"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :... Mahkemesi
SAYISI : 2019/350 E., 2020/432 K.
KARAR : Davanın kısmen kabulü
Taraflar arasında Mahkemede görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesince kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Belediye nezdinde 17.....1996 ile 12.10.2012 tarihleri arasında çalıştığını, ... sözleşmesinin haklı neden olmaksızın davalı işveren tarafından feshedildiğini, ... 1. ... Mahkemesinin 2013/1417 Esas, 2014/412 Karar ... dosyasına kayıtlı olarak açılan işe iade davasının kabul edildiğini ve Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 11.09.2014 tarih ve 2014/1885 Esas, 2014/23635 Karar ... ilâmı ile onanarak kesinleştiğini, davacının işe başlatılması için davalı Belediyeye 01.10.2014 tarihli ihtarname ile başvuruda bulunulduğunu ancak davalının süresi içinde davacıyı işe başlatmadığını ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile boşta geçen süre alacağı, işe başlatmama tazminatı ve toplu ... sözleşmesinden kaynaklı ikramiye, prim, izin yardımı, yıllık ücretli izin alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının tüm alacaklarının ödendiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 03.03.2016 tarihli ve 2014/734 Esas, 2016/136 Karar kararı ile; davacının ... l. ... Mahkemesinin 2013/1417 E. ... kararı ile davalı işyerindeki işine iadesine karar verildiği, kararın kesinleşmesi üzerine davacının süresi içinde davalı işverene müracaatına rağmen işe başlatılmadığı, itibar edilen bilirkişi raporuna göre hesaplanan alacaklarından davalı tarafça ödenen kısım mahsup edildikten sonra bakiye alacaklarının bulunduğunun anlaşıldığı belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 10.09.2019 tarihli ve 2017/23472 Esas, 2019/15741 Karar ... ilâmı ile; davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek, davacının boşta geçen süre ücreti talebine ilişkin olarak geçersiz sayılan fesih tarihi olan 12.10.2012 tarihinden itibaren 4 aylık sürede çalışması devam ediyormuş gibi ücret ve diğer hakları belirlenmek suretiyle hesaplama yapılması gerekirken, feshin geçerli hâle geldiği kabul edilen 30.10.2014 tarihinde alabileceği tespit edilen ücrete göre hesaplama yapılmasının hatalı olduğu, davacının bakiye yıllık izin ücretinin yanı sıra toplu ... sözleşmesi gereği yıllık izin yardımı alacağı talebinde bulunduğu ve ıslah dilekçesinde izin yardımı talebinin 2012 yılı için olduğunu açıkladığı, ancak 2012 yılında fiilen yıllık izin kullanmadığı anlaşılan davacının yıllık izin yardımı alacağı talebinde bulunmasının da mümkün olmadığı, buna göre Mahkemece yıllık izin yardımı alacağının reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin isabetsiz bulunduğu gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma ilâmı doğrultusunda alınan bilirkişi ek raporunda davacının geçersiz fesih tarihindeki ücretine göre 4 aylık boşta geçen süre ücreti hesaplanmışsa da, Mahkemece hatalı olarak kısa kararda 4 aylık boşta geçen süre ücreti alacağına bozma öncesi hükümde olduğu gibi net 8.666,68 TL olarak hükmedilmiş, gerekçeli kararda ise söz konusu yanlışlığın sehven olduğu belirtilerek ve bunun yanı sıra ek bilirkişi raporunda, 4 aylık boşta geçen döneme ilişkin tarih aralığı yalnızca Kurban Bayramına denk geldiği hâlde yanılgılı olarak ... Bayramı dönemine de denk gelmiş gibi toplu ... sözleşmesinden kaynaklı ... yardımı alacaklarının ilave edildiğinin anlaşıldığı açıklanarak, yeniden yapılan hesaplama doğrultusunda davacının net 12.089,53 TL alacağı olduğu, davacının ıslah dilekçesinde beyan ettiği üzere 9.449,72 TL davalının yaptığı ödeme mahsup edildiğinde, bakiye 2.639,81 TL 4 aylık boşta geçen süre ücreti alacağının kaldığı, ancak kısa karar ile gerekçeli karar çelişkisi yaratılmaması amacıyla düzeltme yapılmayarak kısa kararda olduğu gibi hüküm kurulduğu ifade edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; bilirkişinin Yargıtay ilâmı gereği yeniden hesaplama yaptığını ancak hatalı olarak ikramiye, Kurban ve ... ... ödemesinin de dikkate alındığını, toplu ... sözleşmesi gereğince 4 aylık dönemin ancak bayrama denk gelmesi durumunda ödeme yapılması gerektiğinin gözetilmediğini ve tespit edilen hesaplamadan davalı İdare tarafından yapılan ve dosyada mevcut ödemelerin düşülmediğini, kararın gerekçe kısmında yapılan ödemelerin mahsup edilmesi neticesinde davacının 2.639,81 TL net bakiye boşta geçen süre alacağının kaldığının, ancak sehven kısa kararda önceki hükmün aynen yazıldığı, kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratılmaması amacıyla düzeltme yapılmadığının belirtildiğini, kararın bu yönüyle de hatalı olduğunu, başvurunun süresinde yapılıp yapılmadığı hususlarının da Mahkemece araştırılmadığını ileri sürerek kararın bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının 4 aylık boşta geçen süre ücretinin hesaplanma yöntemi ile yıllık izin yardımı bakımından bozma ilâmına uygun karar verilip verilmediğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 ... Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 ... Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 ... Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 ... Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedinci fıkrası ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.
2. 4857 ... ... Kanunu'nun 17, 21 ve 32 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Somut uyuşmazlıkta; Mahkemece uyulmasına karar verilen bozma ilâmı doğrultusunda dava konusu boşta geçen süre ücretinin yeniden hesaplanması için bilirkişiden ek rapor alınmış ise de, kısa kararda yanılgılı olarak bozma öncesi olduğu şekilde hüküm kurulmuştur. Ancak gerekçeli kararda bu hata fark edilerek, kısa kararda sehven bozmadan önceki hükmün aynısının yazılmış olduğu, olması gereken miktar yeniden hesaplanmakla birlikte fakat kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratılmaması bakımından düzeltme yapılmadığı açıklanmak suretiyle kısa kararda olduğu şekilde hüküm tesis edilmiştir.
2. Mahkemece bozma ilâmına uyulmasına karar verildiği hâlde gereği yerine getirilmeksizin yeniden bozmadan önce verildiği şekliyle hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirir.
Ne var ki, bu durum gerekçeli kararda Mahkeme tarafından fark edilmiş olup, hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 ... Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 ... Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanun'un 438 inci maddesinin yedinci fıkrası hükmü uyarınca Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının reddine,
2.Davalı tarafın Mahkeme kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile Mahkeme kararının, hüküm fıkrasının (2), (7), (9), (10), (11), (12) numaralı bentlerinin hükümden çıkartılarak yerlerine;
"2-Net 2.639,81 TL bakiye 4 aylık boşta geçen sürenin alacağının, 300,00 TL’lik kısmına dava tarihi olan ....11.2014 tarihinden itibaren geri kalan kısmına ıslah tarihi olan 15.02.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-Kabul edilen 20.000,93 TL üzerinden binde 68,31 oranında hesaplanan 1.366,26 TL karar ve ilâm harcından peşin alınan 469,20 TL harcın düşümü ile eksik kalan 897,... TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
9-Davacının karşıladığı 83,00 TL tebligat gideri, 32,00 TL yazışma gideri, 250,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 365,00 TL yargılama giderinin, kabul/talep oranına göre hesaplanan 272,07 TL'sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geri kalan 92,93 TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
10-Davalının karşıladığı 92,60 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 92,60 TL yargılama giderinin, red/talep oranına göre hesaplanan 23,58 TL'sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, geri kalan 69,02 TL yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
11-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 3.400,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
12-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, 3.400,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine," paragrafların yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgilisine iadesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
15.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.