"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
KARAR : Davanın reddi
Taraflar arasındaki kurum zararının tahsiline yönelik alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararının davacı ve davalılardan ... vekillerince, ek kararının ... vekilince temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 20.12.2023 tarihli kararı ile davacının temyiz itirazının reddine, davalı ...'ın ek karara yönelik temyiz isteminin kesinlikten reddine, davalı ...'ın temyiz itirazının kabulü ile Mahkeme kararının ikinci kez bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; Üniversite Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığından ödünç alınan kitaplar zamanında teslim edilmeyince, ilgilisinden kitap gecikme bedeli olarak makbuz karşılığında bir ücret talep edilip alınan bu kitap gecikme bedelinin makbuz ile birlikte Strateji Geliştirme Daire Başkanlığı hesabına yatırıldığını, Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığında yapılan denetim ve incelemeler neticesinde, öğrencilerden toplanan kitap gecikme bedelleri ile ilgili olarak 2006, 2007, 2008 ve 2009 yıllarında kesilen makbuzlardaki tutarlar ile Üniversiteye yatırılan tutarlar arasında 29.071,55 TL fark olduğunun belirlendiğini, 2008- 2009 yılında da bu bedelden hariç olarak 6.411,53 TL eksik yatırılan meblağ tespit edildiğini, söz konusu bedel için kütüphanenin ihtiyaçlarında kullanılmak üzere çeşitli faturaların bildirildiğini, ancak bedelin kamu geliri olması nedeni ile Üniversite hesaplarına yatması gerektiğini iddia ederek 35.483,08 TL kitap gecikme bedelinin dilekçede açıklandığı şekilde yıllara göre davalılardan yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davaya konu kitap gecikme bedelinin tahsili ve harcanması ile ilgisinin bulunmadığını, makbuzları Daire Başkanlığından almak ve banko görevlisine teslim şeklindeki işleri kütüphanede çalışan tüm hizmetli görevlilerin yaptığını, kullanılan makbuzlar bittiğinde toplanan paralar ile Daire Başkanlığına teslim edildiğini, teslim edilmemiş herhangi bir makbuz bulunmadığını ileri sürerek 2009 yılı 001501-001550 seri No.lu makbuza ait 755,30 TL'nin ve 1551-1600, 1601-1650, 1651-1700, 1701-1750, 1751-1800, 1801-1850 seri No.lu 6 adet para makbuzu ile 1801-1850 No.lu makbuza ait 1.343,15 TL'nin Strateji Geliştirme Daire Başkanlığı hesabına yatırıldığına dair makbuzu ve tutanakları sunarak davanın reddini istemiştir.
2. Davalı ... cevap dilekçesinde; kitap gecikme bedelinin tahsili ve harcanması ile bir ilgisinin bulunmadığını, sadece boş makbuzların görevli kişilere teslimi ile dolu makbuzların İdareye teslimi işlemlerinde diğer görevliler gibi getir götür işi yaptığını beyanla 2006 yılı için 01-50 arası makbuz dip kocanını B.K'ya teslim ettiğine dair tutanağı ibraz ile davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
3. Davalı ... vekili cevap dileçesinde; 2000 yılından sonra kütüphaneden sorumlu Rektör Yardımcısı Prof. Dr. V.S'nin kütüphaneden toplanan ceza paralarının kütüphane hizmetlerinde harcanması, kalan paraların ve harcama belgelerinin ... Kültür Spor Daire Başkanlığına teslim edilmesi talimatını verdiğini, Rektörlük talimatının tüm birimlere iletildiğini, talimata göre kitap zayi ve gecikme bedelinin kütüphane hizmetleri için (kargo gideri, gazete alımı, bina onarım ödeneği olmadığı için 5.000 m² kapalı alanı olan kütüphane binasının özellikle aciliyet arz eden, cam kırılması, boru patlaması, vb. işler) Rektörlük makamının bilgisi dâhilinde gerçekleştiğini, 2007 yılında atanan Rektör Prof. Dr. A.A'nın kendi şahsi kitaplarının bedelinin de bu paradan karşılanmasını istemesi nedeniyle aralarında husumet oluştuğunu, Doç. Dr. ... soruşturmacı olarak tayin edildiğini ve herhangi bir usulsüzlüğün tespit edilemediğini, tüm harcamaların faturalı olup artan paranın da Üniversite hesabına yatırıldığını, karşılıklı kontrol edildiğini savunarak açılan davanın reddini istemiştir.
4. Davalı ... cevap dilekçesinde; kendisinin Üniversitede temizlik şirketi personeli olduğunu, diğer personel gibi sadece getir götür işi yaptığını, dava açılmasının Rektör veya N.Y'nin ...'a duyduğu öfkeden kaynaklı olduğunu ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
5. Davalı ... cevap dilekçesinde; kendisinin temizlik şirketi elemanı olduğu hâlde daire başkanı sekreteri olarak görevlendirildiğini, makbuzların banko personeline teslim edilmesi, teslim alınması, toplanan paraların sekreteryada saklanması, yapılan harcamalara ilişkin faturalar, makbuzlar ve makbuz paralarının ... Kültür Spor Daire Başkanlığından gelen görevliye teslim edilmesi işlerini yaptığını ileri sürerek 32 sayfadan ibaret para makbuzu ve dip koçanlarının ilgililere tesim edildiğine dair evrakı sunmuştur.
6. Davalı ..., davalı ... tarafından sunulan savunmaya benzer savunmada bulunmuştur.
7. Davalı ... cevap dilekçesinde; şirket personeli olduğunu, bankoda görevli olup tahsilatların kendilerine verilen talimat doğrultusunda yapıldığını beyanla arkadaşlarının izinli olduğu zamanda makbuz koçanı getir götür işi yaptığını belirterek bir adet tutanak sunmuştur.
8. Davalı ... cevap dilekçesinde; hizmetli olarak görev yaptığını, makbuzlar ile ilgili olarak sadece getir götür işi yaptığını, sorumluluğunun bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 15.01.2016 tarihli ve 2011/199 Esas, 2016/17 Karar sayılı kararı ile; davacı Rektörlük tarafından Üniversitenin Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığından ödünç alınan ancak süresinde teslim edilmeyen kitaplar ile ilgili ilgilisinden kitap geçikme bedeli alınıp karşılığında makbuz düzenlendiği ve bu bedelin Üniversite hesabına yatırıldığı, ancak yapılan denetimler sonrasında 2006, 2007, 2008 ve 2009 yıllarında kesilen makbuzlar ile hesaba yatırılan makbuzlar arasında fark belirlendiği, bu nedenle bu farktan Daire Başkanı ... ile birlikte Üniversitede görev yapan diğer davalıların sorumlu oluğu belirtilerek 35.483,08 TL alacağın yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilinin talep edildiği; dava konusu yapılan yıllara ait para makbuzları bulunmamakla birlikte Çanakkale Ağır Ceza Mahkemesinin 2012/8 Esas sayılı dosyası içinde bulunan belgeler ve raporlarda yıllar itibarıyla kitap gecikme zayi bedelleri için makbuz karşılığı yapılan tahsilatların tespit edildiği, bu tespitler doğrultusunda davacı Üniversitenin kütüphanesinde görevli personel tarafından alınan kararlar doğrultusunda kitap geçikme ve zayi bedeli adı altında bir kısım makbuz karşılığı tahsilatlar yapıldığı, bu tahsilatlar sonrası elde edilen paranın bir kısmı ile Üniversite ve kütüphanenin ihtiyacı olan harcamaların yapıldığının davalılar tarafından savunulduğu ve sonuçta herhangi bir zarar olmadığının iddia edildiği, ancak davacı Kurumun özelliği gereği yapılacak olan harcamaların belli usul ve esaslar dâhilinde şeffaflık ve kamuya açık olması özelliğine göre yapılması gerekirken davalıların iddia ettiği gibi bütçenin yetmediği yerde Üniversiteye ait olan dava konusu paraların harcanmasıın mümkün olmadığı, bazı meblağların isim dahi belirtilmeden kasa fişi ile alındığı, yapılan harcamalar ile ilgili ihtiyaçların belirlenmediği, bütçe kaleminden karşılanması gereken kırtasiye malzemelerinin de bu şekilde fatura edildiğinin anlaşıldığı, söz konusu faturaların bu bedellerle mahsup edilmesi ve bu faturaların kütüphaneye harcandığının kabul edilmesinin mümkün olmadığı, buna göre davacı Kurumun zararının 32.184,78 TL olduğu, davalıların kütüphane ve dokümantasyon bölümünde çalışan memurlar, daire başkanı, uzman ve alt işveren firma temizlik personeli oldukları, gelir gider komisyonu kararlarının Daire Başkanı ... tarafından onaylandığı, ancak gelir gider komisyonunun harcama yetkisi ile ilgili bir düzenleme bulunmadığı, harcamaların daire başkanının Olur ve izni ile yapıldığı; dolayısı ile Daire Başkanı ...'ın Kurum zararından sorumlu olduğu, diğer davalıların ise tahsilat ve harcama yapma yetkisi sahibi olmadıklarından sorumlu olmadıkları, kayıtlardan ve tanık beyanlarından harcamaları ...'ın yaptığı gerekçesiyle ... hakkında davanın kısmen kabulüne, diğer davalılar hakkında davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ile davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuşlardır.
2. Dairemizin 06.11.2019 tarihli ve 2016/10175 Esas, 2019/19232 Karar sayılı kararı ile; davaya konu zarar iddiaları ile ilgili davalılar hakkında kamu davası açılmış olup davalılardan ... hakkında mahkumiyete, diğer davalıların bir kısmı yönünden kamu davasının düşürülmesine, bir kısmı yönünden ise beraate kararı verilmiş ise de sözü edilen ceza mahkemesi kararının henüz kesinleşmediği, davacı işveren temyizinde davalıların tamamının sorumlu olduğunu iddia etmekle ceza davasında verilen kararın kesinleşmesi beklendikten sonra işbu davada sorumluluklara dair hüküm kurulması gerekirken ceza yargılamasının sonucu beklenmeden karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
1. Mahkemenin 25.04.2023 tarihli kararı ile; bozma ilâmına uyularak ağır ceza mahkemesi kararının sonucu beklenmiş, Yargıtay 5. Ceza Dairesinin sanık ...'a yüklenen ve oluşa uygun olarak kabul edilen eyleminin görevi kötüye kullanma, diğer sanıkların eylemlerinin ise bu suça yardım etme suçlarını oluşturacağı, anılan suçun 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 257 nci maddesinin birinci fıkrasında öngörülen cezanın üst sınırı itibarıyla aynı Kanun'un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi ve 67 nci maddesinin dördüncü fıkrasında belirtilen 8 yıllık asli ve 12 yıllık ilaveli dava zamanaşımı sürelerine tâbi olduğu, zamanaşımını kesen son işlem olan 26.11.2013 tarihli mahkumiyet hükmü ile inceleme günü arasında asli dava zamanaşımı süresinin gerçekleştiği anlaşıldığından hükümlerin 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 8 inci maddesinin birinci fıkrası da gözetilmek suretiyle 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'nun 321 inci maddesi gereğince bozulmasına, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun'un 322 nci maddesinin birinci fırkası ve 5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanunu'nun 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası uyarınca sanıklar hakkında açılan kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle ayrı ayrı düşmesine karar verildiği, davalı ...'ın hizmet nedeniyle görevi kötüye kullanma suçunu işlemiş olduğu yapılan ceza yargılaması ile sabit olup ceza mahkemesi kararının temyiz incelemesinde kamu davasının zamanaşımı nedeniyle düşmesine karar verilmesinin davalının Kurum zararına ilişkin sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı gerekçesiyle önceki gibi davanın ... yönünden kısmen kabulüne, diğer davalılar yönünden reddine karar verilmiştir.
2. Mahkemece davalılardan ... tarafından 05.06.2023 tarihinde verilen tavzih dilekçesi üzerine 07.06.2023 tarihli ek karar ile; dava dilekçesinde 2009 yılı için eksik yatırılan miktarın 6.411,53 TL olup ilgili evrakta imzası bulunanların davalı ..., davalı ... ve davalı ... olduğu, bu kişiler yönünden makbuz paralarının hesaba yatırılması gerektiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsilinin talep edildiği, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) hükmün tavzihini düzenleyen 305 inci maddesi "Hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan her biri hükmün açıklanmasını veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesini isteyebilir. şeklinde düzenlenmiş olup hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar, tavzih yolu ile sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez." düzenlemesini içerdiğinden taraflara yükletilen hak ve borçlar kapsamında olan vekâlet ücretinin tavzih kararı ile düzeltilmesinin mümkün olmadığı; bunun yanı sıra Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 13 üncü maddesinin ikinci fıkrasında hükmedilen "Ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez." düzenlemesi gereğince hükmedilen vekâlet ücretinin davada kabul veya reddedilen miktarı geçemeyeceği gerekçesiyle davalı ... vekilinin tavzih talebinin reddine karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen asıl kararına karşı süresi içinde davacı ve davalılardan ... vekilleri, ek kararınına karşı ... vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
2. Dairemizin 2012.2023 tarihli ve 2023/19240 Esas, 2023/20064 Karar sayılı kararı ile; davalı ...'ın ek karara karşı temyiz itirazının kesinlikten reddine, davacının temyiz itirazının reddine, davalı ...'ın temyiz talebinin kabulü ile davacı Üniversitede fotokopi ve kitap zayi ve gecikme bedelleri nedeniyle toplanan paraların muhasebe tekniğine uygun olmayan bir şekilde giderlere harcandığının tanık beyanları, dosyaya ibraz edilen tutanaklar, faturalar ve bilirkişi raporlarıyla tespit edildiği, bu parayı davalı ...'ın kendisine mal ettiği, kişisel işlerinde kullandığının da iddia ve ispat edilemediği, bu nedenle harcamanın usulüne uygun olmadığı gerekçesiyle fatura karşılığı bedellerden davalı ...'ın sorumluluğuna karar verilmesinin hatalı olduğu, Kurum zararı ve bu zarardan ...'ın sorumlu olduğu ispat edilemediğinden davanın reddi gerekirken kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle hükmün ikinci kez bozulmasına karar verilmiştir.
D. İlk Derece Mahkemesince İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozmaya uyularak davanın reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; ... hakkındaki ceza davasında beraat kararı verilmediğini, zamanaşımı nedeniyle düşme kararı verildiğini, hesaplarda 35.483,08 TL açık oluştuğunu, bu açıktan bölüm sorumlusu davalı ...'ın sorumlu olduğunu, tüm davalılar yönünden davanın kabulü gerektiğini ileri sürerek hükmü temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, iddia edilen Kurum zararından davalıların sorumlu olup olmadığına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 427 ve 432 nci maddeleri.
2. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50, 396 ve 400 üncü maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Davacı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
16.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.