Logo

9. Hukuk Dairesi2024/10174 E. 2024/11734 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Sendika yetki tespitine itiraz davasında görevli ve yetkili mahkemenin hangisi olduğuna ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 2, 79 ve 43. maddeleri uyarınca işletme toplu iş sözleşmesi yetki tespitine itiraz davalarında, görevli makam olan Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünün bulunduğu yer mahkemesinin kesin yetkili olması gözetilerek, davacı vekilinin Balıkesir'de açması gerekirken İstanbul'da açtığı davanın yetkisizlik nedeniyle usulden reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına ve davacı vekilinin kötüniyetli temyizden dolayı disiplin para cezasıyla cezalandırılmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/984 E., 2024/1259 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 4. İş Mahkemesi

SAYISI : 2024/184 E., 2024/212 K.

Taraflar arasındaki yetki tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın yetkisizlik nedeniyle usulden reddine verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı ... Çalışma Genel Müdürlüğünün 12.03.2024 tarihli ve 350376 sayılı yazısı ile davalı Sendikanın müvekkiline ait işyerlerinde çoğunluğu sağladığına dair olumlu yetki tespit kararı verildiğini, yetki tespitine esas alınan işçi sayısının hatalı olduğunu, müvekkilinin birden fazla işyeri numarası bulunsa da aynı çatı altında üretim yapılan sadece tek bir işyeri bulunduğunu, davalı Sendikanın işyeri toplu iş sözleşmesi için yeterli çoğunluğu sağlayamadığını belirterek 12.03.2024 tarihli ve 350376 sayılı yetki tespitinin iptalini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı Sendika vekili cevap dilekçesinde; yetki tespitine itiraz davasının işletme merkezinin bağlı bulunduğu Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünün bulunduğu iş mahkemesinde açılmasının gerektiğini, görevli makamın yetkili mahkemeyi belirlediğini, bu nedenle davacının işletme merkezi adresinin bağlı olduğu Balıkesir Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünün bulunduğu Balıkesir mahkemesinin yetkili olduğunu belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini istemiştir.

2. Davalı ... tarafından davaya cevap verilmemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun (6356 sayılı Kanun) 2, 43 ve 79 uncu maddeleri gereği eldeki davanın davacı Şirketin işletme merkezinin bağlı bulunduğu Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünün bağlı bulunduğu Balıkesir iş mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; 6356 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesinin ikinci fıkrasında düzenlenen dava dilekçesinin görevli makama kaydettirilmesine ilişkin hükmün mahkemeye erişim hakkını ihlal ettiği ve 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’na (Anayasa) aykırılık taşıdığından bu hükme dayalı kurulan hüküm gerekçesinin hatalı olduğunu, davalı Sendikanın Genel Merkezinin "İstanbul/Kadıköy" adresinde bulunduğundan davaya bakmaya yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu iş mahkemesi olduğunu, yetki tespitinde dikkate alınan çalışan ve üye sayılarının hatalı olduğunu, bazı işçilerin rızaları hilafına sendika üyesi kaydedildiklerini, müvekkili aleyhine açılan işe iade davalarının dikkate alınması ve bu kapsamda söz konusu davaların sonucunun beklenmesi gerektiğini, 2352371.010 Sosyal Güvenlik Kurumu sicil numaralı işyerinin bağlı yer niteliğinde olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı Sendikanın işletme toplu iş sözleşmesi imzalamak için gerekli şartları sağladığının tespitine karar verildiği, görevli makamın işletme merkezinin bağlı olduğu Balıkesir Çalışma ve İş Kurumu Müdürlüğü olduğunun belirtildiği, işletme toplu iş sözleşmesi yetki tespitine itiraz edildiğinde 6356 sayılı Kanun’un 79 uncu ve 2 nci maddeleri gereğince kesin yetkili mahkemenin görevli makamın bulunduğu yer iş mahkemesi olduğu, davacının işletme merkezinin bağlı olduğu Balıkesir Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünün olduğu gözetilerek İlk Derece Mahkemesince verilen yetkisizlik kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, yetki tespitine itirazın yapıldığı Mahkemenin yetkili olup olmadığına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. Anayasası’nın "Toplu iş sözleşmesi ve toplu sözleşme ...” kenar başlıklı 53 üncü maddesinin birinci fıkrası şöyledir:

“İşçiler ve işverenler, karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalışma şartlarını düzenlemek amacıyla toplu iş sözleşmesi yapma hakkına sahiptirler.”

2. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki” kenar başlıklı 41 inci maddesinin birinci fıkrası şu şekildedir:

“Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birinin üyesi bulunması şartıyla işçi sendikası, toplu iş sözleşmesinin kapsamına girecek işyerinde başvuru tarihinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının, işletmede ise yüzde kırkının kendi üyesi bulunması hâlinde bu işyeri veya işletme için toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkilidir.”

3. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki tespiti için başvuru” kenar başlıklı 42 nci maddesi ise şöyledir:

“(1) Toplu iş sözleşmesi yapmak isteyen işçi sendikası Bakanlığa başvurarak yetkili olduğunun tespitini ister. İşveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren de Bakanlığa başvurarak yetkili işçi sendikasının tespitini isteyebilir.

(2) Bakanlık, kayıtlarına göre başvuru tarihi itibarıyla bir işçi sendikasının yetkili olduğunu tespit ettiğinde, başvuruyu, işyeri veya işletmedeki işçi ve üye sayısını, o işkolunda kurulu işçi sendikaları ile taraf olacak işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene altı iş günü içinde bildirir.

(3) İşçi sendikasının yetki şartlarına sahip olmadığının ya da işyerinde yetki şartlarına sahip bir işçi sendikasının bulunmadığının tespiti hâlinde, bu bilgiler sadece başvuruyu yapan tarafa bildirilir.

(4) Sigortalılığın başlangıcı ile sona ermesine ilişkin bildirimlerden yasal süresi içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılmayanlar, yetkili işçi sendikasının tespitinde dikkate alınmaz.

(5) Yetki tespiti ile ilgili usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.”

4. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki itirazı” kenar başlıklı 43 üncü maddesi ise şu şekildedir:

“(1) Kendilerine 42 nci madde uyarınca gönderilen tespit yazısını alan işçi veya işveren sendikaları veya sendika üyesi olmayan işveren; taraflardan birinin veya her ikisinin yetki şartlarına sahip olmadığı veya kendisinin bu şartları taşıdığı yolundaki itirazını, nedenlerini de göstererek yazının kendilerine tebliğ edildiği tarihten itibaren altı iş günü içinde mahkemeye yapabilir.

(2) İtiraz dilekçesi görevli makama kayıt ettirildikten sonra mahkemeye verilir. Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin yüzde birinden daha az üyesi bulunan işçi sendikası, yetki itirazında bulunamaz.

(3) İtiraz dilekçesinde veya ekinde somut delillerin yer almaması hâlinde itiraz incelenmeksizin reddedilir. İşçi ve üye sayılarının tespitinde maddi hata ve süreye ilişkin itirazları mahkeme altı iş günü içinde duruşma yapmaksızın kesin olarak karara bağlar. (Değişik cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bunların dışındaki itirazlar için mahkeme, duruşma yaparak karar verir ve bu karar hakkında istinaf yoluna başvurulması hâlinde bölge adliye mahkemesi bir ay içinde kararını verir. (Ek cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bu karara karşı temyiz yoluna başvurulması hâlinde Yargıtay bir ay içinde kesin olarak karar verir.

(4) 42 nci maddenin üçüncü fıkrası uyarınca kendisine yetki şartlarına sahip olmadığı bildirilen işçi sendikası, altı iş günü içinde yetkili olup olmadığının tespiti için dava açabilir. Mahkeme açılan davayı o işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birini üye kaydeden işçi sendikaları ile işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene de bildirir. Mahkeme davayı iki ay içinde sonuçlandırır.

(5) İtiraz, karar kesinleşinceye kadar yetki işlemlerini durdurur.”

5. 6356 sayılı Kanun'un "Görevli ve yetkili mahkeme" başlıklı 79 uncu maddesinin birinci fıkrası ise şöyledir:

"Bu Kanunun uygulanmasından ... uyuşmazlıklar iş davalarına bakmakla görevli ve yetkili mahkemelerde görülür. Ancak yedinci ila on birinci bölümlerin uygulanmasından ... uyuşmazlıklar için, görevli makamın bulunduğu yer mahkemesi yetkilidir."

6. 6356 sayılı Kanun'un "Tanımlar" kenar başlıklı 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde de görevli makamın; işyeri toplu iş sözleşmesi için işyerinin, işletme toplu iş sözleşmesi için işletme merkezinin bağlı bulunduğu Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünü, aynı Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünün yetki alanına giren işyerleri için yapılacak grup toplu iş sözleşmelerinde bu işyerlerinin bağlı bulunduğu Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünü, birden fazla Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünün yetki alanına giren işyerlerini kapsayacak grup toplu iş sözleşmesi için ise Bakanlığı ifade edeceği açıklanmıştır.

7. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) “Kötüniyetle temyiz” kenar başlıklı 368 inci maddesinin birinci fıkrasında “Temyiz talebinin kötüniyetle yapıldığı anlaşılırsa Yargıtay'ca 329 uncu madde hükümleri uygulanır.” düzenlemesine yer verilmiştir.

8. 6100 sayılı Kanun’un "Kötüniyetle veya haksız dava açılmasının sonuçları" kenar başlıklı 329’uncu maddesinin ikinci fıkrası şu şekildedir:

“ Kötüniyet sahibi davalı veya hiçbir ... olmadığı hâlde dava açan taraf, bundan başka beşyüz Türk Lirasından beşbin Türk Lirasına kadar disiplin para cezası ile mahkûm edilebilir. Bu hâllere vekil sebebiyet vermiş ise disiplin para cezası vekil hakkında uygulanır.”

9. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

3. Dairemizce ikinci olarak davacı temyizinin kötüniyetli olup olmadığı hususu ele alınmış olup ilâmın İlgili Hukuk bölümünde yer verilen 6356 sayılı Kanun hükümlerine göre, yetki tespiti ve toplu görüşme sürecinin büyük bir kısmında kesin ve düzenleyici süreler öngörülmüştür. Kanun koyucunun amacının toplu iş sözleşmesinin en kısa sürede imzalanması ve işçilerin toplu iş sözleşmesinde kararlaştırılacak haklarına kavuşmaları olduğu gözetildiğinde, kesin ve düzenleyici süreler aracılığı ile toplu iş sözleşmesinin ivedi şekilde imzalanmasının amaçlandığı ifade edilebilir. Ayrıca yetki tespitine itirazın somut deliller veya olgulara istinaden yapılması gerektiğine dair hükmün de aynı amacın gerçekleşmesini temin etmeye yönelik olduğu şüphesizdir.

4. Yine, 6356 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesinde yetki tespitine itirazın, karar kesinleşinceye kadar yetki işlemlerini durduracağı açık biçimde ifade edilmiştir. Söz konusu hüküm de yetki tespitine itirazın ivedi şekilde sonuçlandırılması gerektiğini gösteren açık düzenlemelerdendir.

5. Bu genel açıklamalar ışığında davacının temyiz başvurusunun kötüniyetli olup olmadığının değerlendirilecek olursa somut uyuşmazlıkta; işletme toplu iş sözleşmesi yetki tespitine itiraz edildiğinden 6356 sayılı Kanun’un 79 uncu ve 2 nci maddeleri gereğince kesin yetkili mahkemenin, işletme merkezinin bağlı bulunduğu Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünün bulunduğu yer olan Balıkesir iş mahkemesi olduğu açıktır. Mevzuatın emredici hükümlerine göre yetkili mahkemenin Balıkesir iş mahkemesi olduğu da Bölge Adliye Mahkemesi kararında tereddüde mahal verilmeksizin gerekçelendirilmiştir.

6. Şu hâlde ivedi şekilde sonuçlandırılması gereken yetki tespitine itiraz istemine ilişkin somut uyuşmazlıkta, İlk Derece Mahkemesi açık bir şekilde yetkisiz olmasına rağmen davacı vekili tarafından temyiz yoluna başvurulması kötüniyetlidir. Davacı vekilinin temyizi kötüniyetli olduğundan 6100 sayılı Kanun'un ilâmın İlgili Hukuk bölümünün (8) numaralı paragrafında yer verilen 329 uncu maddesinin ikinci fıkrasının eldeki uyuşmazlığa tatbiki gerekir.

7. Bu açıklamalara göre davacı vekili tarafından temyiz talebinin kötüniyetle yapıldığı anlaşıldığından davacının, 5.000,00 TL disiplin para cezasına mahkum edilmesi gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

2. 6100 sayılı Kanun'un 368 inci maddesi yollaması ile 329 uncu maddenin ikinci fıkrası gereğince davacının 5.000,00 TL disiplin para cezası ile CEZALANDIRILMASINA, para cezasının infazının İlk Derece Mahkemesince sağlanmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

16.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.