"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/4680 E., 2023/138 K.
KARAR : İstinaf başvurularının esastan reddi
TEMYİZ EDENLER : Taraf vekilleri
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kırşehir 1. Asliye Hukuk (...) Mahkemesi
SAYISI : 2022/113 E., 2022/642 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının Kırşehir Devlet Su İşleri Müdürlüğü nezdinde geçici işçi olarak çalıştığı tarihten itbaren TES - ... Sendikasına üye olduğunu, daha sonra aynı müdürlükte kadrolu işçi statüsüne geçirildiğini, ancak kadrolu işçi statüsüne alındığında geçici mevsimlik işçi olarak geçen çalışmalarının kıdem hesabında dikkate alınmadığını, yeni işe başlatılmış gibi hesaplama yapıldığını, davacının daimi kadrolu işçi statüsüne tüm hak ve alacaklarıyla beraber geçirildikten sonra da gerçek pozisyon ve derecesine göre işçilik haklarından yararlandırılmadığını veya eksik yararlandırıldığını ileri sürerek ağır vasıta tazminatı, ücret farkı, yasal ilave tediye farkı, akdi ilave tediye farkı, ... güçlüğü tazminatı, yıpranma prim farkı ve hizmet teşvik primi alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davacının intibakının yapılarak alacaklarının eksiksiz ödendiğini, belirsiz alacak davası açılmasında hukuki yararın bulunmadığını, arabulucuya başvuru gerçekleştirilmediğinden davanın usulden reddi gerektiğini, aynı mahiyette açılan emsal davalarda davacıların herhangi bir alacağı bulunmadığının belirlendiğini ve davaların reddedildiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının kıdemi ve davalının zamanaşımı savunması esas alınarak 28.02.2017 tarihi ve sonrası için günlük yevmiyesine göre davacının yasal ilave tediye farkı ve akdi ilave tediye farkı alacaklarının bulunduğu, davacıya ilişkin bordrolarda yasal ilave tediye ve akdi ilave tediye adı altında herhangi bir ödemenin yapılmadığı, davacının ücret ve ... güçlüğü tazminatlarının ödendiği, davacının yaptığı ... dikkate alındığında yıpranma prim farkı ve ağır vasıta tazminatı alacaklarının bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili istinaf başvurusunda; alacakların eksik ve hatalı hesaplandığını, süresinden sonra sunulan evrakın dikkate alınmasını kabul etmediklerini, davalı lehine hükmedilen vekâlet ücreti ve yargılama giderinin yüksek olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı vekili istinaf başvurusunda; davacının tüm alacaklarının eksiksiz ödendiğini, toplu ... sözleşmesinin imzalanmadığı dönemlerde işçilerin bordrolarının eski toplu ... sözleşmesine göre tanzim edildiğini, yeni sözleşme imzalandıktan sonra geriye dönük olarak fark alacakların tamamıyla işçiye ödendiğini ancak hükme esas alınan bilirkişi raporunda bu ödemelerin dikkate alınmadığını, belirsiz alacak davası açılmasında hukuki yararın bulunmadığını, dava açılmadan önce arabulucuya başvuru gerçekleştirilmediğinden davanın usulden reddi gerektiğini, müvekkili İdare tarafından yapılan yargılama giderlerinin Mahkemece dikkate alınmadığını, müvekkili lehine hüküm altına alınan vekâlet ücretinin sembolik ve hukuka aykırı olduğunu, aynı mahiyette açılan emsal davalarda davaların reddine karar verildiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı tarafından toplu ... sözleşmesinin geç imzalanması nedeniyle imza tarihinden sonra düzenlenen fark bordrolara göre ücret farkı alacağının bulunmadığı, ödenmeyen fark ücret alacağı bulunmadığından dava konusu diğer fark alacaklar ile davacının yaptığı işin ağır vasıta işine girmemesi nedeniyle ağır vasıta tazminatı alacağının da bulunmadığı, ancak fark ücret bordrolarında ilave tediye ve akdi ilave tediye ödemelerine rastlanmadığından tespit edilen alacağın dosya kapsamına uygun olduğu, hüküm altına alınan miktar itibarıyla vekâlet ücreti ve yargılama gideri hesabında bir hata bulunmadığı, davanın kısmi alacak davası olarak açıldığı, dava konusu alacaklar yönünden arabulucuya başvuru şartının yerine getirildiği, İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden kanuna aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle tarafların istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde; davacının alacaklarının eksik hesaplandığını, bazı alacakların reddinin hatalı olduğunu, dosyaya süresinden sonra sunulan evraka muvafakat etmediklerini, buna karşın hesaplama yapılırken bu evrakın esas alındığını, davalı lehine yüksek miktarda vekâlet ücreti ve yargılama gideri, davacı lehine düşük miktarda yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedildiğini ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde; hükme esas alınan bilirkişi raporunda bilirkişi tarafından fark bordroların yanlış değerlendirildiğini, sunulan fark bordrolarda "13 İkramiye" başlığı altında ödenen tutarların ilave tediye, "20 İkramiye" başlığı altında ödenen tutarların ise akdi ilave tediye olduğunu, yani tediye ile ikramiye alacakları aynı olup, tüm tediye ödemelerinin yapıldığını ve bordrolarda ikramiye adı altında gösterildiğini, davacının hizmet teşvik primi alacağının da ödendiğini, yapılan ödemeler nazara alınmadan hatalı bilirkişi raporunun esas alınması hâlinde davacının sebepsiz zenginleşeceğini, müvekkili İdarenin yaptığı yargılama giderlerinin hükümde gösterilmediğini, İdarenin yaptığı yargılama giderlerinin davacıdan tahsili gerektiğini, İdare lehine eksik vekâlet ücretine hükmedildiğini, aynı mahiyette açılan emsal dosyalarda davaların reddedildiğini ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının akdi ve yasal ilave tediye fark alacaklarının davalı Kurum tarafından eksiksiz ödenip ödenmediğine, yargılama giderleri ve vekâlet ücreti ile davalının harçtan muafiyetine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.
2. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu'nun 39 uncu maddesi.
3. 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun İkinci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun'un (6772 sayılı Kanun) 1 vd. maddeleri.
4. 6100 sayılı Kanun'un 326 ncı maddesi.
5. 6200 sayılı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünce Yürütülen Hizmetler Hakkında Kanun'un, 7139 sayılı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 6 ncı maddesi ile değişik 49 uncu maddesi.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Taraflar arasında davacının akdi ve yasal ilave tediye alacaklarının eksiksiz ödenip ödenmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
3. Somut uyuşmazlıkta; davalı işveren tarafından toplu ... sözleşmesinin imzalanmasından sonra yapılan fark ödemelerin yer aldığı fark ücret bordroları dosyaya sunulmuştur. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda bilirkişi tarafından fark bordrolarda bu kalemlere dair herhangi bir ödeme bulunmadığı belirtilerek akdi ve yasal ilave tediye alacakları hesaplanmıştır. Davalı Kurum yargılama aşamasında da ileri sürdüğü itirazlarında, fark bordroda yer alan ikramiye ödemelerinin ilave tediye alacaklarını da kapsadığını, davacının ödenmeyen alacağı bulunmadığını belirterek davanın tümden reddini talep etmiş ise de davalı yanca ileri sürülen bu itirazlar değerlendirilmemiştir.
4. Dosyada mübrez fark ücret bordroları incelendiğinde; "13 İkramiye" ve "20 İkramiye" başlığı altında ikramiye ödemelerinin yapıldığı, "13 ikramiye" kaleminin 13, "20 ikramiye" kaleminin ise 30 gün üzerinden değerlendirildiğini tespit edilmiştir.
5. Dava konusu alacak kalemlerinin dayanağını oluşturan işyerinde uygulanan toplu ... sözleşmesinin 91 nci maddesi “6772 sayılı Yasa ile öngörülen ilave tediyeler yasa hükümlerine göre ödenir. Bu ilave tediyeler dışında işçilere 03 Nisan, 08 Eylül tarihlerinde 30'ar günlük çıplak yevmiyeleri tutarında ikramiye ödenir. İkramiyelerin ödenmesinde 6772 sayılı İlave Tediye Kanununun öngördüğü usul ve esaslara uyulur.” şeklindedir.
6. Bu delil durumu karşısında fark bordrolarda yer alan "13 İkramiye" ve "20 İkramiye" başlıklı ödemelerin ikramiye, akdi ve yasal ilave tediye fark alacaklarından hangi kalemlerin karşılığı olarak ödendiği açıklığa kavuşturulduktan sonra, dosyada mübrez fark bordrolarda yapılan ödemelerin değerlendirilmesi ve sonucuna göre yasal ve akdi ilave tediye fark alacakları hakkında bir karar verilmesi için hükmün bozulması gerekmiştir.
7. Davanın kısmen kabulüne karar verilmesine ve davalı Kurum tarafından yapılan giderler mevcut olmasına rağmen davalının yaptığı yargılama giderlerinin kararda gösterilmemesi isabetsizdir.
8. Yargı harçlarından muaf bulunan davalı Kurum aleyhine harca hükmedilmesi de bir diğer bozma nedenidir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davacıya iadesine,
11.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.