Logo

9. Hukuk Dairesi2023/8370 E. 2023/11629 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalının, davacıya ilave tediye ödeme yükümlülüğü altında olup olmadığı ve ödenecek ilave tediye miktarı.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı sulama birliğinin kamu tüzel kişiliğine sahip olması ve davacının bu birliğin personeli olması nedeniyle ilave tediye alacağına hak kazandığı gözetilerek, mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1623 E., 2022/2182 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 1. ... Mahkemesi

SAYISI : 2020/335 E., 2021/581 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının, 2004 yılının 11. ayından beri davalı ... Birliğinde sulama teknisyeni olarak çalıştığını, hâlihazırda işine devam ettiğini, müvekkilinin tam zamanlı işçi olduğunu beyanla fazla çalışma, ilave tediye ve ikramiye alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle işyerine giriş ve çıkışı gösteren imzalı belgeler ve özlük dosyası incelendiğinde davacının fazla çalışma yapmadığının ortaya çıkacağını, davacının çalıştığı dönemlerde tüm hak ve alacaklarını müvekkili Birlikten aldığını, ödemelere ilişkin belgelerin özlük dosyasında mevcut olduğunu, müvekkili Birliğin ilave tediye ödemek zorunda olan kurumlardan olmadığını, ilave tediye yapılacak kimselerin kanunda sayıldığını, ikramiye alacağından bahsedilemeyeceğini, davacının herhangi bir alacağının bulunmadığını, davayı kesinlikle kabul etmemekle birlikte, davacının talep ettiği tüm alacakların zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalının 6172 sayılı Sulama Birlikleri Kanunu'nun (6172 sayılı Kanun) 1 inci maddesinin ikinci fıkrasına göre sulama birliklerinin kamu tüzel kişiliğine sahip oldukları, bu durumda, 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması Hakkındaki Kanun (6772 sayılı Kanun) kapsamında olduğu anlaşılan davalı Birliğin işçisi olan davacının, yasal ilave tediye alacağı talep etmekte haklı olduğu, davacı ile aynı işyerinde çalışan ve aynı döneme tanıklık eden gerek davalı Birlik tanıklarının gerekse davacı tanıklarının beyanlarına göre, imza föylerinin davalı Birlik tarafından hazırlandığı, giriş ve çıkış saatlerinin işçiler tarafından o günkü çalışma saatlerine göre değil, davalı Birlik tarafından yazıldığı, giriş ve çıkış saatlerinin gerçeği yansıtmadığı, bu föylerin günü gününe değil toplu bir şekilde imzalandığı, föyler imzalanmadığı takdirde ücret ödenmeyeceği veya işten çıkarılacağı yönündeki söylemler nedeniyle davacının iradesinin fesada uğratıldığı, ayrıca, davacının sahada teknisyen olarak çalıştığı, idari personel olmadığı, sürekli olarak 08.00 - 17.00 saatleri arasında çalışmasının hayatın olağan gerçeklerine uygun düşmediği, bu nedenlerle imza föylerindeki giriş ve çıkış saatlerinin gerçeği yansıtmadığı, davalı işyerinin faaliyet alanı, davacının yaptığı işin niteliği, sulama sezonu başlangıç ve bitiş tarihleri dikkate alındığında, davacının sulama sezonlarında, haftanın 7 günü, ortalama 07.00 - 21.00 saatleri arasında çalıştığı, günde 1,5 saat ara dinlenme süresi ve haftalık 45 saat yasal çalışma süresi düşüldüğünde haftada 35 saat fazla çalışma yaptığı, davalı işyerinde uygulanan toplu ... sözleşmesinde işveren tarafından ikramiye ödemesi yapılması gerektiğine dair bir hükmün yer almadığı, ücret bordrolarında ikramiye tahakkuklarına rastlanmadığı ayrıca işçilere ikramiye ödemesi yapıldığına dair bir işyeri uygulaması da ispat edilemediği gerekçeleri ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf başvurusunda; müvekkili Birliğin 6772 sayılı Kanun'un 1 inci maddesinde sayılan ilave tediye ödemesi yapılacak kurumlar arasında olmadığını, kanundan doğan ilave tediye alacağının bulunmadığını, 2019 yılında imzalanan toplu ... sözleşmesi gereğince ilave tediye hakkı doğmakla 2019 yılından itibaren davacıya ilave tediye ödemesi yapıldığını, bilirkişi raporunda yapılan hesaplamanın denetime elverişli olmadığını, davacı taraf talebinin net ya da brüt olduğu hususunda beyanda bulunmamasına rağmen hesaplamanın brüt bedel üzerinden yapılmasının hatalı olduğunu, bilirkişi raporunun objektif, somut, hesaplanabilir verilere dayanmadığını ileri sürerek Mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalının istinafının salt ilave tediye alacağına ilişkin hükme yönelik olduğu, 6172 sayılı Kanun gereği davalı Birliğin kamu tüzel kişiliğine sahip olduğu sabit olduğundan Birliğin personeli olan davacının ilave tediye alacağı ücretine hak kazandığının kabulünün yerinde görüldüğü, ek raporda davalı işverence 2019 ve 2020 yılında yapılan ilave tediye ödemelerinin mahsup edildiği, yapılan hesaplamanın dosya kapsamına uygun olduğu gerekçeleri ile davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili vekili; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; davalının ilave tediye ödemekle yükümlü olup olmadığı ve yapılması gereken ilave tediye alacağının miktarına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi.

2. 6172 sayılı Kanun'un 1 inci maddesi.

3. 6772 sayılı Kanun'un 1 vd. maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.