"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince 25.02.2019 tarihli ve 2017/687 Esas, 2019/135 Karar sayılı karar ile davalı ... yönünden davanın husumetten reddine, davalı ... yönünden davanın kabulüne karar verilmiş; kararın davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesine üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin 28.....2019 tarihli ve 2019/1355 Esas, 2019/1796 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince Bölge Adliye Mahkemesinin gönderme kararı üzerine yeniden yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davalı ... yönünden davanın husumetten reddine, davalı ... yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı ve davalı ... vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin mülga Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğüne bağlı ... Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğünde işe başladığı tarihten kadrolu işçi statüsüne geçirildiği 2001 yılına kadar geçici/mevsimlik işçi statüsünde çalıştırıldığını, bu dönemde her yıl ... bir geçici/mevsimlik ... sözleşmesi ile işe başladığını, bu şekilde çalışmaya devam etmekte iken kadrolu/daimi işçi statüsüne geçirildiğini, 2005 yılında Köy Hizmetlerinin lağvedilmesi üzerine İl ... İdaresi bünyesinde çalışmaya devam ettiğini, İl ... İdaresinin de kapanması üzerine davalı Belediyeye devredildiğini, kadrolu işçi statüsüne alındığında geçici işçilikte geçen sürelerinin kıdem hesabında dikkate alınmadığını, sanki işe ... başlamış bir işçi gibi başlangıç derece ve kademesinden işe başlatıldığını, aynı işverene bağlı hizmetlerinin kıdem süresinde birleştirilmemesi nedeniyle fark alacaklarının doğduğunu, daha sonra çalışmasına Orman Genel Müdürlüğünde devam etmesi sebebiyle Orman Genel Müdürlüğünün de alacaklardan sorumlu olduğunu ileri sürerek derece ve kademesinin tespiti ile ücret farkı, ilave tediye farkı, ikramiye farkı ve yıpranma prim farkı alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; taleplerin zamanaşımına uğradığını, davacının düz işçi pozisyonunda çalıştığını, davacıya toplu ... sözleşmesi hükümleri gereğince intibak işlemlerinin ve intibak ödemesinin yapıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
2. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davaya karşı husumet itirazı bulunduğunu, davacının İdareden herhangi bir hak ve alacağı bulunmadığını, Orman Genel Müdürlüğünün işbu davada taraf sıfatı olmadığını, tüm taleplerin zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davaya konu uyuşmazlıkta davacının Köy Hizmetleri Bölge Müdürlüğünde çalışmaya başladığı Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğünün 2005 yılında kaldırılması sonucu ... İl ... İdaresine devredildiği, buradan da ... Büyükşehir Belediyesine geçtiği, sonrasında da 6360 sayılı On Dört İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Yedi İlçe Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun (6360 sayılı Kanun) kapsamında Orman Genel Müdürlüğü emrine atandığı ve hâlen burada çalışmaya devam ettiği, taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü için sırasıyla; davacının mevsimlik işçi statüsünde geçen çalışma sürelerinin de kıdemine eklenmesi suretiyle kadroya geçirilmesi sırasında derece ve kademesinin ne olması gerektiğinin tespiti, davalı İdare tarafından intibak işleminin yapıldığı tarih itibarıyla olması gereken derece ve kademenin tespiti, buna göre davalı İdare tarafından yapılan intibakın doğru olarak yapılıp yapılmadığı, bir başka ifade ile intibak yapıldığı tarihte davacının bulunması gereken derece ve kademesi ile yapılan intibak sonucunda davacıya verilen derece ve kademenin uyuşup uyuşmadığının tespiti, uyuşuyor ise davacının intibak öncesi hak ettiği ücret (zamanaşımı süresi gözetilerek) ile fiilen yapılan ödemeler arasındaki farkı belirlemek, intibakla birlikte davacıya yapılan ödemenin mahsubu sonucunda varsa fark ücret alacaklarını tespit etmek, intibak yapıldığı tarihte davacının bulunması gereken derece ve kademesi ile yapılan intibak sonucunda davacıya verilen derece ve kademenin uyuşmadığının tespiti hâlinde ise intibak tarihine kadar oluşan fark ücret alacağının tespitine ek olarak intibak tarihinden davacının davalı ... nezdindeki çalışmasının sonlandığı ve davalı ... Müdürlüğüne devrine kadarki alacaklarının tespiti ve sonrasında da Orman Genel Müdürlüğünde başladığı tarihten dava tarihine kadar oluşan fark ücret alacaklarının hesaplanması ve hangi dönemden hangi davalının sorumlu olduğunun belirlenmesi gerektiği, bunun için bilirkişiden 11.12.2019 tarihli ek rapor alındığı, bu ek rapora göre davacının 27.12.2017 tarihi itibarıyla 11. derecenin 27. kademesinde bulunduğu ve fark alacaklara hak kazandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davalı ... vekili, devir tarihinden itibaren 2 yıl geçmiş olduğundan intibak ödemesinden sorumluluklarının bulunmadığını, İl ... İdaresinde zaten intibak işlemlerinin yapılarak intibak ödemelerinin yapılmış olduğunu, taleplerin zamanaşımına uğradığını, protokol hükümleri gözetilmeden on yıldan fazla bir süre geçtikten sonra fark ücret talebinde bulunmamın da dürüstlük kuralı ile bağdaşmadığını ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.
2. Davalı ... vekili, davacının İdareden herhangi bir alacağı bulunmadığını, tüm hizmetlerinin tam bildirildiğini, davada taraf sıfatlarının bulunmadığını ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; somut olayda İlk Derece Mahkemesinin 25.02.2019 tarih ve 2017/687 Esas, 2019/135 Karar sayılı ilâmıyla Orman Genel Müdürlüğü aleyhine açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verildiği, söz konusu karar aleyhine davacı tarafın bir istinaf başvurusunda bulunulmadığı, karara sadece davalılar tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğundan kaldırma kararına uyan Mahkemece davalı tarafın, önceki karara oranla daha aleyhine olan bir hüküm veremeyeceğinden davalı lehine, ilk kararı istinaf etmeyen davacı aleyhine, usuli kazanılmış hak oluştuğunu, usule ilişkin kazanılmış hak gereğince davalı ... lehine 25.02.2019 tarihli karar doğrultusunda hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmasının hatalı olduğu, davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun bu nedenle yerinde görüldüğü, davacının Orman Genel Müdürlüğüne nakil tarihi olan 19.12.2014 tarihindeki derecesinin de 10. derecenin 24. kademesi olduğu, bu tarihteki bir günlük ücretinin 111,32 TL olması gerekmesine rağmen, 10. derecenin 23. kademesi uyarınca 110,52 TL günlük ücret ile nakledildiğinin anlaşıldığı, davacının 27.02.2015 tarihinde ... Ormancılık ve Tarım, Avcılık ve Balıkçılık İşçileri Sendikasına üye olduğu, bu tarih sonrasında Yol ... Sendikasınca bağıtlanan toplu ... sözleşmesi hükümlerinin davacı hakkında uygulanamayacağı, ... Orman ... Sendikasıyla Orman ve Su İşleri Bakanlığı ve Orman Genel Müdürlüğü işyerleri yönünden ... arasında bağıtlanan toplu ... sözleşmelerinde Yol ... Sendikasıyla bağıtlanan sözleşmelerde belirtildiği şekilde derece ve kademe uygulamasının bulunmadığı, sadece kıdem terfiine ilişkin düzenleme bulunduğu bu nedenle dava tarihi itibarıyla derece ve kademe belirlemesi yapılmasının mümkün olmadığı gözetilmeden hüküm kurulmasının hatalı olduğu, davacının Orman Genel Müdürlüğü'ne nakil tarihi olan 19.12.2014 tarihindeki derecesinin de 10. derecenin 24 . kademesi olduğu, bu tarihteki bir günlük ücretinin 111,32 TL olduğunun tespitine karar verilmekle yetinilmesi gerekmesine rağmen yazılı şekilde hüküm kurulmasının hatalı olduğu gerekçesiyle davalıların istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davalı ... yönünden davanın husumetten reddine, davalı ... yönünden ise davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili, müvekkilinin derece ve kademesinin hatalı hesaplandığını, alacaklardan davalı iki Kurumun da müşterek ve müteselsilen sorumlu olduğunu, davalılar aleyhine tespit hükmü kurulmuş olduğundan ayrıca davacı lehine maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalı ... vekili, davacı toplu ... sözleşmesinin yürürlük tarihinden önce emekli olduğundan hakkında intibak işlemleri uygulanmadığını, toplu ... sözleşmesinin hükmü gereği dava açmama veya davadan feragat etmeleri kayıt ve şartıyla intibak işlemlerinin yapıldığını, protokol kapsamında kadroya geçirilen kişilerin aradan on yıldan fazla süre geçtikten sonra dava açmalarının dürüstlük kuralı ile bağdaşmadığını, davanın zamanaşımına uğradığını ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, geçici/mevsimlik işçilikte geçen sürelerin ve fiilen çalışılan pozisyonun derece ve kademe hesabında dikkate alınıp alınmayacağı, buna göre davacının derece ve kademesinin doğru tespit edilip edilmediği ile fark alacaklarının hesaplanması, hükmün usuli kazanılmış hak ilkesine uygun olup olmadığı ve bu bağlamda davalı ... Müdürlüğünün dava konusu fark alacaklardan sorumlu olup olmadığı, zamanaşımı ve vekâlet ücreti noktalarında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 ... maddeleri.
2. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu'nun (6356 sayılı Kanun) 39 uncu maddesi (Mülga 2822 sayılı Toplu ... Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu’nun 9 uncu maddesi).
3. 4857 sayılı ... Kanunu'nun 32 nci maddesinin sekizinci fıkrası.
4. Dairemizin 20.09.2021 tarihli ve 2021/8000 Esas, 2021/12322 Karar sayılı kararı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 03.05.2017 tarihli ve 2017/22-2094 Esas, 2017/910 Karar; 13.12.2017 tarihli ve 2016/ 9(7)-100 Esas, 2017/1688 Karar; 13.12.2017 tarihli ve 2016 9(7)-594 Esas, 2017/1694 Karar sayılı kararları.
5. Dairemizin 14.12.2022 tarihli ve 2022/16498 Esas, 2022/16753 Karar sayılı ilâmında usuli kazanılmış hak ilkesi şu şekilde açıklanmıştır:
"...
3. Bilindiği üzere 6100 sayılı Kanun'da usuli kazanılmış hak kavramına ilişkin açık bir hüküm bulunmamaktadır. Bu kurum, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez, ana ilkelerinden biri hâline gelmiştir. Anlam itibarıyla bir davada, mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.
4. Mahkemenin, Yargıtayın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli kazanılmış hak gerçekleşebilir (Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu, 09.05.1960 tarihli ve 1960/21 Esas, 1960/9 Karar sayılı karar). Hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılmasının amacı bu kısımların doğru olduğunu belirlemek, bozmanın sınırlarını çizmek ve bu şekilde usuli kazanılmış hakları oluşturup, korumaktır. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu, 04.02.1959 tarihli ve 1959/13 Esas, 1959/5 Karar sayılı karar).
..."
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer ... sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
........2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.