Logo

9. Hukuk Dairesi2024/11963 E. 2024/15283 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalının şirket müdürü sıfatıyla davacı şirketi zarara uğratıp uğratmadığı ve uğratmışsa zararın miktarının tespiti.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı hakkında kesinleşmiş mahkumiyet kararı bulunması, dosya kapsamındaki bilirkişi raporları ve diğer deliller değerlendirilerek davalının davacı şirketi zarara uğrattığı ve zarar miktarının tespit edildiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesi

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 5. İş Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 29.12.2011 tarihli ve 2011/386 Esas, 2011/496 Karar sayılı kararı ile davanın görevsizlik nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.

Görevsizlik kararı üzerine dosya kendisine gönderilen İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı doğrultusunda yeniden yapılan yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince, davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi.

Davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 26.11.2024 Salı günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

Duruşma günü davacı vekili Avukat ... ile davalı vekili Avukat ... geldiler.

Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.

Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı Şirketin 1992 yılında ... Belediye Başkanlığı ile ... AŞ tarafından kurulduğunu, Şirketin %51 hissesinin ... Belediye Başkanlığına, %49 hissesinin ise ... AŞ'ye ait olduğunu, Şirketin 14.02.2005 tarihli ve 49 sayılı kararı ile Şirket müdürü olarak davalının seçildiğini, kendisine Şirketi temsil ve ilzam için yetki verildiğini, 09.07.2009 tarihine kadar Şirketi müdür sıfatı ile idare, temsil ve ilzam ettiğini, Şirketin 2006-2007 yıllarında birtakım mali sorunlar yaşadığını, yapılan çalışmalar esnasında Şirketin bilgisayar ortamında tutulan kayıtlarının silindiğini ve hesaplarında usulsüzlükler bulunduğunun anlaşıldığını belirterek zararın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava dilekçesinde davalının zimmetinde bulunan paranın 1.636.419,49 TL olduğunun iddia edilmiş olması yanında talep konusu miktarın açıkça belli olduğunu, davanın kısmi dava olarak açılamıyacağını, dava şartının yerine getirmediğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda ceza mahkemesince alınan bilirkişi raporu ile Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 01.04.2021 tarihli ve 2026/32 Esas, 2021/135 Karar sayılı dosyası kapsamında verilmiş olan kesinleşmiş mahkumiyet kararı, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Teftiş Kuruluna ait raporlar ile bilirkişi asıl ve ek raporlarında davalının temsilcisi ve müdürü olduğu Şirketi zarara uğrattığı, davacı Şirketin toplam zararının 1.636.419,49 TL olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; davada ticaret mahkemesinin görevli olduğunu, bazı talepler hakkında karar verilmediğini, eksik araştırma yapıldığını, davalının avans kullandığını ya da söz konusu bedelin uhdesinde olduğunu gösterir delil bulunmadığını, davacı tarafça sunulan defterlerin delil olarak kabul edilemeyeceğini, paraların şahsi gereksinim için değil Şirket ihtiyacı için kullanıldığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı Şirket ile davalı gerçek kişi arasındaki ilişkinin davacının ünvanı ve yaptığı iş ile Şirketin türü dikkate alındığında işçi işveren ilişkisi olduğu ve uyuşmazlığa bakma görevinin iş mahkemelerinde bulunduğu, dosya kapsamı itibarıyla eksik araştırma bulunmadığı, karar vermeye elverişli tüm delillerin toplandığı, taleplerin tamamı hakkında karar verildiği, davalı hakkında Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 01.04.2021 tarihli ve 2016/32 Esas, 2021/135 Karar sayılı dosyası kapsamında uyuşmazlığa konu olay hakkında verilmiş olan mahkumiyet kararının istinaf denetiminden geçerek Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 25. Ceza Dairesinin 11.12.2023 tarihli ve 2021/1056 Esas, 2023/1747 Karar sayılı kararı ile kesinleştiği, dosya kapsamında alınan usul ve kanuna uygun bilirkişi raporları çerçevesinde davalı işçinin sorumluluğuna hükmedilmesinde hata görülmediği gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinaf dilekçesinde belirttiği sebepleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, Mahkemenin görevi ve davalının kusurlu ... ve işlemleri ile davacı Şirketi zarara uğratıp uğratmadığı, davacı tarafça uğranıldığı iddia olunan zararın ispatı noktasındadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 49, 51, 52 ve 400 üncü maddeleri

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacı yararına takdir edilen 28.000,00 TL duruşma vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

26.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.