili ile ... bayram ve genel tatil ücretine yönelik yapılan hesaplamaların dosya kapsamı ve tanık beyanları ile örtüştüğü belirtilerek İlk Derece Mahkemesince verilen kararda hata bulunmadığı gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı vekili; istinaf dilekçesinde belirttiği gerekçelere dayanarak davanın kabulüne karar verilmek üzere Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalı tarafın temyizi miktardan reddedildiğinden, temyiz sebeplerine yer verilmemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalı Kurum ile alt işveren şirketler arasındaki hizmet alım sözleşmelerinin muvazaalı olup olmadığı ve davacının talep edilen alacaklara hak kazanıp kazanmadığı, fazla çalışma, hafta tatili, ... bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hesabı ve usuli kazanılmış hak hususlarına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.
2. 4857 sayılı Kanun'un 2 nci maddesinin yedi ve sekizinci fıkraları, 41, 44 ve 46 ncı maddeleri ile 6001 sayılı Kanun'un mülga 4 üncü maddesi, 15.07.2018 tarihinde Resmî Gazete'de yayımlanan Bakanlıklara Bağlı, İlgili, İlişkili Kurum ve Kuruluşlar ile Diğer Kurum ve Kuruluşların Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 211 inci maddesi, 6098 sayılı ... Borçlar Kanunu'nun 19 uncu maddesi.
3. Dairemizin 14.12.2022 tarihli ve 2022/16498 Esas, 2022/16753 Karar sayılı ilâmında usuli kazanılmış hak ilkesi şu şekilde açıklanmıştır:
"...
3. Bilindiği üzere 6100 sayılı Kanun'da usuli kazanılmış hak kavramına ilişkin açık bir hüküm bulunmamaktadır. Bu kurum, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez, ana ilkelerinden biri hâline gelmiştir. Anlam itibarıyla bir davada, mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.
4. Mahkemenin, Yargıtayın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli kazanılmış hak gerçekleşebilir (Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu, 09.05.1960 tarihli ve 1960/21 Esas, 1960/9 Karar sayılı karar). Hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılmasının amacı bu kısımların doğru olduğunu belirlemek, bozmanın sınırlarını çizmek ve bu şekilde usuli kazanılmış hakları oluşturup, korumaktır. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu, 04.02.1959 tarihli ve 1959/13 Esas, 1959/5 Karar sayılı karar).
..."
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre, davacı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Somut uyuşmazlıkta İlk Derece Mahkemesinin 20.03.2020 tarihli kararı ile 293,00 TL ... bayram ve genel tatil ücreti alacağının, 981,40 TL hafta tatili ücreti alacağının ve 1.588,40 TL fazla çalışma ücreti alacağının kabulüne karar verilmiş ve bu karar davacı vekilinin istinaf üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin 15.02.2022 tarihli kararı ile kaldırılmıştır. İlk Derece Mahkemesince, Bölge Adliye Mahkemesinin 15.02.2022 tarihli kaldırma kararından sonra devam edilen yargılama neticesinde 182,16 TL ... bayram ve genel tatil ücreti alacağının, 221,48 TL hafta tatili ücreti alacağının ve 2.269,17 TL fazla çalışma ücreti alacağının kabulüne karar verilmiştir. Bu hâlde İlk Derece Mahkemesinin 20.03.2020 tarihli kararına karşı davalı tarafın istinaf başvurusunda bulunmadığı göz önüne alındığında davacı lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu açıktır. Mahkemece ... bayram ve genel tatil ücreti alacağı ile hafta tatili ücreti alacağı bakımından bu husus gözetilmeksizin hüküm kurulması hatalı olmuştur.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
A. Davalı Temyizi Yönünden
Davalı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,
B. Davacı Temyizi Yönünden
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davacı tarafa iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
12.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.