"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi.
Davacı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmiş ise de; inceleme konusu dava, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinde temyizde duruşmaya tâbi davalar arasında belirtilmediğinden duruşma isteminin reddine, incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verilmiş olmakla; dava dosyası için Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı... Sendikasının müvekkilinin dâhil olduğu işkolunda faaliyet göstermediğini, Bakanlıkça işkoluna ilişkin yapılacak inceleme ve tespit sonucunun bekletici mesele yapılması gerektiğini, yetki belgesinin işletme düzeyinde verildiğini, müvekkili Şirketin işletme niteliğinde olmadığını, işyeri niteliğinde olduğunu, bilirkişi incelemesi yapılması hâlinde bu durumun ortaya çıkacağını, davalı Bakanlığın yetki tespitine konu ettiği diğer iki birimin faaliyetinin yetki başvuru tarihinden çok önce sonlandırıldığını, kaldı ki bu iki birimin faaliyetini sürdürdüğü dönemde de Tekirdağ'daki birimle aynı işkolunda ve birbirine bağlı yerler olmakla, her üç yerin hukuki, teknik ve yönetsel bütünlük içinde olması nedeniyle bu üç yerin aslında tek bir işyeri olduğunu, Bakanlık tarafından işçi sayısının hatalı belirlendiğini, gerekli sayısal çoğunluğun sağlanmadığını, tespitin hatalı olduğunu belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle ... Çalışma Genel Müdürlüğünün 10.02.2023 tarihli ve 224869 sayılı yetki tespitinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; e-Devlet kapısı üzerinden yapılan üyelik işlemleri ile Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılan işçi bildirimleri doğrultusunda olumlu yetki tespitinin düzenlendiğini, işkoluna dair tespit talebi veya itirazın mevcut uyuşmazlıkta bekletici mesele olarak öne sürülemeyeceğini, yetki tespiti işleminin usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini talep etmiştir.
2. Davalı Sendika vekili cevap dilekçesinde; yetki tespit kararının iptali ya da çoğunluk tespiti davalarında işkoluna ilişkin itirazların ileri sürülemeyeceğini ve incelenemeyeceğini, çoğunluk tespitinin işletme düzeyinde yapılmış olmasının Kanuna uygun olduğunu, çoğunluk tespitine esas işçi sayısının doğru tespit edildiğini, müvekkili Sendikanın gerekli sayısal çoğunluğu sağladığını belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı işverenliğin aynı işkolunda kurulu birden fazla işyeri bulunduğu için toplu iş sözleşmesinin işletme düzeyinde yapılmasının mevzuat hükümlerine uygun olduğu, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun (6356 sayılı Kanun) 41. maddesi gereğince davalı ...Sendikasının gerekli çoğunluğu sağladığı ve toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkili olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; yetki tespit başvuru tarihi olan 08.02.2023 tarihi itibarıyla, davaya konu işletmede çalışan toplam işçi sayısının 183 olduğu, bunlardan 84'ünün davalı Sendikanın üyesi olduğu, sendika üye işçi oranının %45,90 olduğu işletme çoğunluk tespiti için Kanunun aradığı çoğunluğun (%40) sağlandığı, sonradan sendika üyeliğinden çekilenlerin çoğunluk tespitine etkisinin bulunmadığı, mahkemenin bu yönde bir araştırma yapmasına gerek olmadığı, işkolu itirazının dikkate alınamayacağı, Mahkeme kararının isabetli olduğu gerekçesiyle başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; dava ve istinaf dilekçelerinde belirttiği sebeplerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık, 6356 sayılı Kanun’un 41. ve devamı maddeleri kapsamında yetki tespitine itiraz istemine ilişkindir.
Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.