"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/2820 E., 2023/3325 K.
KARAR : Asıl davanın kısmen kabulü, birleşen davanın kabulü
BİRLEŞEN DAVA
MAHKEMESİ : Ankara 31. İş Mahkemesi
SAYISI : 2016/729 E., 2018/265 K.
Taraflar arasında Ankara 31. İş Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının ikinci kez bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Şirketler ile sözleşme imzaladığı 06.02.2008 tarihinden itibaren yurt dışında bulunan şantiyelerinde kesintisiz olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin 15.02.2015 tarihinde bildirimsiz ve haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla çalışma ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davacı vekili birleşen dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Şirketler ile sözleşme imzaladığı 06.02.2008 tarihinden itibaren yurt dışında bulunan şantiyelerinde ayda iki gün hafta tatilinde çalıştığını ileri sürerek hafta tatili ücretinin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... AŞ vekili cevap dilekçesinde; davacının yurt dışındaki çalışmaları ile ilgili olarak müvekkillerinin sorumlu tutulamayacağını, alacakların zamanaşımına uğradığını, dava konusu edilen alacak kalemlerinin çalışmanın yapıldığı ülke mevzuatına göre değerlendirilmesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
2. Davalı ... Uluslararası İnş. Yat. San. ve Tic. AŞ vekili cevap dilekçesinde; davacının müvekkil Şirkette hiçbir çalışmasının olmadığını, yabancı menşeili başka bir firmada çalıştığını, bu nedenle davacının dava konusu döneme ilişkin çalışmalarının Türkiye İş Kurumuna yazılacak müzekkere ile ortaya çıkacağını, davacının ancak çalışılan ülkenin sosyal haklarından faydalanabileceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
3. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davacının belirli süreli iş sözleşmesi ile istihdam edildiğini, işçilik alacaklarının Rusya mevzuatına tâbi olduğunu, davacının iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Ankara 31. İş Mahkemesinin 21.06.2018 tarihli ve 2016/729 Esas, 2018/265 Karar sayılı kararı ile; toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporuna dayanılarak asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 12.01.2021 tarihli ve 2018/3913 Esas, 2021/8 Karar sayılı kararı ile; davalılar vekilinin istinaf başvurusunun ayrı ayrı esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun ise fazla çalışma ücreti yönünden kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 18.05.2021 tarihli ve 2021/4794 Esas, 2021/9194 Karar sayılı ilâmı ile; Rusya hukukunun dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşıldığı üzere aynı zamanda mutad işyeri hukuku olduğu, hâl böyle olunca gerekirse Rusya hukukunda uzman bir bilirkişiden de rapor alınmak suretiyle dava konusu uyuşmazlık bakımından değerlendirme yapılması ve dosya kapsamındaki delil durumu birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesi ile kararın bozulmasına ve dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesi 28.12.2022 tarihli ve 2021/2106 Esas, 2022/5322 Karar sayılı kararı ile; bozma ilâmına uyularak bozma kararı içeriği ve usuli kazanılmış hak ilkesi gözetilerek asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 26.04.2023 tarihli ve 2023/6600 Esas, 2023/6236 Karar sayılı ilâmı ile; dosya içeriği ve tanık beyanlarından davacının şantiye şefi olarak çalıştığı dönemde çalışma düzenini kendisinin belirlemesi, çalıştığı şantiyede davacı işçi üzerinde çalışma koşullarını düzenleyen bir amirinin bulunmaması ve projeyi sevk ve idare eden kişi olması nedeniyle söz konusu dönem için fazla çalışma ücreti talep edemeyeceğinin kabul edilmesi gerektiği, şantiyede davacının üzerinde proje müdürünün fiilen bulunduğunun ispatlanamadığı, davacının çalışma düzenini kendisinin belirlediğinin anlaşılması karşısında Dairemizin yerleşik uygulamasına göre şantiye şefi olarak çalıştığı dönem yönünden fazla çalışma ücreti talebinin reddi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
D. Bölge Adliye Mahkemesince İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma ilâmı doğrultusunda yapılan yargılama sonucunda davacının şantiye şefi olarak 2011 yılı Kasım ayında çalışmaya başladığı, bu tarihten sonraki fazla çalışma ücretlerine hak kazanmadığı gerekçesiyle asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili; müvekkilinin şantiye şefi olduğu dönemde fazla çalışma ücretine hak kazanacağı düşünülmeden verilen kararın hukuka aykırı olduğunu, hükmedilen alacaklar dikkate alındığında müvekkili lehine eksik ve hatalı şekilde vekâlet ücretine hükmedildiğini belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalı ... AŞ vekili; davacının müvekkili Şirketin çalışanı olmadığından müvekkiline husumet yöneltilmesinin hatalı olduğunu, davacının talep ettiği alacaklardan müvekkilinin sorumlu olmadığını, davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanmadığını, kıdem tazminatının döviz olarak talep edilmesinin mümkün olmadığını, hizmet süresi hatalı olduğundan tazminat hesaplamalarının da hatalı olduğunu, ücret tespitinin ve brütleştirmenin hatalı yapıldığını, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin ispatlanmadığını, bu alacaklardan yapılan indirimin az olduğunu belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
3. Davalı ... vekili; ücretin ve hizmet süresinin hatalı tespit edildiğini, yemek ve barınma yardımının ücrete eklenmesinin hukuka aykırı olduğunu, davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanmadığını, kıdem tazminatının döviz olarak talep edilmesinin mümkün olmadığını, müvekkili Şirket nezdinde ödenmeyen alacağının bulunmadığını, net ücretin brüt ücrete çevrilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davacının fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin ödendiğini, hesaplamaların hatalı olduğunu, bu alacaklardan yapılan indirimin az olduğunu belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
4. Davalı ... Uluslararası İnş. Yat. San. ve Tic. AŞ vekili; davacının, müvekkili Şirketin çalışanı olmadığından müvekkiline husumet yöneltilmesinin hatalı olduğunu, davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanmadığını, kıdem tazminatının döviz olarak talep edilmesinin mümkün olmadığını, hizmet süresi hatalı olduğundan tazminat hesaplamalarının da hatalı olduğunu, ücret tespitinin ve brütleştirmenin hatalı yapıldığını, davalıya karşı davası bulunan tanık beyanlarına itibar edilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin ispatlanmadığını, bu alacaklardan yapılan indirimin az olduğunu belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; fazla çalışma ücretinin ispatı ve hesaplanması ile davacı lehine hükmedilen vekâlet ücretine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 41 ve 63 üncü maddeleri.
3. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin (AAÜT) 13 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalılar vekillerinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Somut uyuşmazlıkta, Bölge Adliye Mahkemesince hüküm altına alınan toplam alacak miktarı 50.788,39 USD olup karar tarihine göre (11.10.2023) Merkez Bankası tarafından ilan edilen gösterge niteliğindeki (efektif satış) döviz kuru (27,7809 TL) uyarınca kabul edilen alacağın 1.410.947,18 TL'ye karşılık geldiği anlaşılmaktadır. Söz konusu tutar ve karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT'ye göre davacı lehine 184.875,77 TL vekâlet ücreti takdir edilmesi gerekirken hatalı hesaplama ile daha az tutarda vekâlet ücretine hükmedilmesi bozmayı gerektirmiştir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalıların tüm, davacının diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davacı tarafın Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının, hüküm fıkrasının davacı lehine hükmedilen vekâlet ücretine ilişkin "Yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13. maddesi gereğince kabul edilen tutar üzerinden hesaplanan 22.122,61 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine," şeklindeki bendinin hükümden tamamen çıkartılarak yerine "Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT'nin 13 üncü maddesi gereğince kabul edilen tutar üzerinden hesaplanan 184.875,77 TL vekâlet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine," ibarelerinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davacı tarafa iadesine,
Aşağıda yazılı temyiz giderlerinin temyiz edenlerden davalılara yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
20.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.