"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki yetki tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; ... İmar Sanayi AŞ unvanlı Şirketin bir işletme olmasına rağmen davalı Bakanlığa yetki tespit başvurusunda bulunulduğunu ve davalı Bakanlığın olumlu çoğunluk tespiti kararı üzerine müvekkili Sendika tarafından bu tespite itiraz edildiğini, bahsi geçen işyerinin bağımsız bir işyeri olmadığını, belediye hizmetlerini yürütmek üzere kurulan bir işyeri olduğunu, 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) ile belediyelerin özel şirketler aracılığıyla personel temininin yasaklandığını, tüm personel alımının ... İmar Sanayi AŞ isimli Şirket ile yapıldığını ve bu Şirketin bir işletme olduğunu, bu işyerinde kendilerinin yetkili sendika konumunda bulunduğunu, bu işyerinde yetki tespitinde çalışan sayının düşük olarak tespit edildiğini ancak çalışan işçi sayısının gerçekte daha fazla olduğunu, tespitin hatalı olduğunu belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle ... Çalışma Genel Müdürlüğünün 27.08.2020 tarihli ve 1930697 sayılı yetki tespitinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu’nun (6356 sayılı Kanun) 41 inci maddesi gereğince işçi sendikası, işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren tarafından yapılan yetki tespit başvuruları karşılanırken, işverenler tarafından Sosyal Güvenlik Kurumuna (SGK) yapılan işyerlerine ilişkin tescil ve işçi bildirimlerinin esas alındığını, Genel Müdürlükçe kurulu Sendika Yetki Sistemine, SGK kayıtlarından otomasyon sistemiyle yansıyan bilgiler doğrultusunda işlem yapıldığını, verilen kararın hukuka uygun olduğunu belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini talep etmiştir.
2. Davalı ... ... Sendikası vekili cevap dilekçesinde; her SGK sicil numarasının ayrı bir işyeri olarak kabul edilerek buna göre işkolunun belirlenmesi gerektiğini, belediye şirketi bünyesinde çalışan güvenlik görevlilerinin savunma ve güvenlik işkolunda değerlendirilmesinin kanunun sözüne ve özüne uygun olduğunu, bu nedenle davanın reddedilmesi gerektiğini, davacı tarafın müvekkili Sendikanın kanunda öngörülen yeterli çoğunluğu sağlayamadığını, davaya konu işyerinde güvenlik işini göre işçi sayısının 9 olduğunu iddia ettiğini ancak Bakanlık tarafından sendika üyesi işçilerin tespitinde maddi hata yapılması olasılığının son derece düşük, hatta imkânsız olduğunu, özel güvenlik işinin ayrı bir ... olup SGK nezdinde işyeri açıldığından bu işyerinde de özel güvenlik görevlisi dışında başka bir işçi çalıştırılamadığını, bu nedenle davacının söz konusu iddialarına itibar edilmemesi gerektiğini belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosya kapsamında mevcut bilgi ve belgelere göre tespit konusu işyerinin 696 sayılı KHK yürürlüğe girmeden önce alt işveren işyeri olduğu, alt işveren işyerinin asıl işveren işyerine göre farklı işkolunda kayıtlı olduğu, söz konusu KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçişi yapılan uyuşmazlık konusu alt işveren işyerinde çalışan işçilerin farklı işkolu olarak savunma ve güvenlik işkolunda yeni tescil edilen işyerinde çalışmaya devam ettiği, buna göre 696 sayılı KHK ile öngörülen ve 30.....2020 tarihine kadar devam eden geçiş sürecinde tespit konusu işyeri yetki başvuru yasağı kapsamında yer almakla birlikte, 30.....2020 tarihi itibarıyla farklı işkolunda yeni tescil edilen işyerinde çalışan işçiler de mevcut işyerinin kapsamına gireceğinden esasen başlangıçtan itibaren asıl işverenin kayıtlı olduğu işkoluna dâhil mevcut işyerlerinden bildirilmesi gereken ancak istisnai düzenleme sebebiyle geçişten önceki farklı işkolunda yeni tescil edilen işyerinin kendiliğinden asıl işverenin kayıtlı olduğu işkoluna dâhil kabul edilmesi gerektiği, tüm bu açıklamalar doğrultusunda asıl işveren konumunda bulunan dava dışı ... İmar Sanayi AŞ unvanlı işyeri 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 70 inci maddesi kapsamında bir belediye şirketi olduğundan ve genel işler işkolunda yer aldığından tespite konu bu işyerinin de yetki başvuru tarihi itibarıyla genel işler işkolunda yer aldığının kabulünün gerekeceği ve bu itibarla da tespit konusu işyeri ile aynı işkolunda yer almayan davalı Sendikaya toplu ... sözleşmesi yapabilme yetkisinin verilemeyeceği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalılar cevap dilekçesinde belirttikleri sebeplerle kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi kararının isabetli olduğu gerekçesiyle başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar temyiz başvurusunda bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalılar; cevap ve istinaf dilekçelerinde belirttikleri sebeplerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 6356 sayılı Kanun’un 41 inci ve devamı maddeleri kapsamında yetki tespitine itiraz istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 2709 sayılı ... Cumhuriyeti Anayasası’nın “Toplu ... sözleşmesi ve toplu sözleşme hakkı” kenar başlıklı 53 üncü maddesinin birinci fıkrası şöyledir:
“İşçiler ve işverenler, karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalışma şartlarını düzenlemek amacıyla toplu ... sözleşmesi yapma hakkına sahiptirler.”
2. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki” kenar başlıklı 41 inci maddesinin birinci fıkrası da şöyledir:
“Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birinin üyesi bulunması şartıyla işçi sendikası, toplu ... sözleşmesinin kapsamına girecek işyerinde başvuru tarihinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının, işletmede ise yüzde kırkının kendi üyesi bulunması hâlinde bu işyeri veya işletme için toplu ... sözleşmesi yapmaya yetkilidir.”
3. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki tespiti için başvuru” kenar başlıklı 42 nci maddesi ise şöyledir:
“(1) Toplu ... sözleşmesi yapmak isteyen işçi sendikası Bakanlığa başvurarak yetkili olduğunun tespitini ister. İşveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren de Bakanlığa başvurarak yetkili işçi sendikasının tespitini isteyebilir.
(2) Bakanlık, kayıtlarına göre başvuru tarihi itibarıyla bir işçi sendikasının yetkili olduğunu tespit ettiğinde, başvuruyu, işyeri veya işletmedeki işçi ve üye sayısını, o işkolunda kurulu işçi sendikaları ile taraf olacak işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene altı ... günü içinde bildirir.
(3) İşçi sendikasının yetki şartlarına sahip olmadığının ya da işyerinde yetki şartlarına sahip bir işçi sendikasının bulunmadığının tespiti hâlinde, bu bilgiler sadece başvuruyu yapan tarafa bildirilir.
(4) Sigortalılığın başlangıcı ile sona ermesine ilişkin bildirimlerden yasal süresi içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılmayanlar, yetkili işçi sendikasının tespitinde dikkate alınmaz.
(5) Yetki tespiti ile ilgili usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.”
4. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki itirazı” kenar başlıklı 43 üncü maddesi de şöyledir:
“(1) Kendilerine 42 nci madde uyarınca gönderilen tespit yazısını alan işçi veya işveren sendikaları veya sendika üyesi olmayan işveren; taraflardan birinin veya her ikisinin yetki şartlarına sahip olmadığı veya kendisinin bu şartları taşıdığı yolundaki itirazını, nedenlerini de göstererek yazının kendilerine tebliğ edildiği tarihten itibaren altı ... günü içinde mahkemeye yapabilir.
(2) İtiraz dilekçesi görevli makama kayıt ettirildikten sonra mahkemeye verilir. Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin yüzde birinden daha az üyesi bulunan işçi sendikası, yetki itirazında bulunamaz.
(3) İtiraz dilekçesinde veya ekinde somut delillerin yer almaması hâlinde itiraz incelenmeksizin reddedilir. İşçi ve üye sayılarının tespitinde maddi hata ve süreye ilişkin itirazları mahkeme altı ... günü içinde duruşma yapmaksızın kesin olarak karara bağlar. (Değişik cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bunların dışındaki itirazlar için mahkeme, duruşma yaparak karar verir ve bu karar hakkında istinaf yoluna başvurulması hâlinde bölge adliye mahkemesi bir ay içinde kararını verir. (Ek cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bu karara karşı temyiz yoluna başvurulması hâlinde Yargıtay bir ay içinde kesin olarak karar verir.
(4) 42 nci maddenin üçüncü fıkrası uyarınca kendisine yetki şartlarına sahip olmadığı bildirilen işçi sendikası, altı ... günü içinde yetkili olup olmadığının tespiti için dava açabilir. Mahkeme açılan davayı o işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birini üye kaydeden işçi sendikaları ile işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene de bildirir. Mahkeme davayı iki ay içinde sonuçlandırır.
(5) İtiraz, karar kesinleşinceye kadar yetki işlemlerini durdurur.”
5. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalılar vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalı ...-... Sendikasına yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
04.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.