Logo

9. Hukuk Dairesi2023/8624 E. 2023/12362 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalının, davacı bankada çalıştığı dönemde, banka içi bilgileri kullanarak haksız kazanç elde edip banka zarara uğratıp uğratmadığı ve bu eylemlerden dolayı manevi tazminata hükmedilip hükmedilmeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Davalının banka şubelerinin kiralanması sürecinde yetkisi ve imzası olmadığı, davalının sorumluluğunu ispatlayacak yeterli delil bulunmadığı ve davacı bankanın iddiasını ispatlayamadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2750 E., 2023/392 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Anadolu 2. ... Mahkemesi

SAYISI : 2020/92 E., 2021/257 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.

Davacı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 19.09.2023 Salı günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

Duruşma günü davacı vekili Avukat .... ile davalı vekili Avukat ... ile davalı asıl geldiler.

Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.

Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının davacı bankada 01.08.1997 tarihinden itibaren çalışmaya başladığı, bankanın ... ve ... Bölge Satış Müdürlüklerinde "Bölge Müdürü" unvanı ile görev yaptığı, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'nun (5411 sayılı Kanun) 29 ve 32 nci maddeleri ile ilgili Yönetmelik hükümleri uyarınca hakkında yürütülen soruşturmanın olası kötü etkilerinden kurtulmak amacıyla iyiniyet ve dürüstlük kurallarına aykırı bir şekilde istifa ederek bankadan ayrıldığını, davalının bölge müdürü unvanıyla görev yaptığı dönemlerde kendi yetki alanı içerisinde kiralama yöntemiyle yeni şube açılacağı veya şubenin yerini değiştirileceğine dair genel müdürlükçe alınan idari kararlara ilişkin banka sırrı niteliğindeki gizli içsel bilgilerin davalı ile paylaşıldığını, bu paylaşımın devamında kiralanacak taşınmazların bulunarak bankaya teklif edilmesini, kiralanması ile ilgili görüşme ve pazarlıkların yapılması süreçlerinin davalı tarafından yürütüldüğünü, bu sürecin sonunda davalının rayiç kira bedeli olarak müvekkili banka genel müdürlüğüne bildirmiş olduğu tutarların aylık kira bedeli olarak belirlendiğini ve sahiplerinden hizmet binası olarak sözleşmeyle kiralandığını, ... Bölge Müdürlüğünde görev yapan başka bir çalışanın bazı şube hizmet binalarının kira bedellerinin yüksek olduğu hususunda genel müdürlüğe bilgi verildiğini, bunun üzerine teftiş kurulunca inceleme ve soruşturma başlatıldığı, görevlendirilen müfettişin hazırladığı raporda, davalının banka içi içsel bilgileri kiralanacak taşınmazları satın alanlarla paylaştığı ve dava dışı üçüncü kişilerle anlaşarak bir yatırım organizasyonu oluşturduğunu, ..., Edremit ve ... illerinde bulunan Erikli/ ..., Çevreyolu Edremit/ ..., Sıhhiye Meydanı/ ... ve Ertaş Caddesi/ ... şubelerinin kira bedellerinin rayiçlerine göre yüksek belirlendiğini, böylelikle davacı bankayı aldatıp yanıltarak yüksek kira bedelleri ödemek zorunda kalındığını, ayrıca soruşturmada kiralanan taşınmazların davalının paylaştığı içsel bilgiler çerçevesinde kiralanma tarihlerinden çok kısa süreler önce davalı tarafından kurulan yatırım organizasyonuna dâhil dava dışı üçüncü kişiler tarafından satın alındığının tespit edildiğini, kiralanan binaların kiraların rayiç bedellere uygun olup olmadığının belirlenmesi için ekspertiz incelemesi yaptırıldığını, bu ekspertiz raporlarına göre rayiç kiralarla bankanın kiralama bedelleri arasında banka aleyhine büyük farklar olduğunun görüldüğünü, bunun üzerine davalı aleyhine suç duyurusunda bulunulduğu, yapılan suç duyuruları hakkında muhtelif tarihlerde takipsizlik kararları verildiğini, davalının 2015 Temmuz ve Ağustos aylarında bir tarihte bankanın insan kaynakları yöneticisini telefonla arayan davalının odada bulunanlar tarafından duyulabilecek şekilde ikrarda bulunduğu belirterek uğranılan zararın ve manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalının davacı bankada bölge satış müdürü olarak çalıştığı dönemde gayrimenkul kiralama ve şube ağı geliştirme işlemleri ile ilgili hiçbir imza ve karar alma yetkisi bulunmadığını, bu işlemlerin hâlihazırda davacının personeli olan ve imza yetkisi bulunan şahıslarca gerçekleştirildiğini, kiralama sürecinin davalı tarafından yapıldığı izlenimi verilmeye çalışıldığını bankanın iç mevzuatında şube kiralama işlemlerinde kimlerin yetkili olduğunun belirlendiğini, buna göre şube açılış işlemleri için en az 18 farklı kişinin imzasına ve ikisi genel müdürlükçe hazırlanmak üzere toplam beş adet rapor ve karara ihtiyaç duyulduğunu, şube kiralama işinin Şube Ağı Geliştirme Bölümünün uhdesinde olduğunu, bu yetkinin bölge satış müdürlerine devredilmesinin söz konusu olmadığını, bu sebeple herhangi bir banka personelinin ... başına veya başkalarıyla birlikte hareket ederek banka adına taşınmaz kiralayamayacağını, şube kiralama işlemleri görev ve yetkiler mevzuatına göre davacı bankanın kiralama ve pazarlık süreçlerinin davalı tarafından yürütüldüğü iddiasında doğruluk payı bulunmadığını, davalının kendisine önerilen binaları bankanın usullerine uygun olarak genel müdürlüğe ilettiğini, iç mevzuatla yetkilendirilmiş kişilerin gerekli değerlendirmeleri yaparak kira sözleşmelerini akdettiğini, Çevreyolu/ Edremit, Erikli, Sıhhiye ve Ertaş Şubeleri de dâhil olmak üzere binaların uygun bulunmasına, kira bedellerinin belirlenmesine ve sözleşme imzalanmasına ilişkin hiçbir evrak ve süreçte müvekkilinin imzasının bulunmadığını, davacı tarafından sunulan kira sözleşmelerinin de kiralama işlemlerinin müvekkili tarafından yapılmadığını kanıtladığını, anılan kira sözleşmelerinde mal sahipleri ile iki imza ile temsil edilen banka şubeleri tarafından imzalanmış olduğunu, banka adına imza atanların yetkilendirilmesinin de genel müdürlükçe yapıldığını, davalının ne yetkilendirme ne de kira sözleşmesi imzalama görev ve sorumluluğunun bulunmadığını, bankanın iddialarına dayanak yaptığı müfettiş raporunda da davalının bu işlemleri ... başına ye da başkalarıyla hareket ederek yapma yetkisinin bulunmadığının vurgulandığını, müfettiş raporunda "şube açılışlarını ilişkin Şube Ağı Geliştirme Bölümünün koordine ettiği ve saha etüdü yaptığının belirtildiği, şube açılışının bankaya katkı sağlayacağı yönünde değerlendirme yapılırsa banka üst yönetiminin onayına sunulduğu, ...'ın şubeleşme konusunda işbirlikçi bir yaklaşım sergilediği, şube açılacak lokasyonlarda araştırmalar yaparak bulduğu binaları olağan ... akışı içerisinde ilgili bölümlerin değerlendirmesine sunduğu" hususlarının belirtildiğini, kira bedellerinin bankanın iç mevzuatına göre belirlendiği, kira bedellerinin banka iç mevzuatı gereği Şube Ağı Geliştirme Bölümü tarafından yapıldığı, bu hususun müfettiş raporunda da açıkça belirtildiğini, kira bedellerinin tespitinde müvekkili yahut sahada görev yapan personelin yetkisi bulunmadığını, dolayısıyla davacı bankanın kira bedelleri sebebiyle bir zararı olsa bile bu zarardan ötürü davalıya kusur atfedilemeyeceği, davacı bankanın pek çok şubesinde kiracı sıfatıyla çalıştığını, dolayısıyla kiralama yaparken gerekli analiz ve incelemeyi yaptığını, bu hususlarda herhangi bir çalışanı tarafından aldatılamayacağını, kiralama sürecinde en ufak bir detayın bile incelendiğinin banka iç yazışmalarından anlaşılabileceği, davacı bankanın şube kiralama işlemlerinden sorumlu genel müdür yardımcısının kiralama sonrası yazdığı bir e-postada sürecin usulüne göre yapıldığını ve kiraların yüksek olmadığını belirttiğini, davacının zarar iddialarının da gerçeği yansıtmadığını, zira aradan geçen süreye karşın kiralanan binalarda banka şubelerinin faaliyetlerinin devam ettirildiğini, yine aradan geçen onca zamana karşın kiralamalardan sorumlu 18 imza sahibinin hiçbiri hakkında herhangi bir inceleme yapılmadığını, zarara uğradığını düşünen basiretli tacirin zararı durdurmak için gerekli önlemleri alması, binaları tahliye etmesi, sözleşmeleri sona erdirmesi beklenirken bunlardan hiçbirini yapmadığını, dolayısıyla davacının bu konuda da bankanın zarara uğradığını iddia ettiği kira ilişkilerini sona erdirmek yerine uzun yıllar kendisine hizmet vermiş bir çalışanının kıdem tazminatını vermemek için haksız itham ve iddialarda bulunduğunu, davacının iddialarını savcılık makamlarında da ileri sürdüğünü, müvekkili aleyhine dört adet soruşturma açıldığı, bunların tamamında takipsizlik kararı verildiğini, görevi kötüye kullanma suçunun unsurlarının oluşmadığı, nitelikli yalan, aldatma öğelerinin bulunmadığı tespitinin yapıldığını, davanın tanık beyanlarıyla ispatı mümkün olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; müfettiş raporunda "Yeni şube açılışlarına ilişkin ... akışlarının 2011 yılının başından itibaren Şube Ağı Geliştirme Bölümümüzce koordine edildiği öğrenilmiştir." ifadesinin bulunduğu, davacı bankanın üst yönetimine sunulmak üzere yine bankanın en önemli yasal birimlerinden biri olan Teftiş Kurulu Başkanlığına bağlı çalışan bir müfettişin tanzim ettiği raporda kiralama işlemlerinin değerlendirilmesinin bankanın Şube Ağı Geliştirme Bölümünce yapıldığı açıkça bildirildiğine göre kiralama işlemlerinden bu bölümün sorumlu ve görevli olduğu sonucuna ulaşıldığı, bu birime ek olarak Hizmet Binalarına İlişkin Kira Sözleşmelerinin Yönetimi ve Emsal Kira Uygulaması başlıklı belgenin 3/1 inci maddesinde "Kiralanmasına karar verilen taşınmaza ait genel bilgiler, İnşaat ve Gayrimenkul Yönetimi Bölümü (İGYB) ile Şube Ağı Geliştirme Bölümü (ŞAGB) arasında yapılan Hizmet Seviyesi Anlaşması HSA) kapsamında statik ve mimari açıdan değerlendirilmek üzere İGYB'ye bildirilmektedir" denilmek suretiyle kiralama işlemlerinde, İnşaat ve Gayrimenkul Yönetimi Bölümünün de söz sahibi olduğunun anlaşıldığı, buna göre, yeni şube açma işlemlerinde davacı bankanın başta Şube Ağı Geliştirme Bölümünün ve ek olarak binanın teknik durumu açısından İnşaat ve Gayrimenkul Yönetimi Bölümünün birlikte sorumlu olduğunun anlaşıldığı, davalının görev tanımı dosyada açıkça yer almadığı gibi kiralama işlemleri ve şube ağı geliştirme işlemlerine ilişkin herhangi bir görevinin bulunup bulunmadığının görülemediği, ancak dosyaya sunulan kiralama işlemleri ve şube ağı geliştirme işlemlerine ilişkin olabileceği düşünülen belgelerde (örneğin kira sözleşmelerinde) davalının imzasına rastlanmadığı, dolayısıyla bu konularda herhangi bir imza ve karar alma yetkisinin bulunduğunun saptanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davalının bölge müdürü unvanı ile üst düzey yönetici olarak görev yapmış olduğu davacı bankada Erikli/..., Çevreyolu Edremit/..., Sıhhiye Meydanı/... ve Ertaş Caddesi/... şube hizmet binalarının bulunarak davacı bankaya teklif edilmesi, kiralanması ile ilgili görüşme ve pazarlıkların yapılması süreçlerini bizzat yürüttüğü, dosya kapsamında aksi yönde tespitin yer almadığı, maddi olaya ilişkin teftiş raporundaki örnek tespitler ile diğer tüm tespitler bir arada değerlendirildiğinde davalının bölge müdürü konumundan yararlanarak davacı bankanın genel müdürlük Şube Ağı Geliştirme Bölümünün güvenini kötüye kullandığı, teklifi üzerine adı geçen bölümün kiralanabilir ön onayını aldığı binaların, kendisinin birlikte hareket ettiği ve kredi çekmek dâhil her türlü maddi ve manevi desteği sağladığı üçüncü kişilerin satın alınmasını ve akabinde bu taşınmazların müvekkili banka tarafından yeni maliklerinden rayicin üzerinde bir bedel ile kiralanmasını sağladığı, yargılama boyunca birden fazla kez talep etmiş olmalarına rağmen davacı banka delil listesinin 12 nci maddesinde yer verilen delillerinin celbedilmediği, eksik inceleme ile kararın oluşturulduğu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kiralanacak şubelerin bulunması, fizibilite, uygunluk ve piyasa araştırması yapılması işlemlerinin Şube Ağı Geliştirme birimince yapıldığı, binanın teknik olarak uygunluğuna dair incelemelerin İnşaat ve Gayrimenkul Yönetimi birimi tarafından yapılması ve uygun bulunmasından sonra, kira bedelini netleştirmek için yürütülen müzakere sürecinin yine Şube Ağı Geliştirme birimince yürütüldüğü, bölge müdürü olarak çalışan davacının, süreçlerde görevinin ve imzasının bulunmadığı, davalının taşınmazın bulunması ve kiralanması sürecinde görevi ve yetkisi bulunmadığı gibi, toplanan delillerin de sorumlu olduğunun ispatlandığını kabule yeterli olmadığı, kiralanan 4 taşınmazdan ikisinin kısa süre önce 3. kişiler tarafından satın alınmış olmasının, davalının bu kişilerle yatırım organizasyonu oluşturduğunu göstermeyeceği gibi taşınmazların kira bedellerinin yüksek olduğu kabul edilse bile, farklı birimlerce yürütülen süreci davalının nasıl manipüle ettiği ortaya konulmadığı sürece sorumlu tutulmasının mümkün olmadığı, davacı bankanın davalının sorumluluğunu gerektirecek delilleri ortaya koyamadığı, iddiasını ispatlayamadığından taşınmazların rayiç kira bedellerinin tespiti için alınan bilirkişi raporunda, kira tarihi değil, inceleme tarihi itibarıyla tespit yapılmasına dair hatalı işlemin sonuca etkili olmaması nedeniyle bir eksiklik olarak görülmediği gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf dilekçesinde belirttiği sebepleri tekrar ederek kararı Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı bankanın davalının eylemleri nedeniyle zarara uğrayıp uğramadığı ve manevi tazminata hak kazanıp kazanmadığı noktasındadır.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.

2.6098 sayılı ... Borçlar Kanunu'nun 56 ve 400 üncü maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı yararına takdir edilen 8.400,00 TL duruşma vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.