Logo

9. Hukuk Dairesi2024/5618 E. 2024/7089 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Alt işveren işçilerinin 696 sayılı KHK ile asıl işverene geçirilmesi sonrasında, devam eden toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde sendikanın grev oylaması talebinin reddedilmesi işleminin hukuka uygunluğu.

Gerekçe ve Sonuç: İşyeri devrinin gerçekleştiği ve toplu görüşme sürecinin devam ettiği, grev oylaması talebinin reddedilmesinin toplu iş sözleşmesi hakkının ihlaline sebebiyet vereceği, bu nedenle asıl işveren bünyesindeki işçiler dikkate alınarak grev oylaması yapılması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin davanın kısmen kabulüne ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen tespit davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; ... yönünden pasif husumet yokluğu sebebiyle davanın usulden reddine, diğer davalılar bakımından davanın esastan reddine dair verilen kararın Dairece bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı ... vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı Kurum tarafından kamu kurum ve kuruluşlarında 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 62 inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi uyarınca ihale edilen işlerde iş alan alt işverenlerin ihale sözleşmesinin süresinin sona ermesi, işçilerin 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında ... işyerine geçirildiğinden bahisle toplu iş sözleşmesi prosedürünün yürütülemeyeceği gerekçesiyle grev oylaması talebinin reddedildiğini, davalı Kurum işleminin mevzuat hükümlerine ve Yargıtay yerleşik içtihatlarına açıkça aykırı olduğunu, asıl işveren Pamukkale Üniversitesi İdari ve Mali İşler Daire Başkanlığı ile Campak Tem. Bilg. İşl. Otom. Sağ. Hizm. İnş. San.ve Tic. AŞ (Campak AŞ) arasında imzalanan genel temizlik hizmet alım ihalesi ile yapılacak işin başlama ve bitiş tarihinin 01.01.2015-31.12.2017 şeklinde belirlendiğini, müvekkiline verilen yetki tespitine işveren tarafından itiraz edildiğini, yargılama devam ederken dava dışı alt işverenin ihale sözleşmesinin süresinin sona erdiğini, işçilerin ise 696 sayılı KHK kapsamında asıl işverenleri olan Pamukkale Üniversitesi İdari ve Mali İşler Dairesi Başkanlığı bünyesine geçirildiğini, Campak AŞ tarafından müvekkili Sendikanın toplu iş sözleşmesi imzalamasını engellemek adına kötüniyetli olarak itirazda bulunulduğunu, nitekim dava tarihi 01.10.2015 ile 28.11.2019 kesinleşme tarihi itibarıyla müvekkili Sendikanın toplu iş sözleşmesi imzalamasının engellendiğini, ihale süresinin sona ermesinin toplu iş sözleşmesinin imzalanmasına engel teşkil etmeyeceğini, Kanunda toplu iş sözleşmelerinin yürürlük sürelerinin geriye götürülmesini engelleyen bir hüküm bulunmadığını, bu nedenle toplu iş sözleşmesinin yürürlük tarihinin ihale süresinin başlangıç tarihine kadar geriye götürülmek suretiyle imzalanmasının mümkün olduğunu, aksi hâlde alt işveren işçilerinin toplu iş sözleşmesi sürecine engel olunması ve anayasal haklarının ihlal edilmesinin yolunun açılacağını, alt işveren işçilerinin 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrolarında istihdam edilmesinde işyeri devrinin söz konusu olduğunu, dava konusu işlemin uygulanması hâlinde müvekkili Sendika üyesi işçilerin 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası (Anayasa), Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler ve kanunlar ile teminat altına alınan toplu iş sözleşmesi yapma hakkından yoksun bırakılmış olacağını belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle toplu iş sözleşmesi prosedürünün yürütülemeyeceği gerekçesiyle grev oylaması talebinin reddedilmesine dair ... İstanbul Çalışma İş Kurumu İl Müdürlüğünün 11.07.2019 tarihli ve 915-E.00002451086 sayılı işlemin hukuka aykırılığının tespiti ile iptaline ve toplu iş sözleşmesi prosedürünün grev aşamasından itibaren kaldığı yerden devamının gerektiğinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; müvekkili yönünden husumet yokluğu sebebiyle davanın reddi gerektiğini, kadroya geçirilen işçilerin alt işveren şirketlerle olan akitlerinin sona erdiğini, dolayısıyla müvekkili İdare bünyesinde kadroya geçirilen işçiler adına, yetki belgesine konu işverenliğin alt işveren şirketler için ortadan kalktığını, dolayısıyla yetki belgesinin de hükmünün ortadan kalktığını, işyerinde grev oylaması talebinde bulunacak işçi olmadığını belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini istemiştir.

2. Davalı Campak AŞ vekili cevap dilekçesinde; fiilen ve hukuken bitmiş bir süreç sebebiyle yeniden toplu iş sözleşmesi imzalanması mümkün olmadığı gibi yasal olarak toplu iş sözleşmesinin yürürlük tarihinin geriye götürülmesinin de mümkün olmadığını belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini istemiştir.

3. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davacı Sendikaya Bakanlık tarafından verilen yetki belgesinin, fiilen ilişkili olduğu işyerine bağlı bir yetki belgesi olduğunu ve söz konusu işyerinin sözleşmesinin 31.03.2018 tarihinde 696 sayılı KHK gereği sonlandırıldığını, kadroya geçen işçilerin Pamukkale Üniversitesine bağlı bir işyerinde grev yapılıp yapılamayacağına karar verebilmelerinin mümkün olmadığını, her ne kadar davacı Sendikanın 01.04.2018 tarihine kadar toplu iş sözleşmesi yapması mümkün ise de söz konusu toplu iş sözleşmesi için grev oylaması sonucuna göre hareket edilmesi gerektiğini ancak grev oylaması için işyeri ve işyerinde çalışan işçi olması gerektiğini, grev oylaması tarihinde işyerinde çalışan oylama yapacak işçi bulunmadığını belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 31.05.2022 tarihli ve 2021/440 Esas, 2022/201 Karar sayılı kararı ile; davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 01.11.2022 tarihli ve 2022/3158 Esas, 2022/2961 Karar sayılı kararı ile; davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 19.01.2023 tarihli ve 2022/18717 Esas, 2023/1109 Karar sayılı kararı ile; dava konusu işlem Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığını temsilen Denizli Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü tarafından tesis edildiğinden Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğünün pasif husumet ehliyeti bulunmadığı, bu hata kabul edilebilir bir yanılgıya dayandığından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 124 üncü maddesi gereğince davasını Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına yöneltmesi ve bu suretle taraf değişikliği için davacı vekiline kesin süre verilmesi ve daha sonra işin esasının incelenmesi gerektiği, diğer taraftan davacı Sendikanın talebi dikkate alındığında, yargılama sonucunda verilecek karardan alt işveren Campak AŞ ile asıl işveren Pamukkale Üniversitesi Rektörlüğünün hukuki menfaatinin etkileneceği açık olduğundan, İlk Derece Mahkemesince davayı alt işveren Campak AŞ ile asıl işveren Pamukkale Üniversitesi Rektörlüğüne de yöneltmesi için davacı Sendikaya kesin süre verilmesi, ara kararın gereği yerine getirildiği takdirde alt işveren şirket ile asıl işveren Kuruma da cevap ve delil sunma imkânı tanınması, taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin 12.04.2023 tarihli kararı ile; uyulan bozma kararı doğrultusunda taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esası incelenmiş ve alt işveren Campak AŞ'nin sözleşmesinin 31.03.2018 tarihinde feshedildiği ve çalışanlarının 696 sayılı KHK kapsamında 01.04.2018 tarihinde Pamukkale Üniversitesi kadrosuna geçirildiği, alt işveren şirkete ait işçilerin kadroya alınması ile birlikte işçilerin hem statüsü, hem işvereni, hem tâbi olduğu işkolu hem de çalıştığı işyerinin niteliğinin değiştiği, 01.04.2018 tarihinde sonra grev oylaması talep edilen tarihte işyerinde çalışan işçi bulunmadığı, grevin yapılıp yapılamamasına karar verecek işçilerin fiilen başka bir işveren Pamukkale Üniversitesinde çalıştığı, kendine özgü düzenleme gereği çalışan işçiler artık asıl işverenin işçileri olduklarından alınan yetki kararının işyerinde işçi kalmaması nedeniyle uygulama alanı kalmadığı, bu nedenle toplu iş sözleşmesi prosedürünün uygulanmasının durdurulmasına ilişkin işlemin kanuna uygun olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

Dairemizin 19.10.2023 tarihli ve 2023/16245 Esas, 2023/15552 Karar sayılı kararı ile; somut olayda işyeri devri bulunduğunun kabul edilmesine göre toplu görüşme sürecinin son bulduğu söylenemeyeceği gibi sürecin devam ettirilmemesinin anayasal düzeyde koruma altına alınmış toplu iş sözleşmesi hakkının da ihlaline sebebiyet vereceği, açıklanan bu maddi ve hukuki olgulara göre Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü tarafından, 22.05.2015 tarihi itibarıyla alt işveren işçisi olup yetki tespitinde dikkate alınan ve hâlen asıl işveren yanında çalışmaya devam eden işçiler dikkate alınarak grev oylaması yapılması gerektiğinden, davanın kısmen kabulü ile dava konusu Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü işleminin hukuka aykırı olduğunun tespiti ile toplu görüşme sürecinin devamına ve fazlaya dair istemin reddine karar verilmesi gerektiği, davanın tarafı olmaktan çıkan Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğünün davalı sıfatıyla gerekçeli karar başlığında belirtilmesinin de isabetsiz olduğu gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

D. İlk Derece Mahkemesince İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Yargıtay bozma kararında değinildiği üzere yetki belgesi kapsamındaki alt işveren çalışanlarının 01.04.2018 tarihi itibarıyla 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin (375 sayılı KHK) geçici 23 üncü ve 24 üncü maddeleri kapsamında kamu bünyesinde sürekli işçi kadrosuna geçirildiği, bu geçiş sırasında iş sözleşmelerinin feshedilmediği ve alt işveren işçilerinin sürekli işçi kadrosuna geçirilerek çalışmasının devam ettiği, 375 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçiler bakımından alt işveren ile asıl işveren arasında kanun hükmüne dayalı bir devir işlemi bulunduğu, ihale sözleşmesi süresini aşmamak kaydıyla geriye etkili toplu iş sözleşmesi yapılabileceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili ile davalı ... vekili temyiz başvurusunda bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı ... vekili ile davalı ... vekili cevap dilekçelerinde belirttikleri sebeplerle İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuşlardır.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, devam eden toplu görüşme sürecinde davacı işçi sendikasının grev oylaması talebine karşı toplu iş sözleşmesi prosedürünü fiilen yürütme imkânı bulunmadığını bildiren İstanbul Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü işleminin hukuka aykırılığının tespiti ile iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. Anayasa’nın “Toplu iş sözleşmesi ve toplu sözleşme hakkı” kenar başlıklı 53 üncü maddesinin birinci fıkrası şöyledir:

“İşçiler ve işverenler, karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalışma şartlarını düzenlemek amacıyla toplu iş sözleşmesi yapma hakkına sahiptirler.”

2. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun (6356 sayılı Kanun) “Yetki” kenar başlıklı 41 inci maddesinin birinci fıkrası şöyledir:

“Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birinin üyesi bulunması şartıyla işçi sendikası, toplu iş sözleşmesinin kapsamına girecek işyerinde başvuru tarihinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının, işletmede ise yüzde kırkının kendi üyesi bulunması hâlinde bu işyeri veya işletme için toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkilidir.”

3. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki itirazı” kenar başlıklı 43 üncü maddesinin birinci fıkrası şu şekildedir:

“Kendilerine 42 nci madde uyarınca gönderilen tespit yazısını alan işçi veya işveren sendikaları veya sendika üyesi olmayan işveren; taraflardan birinin veya her ikisinin yetki şartlarına sahip olmadığı veya kendisinin bu şartları taşıdığı yolundaki itirazını, nedenlerini de göstererek yazının kendilerine tebliğ edildiği tarihten itibaren altı iş günü içinde mahkemeye yapabilir.”

4. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki belgesi” başlıklı 44 üncü maddesi ise şöyledir:

“Tespit yazısına süresi içinde itiraz edilmemişse sürenin bitimini takip eden altı iş günü içinde; yapılan itiraz reddedilmişse ya da kendisine yetki şartlarına sahip olmadığı bildirilen sendikanın itirazı sonucunda yetki şartlarına sahip olduğunu tespit eden kesinleşmiş mahkeme kararının tebliğ edildiği tarihten itibaren altı iş günü içinde; ilgili sendikaya, Bakanlıkça bir yetki belgesi verilir.”

5. 6356 sayılı Kanun'un “Grev oylaması” başlıklı 61 inci maddesinin birinci fıkrası da şöyledir:

“Grev kararının işyerinde ilan edildiği tarihte o işyerinde çalışan işçilerin en az dörtte birinin ilan tarihinden itibaren altı iş günü içinde işyerinin bağlı bulunduğu görevli makama yazılı başvurusu üzerine, görevli makamca talebin yapılmasından başlayarak altı iş günü içinde grev oylaması yapılır.”

6. 696 sayılı KHK'nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 ve 24 üncü maddeler.

7. Uluslararası Çalışma Örgütünün 98 sayılı Örgütlenme ve Toplu Pazarlık Hakkı Sözleşmesi’nin dördüncü maddesi ise şöyledir:

“Çalışma şartlarını kollektif mukavelelerle tanzim etmek üzere işverenler veya işveren teşekkülleriyle işçi teşekkülleri arasında ihtiyari müzakere usulünden faydalanılmasını ve bu usulün tam bir surette geliştirilmesini teşvik etmek ve gerçekleştirmek için lüzumu halinde milli şartlara uygun tedbirler alınacaktır.”

8. Gözden Geçirilmiş Avrupa Sosyal Şartı’nın “Toplu Pazarlık Hakkı” kenar başlıklı 6 ncı maddesi de şöyledir:

“Âkit Taraflar, toplu pazarlık hakkının etkili bir biçimde kullanılmasını sağlamak amacıyla;

1- Çalışanlar ve işverenler arasındaki ortak görüşmeleri teşvik etmeyi;

2- Gerekli ve uygun olduğu durumlarda, toplu sözleşme yoluyla ücretlerin ve iş koşullarının düzenlenmesi amacıyla işverenlerin ya da işveren örgütlerinin çalışanların örgütleriyle isteğe bağlı görüşmelerini sağlayacak yolları teşvik etmeyi;

3- İş uyuşmazlıklarının çözümü için uygun uzlaştırma ve isteğe bağlı hakemlik sisteminin kurulmasını ve işletilmesini teşvik etmeyi;

taahhüt eder ve

4- Menfaat uyuşmazlığı durumunda çalışanların ve işverenlerin, daha önce yapılan toplu sözleşmelerden doğabilecek yükümlülüklere bağlı olmak koşuluyla grev hakkı dahil, toplu eylem hakkını tanır.”

9. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı ... vekili ile davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Davalı ... ve ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

18.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.