Logo

9. Hukuk Dairesi2024/14410 E. 2025/1999 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücret alacaklarının hesaplanmasına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Haftalık 48 saatlik çalışmanın ücrete dahil olduğunun bilgilendirme formunda belirtilmiş olması ve Yargıtay'ın emsal kararları uyarınca yıllık 270 saatle sınırlı olarak bu hükmün geçerli sayılabileceği, dolayısıyla fazla mesai ücretinin haftalık 48 saatin üzerindeki çalışmalar için hesaplanması gerektiği gözetilmeden hüküm kurulduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin, davalının... Yolu İnşaatı işinde,

18.06.2012-02.03.2017 tarihleri arasında, kalite kontrol müdürü olarak çalıştığını, ayda sadece iki gün hafta tatili kullandırıldığını, günlük çalışma saatlerinin çok üzerinde, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde izin kullandırılmadan çalıştığını iddia ederek fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücret alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasında hukuki yararın bulunmadığını, davacının iş sözleşmesinin hakları ödenerek feshedildiğini, davacının alacağının bulunmadığını, davacının aylık ücretinin fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarını kapsadığını, talep edilen faiz oranı ve başlangıç tarihlerinin kabul edilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; banka kayıtları ile uyumlu imzalı ücret bordrolarına göre son ücretinin net 8.000,00 USD olduğu, bordrolarda fazla fazla çalışma tahakkuku yapılmadığı, tanık beyanlarına itibarla haftada 15 saat fazla çalışma yaptığı, ayda 2 hafta tatili ile dinî bayramlarda 3 gün hariç diğer ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığı ve davacının ödenmeyen alacaklarının bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taraflar arasında düzenlenen yurt dışı iş sözleşmesinde fazla çalışmanın ücrete dâhil olduğuna dair hüküm bulunmadığı gibi bilgi formunda yer alan " fazla çalışma ücreti: yok" şeklindeki ibarenin fazla çalışmaların ücrete dâhil olduğunu kabul bakımından yeterli olmadığı, davacının son ücretinin net 8.000,00 USD olduğunun kabulü yerinde ise de ücret bordrolarına göre 2015 Mart ve Nisan aylarında davacının aylık ücretinin net 7.500,00 USD olduğu görüldüğünden hesaplamaya esas alınan tüm çalışma döneminde aylık ücretin 8.000,00 USD olduğunun kabulünün hatalı olduğu ayrıca döviz cinsinden hüküm altına alınan alacaklara Devlet bankalarının USD ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı uygulanması gerekirken bu hususun gözetilmemesinin hatalı olduğu gerekçeleriyle davalının istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde;

1. Menfaat birliği içindeki tanık beyanlarına itibar edilemeyeceğini,

2. Davacının ücretinin eksiksiz ödendiğini,

3. Fazla çalışmaların ücrete dâhil olduğunu,

4. Hesaplamalarda esas alınan ücret seviyesinin hatalı olduğunu,

5. Bir işçinin hafta tatili yapmadan, ulusal bayram ve genel tatil günleri de dâhil olmak üzere fazla çalışma yaparak çalışmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu,

6. İndirim oranın düşük olduğunu ileri sürmüştür.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık, uygulanacak hukuk, fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ile hafta tatili ücreti alacaklarının ispatı ile hesaplanmasına ilişkindir.

5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkındaki Kanun'un 24/1 hükmüne göre hukuk seçimi, taraflarca açıkça yapılabileceği gibi zımni olarak da yapılabilir. Yabancılık unsuru taşıyan bir iş sözleşmesinin varlığı karşısında, Türk hukukuna göre açılmış bir davada davalı tarafça en geç cevap dilekçesi ile yabancı hukukun uygulanması gerektiği yönünde itirazda bulunulmaması yahut en geç ön inceleme duruşmasında tarafların hukuk seçimi konusunda anlaşmamış olmaları durumunda uyuşmazlığa uygulanacak olan hukukun Türk hukuku olarak zımnen seçilmiş olduğunun kabulü gerekir. Buna göre somut uyuşmazlığa Türk hukukunun uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Somut uyuşmazlığa Türk hukuku uygulanmıştır. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 46. maddesine göre hafta tatili; yedi günlük bir zaman dilimi içinde kesintisiz en az yirmi dört saatlik dinlenmedir. Aynı Kanun'un 63. maddesinde genel bakımdan çalışma süresinin haftada en çok kırk beş saat olduğu nispi emredici şekilde düzenlenmiş; 41. maddesinde ise Kanun'da yazılı koşullar çerçevesinde, haftalık kırk beş saati aşan çalışmanın fazla çalışma olduğu belirtilmiştir.

Davacı ile davalı işveren arasında imzalanan iş sözleşmesinin eki niteliğindeki bilgi formunda çalışma süresi "30 gün*8 saat" olarak kararlaştırılmış olup ilgili bilgi formu ile ilgili yasal düzenlemeler dikkate alındığında; davacının haftalık çalışmasının 48 saat (6x8=48) olduğu ve ücretin de buna göre belirlendiği anlaşılmaktadır. Bu durumda Dairemizin kararlılık kazanmış olan uygulamasına göre yıllık 270 saatle sınırlı olarak söz konusu hüküm geçerlidir (Aynı yönde Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, 18.10.2022 tarihli ve 2022/9465 Esas, 2022/12684 Karar sayılı karar).

Şu hâlde; haftalık 3 saat fazla çalışma ücrete dâhil olduğundan, fazla çalışma alacağının haftalık 48 saatin üzerindeki çalışma bakımından hesaplanması gerekmektedir. Bu husus gözetilmeden karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.