Logo

9. Hukuk Dairesi2024/141 E. 2024/4217 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı işveren tarafından yapılan feshin haklı olup olmadığı, davacının kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazanıp kazanmadığı ve bu alacakların hesabında hangi hizmet süresinin esas alınacağı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının daha önce kıdem tazminatı alarak işten ayrıldığına dair belge ve beyanları dikkate alınarak, son çalışma döneminin yeni bir iş sözleşmesi olarak değerlendirilmesi ve kıdem/ihbar tazminatlarının bu süre üzerinden hesaplanması gerektiği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/411 E., 2023/435 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 9. İş Mahkemesi

SAYISI : 2021/168 E., 2022/29 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı işyerinde 11.07.1997 tarihinden 22.05.2019 tarihine kadar çalıştığını, iş sözleşmesinin hakkında 8 adet şikayet olduğu ileri sürülerek gerçeği yansıtmayan sebeplerle haksız şekilde sonlandırıldığını ve müvekkilinin hak etmiş olduğu alacakların ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının taleplerinin belirsiz alacak davasına konu edilemeyeceğini, davacı hakkındaki şikayetler dikkate alınarak etik kurulunun toplandığını ve savunmalar ve şikayetler doğrultusunda karar alınarak iş sözleşmesinin haklı olarak feshedildiğini, davacıya hak etmiş olduğu alacakların çalıştığı dönemde ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı tarafından yapılan feshin haklı nedene dayanmadığı kabul edilerek talep edilen alacakların hüküm altına alınmasına karar verilmesi suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; davacı işçinin iş sözleşmesinin işveren tarafından haklı nedenle derhal sonlandırıldığını, davacının işyerinde çalışırken işverenin diğer bir işçisine yönelik taciz ve hakarette bulunduğunu, bu durumun işveren yönünden haklı ve derhal fesih sebebi teşkil ettiğini, davacı sendika üyesi olmadığından toplu iş sözleşmesinde bulunan feshe dair haklardan istifade edemeyeceğini davacının kabul edilen alacakları için dayanak yapılan tanıkların işverene karşı davalarının bulunduğunu davalı tanıklarının beyanının esas alınması gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; İlk Derece Mahkemesince yapılan tespitlerin usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davalı tarafından yapılan feshin haklılığına ve davacının talep konusu alacaklara hak kazanıp kazanmadığına, söz konusu alacakların hesaplanmasına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.

2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 17, 41, 44, 46 ve 47 nci maddeleri ile 120 nci maddesi atfıyla mülga 1475 sayılı İş Kanunu'nun hâlen yürürlükte bulunan 14 üncü maddesi.

3. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 25 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. İş sözleşmesinin feshinde, işyerinde yürürlükte olan toplu iş sözleşmesinde öngörülen fesih prosedürüne uyulmaması, feshin haklılığını ortadan kaldırır ise de geçerliliğini etkilemez. Somut olayda işverence fesih prosedürüne uyulmadığı dosya kapsamından anlaşılmakta olup Mahkemece feshin geçerli nedene dayandığının kabulu ile davacı lehine kıdem ve ihbar tazminatına hükmedilmesi isabetlidir.

3. Diğer taraftan davacının kıdem ve ihbar tazminatlarının hesabını etkileyecek hizmet süresinin doğru biçimde tespiti gerekmektedir.

Dava dilekçesinde davacıya, kıdem tazminatı ödemesi yapıldığı belirtilmiştir. Ayrıca dosya kapsamında, davacıya 1475 sayılı Kanun'un 14 üncü maddesinin birinci fıkrasının 5 inci bendi gereğince verilmiş belge, bu belgeye istinaden iş sözleşmesinin sonlandırıldığına dair ibraname ve aynı sona erme nedenini içeren 30.06.2016 tarihli işten ayrılış bildirgesi bulunmaktadır. Davacının beyanı ile örtüşen kayıt ve belge içerikleri birlikte değerlendirildiğinde, 11.07.1997-30.06.2016 dönemi bakımından iş sözleşmesinin 1475 sayılı Kanun'un 14 üncü maddesinin birinci fıkrasının 5 inci bendi gereğince davacı tarafından feshedildiği ve davacıya kıdem tazminatı ödenerek tasfiye edildiği anlaşılmaktadır. Hâl böyle olunca davacının sonraki döneme ilişkin çalışmasının yeni bir iş sözleşmesine dayandığı kabul edilmelidir. Mahkemece 04.07.2016 tarihinden fesih tarihine kadar geçen süre dikkate alınarak davacının hak kazandığı kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarının hesaplanması gerekirken hatalı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.