Logo

9. Hukuk Dairesi2024/14187 E. 2025/332 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İşverence işçilere satış ve/veya performans adı altında yapılan ek ödemelerin, işe iade halinde ödenecek boşta geçen süre ücreti ve diğer haklar kapsamına dahil olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemeleri kararlarının, dosya kapsamında yer alan deliller ve somut olayın koşulları gözetilerek verildiği, işçilerin aynı işi yapmadıkları, aynı ücretlendirme yöntemiyle çalışmadıkları ve dosya içeriklerinin aynı olmadığı değerlendirilerek, bölge adliye mahkemeleri kararları arasında giderilmesi gereken bir uyuşmazlığın bulunmadığına ve uyuşmazlığın giderilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

Başvurucu vekili dilekçesinde; bir kısım işçilerin iş sözleşmelerine geçerli nedenle son verildiğini, söz konusu işçilerin bir bölümünün işe iade davası açtıklarını, işe iade davalarının farklı bölge adliye mahkemelerinin yetki alanlarına tâbi olduğunu, söz konusu bölge adliye mahkemeleri tarafından yapılan istinaf incelemesinde işe iade ve mali sonuçlarına ilişkin davaların kesin şekilde sonuçlandırıldığını; ancak bölge adliye mahkemelerinin işe iadeye bağlı boşta geçen süre ücreti ve diğer hakların belirlenmesi konusunda fiilî çalışmanın karşılığı olan performansa bağlı prim ve bahşişin boşta geçen süre ücreti ve diğer haklar içerisinde yer alan ek menfaatler kapsamında olup olmadığına ilişkin farklı yönde kararlar verdiğini, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin 26.06.2024 tarihli ve 2024/1342 Esas, 2024/2241 Karar sayılı kararı ile söz konusu ödemelerin boşta geçen süre ücreti ve diğer haklar kapsamına dâhil edildiğine ilişkin İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiğini, diğer Bölge Adliye Mahkemesi kararlarında ise işçinin ancak fiilî çalışması ile ortaya çıkabilecek olan performansa bağlı prim ve bahşiş ödemelerinin boşta geçen süre ücreti ile diğer haklar içerisine dâhil edilemeyeceği belirtilerek kesin nitelikte hüküm tesis edildiğini, Bölge Adliye Mahkemelerinin kesin nitelikteki kararları arasında oluşan söz konusu farklılığın hukuki belirlilik ilkesini ihlal ettiğini belirterek uyuşmazlığın giderilmesini talep etmiştir.

II. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ HUKUK DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI

Samsun Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulunun 31.10.2024 tarihli ve 2024/5 Esas, 2024/5 Karar sayılı kararı ile; Trabzon Bölge Adliye Mahkemesinin 13.05.2024 tarihli ve 2024/715 Esas, 2024/854 Karar sayılı kararının henüz kesinleşmediği anlaşıldığından 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun'un (5235 sayılı Kanun) 35. maddesi uyarınca değerlendirilmeye alınmadığı; uyuşmazlığın giderilmesi istemine konu diğer bölge adliye mahkemesi kararları bakımından ise işçilere bordroya yansıtılarak yapılan "satış/performans" açıklamalı ek ödemenin niteliği dosya kapsamıyla tam olarak tespit edilememişse de söz konusu ödemenin işçilerin fiilî çalışması sonucunda ortaya çıkabileceği kabul edilerek boşta geçen süre ücreti hesaplamasında diğer haklar kavramı kapsamında dikkate alınamayacağı kabulüne dayanan Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin 01.02.2024 tarihli ve 2024/216 Esas, 2024/192 Karar sayılı kararı ile Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 30.04.2024 tarihli ve 2024/347 Esas, 2024/854 Karar sayılı kararının isabetli olduğu ve uyuşmazlığın belirtilen Dairelerin aynı mahiyetteki kararları doğrultusunda giderilmesi gerektiği kanaati ile 5235 sayılı Kanun'un 35/1-(3) hükmü gereğince Yargıtaya başvurulmasına karar verilmiştir.

III. UYUŞMAZLIĞIN GİDERİLMESİ İSTEMİNE KONU KARARLAR

A. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin 26.06.2024 Tarihli ve 2024/1342 Esas, 2024/2241 Karar Sayılı Kararı

Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; işyerinde motosikletli kurye olarak çalışan davacının iş sözleşmesinin işverence feshedilmesi üzerine açılan işe iade davasında İlk Derece Mahkemesince davacının davalı nezdindeki işine iadesine ilişkin verilen kararda herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı; davacının asgari ücret aldığı, bordrolarda davacıya satış performansı ve bahşiş kazancı tahakkuk ettirildiği, nakdi yemek ticket ve özel sağlık sigortası primi yardımı yapıldığı, söz konusu ödemelerin boşta geçen süre ücretinde dikkate alınmasının yerinde olduğu gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun esastan reddine kesin olarak karar verilmiştir.

B. Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin 01.02.2024 Tarihli ve 2024/216 Esas, 2024/192 Karar Sayılı Kararı

Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; depo görevlisi olarak çalışan davacının iş sözleşmesinin işverence feshedilmesi üzerine açılan işe iade davasında İlk Derece Mahkemesince davacının davalı nezdindeki işine iadesine ilişkin verilen kararda herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı; dosyadaki mevcut delil durumu gözetildiğinde boşta geçen süre ücreti ve işe başlatmama tazminatının İlk Derece Mahkemesince bilirkişi raporu aldırılmaksızın resen hesaplanmasında da usul ve yasaya aykırı bir durumun bulunmadığı; ancak boşta geçen sürede fiilî çalışmanın olmadığı gözetildiğinde davacının boşta geçen süre ücreti belirlenirken bordrolardaki satış-performans ödemesinin hesaba katılmasının hatalı olduğu, davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinafının yerinde olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davalı tarafça yapılan feshin geçersizliği ile davacının işe iadesine ve işe iadenin parasal sonuçlarına ilişkin kesin olarak karar verilmiştir.

C. Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 30.04.2024 Tarihli ve 2024/347 Esas, 2024/854 Karar Sayılı Kararı

Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; depo müdürü olarak çalışan davacının iş sözleşmesinin işverence feshedilmesi üzerine açılan işe iade davasında İlk Derece Mahkemesince davacının davalı nezdindeki işine iadesine ilişkin verilen kararda herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı; ancak dava dilekçesinde aylık ücretin miktarına ve işverence sağlanan sosyal yardımlara ilişkin bir iddiada bulunulmadığı dikkate alındığında fesih tarihindeki ücretin asgari ücrete oranlanması suretiyle işe başlatmama tazminatına esas alınacak ücretin belirlenmiş olmasının hatalı olduğu; davacıya aylık olarak yapılan yemek yardımı, kasa tazminatı, prim ödemeleri işveren kayıtlarından anlaşılmakla giydirilmiş ücrete eklenmesi doğru ise de dava tarihi itibarıyla yemek ücretinin miktarına yönelik bir iddia ve ispat bulunmamasına rağmen bu tutarın asgari ücret zammı oranı doğrultusunda artırılarak giydirilmiş ücrete eklenmesinin yerinde olmadığı; diğer yandan satışa veya performansa bağlı prim ödemeleri fiilî çalışmaya dayalı olduğundan hesaplamada dikkate alınmasının hatalı olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davalı tarafça yapılan feshin geçersizliği ile davacının işe iadesine ve işe iadenin parasal sonuçlarına ilişkin kesin olarak karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE

Uyuşmazlık, işverence işçilere satış ve/veya performans adı altında yapılan ek ödemelerin boşta geçen süre ücreti ve diğer haklar kapsamına dâhil olup olmayacağının belirlenmesine ilişkindir.

1. Uyuşmazlığın esasına yönelik değerlendirmeden önce, Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulunun 5235 sayılı Kanun'un 35. maddesine dayanan taleplerle ilgili olarak dosyanın ilgili daireye gönderilmesine karar verdiği sırada, uyuşmazlığın hangi daire görüşü doğrultusunda veya ne şekilde giderilmesi gerektiğine yönelik görüş bildirip bildiremeyeceği ele alınmalıdır. İlgili hükümde, uyuşmazlığın giderilmesinin gerekçeli olarak istenmesi üzerine bölge adliye mahkemesi başkanlar kurulunun kendi aralarında toplanacakları ve kendi görüşlerini de ekleyerek Yargıtaydan bu konuda bir karar verilmesini isteyecekleri düzenlenmiştir. Kanun'daki "kendi görüşleri" ifadesinden anlaşılması gereken husus, başkanlar kurulunun bölge adliye mahkemesi kararları arasında uyuşmazlık bulunup bulunmadığı yönündeki görüşüdür. Uyuşmazlığın giderilmesinin gerekip gerekmediği veya hangi daire kararı doğrultusunda giderilmesi gerektiği yönündeki karar, Yargıtay ilgili hukuk dairesince verilir. Keza ilgili daire uyuşmazlığı mutlaka uyuşmazlık konusu daire kararları çerçevesinde ele alıp gidermek zorunda değildir. Gerektiği takdirde uyuşmazlığın, bölge adliye mahkemesi kararlarında belirtilen gerekçelerden farklı gerekçe ile de giderebilir. Başkanlar kurulunun uyuşmazlığın hangi bölge adliye mahkemesinin kararı doğrultusunda giderilmesi gerektiği konusunda bir görüş ortaya koyması, ilgili yasal düzenlemeye aykırı olduğu gibi yargısal bir faaliyette bulunulması anlamına geleceğinden yerinde de değildir. Somut olayda Samsun Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulunca daire kararları arasında uyuşmazlık bulunup bulunmadığının belirlenmesi ile yetinilmesi gerekirken, uyuşmazlığın hangi daire görüşü doğrultusunda giderilmesi gerektiğinin belirtilmesi isabetsiz olup eleştirilmiştir.

2. Diğer yandan belirtmek gerekir ki 5235 sayılı Kanun ile bu Kanun'da sayılan kişi ve kurumlara tanınan uyuşmazlığın giderilmesini talep etme hakkı, mutlak biçimde her uyuşmazlığın esasına yönelik çözüm geliştirilmesine imkân vermez. Uyuşmazlığın giderilmesi talebi bir kanun yolu olmayıp böyle bir talebin varlığı hâlinde Yargıtayca temyiz incelemesine benzer bir inceleme yapılması da mümkün değildir.

İlk bakışta, yukarıda özetlerine yer verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararları arasında 5235 sayılı Kanun anlamında benzer olaylar bulunduğu sonucuna varılabilir. Şüphesiz benzer olaylardan söz edebilmek için davaların taraflarının aynı olması yahut olaylar arasında mutlak bir özdeşlik bulunması gerekmez. Ancak dava dosyalarındaki maddi vakıaların fazlasıyla farklılık göstermesi farklı sonuçlara ulaşılmasına neden olabilir.

Uyuşmazlığın giderilmesine konu Bölge Adliye Mahkemesi kararları incelendiğinde; Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi kararı ile Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi ve Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi kararları arasında, satış ve/veya performans karşılığı adı altında işverence ödenen ek menfaatlerin boşta geçen süre ücreti ve diğer haklar kapsamına dâhil edilip edilmeyeceği hususunda farklılık bulunduğu görülmektedir. Bölge Adliye Mahkemeleri kararlarının gerekçesinde satışa ve/veya performansa bağlı ödeme olduğu belirtilen söz konusu ek ödemelerin hukuki niteliği tam olarak tespit edilmemiştir. Nitekim Samsun Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulunun 31.10.2024 tarihli kararında da işçilerin bordrolarına yansıtılarak yapılan "satış/performans" açıklamalı ek ödemelerin niteliğinin tam olarak tespit edilemediği belirtilmiştir.

Ayrıca Bölge Adliye Mahkemeleri ve istinaf incelemesine esas İlk Derece Mahkemeleri karar içeriklerine göre; işçilerin aynı işi yapmadıkları ve aynı ücretlendirme yöntemi ile çalışmadıkları, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi kararına konu uyuşmazlıkta davacı işçinin motosikletli kurye olarak çalıştığı ve asgari ücrete ek olarak sipariş başına 1,50 TL prim aldığı, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararına konu uyuşmazlıkta davacı işçinin son ücret bordrosu esas alınmak suretiyle boşta geçen süre ücreti ve diğer haklarının tespit edildiği, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi kararında ise davacının ücret miktarına ve satış/performans/prim sistemine ilişkin açıklık olmadığı görülmektedir. Dolayısıyla işçilerin temel ücretinin garanti ücret üzerine yapılan ilave ücret veya prim mi olduğu, yoksa satış ve/veya performans adı altında yapılan ödemelerin temel ücret dışında ücret eki mi olduğu konusunda dosya içeriklerinin aynı olduğundan söz edilemeyeceğinden, kararlar benzer olaylara ilişkin değildir.

Bölge Adliye Mahkemelerince dosya kapsamında yer alan deliller ve somut olayın koşulları gözetilerek hüküm tesis edilmesi, bir diğer ifade ile somut olaya özgü nitelikte kararlar verilmesi durumunda, bölge adliye mahkemeleri kararları arasında giderilmesi gereken bir uyuşmazlığın bulunduğundan söz edilemez. Yukarıda da ifade edildiği üzere uyuşmazlığın giderilmesi talebi, bir kanun yolu olmayıp böyle bir talebin varlığı hâlinde Yargıtayca temyiz incelemesine benzer bir inceleme yapılması da mümkün değildir.

Hâl böyle olunca Bölge Adliye Mahkemesi Daireleri kararları arasında 5235 sayılı Kanun’un 35. maddesi kapsamında uyuşmazlığın giderilebilmesi imkânı bulunmamaktadır.

Açıklanan bu maddi ve hukuki olgular karşısında uyuşmazlığın giderilmesine yer olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.

V. KARAR

1. Samsun Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulunun 31.10.2024 tarihli ve 2024/5 Esas, 2024/5 Karar sayılı kararına istinaden iletilen mevcut talep yönünden uyuşmazlığın giderilmesine yer olmadığına,

2. Dosyanın Samsun Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri Başkanlar Kuruluna gönderilmesine,

13.01.2025 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.