"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/1326 E., 2024/2273 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 34. İş Mahkemesi
SAYISI : 2023/156 E., 2024/112 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalıya ait işyerinde 05.05.2011-30.09.2016 tarihleri arasında çevresel hizmetler uzmanı ve bilgi işlem sorumlusu olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin davalı tarafça feshedildiğini, müvekkilinin ücretinin aylık 3.500,00 USD olduğunu iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil, hafta tatili ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davacının müvekkili Şirkette çalışmadığını, zamanaşımı def'i ve husumet itirazında bulunduklarını, davacının dava konusu ettiği alacak kalemlerinin çalıştığı ülke mevzuatına göre değerlendirilmesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; uyuşmazlığa Türkmenistan hukukunun uygulanması gerektiğini, iş sözleşmesinin proje kapsamında çalıştığı işin sona ermesi nedeniyle kendiliğinden sona erdiğini, davanın yetkisiz ve görevsiz mahkemede açıldığını, taleplerinin zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile somut uyuşmazlıkta; davacının iş sözleşmesinin Türkmenistan işyerinde 30.09.2016 tarihinde sona erdiği, davanın ise 2 yıl 9 ay 18 gün sonra açıldığı, Türkmenistan İş Kanunu'nun 382. maddesi uyarınca sürenin kaçırılması hususunda geçerli bir nedenin de bulunmadığı, belirtilen sürenin hak düşürücü süre niteliğinde olduğu ve resen dikkate alınması gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının çalışmasının Türkmenistan hukukuna tâbi olduğu, davacının iş sözleşmesinin 30.09.2016 tarihinde sona erdiği, davanın ise 18.07.2019 tarihinde açıldığı, dolayısıyla Türkmenistan İş Kanunu'nun 382. maddesine göre dava tarihi itibarıyla bireysel iş uyuşmazlığının çözümü için mahkemeye başvurma süresi olan 3 aylık sürenin dolduğu, bu nedenle Mahkeme kararında isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde:
1. Davalı tarafın yabancı hukuk uygulamasını talep etmediğini,
2. Cevap dilekçesinde davanın süresinde açılmadığına dair bir itiraz bulunmadığını,
3. Davacı işçinin davalılar bünyesinde aralıksız şekilde sigortalı olarak çalıştırıldığını,
4. Uyuşmazlığa Türk hukukunun uygulanması gerektiğini,
5. Yargılama giderlerinden davacının sorumlu olmadığını beyan etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık, iş sözleşmesine uygulanacak hukuk, davanın süresinde açılıp açılmadığı, dava açma süresinin niteliği noktalarına ilişkindir.
Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Türkmenistan İş Kanunu'nun "İş anlaşmazlığının çözülmesi için başvuru süreleri" başlığını taşıyan 382 nci maddesi;
"1. Aşağıda belirtilmiş olan iş anlaşmazlıklarının çözülmesi bakımından mahkemeye veya iş anlaşmazlıkları görüşme komisyonuna başvurulması için süreler tespit edilmektedir:
1) Eski işine geri alınması hakkındaki anlaşmazlıklarda kendisiyle iş sözleşmesinin feshedildiği hakkındaki buyruğun kopyasının çalışana verildiği tarih itibariyle bir ay;
2) Çalışan tarafınca işverene verilmiş olan maddi zararın tazmin edilmesi hakkındaki anlaşmazlıklarda işveren tarafınca kendisine verilmiş olan maddi zararın tespit edildiği tarih itibariyle bir yıl;
3) Diğer iş anlaşmazlıklarında çalışanın kendisinin haklarının ihlal edildiğini öğrendiği veya öğrenmiş olması gereken tarih itibariyle üç ay.
2. İşbu maddede belirtilmiş olan sürelerin herhangi bir geçerli sebepler ile kaçırılması durumunda, bu süreler çalışanın veya onun yetkilendirmiş olduğu temsilcisinin dilekçesi karşılığında mahkeme ya da iş anlaşmazlıkları görüşme komisyonu tarafınca yeniden tanınabilir.
3. Çalışanın sağlık durumunda verilen zararın tazmin edilmesi ile ilgili anlaşmazlıklarda, mahkemeye başvuru süresi sınırlanmamaktadır." şeklinde olup bu maddede sözü edilen sürelerin Dairemizce daha önce bazı kararlarda hak düşürücü süre olduğu belirtilmişse de yeniden yapılan değerlendirmede; bu sürelerin zamanaşımı süresi niteliğinde olduğu sonucuna varılmıştır.
Dava tarihi itibarıyla zamanaşımı süresinin dolduğu ve davalılar tarafından usulüne uygun şekilde zamanaşımı def'inde bulunulduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamakta ise de İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesince söz konusu sürelerin hak düşürücü süre olarak nitelendirilmesi hatalı olmakla birlikte, bu hata sonuca etkili olmadığından, bozma nedeni yapılmamıştır.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
08.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.