Logo

9. Hukuk Dairesi2024/6309 E. 2024/9913 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tır şoferinin fazla mesai, hafta tatili ve harcama masrafları alacak taleplerinin reddinin yerinde olup olmadığı ve davalı lehine hükmedilen vekalet ücretinin miktarı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının fazla mesai ve hafta tatili alacaklarına dair ispat yükünü yerine getiremediği, harcama masraflarının ise davalı tarafından karşılandığı ve davalı lehine hükmedilen vekalet ücretinin hatalı hesaplandığı gözetilerek, mahkeme kararının vekalet ücreti yönünden düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/3659 E., 2024/385 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 6. İş Mahkemesi

SAYISI : 2023/48 E., 2023/156 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin 27.01.2023 tarihli ve 2023/22 Esas, 2023/183 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (6) ncı alt bendi uyarınca kaldırılmasına ve dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine İlk Derece Mahkemesince yeniden yapılan yargılama sonunda, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının davalı işyerinde 15.07.2016 tarihinde uluslararası tır şoförü olarak çalışmaya başladığını, iş sözleşmesinin davalı tarafından 21.03.2018 tarihinde haksız olarak feshedildiğini, davacının ücretinin asgari ücret+sefer priminden oluştuğunu, aylık harcırahlarının 1.200,00 Euro olduğunu, davacının tüm ulusal bayram ve genel tatil günleri ile hafta tatili günlerinde çalıştığını, her gün en az 10 saat araç kullandığını, bu çalışmaların karşılığı ücretlerin ödenmediğini, davacının çalışma süresi boyunca davalı Şirket için yaptığı harcamalara ilişkin belgeleri davalıya sunduğu hâlde davacıya cebinden yaptığı bu harcama bedellerinin ödenmediğini, davacıdan işe girişte 10.000,00 Euro teminat senedi alındığını, sözleşmenin feshinden sonra da bu senedin iade edilmediğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı, eksik ödenen ücret, asgari geçim indirimi, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil, yıllık izin ücretleri ile davacının davalı adına cebinden yaptığı harcama masrafı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; iş sözleşmesinin müvekkili Şirket tarafından haklı nedenle feshedildiğini, davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamayacağını, davacının aylık ücret miktarı ve sair iddialarının gerçeği yansıtmadığını, tır şoförü olarak çalışan davacının fazla çalışma yapmadığını, haftalık izin günü çalışması olmadığını, genel tatil günlerinde çalışmadığını, tüm bu iddiaların yazılı belgelerle ispatı gerektiğini, davacının davalı işverenden herhangi bir alacağının bulunmadığını, tüm hak ve alacaklarının zamanında ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosya kapsamından, uluslararası tır şoförü olarak çalışan davacının iş sözleşmesinin haksız olarak feshedildiği ve davacının kıdem, ihbar tazminatlarına hak kazandığı, davacının karşılığı ödenmeyen yıllık izin, ücret, asgari geçim indirimi, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının bulunduğu, davalı tarafından sunulan belgeler ve taraf ile tanık beyanlarına göre; davacıya kendi cebinden yaptığını iddia ettiği harcama bedeli alacaklarının fazlasıyla ödendiği görülmekle harcama alacağı talebi ile davacının tanık delili veya yazılı delillerle ispatlayamadığı fazla çalışma ve hafta tatili ücreti taleplerinin reddi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; fazla çalışma ile hafta tatili ücreti talepleri reddedilmişse de davacının sürekli yurt dışı seferleri yaptığı ve tanıkların aynı şartlarda çalıştıkları sabit olduğundan bu taleplerin kabulü gerektiğini, davacının sefer sırasında kendi cebinden yaptığı harcama masraflarının işverence davacıya ödenmediğini, davalının borcun ödendiğini yazılı delillerle ispatlaması gerektiğini, işin mahiyeti gereği tır şoförü işçinin yolda kendi cebinden masraf yapmasının hayatın olağan akışına uygun olduğunu, harcama masrafları talebinin yabancı para cinsinden hesaplanması gerektiğini, davacının bu talep yönünden davalıdan Euro cinsinden alacaklı olduğunu, aleyhe hükmedilen vekâlet ücretinin hatalı tespit edildiğini ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; iş sözleşmesinin davalı tarafından haksız olarak feshedildiği davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı, karşılığı ödenmeyen ücret alacaklarının bulunduğu, davalı yanca sunulan yazılı belgeler ve tanık beyanlarından; davacının asgari ücret + sefer primi karşılığı çalıştığı, asgari ücretin banka kanalıyla sefer priminin ise mesafeye göre değişmekle birlikte sefer öncesinde elden ödendiği, bunun dışında tır şoförüne, gidilen mesafe ve yükün niteliğine göre yakıt, gıda taşınması hâlinde muayene gideri, park, otoyol vs. giderler için yine bir kalem ödeme yapıldığı sonrasında bu kalemler için sefer dönüşünde işçi ile işverenin hesaplaştığı, davacı tanığının bu masraflar için tır şoförüne 1.600,00-1.800,00 Euro arasında para verildiği, bakiye kalması hâlinde işverene iade edildiği genelde bakiye kalmadığı şeklindeki beyanı karşısında, davacının harcama masraf alacağının varlığını ispat edemediği ve bu talebin reddinin yerinde olduğu, dava ve ıslah dilekçesinde davacının harcama masraf alacağı talebini TL üzerinden istediği görülmekle bu talebin döviz üzerinden değerlendirilmesi itirazının yersiz olduğu, takdir olunan vekâlet ücretinde hata bulunmadığı gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itirazları tekrar etmekle birlikte ek olarak; Bölge Adliye Mahkemesince harcama masrafı alacakları yönünden işverenin sefer öncesinde işçiye bu masraflar için elden ödeme yaptığı, sefer dönüşünde işçi ile işverenin kendi arasında hesaplaştığı şeklindeki gerekçenin varsayımdan ibaret olduğunu, ret vekâlet ücretinin hatalı belirlendiğini ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, fazla çalışma ve hafta tatili ücreti ile davacının sefer sırasında kendi cebinden yaptığını iddia ettiği harcama masraf alacağı taleplerinin reddinin yerinde olup olmadığı ve davalı lehine hükmedilen vekâlet ücretinin miktarı hususlarına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 32, 41, 46 ve 63 üncü maddeleri.

3. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin (AAÜT) "Tarifelerin Üçüncü Kısmına Göre Ücret" başlıklı 13 üncü maddesinin birinci fıkrası şöyledir:

"Bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için bu Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (7 nci maddenin ikinci fıkrası, 10 uncu maddenin üçüncü fıkrası ile 12 nci maddenin birinci fıkrası, 16 ncı maddenin ikinci fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) bu Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir."

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Davada reddedilen toplam miktar 87.711,79 TL olup İlk Derece Mahkemesinin karar tarihi itibarıyla yürürlükte olan ve ilâmın İlgili Hukuk kısmının (3) numaralı paragrafında yer verilen AAÜT'ye göre davalı lehine 14.033,88 TL vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken fazla vekâlet ücreti takdir edilmesi hatalıdır.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

1. Davacı tarafın diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, davacı tarafın temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (15) numaralı bendinin hükümden tamamen çıkartılarak yerine;

"15-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 14.033,88 TL nisbi vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine," bendinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

24.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.