"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
KARAR : Davanın reddi
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Şirketin ... Havalimanı projesinde çalıştığını, iş sözleşmesinin davalı tarafından feshedildiğini, tazminatlarının ödenmediğini, ödenmeyen ücret alacağı bulunduğunu, fazla çalışma yaptığını, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını, karşılığı ücretlerin ödenmediğini, yıllık ücretli izinlerin kullandırılmadığını ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile ücret alacağı, yıllık ücretli izin, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ... dinarı (...) cinsinden faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının kendi çalışanları olmadığını, davacının çalışmasının davalı ... İnş. San. Tic. AŞ’nin tüzel kişi ortak olarak yer aldığı ... İnşaat ... ... Şirketinde bulunduğunu, davalı Şirket ve ... İnşaat ... ... Şirketi arasında da iş hukuku anlamında herhangi bir organik bağın bulunmadığını, husumet itirazında bulunduklarını ve taleplerin zamanaşımına uğradığını, davanın ... kanunlarına göre çözülmesi gerektiğini, davacının iş sözleşmesinin devamsızlık nedeniyle sona erdiğini, fazla çalışma ve tatil günleri çalışmalarına dair iddiaların gerçeği yansıtmadığını, çalışma karşılıklarının ödendiğini, yıllık ücretli izinlerin kullandırıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 05.09.2023 tarihli kararıyla; yurt dışı iş sözleşmesi bulunmadığından uyuşmazlığa Türk hukuku uygulanması gerektiği, işveren tarafından iş sözleşmesinin haklı nedenle veya bildirim süresi tanınmak suretiyle feshedildiğinin ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 21.12.2023 tarihli kararıyla; taraflar arasında İngilizce ve Arapça dilinde düzenlenmiş sözleşmenin mevcut olduğu, imzalı Türkçe tercümesi yapılmış bir sözleşmenin bulunmadığı, bu nedenle bir hukuk anlaşmasından söz edilemeyeceğinden ihtilafın çözümünde Türk hukukunun uygulanmasında bir aykırılığın bulunmadığı, davacının kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazandığı, çalışma süresi, temel ücret, giydirilmiş ücret açısından da bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 30.04.2024 tarihli kararı ile; mutad işyeri hukuku olan ... hukukunun uyuşmazlıkta uygulanması gerektiği yönündeki gerekçe ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ... iş mevzuatında öngörülen zamanaşımı süresinin 1 yıl olduğu ve davanın 1 yıldan sonra açıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; uyuşmazlığa Türk hukukunun uygulanması gerektiğini, ... hukukuna göre dahi alacakların zamanaşımına uğramadığını, çalışmak için yabancı bir ülkeye giden işçinin, o ülkenin mevzuatını anlayamayacağını, yabancı hukuk hükmünün açık olmadığını, mahkemelerce de yanlış yorumlandığını, vekâlet ücreti ve yargılama giderlerinin de hatalı belirlendiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; uyuşmazlığa uygulanacak hukuk, değerlendirilmesi gereken zamanaşımı def'i ve talep edilen alacaklara hak kazanılıp kazanılamayacağı ile vekâlet ücreti ile yargılama gideri noktalarında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un 2, 5, 8, 24, 27, 40 ve 44 üncü maddeleri.
3. 2010 tarihli ve 6 sayılı ... Özel Sektör İş Kanunu'nun 144 üncü maddesi.
4. Dairemizin 03.10.2024 tarihli ve 2024/8772 Esas, 2024/12938 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir:
"...
Somut uyuşmazlıkta Bölge Adliye Mahkemesince Yargıtayın daha önceki görüşüne güvenerek dava açanlar yönünden hukuki güvenlik, belirlilik, hukuki öngörülebilirlik ilkelerinin ihlaline yol açmamak amacıyla davalı lehine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerektiği kabul edilmiştir. Ancak eldeki dava, 23.03.2022 tarihinde açılmış olup dava tarihi dikkate alındığında davacının Dairemizin önceki uygulamasına güvenerek dava açtığından bahsetmek mümkün değildir. Bu hâlde Bölge Adliye Mahkemesince 6100 sayılı Kanun'un 326 ncı maddesi dikkate alınarak yargılama giderleri konusunda karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalıdır.
..."
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
11.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.