Logo

9. Hukuk Dairesi2024/14704 E. 2025/671 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Sendika yetki tespitine itiraz davasında, işyerinin tek bir işyeri mi yoksa birden fazla bağlı işyeri mi olduğunun tespiti ve buna bağlı olarak yetki tespitinin hangi düzeyde yapılması gerektiği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı vekilinin, işyerinin tek bir işyeri olduğu ve yetki tespitinin işyeri düzeyinde yapılması gerektiği yönündeki iddialarının, dosyadaki deliller ve yasal düzenlemeler çerçevesinde değerlendirilmesi sonucunda, mahkemece yapılan yetki tespitinin usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek, istinaf başvurusunun reddine ve ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 48. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/1796 E., 2024/1759 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 4. İş Mahkemesi

SAYISI : 2024/3 E., 2024/182 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı Sendikanın başvurusu üzerine 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu (6356 sayılı Kanun) gereğince davalı Bakanlığın 27.09.2023 tarihli ve 293689 sayılı yazısı ile davalı Sendikanın müvekkili işyerinde toplu iş sözleşmesi imzalamak için gerekli şartları sağladığının tespit edildiğini, bu yazının müvekkili Şirket tarafından 02.10.2023 tarihinde tebellüğ edildiğini, ancak davalı Sendikanın işyerinde yasanın aradığı sayısal çoğunluğu bulunmadığını, müvekkiline ait dava dilekçesinde açıklanan 7 birimde toplam çalışan sayısının 352 olduğunu, söz konusu 7 birimin işyeri-bağlı yer ilişkisi kapsamında tek bir işyeri olduğunu, bu yerler arasında nitelik yönünden bağlılık ve yönetimde birlik koşulunun gerçekleştiğini, bu nedenle yetki tespitinin işyeri düzeyinde yapılması gerektiğini ileri sürerek Bakanlığın 27.09.2023 tarihli ve 293689 sayılı yetki tespitinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı Sendika vekili cevap dilekçesinde; süresinde açılmadığının tespiti durumunda öncelikle davanın süre yönünden reddinin gerektiğini, davacının uyuşmazlığa konu işyerlerinin tek bir işyeri olması gerektiği, işletme düzeyinde yetki tespiti yapılmasının hatalı olduğu iddialarının yerinde olmadığını, davalı işverene bağlı dört ayrı işyerinin bulunduğunu, bu işyerlerinin bağlı işyeri olarak kabul edilemeyeceğini belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini istemiştir.

2. Davalı Bakanlık vekili cevap dilekçesinde; davanın yetkili mahkemede açılmadığını, süresinde açılmadığının tespiti durumunda öncelikle davanın süre yönünden reddinin gerektiğini, davalı Sendikanın başvurusu üzerine yapılan inceleme sonucu Bakanlık Yetki Tespit Otomasyon Sistemi üzerinden Sosyal Güvenlik Kurumundan (SGK) alınan verilere göre başvuru tarihi itibarıyla davacı işverenin İşkolları Yönetmeliği'nin 03 sıra numaralı madencilik ve taş ocakları işkolunda yer alan 6 işyerinde 320 işçinin çalıştığı, 170 işçinin davalı Sendika üyesi olduğu tespit edilerek buna ilişkin 27.09.2023 tarihli ve 293689 sayılı yetki tespit yazısının gönderildiğini, yetki tespit başvuruları karşılanırken, işverenler tarafından SGK'ya yapılan işyerlerine ilişkin tescil ve işçi bildirimlerinin esas alındığını, sendika yetki sistemine SGK kayıtlarından otomasyon sistemiyle yansıyan bilgiler doğrultusunda işlem yapıldığını, ilgili Sendikanın adı geçen işyerlerinde işletme toplu iş sözleşmesi imzalamak için gerekli olan yüzde kırk üye şartını sağladığını belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; yetki tespitinin işletme toplu iş sözleşmesi düzeyinde yapılmasına ilişkin itirazlar incelenmeden, sadece sayısal çoğunluk yönünden inceleme yapılarak davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığını, yetkilendirmenin işyeri düzeyinde yapılması gerektiğini, Şirkete ait ünitelerin birbirine bağlı olup olmadığı incelenmeksizin karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu beyan etmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık, 6356 sayılı Kanun’un 41. ve devamı maddeleri kapsamında yetki tespitine itiraz istemine ilişkindir.

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.