"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
KARAR : Davanın kısmen kabulü
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkilinin davalıya ait işyerinde dava dışı alt işverenlerin işçisi olarak çalıştığını, davacı tarafından açılan işe iade davası sonucunda davalı ile alt işverenler arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğu tespit edilerek davacının asıl işverene ait işyerinde işe iadesine karar verildiğini, davacının süresinde yapılan başvuruya rağmen işe başlatılmadığını, işyerinde haftada yedi gün iki vardiya şeklinde çalışıldığını, çalışma düzeninin 30 günlük dönemde en az 20 gün çalışma 10 gün dinlenme şeklinde olduğunu, davacının ücretinin kayıtlarda asgari ücret olarak gösterildiğini, ancak gerçek ücretinin asgari ücrete ilaveten çalıştığı gün sayısına göre harcırah, saha tazminatı, saha primi, yolluk, ek ödeme ve avans gibi farklı isimler altında ödenen miktarların toplamından ibaret olduğunu, davacının fazla çalışma hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin ödenmediğini beyan ederek kıdem ve ihbar tazminatları ile birlikte bir kısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; davacının davalı Şirketin çalışanı olmadığını, dava dışı Şirketler karşısında davalının ihale makamı konumunda olduğunu, taraflar arasında muvazaaya dayalı bir ilişki bulunmadığını, davacının talep ettiği alacaklardan davalının sorumlu olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 18.09.2018 tarihli kararıyla; Batman 1. İş Mahkemesinin 2015/1051 Esas sayılı dosyasında davalı ... İnt. Co. Ltd. (...) ile diğer davalı Hazar Şirketi arasındaki asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğu ve davacının baştan itibaren davalı ... işçisi sayılması gerektiği sonucuna varılarak, davacının gerçek işvereni ... Şirketine işe iadesine karar verildiği ve kararın Yargıtayca onanarak kesinleştiği, davacı vekilinin süresi içerisinde davacının işe iadesi için davalıya ihtarname gönderdiği ve davacıya işe iade tazminatı adı altında ödeme yapıldığı, davacının ücret bordrolarında gösterilen net asgari ücret ve harcırah adı altında yapılan ödemelere ilişkin ücretlerin toplamı davacının ücreti kabul edilerek, bu ücret çalıştığı yıllar itibarıyla asgari ücrete oranlanmak suretiyle alması gereken ücret tespit edilip işe başlatılmayan işçinin talep ettiği alacakların bilirkişi raporu doğrultusunda hüküm altına alınmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesinin 04.06.2021 tarihli kararıyla; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 05.10.2021 tarihli ve 2021/9395 Esas, 2021/13670 Karar sayılı bozma kararıyla; taraflar arasında davacının geçersiz fesih tarihindeki ücretinin, boşta geçen süreye ilişkin ücretinin, işe başlatmama suretiyle fesih tarihindeki ücretinin ve geniş anlamda ücretinin belirlenmesi noktasında uyuşmazlık bulunduğu, emsal bozma ilâmları dikkate alındığında, İlk Derece Mahkemesince davacıya asgari ücrete ilaveten harcırah olarak ödenen miktarların davacının asıl ücretinin bir parçası olarak kabulu yerinde ise de hükme esas alınan bilirkişi raporunda bir günlük harcırah miktarının 30 ile çarpıldıktan sonra asgari ücrete ilave edildiği ve buna göre aylık ücretin belirlendiği, davacının ayda 20 gün çalıştığı ve çalışılan günler için işverence harcırah adı altında ödemeler yapıldığı, davacının gerçek ücretinin belirlenmesinde, davacıya fiilen ödenen harcırah miktarları dikkate alınarak sonuca gidilmesi gerektiği, fiilen ödenen harcırah tutarının belirlenememesi hâlinde ise bir günlük harcırah tutarı, fiilen çalışılan gün sayısı (20 gün) ile çarpıldıktan sonra asgari ücrete ilave edilerek bu ikisinin toplamının davacının gerçek ücretini yansıttığının kabul edilmesi, işçinin işe başlatılmaması nedeniyle fesih tarihindeki ücretin ispatı davacı işçiye ait olduğundan emsal işçi ücreti belirlenebiliyorsa o işçi ücreti esas alınarak, belirlenemiyorsa ispat yükünün yerine getirilmediği kabul edilerek hesaplanması gerektiği hâlde hükme esas bilirkişi raporunda asgari ücrete oranlama yapılarak işe başlatılmama tarihindeki ücretin tespitinin hatalı olduğu, aynı hatalı hesaplama yönteminin işe başlatmama suretiyle fesih tarihindeki geniş anlamda ücretin belirlenmesinde de söz konusu olup başlatmama suretiyle fesih tarihindeki yol, yemek ve barınma yardımının belirlenmesinde asgari ücret ile orantı kurularak sonuca gidilmesinin de isabetli olmadığı, yol, yemek ve barınma gibi yardımların parasal karşılığı ilgili kurum ve kuruluşlardan araştırılarak sonucuna göre davacının geniş anlamda ücretinin belirlenmesi gerektiği, boşta geçen süre ücretinin belirlenmesinde ise işverence sağlanan servis yardımının ve barınma yardımının parasal karşılığının boşta geçen süre ücretine ilave edilmesinin de hatalı olduğu, davacının 7 yıllık çalışma süresi boyunca hiç yıllık izin kullanmaması hayatın olağan akışına aykırı olduğundan Mahkemece, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 194 üncü ve 31 inci maddelerinde düzenlenen davacının davayı somutlaştırma yükü ve hâkimin de davayı aydınlatma yükümlülüğü bulunduğu göz önüne alınarak, davacının beyanı alındıktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derec Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozmaya uyularak yol, yemek ve barınma ücreti ilgili kuruluşlardan ve davalı listelerinden tespit olunarak ve emsal işçi ücreti esas alınarak davacının işe başlatmama tarihindeki ücreti ve giydirilmiş ücreti hesaplanmış, yıllık izin husunda davacının beyanı alınmış ve bilirkişiden ek rapor aldırılarak bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; emsal ücretin düşük hesaplandığını, harcırah miktarının 30 ile çarpılması gerektiğini, her zaman ayda 20 gün çalışma 10 gün dinlenme şeklinde olmadığını, 25 gün çalışıldığı durumlar olduğunu, şehir merkezine 90 km uzaklıktaki bir yere 1,5 TL yol ücretiyle gidilmesinin mümkün olmadığını, şantiye ortamında 3 öğün yemek verilmekte iken hesaplamada 1 öğün yemek hesabının hatalı olduğunu, emsal işçi bordrolarında yol ve kreş ödemeleri de bulunduğundan bunların da ücrete eklenmesi gerektiğini, boşta geçen süre ücreti alacağının hesabında da 2017 yılı ücretinin esas alınması gerektiğini, fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil alacakları yönünden bozma olmadığı hâlde yeniden hesaplanmasının hatalı olduğunu, hatalı ücret tespiti nedeniyle yıllık izin alacağının eksik hesaplandığını, ücretin hatalı tespitinin tüm alacakların hatalı hesaplanmasına neden olduğunu ileri sürerek hükmün bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, dava konusu alacakların hesabına esas ücret miktarının tespiti ve buna göre dava konusu alacakların hesaplanması ile yıllık ücretli izin alacağına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 32, 34, 53 ve 59 uncu maddeleri,
3. Değerlendirme
1.Temyizen incelenen İlk Derece Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Somut uyuşmazlıkta hükme esas alınan bilirkişi raporunda; yıllık ücretli izin alacağı yönünden davacının 7 yıl olan kıdem süresi 6 yıl kabul edilerek hesaplama yapılmıştır. Gerekçeli karar içeriğinde de davacının 7 yıllık kıdem süresine göre hak ettiği yıllık izin süresinin 110 gün olduğu belirtildiği hâlde bilirkişi raporunda yıllık izin alacağının 90 gün üzerinden hesaplanması hatalıdır.
Kaldı ki bozmadan önce de yıllık izin alacağı 110 gün üzerinden hesaplanmış ve Dairemizce yıllık izin alacağı hesabı yönünden herhangi bir bozma yapılmamıştır.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
02.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.