"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 48. Hukuk Dairesi
KARAR : Davanın kısmen kabulü
Taraflar arasında İstanbul Anadolu 9. İş Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalıya ait yurt dışı şantiyelerinde 22.11.2011-30.07.2014 tarihleri arasında loder operatörü olarak çalıştığını, iş bitimi nedeniyle yurda gönderilen müvekkiline bir kısım ödemeler yapıldığını ancak bakiye alacaklarının ödenmediğini, fazla çalışma yapmasına, ulusal bayram ve genel tatiller ile hafta tatillerinde çalışmasına rağmen karşılığının ödenmediğini ve yıllık ücretli izin alacağının bulunduğunu ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları, yıllık ücretli izin, fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil, hafta tatili ve bakiye ücret alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunarak, davacının alacaklarının eksiksiz ödendiğini, bu hususun banka kayıtları ve özlük dosyası içeriğindeki belgelerle sabit olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İstanbul Anadolu 9. İş Mahkemesinin 06.09.2022 tarihli ve 2021/526 Esas, 2022/507 Karar sayılı kararı ile; davacının, davalı işyerinde 22.11.2011- 03.07.2014 tarihleri arasında 2 yıl 7 ay 12 gün çalışmasının bulunduğu, son ücretinin aylık net 3.416,32 TL, brüt 4.778,67 TL ve giydirilmiş brüt 5.205,71 TL olduğu, davacının iş sözleşmesinin iş bitimi nedeni ile sona erdirildiği, iş bitiminin işverene haklı sebeple fesih hakkını tanımayacağı, davalı işverenin davacının iş sözleşmesinin kıdem tazminatı ödenmesini gerektirmeyecek şekilde son bulduğunu ve davacıya ihbar önellerini kullandırdığını ispat edemediğinden davacının kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazandığı, davacının ödenmeyen alacaklarının bulunduğu gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 19.01.2023 tarihli ve 2022/2318 Esas, 2023/38 Karar sayılı kararı ile; davacının bordrolardaki tahakkuk saatlerine göre hesaplanan fazla çalışma ücret alacağından tahakkukların mahsubu suretiyle yapılan hesaplamanın dosya kapsamına uygun olduğu, hesaplamalar bordrolar nazara alınarak yapıldığından tespit edilen alacak kaleminden hakkaniyet indirimi yapılmasının yerinde olmadığı, davacının Kasım 2013 bordrosunda 4.279,71 TL izin ücreti tahakkuku olduğu ve bordo karşılığı miktar davacının banka hesabına 05.12.2013 tarihinde yatırıldığından bu ödemenin hesaplanan izin alacağından mahsubu gerektiği gerekçeleriyle davacı ve davalının istinaf başvurularının ayrı ayrı kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 05.07.2023 tarihli ve 2023/8872 Esas, 2023/10857
Karar sayılı kararı ile; davacının tüm, davalının diğer temyiz itirazlarının reddine karar verildikten sonra davacının imzasının bulunduğu 15'er günlük 06.01.2014 tarihli ve 12.06.2013 tarihli izin talep formlarının dosyada bulunduğu, davacı asılın 06.01.2014 tarihli izin talep formuna karşı bu izinlerin biriken hafta tatilleri için verildiğini beyan ettiği, ayrıca hafta tatili alacağını talep etmesi ve bu alacağının hüküm altına alınmış olması da dikkate alındığında imzasının bulunduğu yıllık izin belgeleri dikkate alınarak yıllık ücretli izin alacağının yeniden hesaplanması gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosyada bulunan yıllık izin talep formaları ve davacı asılın beyanı dikkate alındığında, davacının yıllık ücretli izinlerini kullandığı ve ödenmeyen yıllık ücretli izin alacağının bulunmadığı, diğer alacak kalemleri bozma konusu yapılmadığından bu alacaklara ilişkin hükmün muhafaza edildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; davacının ücretinin fazladan tespiti ile kıdem ve ihbar tazminatı hesaplanmasının hatalı olduğunu, tazminatların eksiksiz ödendiğini, fazla çalışma alacağının da doğru hesaplanmadığını, imzalı ücret bordrolarının kesin delil niteliğinde olduğundan sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça ödenenin üzerinde hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil çalışması iddiasında bulunulamayacağını, davacı tarafça herhangi bir yazılı delil sunulmadığını, işverene karşı davası bulunan tanık beyanlarının hükme esas teşkil etmemesi gerektiğini, alacak kalemlerinin reddine karar verilmesi gerektiğini savunarak davanın reddi istemiyle temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; yıllık ücretli izin alacağına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 53 ve 59 uncu maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
17.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.