"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
Taraflar arasında İzmir 2. İş Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının üçüncü kez bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozma ilâmına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 02.04.2002 tarihinde ilk defa Kemalpaşa Ulucak Belediyesinde işe başladığını, Belediye-İş Sendikası üyesi olduğunu, 2007 yılından itibaren çöp kamyonunda çalıştığını, ancak Belediyenin alt işvereni Ulubel Ulucak İmar Teknik Ltd. Şti. ve Uluyol İnş. Temizlik Ulaştırma Ltd. Şti.nin işçisi olarak gösterildiğini, 2009 yılı Nisan ayının sonunda Ulubel Ulucak İmar Teknik Ltd. Şti.nden çıkışının yapıldığını, bu dönemde Ulucak Belediyesinin ilgili Kanun uyarınca Kemalpaşa Belediyesine devredildiğini, davacının Kemalpaşa Belediyesinde çalışmaya başlamış olmasına rağmen, yine muvazaalı bir şekilde Kemalpaşa Bel. İmar Teknik Ltd. Şti.nin işçisi olarak gösterildiğini, asıl işverenin işinde ve asıl işinde çalışmasına rağmen, muvazaalı olarak alt işverenler nezdinde gösterildiğini, davalı aleyhine açılan emsal dava dosyalarında da Kemalpaşa Belediyesi ile alt işverenler arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğuna dair kararlar verildiğini, kesinleşmiş mahkeme kararlarına rağmen davacının Türkiye Belediyeler ve Genel Hizmetler İşçileri Sendikası ile Kemalpaşa Belediye Başkanlığı arasında imzalanan 01.01.2012-31.12.2013 tarihlerini kapsayan toplu iş sözleşmesinden yararlandırılmadığını, ... işveren Kemalpaşa Belediyesi olduğundan söz konusu toplu iş sözleşmesinden faydalanması gerektiğini, öte yandan davacının üyesi olduğu Belediye-İş Sendikası ile Kemalpaşa-Bel İmar Teknik ve Tur. İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. arasında 01.03.2013-28.02.2015 tarihleri arasını kapsayan bir toplu iş sözleşmesi imzalandığını, 13.11.2013 tarihinden sonra Kemalpaşa Belediye Şirketinde gösterilen işçilerin sırf bu toplu iş sözleşmesinden yararlandırılmamak için toplu iş sözleşmesinin imzalandığı 13.11.2013 tarihinden kısa bir süre sonra kıdem tazminatı ödeneceği vaat edilerek muvafakatleri dahi alınmadan çalışma şartlarının değiştirildiğini, sendikal ayrımcılık yapılarak farklı bir alt işverene geçirildiklerini ileri sürerek sendikal tazminat, fark ücret, fazla çalışma, ulusal ... ve genel tatil, ikramiye, ilave tediye, yakacak yardımı, yemek yardımı, yol yardımı, direksiyon primi, giyim yardımı, çocuk yardımı ve eğitim yardımı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili Belediye ile müvekkilinden ihale yoluyla iş ... Şirketler arasında hukuki ilişkinin asıl işveren alt işveren ilişkisi niteliğinde olduğu kabul edilecek olsa dahi bu ilişkinin muvazaalı olmadığını, müvekkili Belediyenin imzaladığı toplu iş sözleşmesinden davacının faydalanmasının mümkün olmadığını, davacının davalı tarafından işten çıkartılmadığını, davacının işvereni olmayan davalının, davacının iş sözleşmesinin feshinde de yetkili ve sorumlu olmasının hukuken mümkün olmadığını, yetkili ve sorumlunun davacının işvereni olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İzmir 2. İş Mahkemesinin 10.05.2017 tarihli ve 2014/377 Esas, 2017/222 Karar sayılı kararıyla; davacının muvazaa nedeniyle başlangıçtan itibaren ... işveren Kemalpaşa Belediyesinin (ve öncesinde Ulucak Belediyesinin) işçisi olarak kabul edilmesi gerektiği, davacının sendika üyesi olduğu, bu nedenle Belediyenin bağıtladığı toplu iş sözleşmesinden faydalanmasının mümkün olduğu ve ödenmeyen işçilik alacaklarının da bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 30.05.2018 tarihli ve 2017/1459 Esas, 2018/873 Karar sayılı kararıyla; fazla çalışma alacağının hatalı hesaplandığı gerekçesi ile davalının istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 16.06.2020 tarihli ve 2018/12127 Esas, 2020/6855 Karar sayılı ilâmı ile; davacının, davalı Belediyenin imzaladığı 01.01.2012-31.12.2013 ve 01.01.2014-31.12.2015 dönemini kapsayan toplu iş sözleşmelerinden yararlanma şartlarını taşıyıp taşımadığı belirlenerek sonucuna göre usuli kazanılmış haklar da gözetilerek davacının talepleri ile ilgili olarak bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle kararın bozulmasına ve dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin 06.04.2021 tarihli ve 2020/1193 Esas, 2021/679 Karar sayılı kararı ile bozma ilâmına uyulduğundan bahisle dava konusu alacaklar hüküm altına alınmıştır.
C. İkinci Bozma Kararı
1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 09.06.2021 tarihli ve 2021/5809 Esas, 2021/10059 Karar sayılı ilâmı ile; davalı vekilinin tüm davacı vekilinin sair temyiz itirazları reddedilerek dosyada mevcut yazışmalara göre davacının sendika üyeliğinin 19.06.2013 tarihinde davalıya bildirildiği, buna göre davacının 01.01.2012-31.12.2013 tarihleri arasında yürürlükte bulunan toplu iş sözleşmesinden 19.06.2013 tarihinden itibaren yararlanabileceği dikkate alınarak bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
D. Bölge Adliye Mahkemesince İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin 21.04.2022 tarihli ve 2021/1582 Esas, 2022/906 Karar sayılı kararı ile ikinci bozma ilâmına uyulduğundan bahisle dava konusu alacaklar hüküm altına alınmıştır.
E. Üçüncü Bozma Kararı
1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 29.06.2022 tarihli ve 2022/7383 Esas, 2022/8498 Karar sayılı ilâmı ile; bozma kararında açıkça davacının 19.06.2013 tarihinden itibaren toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği ifade edilmesine rağmen bozma kararına aykırı hesaplama yapan bilirkişi raporuna itibar edilerek hüküm kurulmasının yerinde olmadığı, bozma kararının gereklerinin yerine getirilmemesinin hatalı olduğu, bu nedenle toplu iş sözleşmesinden ... alacakların bozma kararında belirtilen şekilde ve usuli kazanılmış haklar da gözetilerek hesaplatılması için konusunda uzman ... bir bilirkişiden rapor alınarak karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle kararın tekrar bozulmasına karar verilmiştir.
F. Bölge Adliye Mahkemesince Üçüncü Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; usuli kazanılmış haklar gözetilerek ve davacının 19.06.2013 tarihinden itibaren toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği kabul edilerek ve yapılan hesaplamalara itibar edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı vekili temyiz dilekçesinde; 01.01.2012-31.12.2013 ve 01.01.2014-31.12.2015 tarihleri arasında yürürlükte bulunan toplu iş sözleşmelerine göre ücretin belirlenip hesaplama yapılması gerekirken davacının çıplak ücretinin 01.01.2012-31.12.2013 dönemini kapsayan toplu iş sözleşmesine göre 102,26 TL olarak belirlendikten sonra 01.01.2014-30.04.014 tarihleri arasındaki hesaplamaların tümünün 102,26 TL üzerinden yapılmasının müvekkilini hak kaybına uğrattığını, ücretlerin eksik hesaplandığını ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.
2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde; davacının sendika üyeliğinin davalı Belediyeye bildirilmediğini, davalının taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden davacının yararlanmasının mümkün olmadığını, dava konusu olayda muvazaalı bir işlem bulunmadığını, hükme bağlanan ilave tediye ücreti alacağının kabul edilmesinin hatalı olduğunu, muvazaanın kabulü ile hesaplanarak hükme bağlanan alacakları kabul etmediklerini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının toplu iş sözleşmesinden kaynaklı alacaklarının bozma ilâmına uygun şekilde hesaplanıp hesaplanmadığına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 ... maddeleri.
2. Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 04.02.1959 tarihli ve 1959/13 Esas, 1959/5 Karar sayılı kararı.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer ... sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesinin hukukça mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı ve davalı vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlerden davalıya yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
17.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.