Logo

9. Hukuk Dairesi2023/9565 E. 2023/13672 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı kamu kuruluşu ile alt işverenler arasındaki ilişkinin muvazaalı olup olmadığı, işyeri devrinin sonuçları, davacının ücretinin belirlenmesi ve talep ettiği alacaklara hak kazanıp kazanmadığı hususları.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların iddia ve savunmaları, deliller, uygulanabilir hukuk kuralları, hukuki ilişkinin nitelendirilmesi, dava şartları, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler bozma için yeterli görülmeyerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/190 E., 2023/502 K.

KARAR : Asıl ve birleşen davanın kısmen kabulü

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 2. ... Mahkemesi

SAYISI : 2022/143 E., 2022/416 K.

MAHKEMESİ :... 2. ... Mahkemesi

SAYISI :2017/691 E., 2018/83 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesinin 10.05.2018 tarihli ve 2017/1041 Esas, 2018/511 Karar sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin 01.....2020 tarihli ve 2018/3582 Esas, 2020/801 Karar sayılı kararı ile uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmadığı gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesinin söz konusu kararının ortadan kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin gönderme kararı üzerine yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesinin 24.....2021 tarihli ve 2020/299 Esas, 2021/304 Karar sayılı kararıyla asıl davanın ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin 10.02.2022 tarihli ve 2021/3591 Esas, 2022/152 Karar sayılı kararı ile uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmadığı gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesinin söz konusu kararının ortadan kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin gönderme kararı üzerine yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince, asıl davanın ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Davacı vekili asıl dava dilekçesinde; müvekkilinin davalılara ait işyerinde 2010 yılından 2016 yılına kadar kayden temizlik işçisi olarak ancak gerçekte asıl ... olan elektrik üretiminde kömür temizlik işinde ve verilen diğer işlerde çalıştığını ileri sürerek davalılar ile alt işverenleri arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunun ve davacının başlangıçtan beri Elektrik Üretim AŞ (...) Genel Müdürlüğünün asıl işçisi sayılacağının tespiti ile ücret farkı, ilave tediye ücreti ve ayrımcılık tazminatı alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davacı vekili birleşen dava dilekçesinde; ... sözleşmesinin 24.02.2016 tarihinde feshedildiğini ve bir kısım işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti ve ... bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalılardan talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... Genel Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde; husumet, yetki, görev itirazı ile zamanaşımı def’inde bulunduklarını, müvekkili Teşekkülün asıl işveren olduğu yönündeki iddianın tamamen hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacının çalıştığı dönemlere ait kıdem ve ihbar tazminatı, yıllık izin ücretlerinin tamamını tahsil ederek işten ayrıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.

2. Davalı ... Elektrik Üretim AŞ (... AŞ) vekili cevap dilekçesinde; husumet itirazında bulunmuş, davacının çalışmasının, müvekkili Şirketin diğer davalıdan elektrik santralini devir almasından önce sonlandığını, davacının müvekkili Şirkette çalışmasının bulunmadığını, davacının yaptığı işin asıl ... olmadığını, ayrıca alt işverenler ile kurulan ilişkinin muvazaalı olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesi yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı ... Genel Müdürlüğü ile alt işverenler arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğu, bu nedenle davacının baştan itibaren davalı ... Genel Müdürlüğü’nün işçisi olduğunun tespitine karar verilmesi gerektiği, işyerinin 22.12.2014 tarihinde ... AŞ’ye devrinden sonra davacının ... sözleşmesinin 24.02.2016 tarihinde feshedildiği, davacının işe iade davası açtığı ve ... AŞ’ye iadesine karar verildiği, asıl davanın 29.12.2017 tarihinde ve birleşen davanın 26.07.2019 tarihinde açıldığı, devir tarihinden itibaren 2 yıllık hak düşürücü süre geçtiğinden bu taleplerin ... yönünden reddi gerektiği, davacının ıslah dilekçesi ile ilave tediye, fark ücret, ... bayram ve genel tatil ücreti alacaklarını sadece davalı ...’... talep etmesi nedeniyle taleple bağlı kalınarak ... AŞ’nin sorumluluğuna hükmedileceği, kıdem tazminatından davalıların müşterek müteselsilen sorumlu oldukları, yıllık izin ücretinden sadece ... AŞ’nin sorumlu olduğu, ayrımcılık tazminatının şartlarının oluşmadığından reddi gerektiği, Bölge Adliye Mahkemesinin gönderme kararı doğrultusunda davacının ücreti belirlenerek bilirkişi tarafından yapılan hesaplamalar doğrultusunda alacaklarının tespit edildiği gerekçesiyle asıl dava ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili; müvekkili davacının davalı ... Genel Müdürlüğü, sonrasında ... AŞ bünyesinde muvazaalı bir şekilde değişen alt işverenler nezdinde çalıştığının ispatlandığını, 4857 sayılı ... Kanunu’nun (4857 sayılı Kanun) 6 ncı maddesi hükmündeki düzenlemeye istinaden işbu dava konusu alacaklardan davalı ... Genel Müdürlüğünün sorumlu olmadığının kabul edilmesi hâlinde, müvekkili davacının kazanılmış haklarının ihlal edileceğini, somut olayda davalılar arasında işyeri devri gerçekleşse bile müvekkili davacı açısından işyeri devrinin sonuçlarının devir tarihinde oluşmadığını, davacının devre bağlı haklarından olan ilave tediye alacağı, fark ücret alacağı ve ... bayram ve genel tatil ücreti alacağından davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, davacının davalı ... AŞ'ye muvazaalı olarak devredildiğinin kesin hükümle sabit olduğu 20.09.2018 tarihinde kesinleştiğinden devir tarihinin işbu tarih olarak kabul edilmesi gerektiğini, davacının ilave tediye alacağı, fark ücret alacağı ve ayrımcılık tazminatı alacaklarının bulunduğunu, emsal yargı kararlarının bulunduğunu, davacı işçinin kendi ücreti üzerinden alacak kalemlerinin hesaplanmasının muvazaa olgusu ile bağdaşmadığını, davacının ücret miktarının ve hizmet süresinin hatalı belirlendiğini ve buna bağlı olarak tüm alacakların eksik ve hatalı hesaplandığını belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.

2. Davalı ... Genel Müdürlüğü vekili; davalı Teşekkülün ihale makamı olduğunu, işçilerin alacaklarından sorumluluğunun bulunmadığını, işlerin tamamı ihale yoluyla hizmet alımı yapılan firmalara verildiğinden, kamu kurumu niteliğinde olan Teşekkülün muvazaalı işlem yaptığının kabul edilemeyeceğini belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.

3. Davalı ... AŞ vekili; davacının, arabuluculuk tutanağında müvekkili Şirketi açıkça ibra ettiğini başkaca herhangi bir alacağı kalmadığı hususunu kabul, ikrar ve taahhüt ettiğini, davanın müvekkili Şirket yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkili Şirketin davacının taleplerinin karşılanması konusunda herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, santralin özelleştirme ile devrinden önceki döneme ilişkin olduğundan bilirkişi raporunda tespit edilen miktarlardan müvekkili Şirketin sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkili Şirket ile ... Genel Müdürlüğü arasında gerçekleştirilen Satış Sözleşmesi’nin 8/4 üncü maddesinde yer alan; “...DEVİR TARİHİ’nden önceki döneme ait her türlü ..., işlem ve faaliyetlere ilişkin olan hak, yükümlülük ve sorumluluk ...’a, DEVİR TARİHİ ve sonraki döneme ilişkin olanlar ise ALICI’ya ait olacaktır.” hükmü uyarınca müvekkili Şirketin 22.12.2014 olan devir tarihinden önceki döneme ilişkin hiç bir sorumluluğunun bulunmadığını, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının işçilik alacaklarının davacı asıl işçiymiş gibi değerlendirilerek, emsal işçi ücretleri dikkate alınarak hesaplanmasının hukuka aykırı olduğunu, davacının ... sözleşmesi ile çalıştığı dava dışı son alt işvereni bünyesinde yaptığı işin, asıl ... veya asıl işin bir parçası olmayıp asıl işten bağımsız yardımcı ... kapsamında olduğunu, müvekkili Şirket aleyhine kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, fark ücret, ... bayram ve genel tatil ücreti alacağına hükmedilmesinin yerinde olmadığını, davacının talep ettiği alacakların zamanaşımına uğradığını, faiz başlangıç tarihlerinin hatalı olduğunu belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının davalılara ait işyerlerinde ve davalıların alt işvereni olan şirketlerin kayıtlı işçisi olarak 12.02.2010-24.02.2016 tarihleri arasında kül ve cüruf temizleme işçisi olarak çalıştığı, davacının çalıştığı işyeri olan ... Termik Santralinin 22.12.2014 tarihinde imzalanan devir sözleşmesi ile özelleştirme işleminin tamamlandığı, davacının 01.04.2013-12.01.2015 tarihleri arasında dava dışı ... İnş. Nak. San. ve Tic. Ltd. Şti. unvanlı yüklenici firmada çalıştığı, bu yüklenicinin davalı ... Genel Müdürlüğünün son yüklenicisi olduğu, 12.01.2015 tarihinde davalı ... Genel Müdürlüğünün bu yüklenici ile akdettiği hizmet alım sözleşmesini feshettiği, davacının ara vermeden 14.01.2015 tarihinde davalı ... AŞ’nin ilk yüklenicisi olan Ayşe ... adlı işveren nezdinde çalışmasına devam ettiği ve buradan 13.01.2016 tarihinde çıkışının verildiği, sonrasında ise 14.01.2016-24.02.2016 tarihleri arasında davalı ... AŞ’nin fesih tarihindeki yüklenicisi olan dava dışı Candar Grup unvanlı Şirkette çalıştığı, ... sözleşmesinin de bu Şirket tarafından 24.02.2016 tarihinde feshedildiği, davacının hizmet süresi boyunca hep aynı işyerinde ve kesintisiz çalıştığı, davalılar tarafından ihale edilen işlerin asıl işin bir parçası olduğu ve işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerden olmadığı, davacının sendika üyesi olmadığı, dayanışma aidatı ödemediği, davalılara ait işyerlerinde davacı ile aynı dönemde çalışan, davacı ile aynı işi yapan ve sendika üyesi olmayan emsal işçinin bulunmadığının saptandığı, bu nedenle davacının işyerinde uygulanan toplu ... sözleşmelerinden yararlanmasının mümkün olmadığı, ayrıca davacının alacakların hesaplanmasına esas ücret miktarının (miktarlarının) belirlenmesinde sendikalı işçilerin ücretlerinin esas alınmasının da mümkün olmadığı, davacının özelleştirme sonrası ... AŞ’de geçen çalışma dönemine/süresine ilişkin eldeki davada da talep edilen kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti ve ... bayram ve genel tatil ücreti alacakları yönünden arabuluculuk görüşmeleri yapıldığı, bu görüşmelerde anlaşma sağlandığı, anılan alacakların ödendiği ve söz konusu dönemin tasfiye edildiği, buna göre davacının hizmet süresinin özelleştirmeye kadar geçen dönem yani 12.02.2010-22.12.2014 tarihleri arasında 4 yıl 10 ay 11 gün olduğunun kabulünün yerinde olduğu, Mahkemece, yasal şartları oluşmayan ayrımcılık tazminatı talebinin her iki davalı yönünden de reddine karar verilmesinde bir hukuka aykırılık bulunmadığı, hükme esas alınan bilirkişi raporunda talep edilen alacakların bilimsel esaslara ve yerleşik içtihatlara uygun olarak hesaplandığının anlaşıldığı gerekçesiyle davacı vekili ve davalılar vekillerinin istinaf başvurularının reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili, davalı ... Elektrik Üretim AŞ vekili ile davalı ... AŞ Genel Müdürlüğü temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması isteminde bulunmuştur.

2. Davalı ... Genel Müdürlüğü vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması isteminde bulunmuştur.

3. Davalı ... AŞ vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması isteminde bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davalı ... Genel Müdürlüğü ile dava dışı alt işverenler arasındaki asıl işveren alt işveren ilişkisinin kanuna uygun kurulup kurulmadığı ve muvazaaya dayanıp dayanmadığı, buna göre talep ettiği alacaklara hak kazanıp kazanmadığı, davalılar arasında işyeri devrinin bulunup bulunmadığı, davacının talep ettiği alacaklardan davalıların sorumlu olup olmadığı, davacının ücretinin belirlenmesi hususlarına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4857 sayılı Kanun'un 2, 6 ve 32 nci maddeleri, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu'nun 39 uncu maddesi.

2. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 20.....2017 tarihli ve 2017/34957 Esas, 2017/14820 Karar; 26.09.2017 tarihli ve 2017/37467 Esas, 2017/19417 Karar sayılı kararları.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlerden davacı ve davalılardan Çateş Elektrik Üretim Anonim Şirketi'ne yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.