"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :... Mahkemesi
SAYISI : 2023/62 E., 2023/136 K.
KARAR : Davanın reddi
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen tespit davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairemizce ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bozma kararına İlk Derece Mahkemesince direnilmesi üzerine, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; Dairemizce bozma kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle dosyanın Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna gönderilmesine karar verilmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu tarafından, direnme kararının Daire bozma kararında gösterilen nedenlerle bozulmasına ve dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararı üzerine yeniden yapılan yargılama sonucunda, davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alım sözleşmeleri kapsamında alt işveren şirketler tarafından işçi olarak çalıştırılanların kamu kurum ve kuruluşlarının sürekli işçi kadrolarında ve mahalli idarelerin şirketlerinde işçi olarak istihdamının 696 ... Kanun Hükmünde Kararname (696 ... KHK) ile düzenlendiğini, bu kapsamda 696 ... KHK’nın 127 nci maddesiyle 375 ... Kanun Hükmünde Kararname'ye (375 ... KHK) eklenen geçici 23 ve 24 üncü maddeleri uyarınca maddede belirtilen kamu kurum ve kuruluşları ile mahalli idarelerde personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alım sözleşmesiyle çalıştırılanların doğrudan istihdamının öngörüldüğünü, ... Yol, Yapı ve İnşaat İşçileri Sendikası (Yol-... Sendikası) üyesi olan müvekkillerinin de Kütahya İl Özel İdaresi nezdinde hizmet alım sözleşmesi kapsamında çalışmakta iken 375 ... KHK’nın geçici 23 üncü maddesine göre hisselerinin tamamı Kütahya İl Özel İdaresine ait olan davalı Şirkette istihdam edildiklerini, il özel idarelerinin mahalli halkı temsil ettiği gibi aynı derecede illerde Devleti temsil etmek üzere kanunla kurulmuş tüzel kişiliği haiz yönetim birimleri olduğunu, il özel idarelerinin başında il valisinin bulunduğunu, hizmetlerin vali adına onun emirleri doğrultusunda genel sekreter tarafından yürütüldüğünü, genel sekreterin bu görevleri yerine getirmesinden dolayı valiye karşı sorumlu olduğunu, il özel idarelerinin aslında illerde valilerin sorumluluğunda Devleti temsil ettiği için Devletin bir parçası olduğunu, yapısı gereği mahalli idare organı olan belediyelerden ayrıldığını, davacıların istihdam edildiği şirketin bütün hisselerinin Kütahya İl Özel İdaresine ait olması sebebiyle 6772 ... Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 ... Kanunla 6212 ... Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun'un (6772 ... Kanun) 1 inci maddesi gereğince müvekkilerine ilave tediye ödenmesi gerekirken ödenmediğini, davalı Şirkette çalışmaya devam eden müvekkillerinin ilave tediyeye hak kazandıklarının tespitini talep etmekte hukuki yararlarının bulunduğunu ileri sürerek müvekkillerinin Yoncalı Dübecik Kaplıcaları İşletmesi AŞ’de istihdam edilmeye başlanıldıkları tarihten itibaren 6772 ... Kanun gereği ilave tediyeye hak kazandıklarının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin Kanun'da geçen sermayesinin yarısından fazlası Devlete ait olan tanımına girmediğini, Şirketin 6102 ... ... Ticaret Kanunu (6102 ... Kanun) hükümleri çerçevesinde ticaret siciline kayıtlı özel hukuk tüzel kişisi olduğunu, şirketin hisselerinin bir kısmının il özel idaresine ait olmasının özel hukuk tüzel kişiliğini ortadan kaldırmadığını, belediyelerin hissedar olduğu şirketlerin 6772 ... Kanun kapsamında olmadığını, Yargıtayın da belediyelerin hissedar olduğu şirketlerin 6772 ... Kanun kapsamında olmadığına ilişkin kararları bulunduğunu, konuya ilişkin Maliye Bakanlığı Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğünün İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğüne yazdığı görüş yazısında da belediyeler tarafından kurulan şirketlerin genel yönetim kapsamındaki kamu idareleri kapsamına girmediğinin belirtildiğini, valinin il özel idarelerindeki görev ve sorumluluklarının merkezi teşkilattaki görev ve sorumluluklarından ayrı olduğunu, mahalli idare kapsamında yer alan il özel idarelerinin idari ve mali özerkliğe sahip olduğunu, valilerin başkanlık etmesinin il özel idaresini mahalli idareler içinde yer alan belediyelerden farklı hâle getirmediğini, müvekkili şirketin de sermayesinin yarısından fazlası Devlete ait şirket tanımına girmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 23.01.2020 tarihli ve 2019/31 Esas, 2020/20 Karar ... kararı ile; 6772 ... Kanun'un 1 inci maddesi gereği, Devlet tarafından kanun ve kanunun verdiği yetki ile idari işlemle kurulan ve kamusal yetki ile ayrıcalıklardan yararlanan kamu tüzel kişileri ve bunlara bağlı kuruşlarda ... sözleşmesi ile çalışanların 6772 ... Kanun'un kapsamına girdiğini, bağlı kuruluşun özel hukuk hükümlerine tâbi olmasının sonuca etkisi olmayıp sermayesinin %50’sinin kamu kurumuna ait bulunmasının yeterli olduğu, davacıların işvereni olan davalı Şirketin sermayesinin %64'ünün Kütahya İl Özel İdaresine, yaklaşık %34 hissesinin ise Kütahya Belediyesine ait olduğu, her ne kadar Yargıtayın belediyelerin hissedarı olduğu şirketlerde çalışan işçilerin ilave tediyeden yararlanamayacağına ilişkin kararları bulunmakta ise de somut olayda davalı Şirketin sermayesinin yaklaşık %64‘ünün (yarısından fazlasının) İl özel idaresine ait olduğu, il özel idaresinin Devlet tüzel kişiliğinin dışında görülemeyeceği, aksine merkezi idarenin yerel birimlere vesayet yetkisine haiz başkanlığını valiliğin yaptığı merkezi bir kamu kuruluşu olduğu, il özel idaresinin davalı Şirkette hissesinin %50'den fazla olması sebebiyle 6772 ... Kanun'da belirtilen sermayesinin yarısından fazlası Devlete ait olan şirket ve kurumlar ve bunlara bağlı kuruluşlardan olduğu, davacıların ilave tediyeden yararlanması gerektiği, ayrıca davalı Şirkette belediye ve il özel idaresinin toplam payının %98,322 olması karşısında bu miktarda belediye ve il özel idaresi payı bulunan şirketlerin kamusal nitelik taşıdıkları gerekçesiyle davanın kabulü ile davacıların 01.04.2018 tarihinden itibaren 6772 ... Kanun kapsamında ilave tediyeye hak kazandıklarının tespitine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 19.03.2021 tarihli ve 2020/1286 Esas, 2021/684 Karar ... kararı ile; davalı Şirketin sermayesinin 100.000 payından 33.987 adedinin Kütahya Belediyesine, 64.335 adedinin ise Kütahya İl Özel İdaresine ait olmak üzere toplam %98,322 oranındaki payın Kütahya İl Özel İdaresine ve Kütahya Belediyesine ait olduğu, 6772 ... Kanun kapsamında olan il özel idaresinin davalı Şirketteki hissesinin yarıdan fazla olması dikkate alındığında davacıların ilave tediyeye hak kazandıkları, bu nedenle İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararı süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
2. Dairemizin 17.....2021 tarihli kararı ile; Devlet gibi bir kişi topluluğu olan ve 2709 ... ... Cumhuriyeti Anayasası’nın (Anayasa) 127 nci maddesinin birinci fıkrasında “il, belediye veya köy halkının mahalli müşterek ihtiyaçlarını karşılamak üzere kuruluş esasları kanunla belirtilen ve karar organları, gene kanunda gösterilen, seçmenler tarafından seçilerek oluşturulan kamu tüzel kişileri” şeklinde tanımlanan mahalli idareler bu kamu tüzel kişilerine örnek olarak gösterilebileceği, bu tanıma göre il özel idareleri, belediyeler ve köyler olmak üzere üç tür mahalli idare bulunmakla, her mahalli idarenin ayrı tüzel kişiliğe sahip olduğu, bu açıklamalar doğrultusunda; bir tür mahalli idare olan ve Devlet tüzel kişiliğini temsil etmeyip ayrı bir tüzel kişiliği bulunan il özel idareleri tarafından kurulan şirketlerin “sermayesinin yarısından fazlası Devlete ait olan şirket” olarak değerlendirilemeyeceği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. Direnme Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; önceki gerekçeye ilaveten davalı Şirketin 6772 ... Kanun’da belirtilen sermayesinin yarısından fazlası Devlete ait olan şirket ve kurumlar ve bunlara bağlı kuruluşlardan olduğu, 6772 ... Kanun’un bozma kararında belirtildiği gibi Devlet tüzel kişiliğini temsil etme yetkisi aramadığı, davacıların ilave tediyeden yararlanmasının yasal koşullarının oluştuğu vurgulanmak suretiyle önceki kararda direnilmiştir.
C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararı
1. İlk Derece Mahkemesince verilen direnme kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 15.03.2023 tarihli ve 2022/9-151 Esas, 2023/193 Karar ... kararıyla; bir tür mahalli idare olan ve Devlet tüzel kişiliğini temsil etmeyip ayrı bir tüzel kişiliği bulunan mahalli idarelerden biri olan il özel idareleri tarafından kurulan şirketlerin "sermayesinin yarısından fazlası Devlete ait olan şirket" olarak değerlendirilmesi mümkün olmadığından sermayesinin yarısından fazlası Kütahya İl Özel İdaresine ait olan davalı ... AŞ'nin de Devlete ait şirket olmadığı sonucuna varıldığından İlk Derece Mahkemesi kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı bozulmasına ve dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
D. İlk Derece Mahkemesince Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararı Üzerine Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı Şirketin sermayesinin yarısından fazlası Devlete ait şirket niteliğinde olmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili; Devlet kavramının merkezi yönetimle, diger deyişle Devlet tüzel kişiliğiyle sınırlı olarak anlamlandırılmasının hatalı olduğunu; gerek tarihi, gerek zamana göre objektif yorum metodunun bunun aksini gerektirdiğini, kuruluşlarından günümüze kadar geçen bütün süreçte il özel idarelerinin Devlet kapsamında değerlendirildiğini, normun koruma amacına göre Devlet kavramı içinde değerlendirilen il özel idarelerinin paylarının çoğuna sahip olduğu şirketlerin işçilerinin de ilave tediye hakkına sahip olduklarını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, Hukuk Genel Kurulu kararı ile bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; %64,33 hissesi Kütahya İl Özel İdaresine ait olan davalı Şirketin sermayesinin yarısından fazlası Devlete ait olan Şirket olup olmadığı ve 6772 ... Kanun’un 1 inci maddesi kapsamına girip girmeyeceği; buradan varılacak sonuca göre ilave tediye ödemekle yükümlü olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 ... Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 ... Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, Anayasa'nın 123, 126 ve 127 nci maddeleri ile 6772 ... Kanun'un 1 vd. maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 ... Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
24.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.