Logo

9. Hukuk Dairesi2023/7932 E. 2023/6115 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı belediyenin, davacı sendikanın üyelerinden kesinti yoluyla tahsil ettiği sendika aidatlarını eksik ve/veya hiç ödememesi nedeniyle açılan alacak davasında, davalı tarafından yapılan ödemelerin hangi kalemlerden (faiz veya anapara) mahsup edileceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı belediyenin ödeme yapmayı kabul ettiği sendika aidatlarının, davacı sendikanın talebi ve taraflar arasındaki protokol hükümleri uyarınca öncelikle işlemiş faizden, kalan kısmının ise anaparadan mahsup edilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (...) Mahkemesi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı Belediyenin, davacı Sendikanın yıllardır örgütlü olduğu bir işyeri olduğunu, davalı bünyesinde çalışan ve davacı Sendikaya üye olan işçilerin sendikaya üyelik aidatı ödemelerinin gerektiğini, davalının işçilerden kestiği üyelik ve dayanışma aidatını bu zamana kadar davacıya ödemediğini iddia ederek sendika aidat alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu edilen alacakların büyük bir kısmının ödendiğini, geriye kalan kısmın da zamanaşımına uğradığından talebinin mümkün olmadığını, kapatılarak müvekkili Kuruma devredilen ... Belediyesine sendika aidat alacaklarıyla ilgili bildirimlerde bulunulmadığını, alacaklının ihtarı ile mütemerrit duruma düşürülmediklerini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 12.12.2017 tarihli ve 2014/67 Esas, 2017/316 Karar sayılı kararıyla; davalı tarafından sunulan ödeme belgelerinde protokole ya da icra dosyasına istinaden olduğu belirtilen ödemelerin, işbu davaya konu aidat kesintisi ile ilgili olmadığı, sunulan ödeme belgelerinde hangi dönem aidat bedeli olduğu yazılı bulunmakla, davaya konu dönem için 10.000,00 TL ve 8.500,00 TL ödeme yapıldığı, Mart 2011-Ocak 2014 arasında ... aidat açıklaması ile başkaca yapılan ödeme bulunmadığı, buna göre 133.877,95 TL aidat alacağından yapılan 18.500,00 TL mahsup edildiğinde davacının bakiye 115.377,95 TL'nin tahsilini talep edebileceğinin kabul edildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. Gerekçe ve Sonuç

... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 11.05.2018 tarihli ve 2018/7021 Esas, 2021/1769 Karar sayılı kararıyla; 115.377,95 TL'nin bulunduğu yönündeki kabulün dosya kapsamına uygun düştüğü, davalı tarafından yapıldığı iddia olunan borç ikrarının 14.05.2011 tarihi itibarıyla hakkında yapılan icra takibine ilişkin olduğu, borç zamanaşımına uğradıktan sonra borçlunun zamanaşımı def'ini ileri sürmekten feragat edebileceği, söz konusu tarih itibarıyla dava konusu alacağın zamanaşımına uğramamış olduğu dikkate alındığında davalının 25.05.2011 tarihli yazısı ile ifade edilen hususların “zamanaşımı definden zımni (örtülü) feragat” anlamına gelmeyeceği, davacının bu hususa ilişkin istinaf talebinin yerinde olmadığı gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Dairemizin 21.01.2021 tarihli ve 2018/7021 Esas, 2021/1769 Karar sayılı ilâmı ile; davalı tarafından usulüne uygun şekilde zamanaşımı def'i ileri sürülmediği kabul edilerek davaya konu dönem bakımından aidat alacaklarının hesaplanması ve önceki döneme ilişkin olarak taraflar arasında görülen Ayvalık 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/280 Esas, 2014/195 Karar sayılı dosyası ile ... 25. İcra Müdürlüğünün 2010/15823 Esas sayılı dosyası da getirtilerek dava konusu döneme ilişkin davalı tarafından yapılan ödemelerin duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespit edilip dava konusu alacaklardan mahsup edilerek karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Yargıtay bozma ilâmına uyularak Ayvalık 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/280 Esas, 2014/195 Karar sayılı dosyası ve ... 25. İcra Müdürlüğünün 2010/15823 Esas sayılı dosyası dava dosyası arasına alınarak, Yargıtay ilâmındaki bozma gerekçeleri doğrultusunda ek bilirkişi raporu tanzim ettirildiği, bu raporun dosya içeriğine uygun olduğu, bu rapora itibar edilerek hüküm kurulduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili; bilirkişi tarafından düzenlenen 15.09.2022 tarihli ek raporda işlemiş faiz hesabı yapılmadığı, hesaplanan ödemelerin dosyada mevcut olan 11.02.2009 ve 27.05.2011 tarihlerinde yapılan protokollere göre işlemiş faiz ve masrafa sayılması gerekirken bilirkişice işlemiş faizden değil, ana para alacağından düşüldüğünden alacaklarının eksik hesaplandığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili; davaya konu olan sendika aidat ücretlerinin büyük çoğunluğu ödenmekle beraber geri kalan kısmının ise zamanaşımına uğradığını, zamanaşımı yönünden itirazlarının irdelenmediğini, aidat alacakları belirsiz alacak davasına konu olamayacağından hukuki yarar yokluğu sebebiyle davanın usulden reddine karar verilmesinin gerektiğini, davacı Sendikanın her toplu ... sözleşmesi bağıtlandıktan sonra üyelerine ait listesini İdareye tebliğ ederek müvekkili İdareyi mütemerrit duruma düşürmesi gerektiğini, bu koşullar oluşmadan faiz talebinde bulunulmasının hukuka aykırı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

B. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, talep konusu aidat alacaklarının bozma ilâmı doğrultusunda hesaplanmasına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 ... maddeleri.

2. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu'nun 18 ... maddesi.

2. Değerlendirme

1. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

2. Somut uyuşmazlığın geldiği bu safhada davalı tarafça yapılan ödemelerin ne şekilde hesaplamada dikkate alınması gerektiğinin çözüme kavuşturulması gereklidir. Dava konusu aidat alacaklarının ödenmesi hususunda uzlaşma teklif edildiği ve davacı Sendikanın 11.02.2009 ve 27.05.2011 tarihli cevabi yazılarında, "Ancak bu sözleşme ile kararlaştırılan taksit veya ödemelerden herhangi birisinin ödenmesi gereken ayın son gününe kadar ödenmemesi halinde, işbu sözleşme başka bir işlem veya ihtara gerek kalamdan kendiliğinden hükümsüz hale gelecek ve alacağın tahsili amacıyla, icra takibine ve davaya devam edilecektir. Eğer tarafınızdan herhangi bir ödeme yapılmış ise bu ödemeler de faiz ve masrafa sayılacaktır." şeklindeki açıklamayla teklifi kabul ettiği, davalının ise bu talebi reddetmeyerek ödemeler yaptığı görülmüştür.

3. Yargılama safhasında davacı vekili, davalı tarafça yapılan ödemenin dava konusu aidat alacaklarının işlemiş faizinden mahsubu ile hesaplamanın buna göre yapılmasını talep etmiştir. Bu durumda davacı alacağının tespitinde yapılan ödemenin belirlenecek işlemiş faizden mahsubu ile şayet artan miktar varsa ana para alacağından mahsup edilmesi gerekirken aksi yöndeki hesap tarzı ile sonuca gidilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgililere iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

26.04.2023 oy birliğiyle karar verildi.