"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
SAYISI : 2023/82 E., 2024/78 K.
KARAR : Davanın kısmen kabulü
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı daval vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 26.04.2010-02.11.2015 tarihleri arasında davalıya ait işyerinde kalite müdürü olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin işverence haksız şekilde feshedildiğini, çalıştığı süre boyunca haftalık 20 saat fazla çalışma yaptığını, karşılığının ödenmediğini, ayrıca her yıl performansa göre ödenen prim alacağının işe iade davası açmayarak ikale sözleşmesi imzalayan işçilere ödendiğini; ancak müvekkili davacının işe iade davası açma niyetinde olduğunu belirtmesi üzerine 2010, 2014 ve 2015 yılları için hak kazanılan prim alacağının kendisine ödenmediğini ileri sürerek fazla çalışma ücreti ile prim alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def’inde bulunduklarını, davacının kalite müdürü olarak görev yaptığını, üst düzey yönetici olması sebebiyle fazla çalışma ücreti alacağına hak kazanamayacağını, işyerinde prim uygulaması bulunduğunu, tüm kriterleri yerine getiren personele yıllık gelirin en fazla %15'i tutarında prim verildiğini; ancak 2014 yılından itibaren hedefler tutturulmadığı için prim hususunun atiye bırakıldığını, sonradan 2014 ve 2015 yılları için farklı oranların belirlendiğini, davacının gerekli özeni ve performansı göstermemesi sebebiyle müşteri şikâyetlerine sebep olduğunu ve bu durumun Şirketi zor durumda bıraktığını, davacının böyle bir durumdayken prime hak kazanacağını ileri sürmesinin kabul edilemez olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 20.02.2020 tarihli kararı ile; 26.04.2010-02.11.2015 tarihleri arasında davalı işyerinde kalite müdürü olarak çalışan davacının davalıya ait işyerinde fazla çalışma yaptığını dinlettiği tanıklar ve diğer belgeler ile ispatlamasına rağmen karşılığının ödendiğinin davalı tarafça ispatlanmaması sebebiyle davacının ödenmeyen fazla çalışma ücreti alacağı bulunduğu, davacının çalıştığı dönem boyunca işyerinde yönetim kademesine performansa göre prim ödemesi yapıldığı sabit olduğundan bilirkişi raporundaki hesaplama doğrultusunda davacının prim alacağına da hak kazandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 14.09.2022 tarihli kararı ile; yalnızca süresi içerisinde sunulan istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucunda; davacının üst düzey yönetici olmadığı, tanık beyanlarına göre fazla çalışma ücreti hesaplamasının yerinde olduğu, davalıya ait işyerinde yönetim kademesinin performansına göre prim ödemesi yapılmasının işyeri uygulaması hâline geldiği, müşteri şikâyetleri dikkate alındığında davacının 2014 ve 2015 yılları için yıllık gelirinin %10,5 oranında prime hak kazandığına ilişkin İlk Derece Mahkemesi kabulünün yerinde olduğu, her ne kadar Şirket Ortaklar Kurulunun 22.02.2018 tarihli kararı ile söz konusu yıllar için geriye yönelik olarak ödenecek prim oranlarının düşürülmesine ilişkin karar alınmış ise de davacının iş sözleşmesinin 02.11.2015 tarihinde sona erdiği, buna göre aleyhe değişikliğin işçinin rızası olmaksızın dikkate alınamayacağı, bu kararın davacı bakımından uygulanmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 23.01.2023 tarihli kararı ile; tanık beyanları, yapılan işin niteliği ve dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde davacının haftada 13 saat fazla çalışma yaptığının kabul edilmesi gerektiği; ayrıca dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerin işyerindeki prim sisteminin ayrıntılı değerlendirilmesi bakımından yeterli olmadığı, işyerindeki prim sistemine ilişkin evrakın kül hâlinde dosya kapsamına alınarak ve gerekirse yeniden işyerinde inceleme yapılarak davacının prime hak kazanıp kazanmadığının tespiti ile davacının prime hak kazandığının tespiti hâlinde de 2015 yılı bakımından prim tutarı belirlenirken kıstelyevm esasına göre hesaplama yapılması gerektiği hususunun da göz önünde bulundurulması gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma kararı doğrultusunda kapsama alınan işyerindeki MBO Prim Sistemine ilişkin belgeler üzerinde yapılan teknik bilirkişi incelemesi neticesinde, davacının 2014 ve 2015 yılları bakımından prime hak kazandığının sabit olduğu ve davacının davalı tarafından ödenmeyen fazla çalışma ücreti alacağı bulunduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; Mahkeme kararının gerekçesinin yerinde olmadığını, Yargıtay bozma ilâmında belirtilen incelemeler yapılmaksızın karar verildiğini, Şirketin ekonomik ve diğer hedeflerinin gözetilmediğini, müvekkili Şirketin 2014, 2015 ve 2016 yıllarına ait hedeflerini tutturamadığının 2018/1 No.lu Ortaklar Kurulu kararı ile sabit olduğunu, davacının 2014 ve 2015 başarı puanının da yeterli olmadığını, dolayısıyla ilgili yıllar bakımından davacının en fazla 50 puana ulaşmış olduğunun kabulü ile davacının prim alacağının reddi gerektiğini, aksinin kabulü hâlinde dahi davacıya da 2014 ve 2015 yılları için diğer çalışanlara ödendiği şekilde %4 oranında prim ödemesinin yapılması gerekirken %10,5 oranı üzerinden prim ödemesi yapılmasının hatalı olduğunu, davacının üst düzey yönetici olması sebebiyle fazla çalışma ücreti alacağına da hak kazanamayacağını ileri sürerek davanın reddi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğinde, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının fazla çalışma ücreti alacağının hesabı ile prim alacağına hak kazanıp kazanmadığı ve hak kazandığının kabulü hâlinde bu alacağın miktarına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 32, 34 ve 41 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
30.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.