"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/3649 E., 2024/293 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 39. İş Mahkemesi
SAYISI : 2020/337 E., 2022/176 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının Türkiye Genel Hizmetler İşçileri Sendikasına (Sendika) üye olduğunu, Sendika ve davalı ... Sos. Etk. Gıda Tem. Eğ. Bil. San. ve Tic. AŞ (... AŞ) arasında bağıtlanan 01.01.2016-31.12.2017 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesinin ücrete ilişkin hükmünde; günlük ücretin, işçinin her türlü tazminat, prim, ikramiye, sosyal yardım ve benzeri yan ödemeler hariç fakat kıdem zammı dâhil olmak üzere, esas işi karşılığında bir gün için aldığı ücret olduğuna ilişkin düzenlemeye yer verildiğini, davacı işçinin 31.12.2017 tarihindeki günlük ücretinin kıdem zammı dâhil olarak kesinleştiğini, 01.07.2018 tarihinde imzalanan 01.01.2018-31.12.2019 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesinde de ücrete ilişkin olarak benzer düzenlemeye yer verildiğini; ancak davalı işveren tarafından kıdem zammının ayrılarak ücret tespiti yapıldığını, davacının 31.12.2017 tarihindeki günlük ücretinin 105,00 TL'nin üzerinde olduğunu, bu ücret esas alınarak belirleme yapılması gerektiğini ileri sürerek ödenmeyen ücret alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu ücret alacağının zamanaşımına uğradığını ve zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davacının üyesi olduğu Sendikanın huzurdaki davaya konu edilen toplu iş sözleşmesinin 42 ve 43 üncü maddelerine atıfta bulunmak suretiyle üyelerinin 01.01.2018 tarihinden itibaren kıdem zammı hesaplanmasında hata yapıldığını müvekkili Şirkete bildirdiğini, bunun üzerine toplu iş sözleşmesinin 41, 42 ve 43 üncü maddelerinin müvekkili Şirketin uyguladığı şekilde yorumlanması ve toplu iş sözleşmesinde düzenlenen kıdem zammı alacağının işçilere ödenmesi noktasında müvekkili Şirketin uygulamasında herhangi bir eksikliğin olmadığının tespiti istemli açılan davanın derdest olduğunu, kıdem zammı alacağının işçilerin fiilen çalıştıkları deneme süresi dâhil her hizmet yılı için belirlenen günlük ücrete 0,50 TL ilavesi suretiyle ödenmesinin kararlaştırıldığını, müvekkili Şirketin kıdem zammını da ekleyerek günlük ücret tarifine ulaştığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının 20.01.2013 tarihinde davalı işyerinde çalışmaya başladığı ve çalışmaya devam ettiği, 05.07.2013 tarihinden itibaren Sendika üyesi olduğu, sunulan ücret bordroları incelendiğinde; brüt yevmiyelerinin 31.12.2017 tarihinde 114,81 TL, 01.01.2018 - 30.06.2018 tarihleri arasında 127,15 TL, 01.07.2018 - 31.12.2018 tarihleri arasında 130,23 TL, 01.01.2019 - 31.12.2019 tarihleri arasında 149,20 TL, 01.01.2020 - 23.09.2020 tarihleri arasında ise 165,61 TL olduğu, ücret bordrolarında ayrı bir kalem olarak "kıdem zammı" adı altında herhangi bir ödeme yapılmadığının görüldüğü, Sendika ile davalı Şirket arasında bağıtlanan toplu iş sözleşmelerinde; iyileştirme ve kıdem zammı uygulamaları ile ortaya çıkan günlük ücretin üzerine sözleşmenin 1 ve 2 nci yıllarında ücret zam oranlarının uygulanacağının düzenlendiği, davacının kıdem zammından kaynaklı ücret fark alacaklarının varlığını ispatladığı ve ücret farkı alacağına hak kazandığı, bilirkişi raporunun dosya kapsamına ve delillere uygun olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; müvekkili Şirket tarafından çalışanların ücretlerinin toplu iş sözleşmesi hükümlerine uygun ve doğru biçimde belirlendiğinin tespiti için dava açıldığını, açılan bu davanın derdest olduğunu ve eldeki davayı doğrudan etkileyeceğini, buna rağmen derdestlik dava şartı gözetilmeden karar verildiğini, dosyada mübrez emsal karar ve bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere toplu iş sözleşmesinde yer alan kıdem zammı alacağının, düzenlemenin amacına uygun olarak herhangi bir yanlışlık ve eksikliğe yol açmaksızın ödendiğini, talep konusu yapılan alacağın haksız ve dayanaksız olduğunu, Ankara 12. İş Mahkemesinin 2020/389 Esas, 2021/639 Karar sayılı dosya ile görülen emsal davada yargılama sonucunda davanın kabulü ile toplu iş sözleşmesinin 41, 42, 43 ve 44 üncü maddelerinin müvekkili Şirket uygulaması gibi olduğunun tespitine ve bu şekilde yorumlanmasına karar verildiğini, huzurdaki davaya konu edilen toplu iş sözleşmesindeki düzenlemeler ile müvekkili Şirketin uygulamalarının aynı olduğu hususları kül hâlinde değerlendirildiğinde huzurdaki davaya konu edilen toplu iş sözleşmesi maddelerinin müvekkili Şirket tarafından doğru uygulandığı, buna rağmen Mahkeme bilirkişi raporu doğrultusunda usul ve kanuna aykırı olarak kabul kararı verdiğini, bilirkişi raporlarına itiraz dilekçelerinde ayrıntılı bir şekilde belirtildiği üzere bilirkişi raporunun hukuka aykırı olarak düzenlendiğini, nitekim davaya konu edilen 01.01.2018-31.12.2019 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesinde üye işçilerin ikinci dönemi için ücretlerine tüm kıdem yılları dikkate alınarak mükerrer şekilde kıdem zammı ekleneceğine ilişkin herhangi bir düzenleme bulunmadığını, bilakis "bu tabana" ibaresinin, 42 nci maddesindeki işçilerin 31.12.2017 tarihlerindeki kıdem zammı dâhil günlük ücretlerine karşılık geldiğini, işçilerin 31.12.2017 tarihinde almakta oldukları günlük ücretlerine ücret zammının uygulanacağı düzenlenmesine rağmen 01.01.2018 tarihindeki ücreti üzerinden ücret zammı uygulandığını, 42 nci maddede taban ücret belirlenirken 41 inci maddede düzenlenen günlük ücrete atıfta bulunulduğunu ve 41 inci maddedeki günlük ücretin kıdem zammı dâhil olarak belirlendiği hususları göz önünde bulundurulduğunda; toplu iş sözleşmesindeki taban ücretin kıdem zammı dâhil olarak belirlendiğinin açık olduğunu, müvekkili Şirket tarafından ikame edilen ve Ankara 53. İş Mahkemesinin 2021/614 Esas sayılı dosyası ile görülen davanın bekletici mesele yapılması gerektiğini, zira davaya konu edilen toplu iş sözleşmesinin 41, 42 ve 43 üncü maddelerinin müvekkili Şirketin uyguladığı şekilde yorumlanması ve kıdem zammı alacağının işçilere ödenmesi noktasında müvekkili Şirketin uygulamasının doğru olduğunun tespiti amacıyla açılan işbu davada verilecek kararın önem arz edeceğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararı ortadan kaldırılarak davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taraflar arasında yorum davasının bekletici mesele yapılıp yapılmayacağı ve eksik ödeme yapılıp yapılmadığı konularında uyuşmazlık bulunduğu, UYAP ile oluşturulan elektronik sistem üzerinden yapılan yazışmalarla davalının bekletici mesele yapılmasını talep ettiği Ankara 53. İş Mahkemesinin 2021/614 Esas, 2021/54 Karar sayılı yorum dava dosyasının kararının getirtildiği ve incelenmesinde “işveren uygulamasının hatalı olduğu, her kıdem yılı için 0,50 TL'nin ücrete eklenmesi gerektiğine" dair karar verildiğini ve kararın kesinleştiği, bu durumda İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda, yorum davasındaki kabul doğrultusunda her kıdem yılı için 0,50 TL'nin ücrete eklenmesi suretiyle yeni ücretinin tespit edildiği ve yapılan hesaplamanın yerinde olduğu, İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir hatanın bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiş ve inceleme sırasında resen gözetilmesi gereken diğer nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ücretin toplu iş sözleşmesi hükümlerine uygun belirlenerek ödenip ödenmediği, davalı Şirketin ücret belirlemesinin doğru olmadığı yönündeki kesinleşen kararın eldeki davaya etkisi konularına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 32 nci maddesi, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 39 ve 53 üncü maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
12.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.