"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki sendika yönetim kurulu kararının iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Sendikanın 13.09.2019 tarihinde yapılan Genel Kurulunda Yönetim Kurulu asil üyesi olarak genel başkan yardımcılığına seçildiğini, sonra ilk yönetim kurulu toplantısında Yönetim Kurulu kararıyla mali işlerden sorumlu olarak görevlendirildiğini, eldeki davada iptali istenen 07.09.2022 tarihli ve 3/121 No.lu Yönetim Kurulu kararı ile görevden el çektirildiğini; ancak yönetim kurulunun, davacının genel başkan yardımcılığı görevinden el çektirilmesine dair herhangi bir yetkisi/hakkı bulunmadığını, Tüzük'e göre yönetim kurulunun sadece ve sadece Tüzük'ün 20 nci maddesinin yedinci fıkrası uyarınca konuyu genel disiplin kuruluna sevk etmek ya da yargıya intikal ettirmek hakkı ve yetkisi bulunduğunu, bu nedenle Yönetim Kurulunun kendisinin yetki ve görevinde olmayan bir hususta karar alarak suç işlediğini ve 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu’na (6356 sayılı Kanun) ve Sendika Ana Tüzüğü'ne aykırı davrandığını, bu şekilde davacıyı seçimle kazandığı genel başkan yardımcılığı görevinden el çektirdiğini, müvekkilinin sırf 15.10.2022 tarihinde yani bir aydan daha az bir süre sonra yapılacak sendika olağan genel kuruluna katılmasını engellemek ve demokratik bir seçim yarışından kaçmak ve baskın bir seçim yapabilmek için yönetim kurulunun bu kararı aldığını belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle Sendika Yönetim Kurulunun 07.09.2022 tarihli ve 3/121 sayılı kararının iptaline ve müvekkilinin eski görevine iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davaya konu 3/121 sayılı kararın yerinde olduğunu, davacının iptalini istemesinin haksız ve kötüniyetli olduğunu, sendika yöneticilerinin görevden el çektirilmesinin yönetim kurulu kararıyla yapılmasının mümkün olmadığı belirtilmişse de 6356 sayılı Kanun'da öngörülen düzenlemelere aykırı olmamak kaydıyla Sendika Ana Tüzüğü ile ilave düzenlemeler yapılabileceğinin bilindiğini, dolayısı ile huzurdaki davaya konu işlem davalı Sendikanın Ana Tüzüğü'nde yönetim kurulunun görev ve yetkileri arasında yer almakta olup Tüzük ile düzenlendiğini, iddiaların hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davaya konu kararın yerinde olduğunu belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı Sendikanın Ana Tüzüğü uyarınca dava konusu görevden el çektirme cezasını vermeye yetkili organın Disiplin Kurulu olduğu, davaya konu görevden el çektirme cezasının Yönetim Kurulu tarafından alındığı, her ne kadar davalı tarafça Disiplin Kurulu üyelerinin tamamının istifa etmesi nedeni ile kararın Yönetim Kurulu tarafından alındığı beyan edilmiş ise de Sendika Ana Tüzüğü'nde disiplin kurulu üyelerinin istifası hâlinde yönetim kurulunun bu şekilde karar alabileceğine ilişkin hüküm bulunmadığı; ancak boşalan üyeliklerin tamamlanması için gerekli işlemlerin yapılabileceği, görevden el çektirme kararında belirli ve makul bir süre öngörülmemiş olmasının keyfîliğe neden olabileceği gibi sendika içi demokrasi kurallarına da aykırılık teşkil edeceği, üyelikten ihraç sonucu doğuran bu kararın ancak genel kurul tarafından alınabileceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, Yönetim Kurulu kararının iptaline, yargılama aşamasında 15.10.2022 tarihinde davalı Sendikanın 4. Olağan Genel Kurulu gerçekleşip yeni Yönetim Kurulu belirlendiğinden davacının eski görevine iadesi talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili; davacının eski görevine iade talebinin reddi kararının hatalı olduğunu, davacının dava açılırken eski görevine iadesini talep etmesinde hukuki menfaatinin bulunduğunu, görevden el çektirme kararının da davalı Sendikanın 15.10.2022 tarihinde yaptığı Genel Kurula katılmasının engellenmesi amacıyla verildiği, kısmen ret kararı ile ret vekâlet ücretine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle istinaf yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili; Yönetim Kurulunun verdiği kararın hukuka uygun olduğunu, iptalinin istenmesinin haksız ve kötüniyetli olduğunu, davacının Kanun, Ana Tüzük ve Yönetim Kurulu kararlarına aykırı hareket ettiğini, bu nedenle görevden el çektirilmesine karar verildiğini, Disiplin Kuruluna seçilen üyelerin tamamının işkolunun değişmesi sonucunda üyeliklerinin düşürülmesi nedeniyle kararın Yönetim Kurulu tarafından alındığını, İlk Derece Mahkemesince bunun yönetim kurulu kararı ile yapılmasının mümkün olmadığı belirtilmiş ise de 6356 sayılı Kanun'da öngörülen düzenlemelere aykırı olmamak kaydı ile ana tüzük ile ilave düzenlemeler yapılabileceğinin bilindiğini, davacının Sendikanın muhasebe kayıtlarının yer aldığı dosyaları 10 gün uhdesinde bulundurduğunu, muhasebe çalışmasını engellediğini, tanık beyanlarının değerlendirilmediğini, bilirkişinin ...-... Konfederasyonuna bağlı bir sendikanın avukatı olduğunu, müvekkilinin ise Hak-... Konfederasyonuna bağlı olduklarını, bilirkişinin reddini talep ettikleri hâlde bu taleplerinin kabul görmediğini verilen kararın hukuka aykırı olduğunu belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; somut olayda Sendika Yönetim Kurulunca, Disiplin Kuruluna sevk edilmeksizin doğrudan kendisi tarafından karar alındığı, davalının Sendika Disiplin Kurulu üyelerinin üyeliklerinin düştüğünü, bu nedenle faal olmadığını ileri sürdüğü; ancak bu durumda Yönetim Kurulunun karar alabileceğine yönelik Ana Tüzük'te bir düzenleme olmadığı gibi Genel Kurulun yakın bir zamanda yaklaşık 40 gün sonra yapılacağı gözetildiğinde; davalı Sendikanın savunmasının yersiz olduğu, olayın çözümünün hâkimlik mesleğinin gerektirdiği hukuki bilgiyle çözümlenmesi mümkün olduğu, mevcut dosyada bilirkişi raporu alınmaması gerektiği ancak alınmasının da sonuca etkili olmadığı, Genel Kurul yapıldığı ve Yönetim Kurulu belirlendiğinden eski görevine iade talebinin reddi ile kısmen kabul ve redde göre davacı aleyhine vekâlet ücretine hükmedilmesinde hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz başvurusunda bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
Taraf vekilleri; istinaf dilekçelerinde belirttikleri sebeplerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, sendika yönetim kurulunun iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 2709 sayılı ... Cumhuriyeti Anayasası’nın “Sendika kurma hakkı” kenar başlıklı 51 inci maddesinin son fıkrası şöyledir:
“Sendika ve üst kuruluşlarının tüzükleri, yönetim ve işleyişleri, Cumhuriyetin temel niteliklerine ve demokrasi esaslarına aykırı olamaz.”
2. 6356 sayılı Kanun’un "Diğer kanunların uygulanması" kenar başlıklı 80 inci maddesinin birinci fıkrası şöyledir:
"Kuruluşlar hakkında, bu Kanunda hüküm bulunmayan hâllerde 4721 sayılı Kanun ile 4/11/2004 tarihli ve 5253 sayılı Dernekler Kanununun bu Kanuna aykırı olmayan hükümleri uygulanır."
3. 4721 sayılı ... Medeni Kanunu'nun “Kararın iptali” kenar başlıklı 83 üncü maddesi şöyledir:
“Toplantıda hazır bulunan ve kanuna veya tüzüğe aykırı olarak alınan genel kurul kararlarına katılmayan her üye, karar tarihinden başlayarak bir ay içinde; toplantıda hazır bulunmayan her üye kararı öğrenmesinden başlayarak bir ay içinde ve her hâlde karar tarihinden başlayarak üç ay içinde mahkemeye başvurmak suretiyle kararın iptalini isteyebilir.
Diğer organların kararlarına karşı, dernek içi denetim yolları tüketilmedikçe iptal davası açılamaz.
Genel kurul kararlarının yok veya mutlak butlanla hükümsüz sayıldığı durumlar saklıdır.”
4. Sendika Tüzüğü.
5. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalının tüm, davacının aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Somut uyuşmazlıkta dava konusu Sendika Yönetim Kurulu kararının iptaline hükmedilmesi, başkaca bir karara gerek olmaksızın, yapılacak bir sonraki genel kuruldaki kesinleşmiş seçim sonuçları ile sendika yönetim kurulunun yeni üyelerinin belirlendiği tarihe kadar davacının göreve iadesi sonucunu doğuracaktır. Bu itibarla davanın kısmen reddine karar verilmesi doğru değil ise de bu husus sonuca etkili görülmemiştir. Bununla birlikte, bu açıklamalara göre davacı aleyhine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmesi de isabetsizdir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
1. Davalı tarafın tüm, davacı tarafın diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, davacı tarafın temyiz itirazının kabulü ile; İlk Derece Mahkemesi kararının,
Hüküm fıkrasının (5) numaralı bendinin hükümden tamamen çıkartılması,
Hüküm fıkrasının (6) numaralı bendinin tamamen çıkartılarak yerine "Davacı tarafından yapılan 2.452,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsiline ve davacıya ödenmesine," ibaresinin yazılması,
Hüküm fıkrasının (7) numaralı bendinin tamamen çıkartılarak yerine "Davalı tarafından yapılan 84,00 TL yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına," ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde davacı tarafa iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
04.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.