Logo

9. Hukuk Dairesi2024/13579 E. 2025/1095 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçinin, kadroya geçişten önceki görevi olan veri giriş personeli olarak çalışmaya devam etmesi talebinin reddine ilişkin istinaf başvurusunun süresinde yapılıp yapılmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının davacı vekiline usulüne uygun olarak tebliğ edildiği ve istinaf başvurusunun yasal süresi içerisinde yapılmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf başvurusunun reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun yasal sürede yapılmadığı gerekçesiyle başvurunun usulden reddine kesin olarak karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince 18.10.2024 tarihli ek karar ile kararın kesin olması nedeniyle 5521 sayılı İş Muhakemeleri Kanunu'nun (5521 sayılı Kanun) 6763 Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun (6763 sayılı Kanun) ile değişik 8/5 hükmüne göre temyiz isteminin reddine karar verilmiştir.

Ek karar davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi.

Dosya içeriğine göre, davacının hâlen çalışmaya devam etmesi ve davanın tespit davası olması nedeniyle kararın kesinlik sınırının altında kaldığından söz edilemeyeceği gibi bölge adliye mahkemelerince 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 352/1-(c), ve 346/1-(2) hükümleri gereği verilen kararları kesin olmadığı hâlde mülga 5521 sayılı Kanun'un 6763 sayılı Kanun ile değişik 8/5 hükmüne göre temyiz isteminin reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesince verilen ek kararın 6100 sayılı Kanun'un 362. maddesine aykırı olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda temyiz dilekçesinin kesinlik sebebiyle reddine ilişkin ek kararın hatalı olduğu anlaşılmakla 18.10.2024 tarihli ek kararın bozularak ortadan kaldırılması gerekir.

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen asıl kararı da kesin olmadığından davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenditen sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin alt işveen firma bünyesinde 04.08.2009 tarihinde çalışmaya başladığını, 02.04.2018 tarihinde 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 127. maddesiyle 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye (375 sayılı KHK) eklenen geçici 23. madde uyarınca sürekli işçi olarak kadroya alındığını, müvekkilinin ilk işe girdiği tarihten temizlik görevlisi olarak sözlü görevlendirildiği 2022 yılı Mart ayına kadar veri giriş personeli olarak sadece vasıflı işlerde çalıştığını, Sağlık Bakanlığının üyesi bulunduğu Türk Ağır Sanayii ve Hizmet Sektörü Kamu İşverenleri Sendikası (TÜHİS) ile ... ve Sosyal Hizmet İşçileri Sendikası (...) arasında 10.08.2020 imza tarihli ve 01.01.2019-31.12.2020 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesinin 29/d hükmünün "Vasıfsız işçi kadrosunda bulunmakla beraber, bir yıl süreyle vasıflı işçiler tarafından yapılması gereken bir işte çalışmış olanlar bu sürenin sonunda vasıfsız bir işte çalıştırılamazlar.'' şeklinde olduğunu, müvekkilinin kadrosu her ne kadar gerçeğe aykırı şekilde hasta karşılama ve yönlendirme personeli olarak girilmiş olsa da müvekkilinin yaklaşık 3 yılı aşkın süre boyunca vasıflı işleri ifâ ettiğini, anılan toplu iş sözleşmesinin ilgili hükümleri gereğince müvekkilinin vasıfsız işte çalıştırılamayacağının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili, davacının mevzuat hükmüne göre görev tanımı dışında farklı bir işte çalıştırılmasının mümkün olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin sadece kadroya geçiş işlemi yapılmadan önceki ihale sözleşmesi kapsamındaki hizmetleri yürütmek üzere istihdam edilebileceği, toplu iş sözleşmesinin 29/d hükmünün 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23. madde karşısında davacı bakımından uygulanabilirliği olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi kararının davacı vekiline 19.06.2024 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, istinaf başvurusunun iki haftalık istinaf süresinin son günü olan 04.07.2024 tarihine kadar yapılması gerekirken 05.07.2024 tarihinde yapıldığı UYAP ile oluşturulan elektronik ortamdan anlaşıldığından yasal süresinde yapılmayan istinaf başvurusunun usulden reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde;

1.Taraflardan birinin talebi olmaksızın kararın tebliğe çıkartılması nedeniyle yapılan tebligatın usulüne uygun olmadığını,

2. Davacının işe girişinden itibaren veri giriş personeli olduğunun işveren tarafından sunulan belgelerle ispat edildiğini, bu konuda toplu iş sözleşmesi hükmü açık olduğu hâlde dikkate alınmamasının eşitlik ilkesine de aykırı olduğunu ileri sürmüştür.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık, istinaf başvurusunun süresinde olup olmadığına ilişkindir.

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Bölge Adliye Mahkemesince verilen 18.10.2024 tarihli ek kararın BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,

Ek karar yönünden alınan temyiz harçlarının istek hâlinde ek kararı temyiz edene iadesine, asıl karar yönünden aşağıda yazılı temyiz giderinin asıl kararı temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.