Logo

9. Hukuk Dairesi2024/1497 E. 2024/4665 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının kadroya geçirildiği tarihten itibaren işveren tarafından ödenmesi gereken giyim, yol ve gece çalışma zammı alacaklarının ödenip ödenmediğine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, kadroya geçirilmeden önceki dönemde uygulanan toplu iş sözleşmesindeki yol yardımına ilişkin hükmün, kadroya geçişle birlikte yürürlüğe giren toplu iş sözleşmesindeki "mevcut uygulamaya devam edilir" hükmüyle, son ihale sözleşmesindeki yol yardımı miktarı ile sınırlı olarak uygulanması gerektiği, bu nedenle kadroya geçirildikten sonraki dönemde Büyükşehir Belediyesi tarafından belirlenen rayiç bedeller üzerinden yol yardımı alacağına hak kazandığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/2842 E., 2023/3151 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 10. İş Mahkemesi

SAYISI : 2023/56 E., 2023/229 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dosyanın davanın yeniden görülmesi için İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince kaldırma kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince 02.01.2024 tarihli ek karar ile temyiz dilekçesinin kesinlik nedeniyle reddine karar verilmiştir.

Ek karar davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi.

Dosya içeriğine göre Bölge Adliye Mahkemesince kararın kesin nitelikte olması nedeniyle temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar verilmiş ise de dosya kapsamına göre davacının çalışmaya devam ettiği ve dava konusu taleplerin ileriye etkili olduğu anlaşıldığından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen miktar itibarıyla kesinlik sınırına bakılmaksızın temyizin olanaklı bulunduğu kabul edilmelidir. Bu durumda temyiz dilekçesinin miktardan reddine ilişkin ek kararın hatalı olduğu anlaşılmakla; 02.01.2024 tarihli ek kararın bozularak ortadan kaldırılması gerekir.

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen asıl kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, ek kararın kaldırılmasına karar verildikten sonra; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında davalı Üniversite nezdinde sürekli işçi olarak istihdam edilmeye başlandığını, davacının Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve 31.10.2020 tarihine kadar uygulanacak 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 23. Maddesi Uyarınca İdarelerce Sürekli İşçi Kadrolarına Geçirilen İşçilerin Ücret ile Diğer Mali ve Sosyal Haklarının Belirlenmesinde Esas Alınacak Toplu İş Sözleşmesi Hükümleri'nden yararlandığını, ... ve Sosyal Hizmet İşçileri Sendikası (...-İş Sendikası) ile davalı Üniversite arasında 19.08.2021 imza tarihli ve 01.01.2019-31.12.2021 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmenin 01.11.2020 tarihi itibarıyla uygulanması gerektiğini, davacının toplu iş sözleşmesinin tarafı olan sendikadan istifa etmekle beraber istifa ettiği tarihe kadar sendika üyesi olarak, istifa ettiği tarihten sonra da dayanışma aidatı ödemek suretiyle işyerinde yürürlükte bulunan toplu iş sözleşmesinden yararlandırılması gerektiğini ancak bir kısım alacakların eksik ödendiğini, zira kadroya geçmeden evvel 01.04.2018 tarihine kadar giyim yardımı ödemesi yapılırken ve bu ödeme işyeri uygulaması hâline gelmiş iken 2018, 2019, 2020 yıllarına ilişkin hiç ödeme yapılmadığını, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu iş sözleşmesinde yol yardımı alacağı için mevcut uygulamaya devam edileceği belirtilmiş olmasına rağmen davalı Üniversitenin, Belediye tarafından belirlenen rayiçlerin altında eksik ödeme yaptığını, bu sebeple 15.08.2019-31.08.2021 tarihleri arasında eksik ödenen yol yardımı alacağının tahsili gerektiğini, davacının 01.04.2018 tarihinden bu yana 15.00-23.00 saatleri arasında çalışmasına rağmen Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu iş sözleşmesi ve ...-İş Sendikasının tarafı olduğu toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ödenmesi gereken 20.00-23.00 saatleri arasındaki gece çalışmasına ilişkin ücretinin %10 zamlı ücret üzerinden ödenmediğini ileri sürerek 01.04.2018 tarihinden itibaren ödenmeyen gece zammı ücreti, 15.08.2019-31.08.2021 tarihleri arasında eksik ödenen yol yardımı alacağı ile 2018, 2019 ve 2020 yıllarına ilişkin ödenmeyen giyim yardımı alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi statüsüne geçtiğini ve hâlen işyerinde çalışmaya devam ettiğini, 31.10.2020 tarihine kadar davacının Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu iş sözleşmesi hükümlerinden yararlandığını, işyerinde yürürlükte bulunan ...-İş Sendikası ile davalı Üniversite arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinin imza tarihinde davacının ilgili Sendikaya üye olmaması sebebiyle 19.08.2021 imza tarihli toplu iş sözleşmesinin 4 üncü maddesi ve geçici 3 üncü maddesi ile 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun (6356 sayılı Kanun) 39 uncu maddesi hükümleri dikkate alınarak; imza tarihi itibarıyla sendika üyesi olmayan davacı işçinin dayanışma aidatı ödemek suretiyle yararlanma talebinde bulunduğu 07.04.2021 tarihinden itibaren ...-İş Sendikasının tarafı olduğu toplu iş sözleşmesinden yararlandırıldığını, davacının kadroya geçmekle birlikte alt işverenler ile yapılan toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan hükümlerden yararlanmasının mümkün olmadığını, davacı ile imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinde ve Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu iş sözleşmesinde giyim yardımına ilişkin herhangi bir düzenlemenin yer almadığını, davacının 07.04.2021 tarihi itibarıyla yararlandığı işyerindeki toplu iş sözleşmesinin 35 nci maddesi uyarınca da davacıya nakdi giyim yardımı ödemesi yapıldığını, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu iş sözleşmesinde taşıt yardımına ilişkin mevcut uygulamaya devam edeceğinin kararlaştırıldığını, davacıya kadroya geçerken ödenen günlük 5,87 TL yol yardımının dayanışma aidatı ödemek suretiyle yararlandığı tarihe kadar ödenmeye devam edildiğini, dayanışma aidatı ödemek suretiyle yararlanma talebinde bulunduğu tarihten itibaren de artırımlı olarak yol yardımının davacıya ödendiğini, eksik ödemenin söz konusu olmadığını; diğer yandan 4857 sayılı İş Kanunu’nun (4857 sayılı Kanun) 69 uncu maddesi, Postalar Hâlinde İşçi Çalıştırılarak Yürütülen İşlerde Çalışmalara İlişkin Özel Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik'in (Yönetmelik) 7 nci maddesi hükümleri dikkate alındığında davacının 15.00-23.00 saatleri arasındaki çalışması gece çalışması sayılmayacağından davacının %10 zamlı ücrete de hak kazanmasının mümkün olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının ...-İş Sendikasına üyelik tarihinin 28.01.2021 olduğu, 06.05.2021 tarihinde çekilme nedeniyle üyeliğinin düşürüldüğü, davacının 07.04.2021 tarihli dilekçesi ile dayanışma aidatı ödemek suretiyle toplu iş sözleşmesinin yürürlük tarihinden itibaren yararlanma talebinde bulunduğu, ...-İş Sendikası ile davalı Üniversite arasında imzalanmış 19.08.2021 imza tarihli toplu iş sözleşmesinin geçici 3 üncü maddesi ile 4 üncü maddesi hükümleri değerlendirildiğinde, toplu iş sözleşmesinin imzası sırasında taraf işçi sendikasına üye bulunmayan davacı işçinin dayanışma aidatı ödemek suretiyle talepte bulunduğu tarihten itibaren ilgili toplu iş sözleşmesinden yararlanacağı, davacının 2021 Eylül ayına ait ücret bordrosunda 529,20 TL brüt giyim yardımı tahakkukunun yer aldığı, davacının giyim yardımına ilişkin talebinin 2018, 2019 ve 2020 yıllarına ilişkin olduğu; ancak bu yıllar bakımından davacının giyecek yardımı almasını gerektiren herhangi bir toplu iş sözleşmesi düzenlemesi bulunmadığı, davacıya nakdi olarak yol yardımının ödendiği ve davacının ödenmeyen bakiye yol yardımı alacağının bulunmadığı; gerek Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu iş sözleşmesi gerekse de ...-İş Sendikası ile davalı Üniversite arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinde gece çalışmasının saat 20.00-06.00 arasındaki çalışma saati olduğunun kararlaştırıldığı, davacının 15.00-23.00 saatleri arasında çalıştığı, 20.00-23.00 saatleri arasındaki 3 saat çalışmanın gece çalışma olduğu yönündeki iddiasının kabulünün mevzuat ve ilgili toplu iş sözleşmeleri uyarınca mümkün olmadığı, davacının talep konusu alacaklara hak kazanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; dava dilekçesi içeriği dikkate alındığında taleplerinin 01.04.2018 tarihinden bu yana ödenmeyen 20.00-23.00 saatleri arasında yapılan çalışmalara ilişkin olduğunu, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu iş sözleşmesi hükümlerinde çalışmanın yarısından fazlasının gece çalışmasına denk gelmesi hâli gibi bir ön koşul aranmadığını, 20.00'den sonraki 3 saatlik çalışmanın gece çalışması olduğu hususunun mevzuat ve toplu iş sözleşmesi hükümleri ile ... olduğunu, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu iş sözleşmesinde taşıt yardımına ilişkin mevcut uygulamaya aynen devam edileceği hususunun kararlaştırıldığını, 2018 yılı öncesindeki ihale sözleşmelerindeki uygulamanın Belediye rayiçleri olduğunun Mahkemenin de kabulünde olduğunu, yol yardımının her yıla ilişkin Belediye rayiçleri esas alınarak belirlenmesi gererirken 01.04.2018 tarihinden 31.08.2021 tarihine kadar hiç bir artış yapılmadan gidiş geliş toplam günlük 5,88 TL ödeme yapılmasının hatalı olduğunu; giyecek yardımı taleplerinin ise toplu iş sözleşmesi hükümlerine değil işyeri uygulamasına dayalı olduğunu, 2018 yılı öncesinde giyecek yardımı ayni olarak verilmekte iken 2018, 2019 ve 2020 yıllarında hiç yardım yapılmadığını, davacı dâhil işçilerin üniformalarını kendi paraları ile satın aldıklarını, alt işverenler nezdinde çalışılan dönem bakımından teknik şartnameler ve tanık beyanları ile giysi yardımı alındığı ispatlanabilecekken eksik inceleme ile alacağın reddinin hatalı olduğunu, 2018 yılında sonra üniforma verilmemesinin işçilere ek yükümlülük getirdiğini, her yıl kendi ceplerinden ödeme yaparak üniforma almak zorunda bırakıldıklarını, işçinin aldığı ücrette dolaylı yoldan azalma yapıldığını ileri sürerek davanın kabulüne karar verilmek üzere İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden kanuna aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü gerekçelere dayanarak davanın kabulüne karar verilmek üzere Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, giyim yardımı, yol yardımı ve gece zammı ücreti alacaklarına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.

2. 696 KHK ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye eklenen geçici 23 üncü madde, 4857 sayılı Kanun'un 34 ve 69 uncu maddesi, Yönetmelik'in 7 nci maddesinin son fıkrası, 6356 sayılı Kanun'un 39 uncu maddesi.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Davacı vekili; Yüksek Hakem kurulu tarafından karara bağlanan toplu iş sözleşmesinde yol yardımı alacağı için mevcut uygulamaya devam edileceğinin belirtildiğini, davalı tarafın son ihale sözleşmesinde kararlaştırıldığı şekilde Belediye tarafından belirlenen rayiçten yol yardımı ödemesi gerekirken eksik ödeme yaptığını, bu sebeple 15.08.2019-31.08.2021 tarihleri arasında eksik ödenen yol yardımı alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; davacıya nakdi olarak yol yardımının ödendiği ve davacının ödenmeyen bakiye yol yardımı alacağının bulunmadığı gerekçesiyle davacının yol yardımı alacağının reddine karar verilmiş olup Bölge Adliye Mahkemesince de davacı vekilinin bu konudaki istinaf talebinin yerinde olmadığı değerlendirilmiştir.

3. 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 23. Maddesi Uyarınca İdarelerce Sürekli İşçi Kadrolarına Geçirilen İşçilerin Ücret ile Diğer Mali ve Sosyal Haklarının Belirlenmesinde Esas Alınacak Toplu İş Sözleşmesi Hükümleri'nden önce Belediye ile yapılan 01.02.2017-31.01.2018 süreli son ihale sözleşmesinin 7 nci maddesinde; "Sözleşme bedeline dahil olan giderler (Hizmet alımına ait sözleşme) ücretsiz veya indirimli seyahat kartları yönetmeliğinin ücretsiz seyahat hakkından üzerinde engelli olduğunu belgeleyen kişiler hariç olmak üzere yüklenici çalıştırdığı diğer personele yol parasını ücret bordrosunda göstererek aylık 26 gün belediye rayiç bedeli üzerinden gidiş dönüş şeklinde nakit olarak ödemek zorundadır. (1 kişinin yol gideri aylık 26 gün üzerinden brüt 5,87 TL/gün olarak hesaplanacak ve bordroda gösterilecektir.) İhale konusu işte çalışacak personelin fiilen çalışmadıkları günlere ait yol ücreti ödenmeyecektir." düzenlemesi yer almaktadır. Taraflar arasında yol ücretinin talep konusu dönem bakımından da günlük 5,87 TL üzerinden ödenmesi hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

4. 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 23. Maddesi Uyarınca İdarelerce Sürekli İşçi Kadrolarına Geçirilen İşçilerin Ücret ile Diğer Mali ve Sosyal Haklarının Belirlenmesinde Esas Alınacak Toplu İş Sözleşmesi Hükümleri'nin "Taşıt yardımı" başlıklı maddesinde ise "Mevcut uygulamaya aynen devam edilir" denmek suretiyle kadroya geçiş öncesindeki uygulamalara atıf yapıldığı anlaşılmaktadır. Davacının kadroya geçişi öncesi davalı Üniversite ile davacının bünyesinde istihdam edildiği dava dışı alt işveren Şirket arasındaki ihale sözleşmesinin yukarıda yer verilen 7 nci maddesinde yol parasının aylık 26 gün Belediye rayiç bedeli üzerinden gidiş dönüş şeklinde nakit olarak ödeneceği kararlaştırılmış olup ilgili maddenin devamında belirtilen brüt 5,87 TL miktarın yalnızca ihalenin yürürlük süresi olan 01.02.2017-31.01.2018 arasındaki bir yıllık süre ile sınırlı olduğunun kabulü gerekmektedir. Buna göre davacının 15.08.2019 tarihi ile 31.08.2021 tarihi arasındaki dönem bakımından talebini sınırlamış olması, 15.08.2019 tarihinde işyerinde uygulanan Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu iş sözleşmesindeki düzenleme ve son ihale sözleşmesi dikkate alınarak; 15.08.2019 tarihi ile Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu iş sözleşmesinin sona erdiği tarih olan 31.10.2020 tarihleri arasında davacının ilgili yıllara ilişkin olarak Büyükşehir Belediyesi tarafından belirlenen rayiç değerlere göre yol yardımı alacağına hak kazandığının kabulü gerekmektedir. Söz konusu dönem bakımından rayiç değerlere göre hak kazanılan yol yardımı alacağından davalı Üniversite tarafından yapılan günlük 5,87 TL ödeme mahsup edilmek suretiyle davacının yol yardımı ücreti alacağı hüküm altına alınmalıdır. Fark yol yardımı alacağının hüküm altına alınmaması hatalı olmuştur.

5. Belirtmek gerekir ki 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 23. Maddesi Uyarınca İdarelerce Sürekli İşçi Kadrolarına Geçirilen İşçilerin Ücret ile Diğer Mali ve Sosyal Haklarının Belirlenmesinde Esas Alınacak Toplu İş Sözleşmesi Hükümleri, 6356 sayılı Kanun'da öngörülen toplu iş sözleşmesi sürecinden geçilerek uygulanan bir toplu iş sözleşmesi niteliği taşımamaktadır. Bu sebeple yürürlük süresi 31.10.2020 tarihi itibarıyla sona ... bu toplu iş sözleşmesinin art etkisinden söz edilemez.

6. Dolayısıyla davacının en erken 01.11.2020 tarihi itibarıyla işyerinde yürürlükte bulunan toplu iş sözleşmesinden yararlanacağı düşünülse bile, 19.08.2021 tarihi itibarıyla davalı Üniversite ile ...-İş Sendikası arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinin 4 üncü maddesinin (b) bendinde "Toplu iş sözleşmesinin imzası sırasında taraf işçi sendikasına üye bulunmayanlar, sonradan işyerine girip de üye olmayanlar veya imza tarihinde taraf işçi sendikasına üye bulunup da ayrılanlar veya çıkarılanların toplu iş sözleşmesinden yararlanabilmeleri, toplu iş sözleşmesinin tarafı işçi sendikasına dayanışma aidatı ödemelerine bağlıdır. Bu hususta işçi sendikasının muvafakati aranmaz. Dayanışma aidatı ödemek suretiyle toplu iş sözleşmesinden yararlanma, talep tarihinden geçerlidir." düzenlemesi yer almaktadır. Bu düzenleme 6356 sayılı Kanun'un 39 uncu maddesinin dördüncü fıkrası ile aynı doğrultudadır.

7. Buna göre 19.08.2021 imza tarihli toplu iş sözleşmesinin imza tarihinde ...-İş Sendikasına üye olmayan işçinin, dayanışma aidatı ödemek suretiyle talepte bulunduğu tarihten itibaren ilgili toplu iş sözleşmesinden yararlanması gerekir. Ancak davalı taraf yargılama aşamasında; Yüksek Hakem Kurulu kararı ile yürürlüğe konulan toplu iş sözleşmesinin sona erdiği tarihten sonra da işçilerin yeni yapılan toplu iş sözleşmesinden dayanışma aidatı ödemek suretiyle yararlandıkları tarihe kadar yol yardımını ödemeye devam ettiğini beyan etmiştir. Dosya kapsamına göre de 31.10.2020 tarihinden sonra davacının yeni imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanmaya başladığı tarihe kadar davalı tarafça 5,87 TL günlük yol yardımının davacıya ödendiği konusunda herhangi bir ihtilaf bulunmamaktadır. Herhangi bir yasal yahut sözleşmesel zorunluluk bulunmamasına rağmen davalı işverence 31.10.2020 tarihinden sonra tek taraflı olarak yol yardımının davacı dâhil diğer işçilere ödendiği anlaşıldığından; 31.10.2020 tarihinden işçilerin yeni toplu iş sözleşmesinden yararlanmaya başladıkları tarihe kadar işyerinde yol ücreti ödenmesi hususunda bir işyeri uygulamasının oluştuğunu kabul etmek gerekir.

8. Şu hâlde davalı işyerindeki mevcut uygulama rayiç bedel üzerinden gidiş dönüş şeklinde bir günlük yol ücretinin işçiye ödenmesi şeklinde olduğundan, 31.10.2020 tarihinden sonra davacının dayanışma aidatı ödemek suretiyle toplu iş sözleşmesinden yararlanma talebinde bulunduğu 07.04.2021 tarihi arasındaki dönem bakımından da rayice göre taşıt yardımı alacağına hak kazandığının kabulü gerekmektedir. Davalı tarafça yapılan ödemeler de dikkate alınmak suretiyle yol yardımı alacağının yeniden hesaplanıp hüküm altına alınması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Bölge Adliye Mahkemesince verilen 02.01.2024 tarihli ek kararın BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

3. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.