"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/266 E., 2024/333 K.
KARAR : İstinaf başvurularının esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 22. İş Mahkemesi
SAYISI : 2023/293 E., 2023/480 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin 30.03.2023 tarihli kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı üzerine yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi.
Davacı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmiş ise de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı işverenin Suudi Arabistan’daki işyerinde 30.05.2019-22.07.2020 tarihleri arasında otomotiv elektrik ustası olarak net 2.200,00 USD ücretle çalıştığını, ücret ödemelerinin elden yapıldığını, haftanın yedi günü 05.00-21.00 saatleri arasında çalıştığını, iki haftada bir gün izin kullandırıldığını, dinî bayramların birinci günü hariç diğer tatil günlerinde de çalışma yapıldığını, yıllık izin kullanmadığını, ücretsiz izin istediğini ve işverence izin verilmeyip iş sözleşmesinin haksız feshedildiğini, çıkış işlemleri yapılırken bir takım toplu evrak imzalatıldığını ve zorla istifa dilekçesi yazdırıldığını ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ve yıllık ücretli izin alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının Suudi Arabistan’da müvekkili Şirket tarafından yapılan Rabigh Boru Hattı projesinde otomotiv elektrikçisi olarak 01.06.2019 tarihinde çalışmaya başladığını ve hâlen yapımı devam eden bu projeden 21.07.2020 tarihinde istifa ederek ayrıldığını, davacının iddialarının aksine aylık ücretinin net 4.646,84 SAR olduğunu, davacının ödemeleri SAR cinsinden yapılmışken taleplerin USD cinsinden istenemeyeceğini, davacının istifa ettiğini, zorla istifa dilekçesi alındığı iddiasının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, varsa fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının ödendiğini, bordroların imzalı olduğunu, her gün 16 saat çalışmanın hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, Suudi Arabistan’da bu ülkenin dinî ve millî bayramlarında ve cuma günlerinde çalışma yasağı olduğunu, Türkiye’de geçerli olan dinî bayramların Suudi Arabistan’da da geçerli olduğunu, bu dönemde çalışılmadığını, işten ayrılırken 8.513,00 SAR izin ücreti ödendiğini, davacının 26.11.2019-10.12.2019 tarihleri arasında yıllık izin kullandığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; somut olayda taraflar arasında imzalanan sözleşmede açıkça Türk mevzuatının uygulanacağının belirlenmiş olduğu ve tarafların dava devam ederken Türk mevzuatının uygulanmasını talep ettikleri, bu nedenle Türk hukukunun uygulandığı, davacının işten ayrılış tarihi itibarıyla aylık ücretinin brüt 4.890,52 SAR olduğu, davalı tarafından 04.07.2020 tarihli davacının el yazısı ile yazılmış ve istifa ettiğini belirten dilekçe sunulduğu, davacı asılın 19.07.2022 tarihli talimat celsesindeki beyanında yazı ve imzaların kendisine ait olmadığını iddia ettiği, 21.09.2021 tarihli bilirkişi raporunda imzaların davacıya ait olduğunun tespit edildiği, dinlenen davacı tanıkları Y. ve M'nin davacı ile aynı dönem işten ayrıldıkları ve kendilerine de alacakları ödeneceği söylenerek istifa dilekçesi imzalatıldığını beyan ettikleri, iş sözleşmesinin davalı tarafından feshedildiği, davalı tarafından iş sözleşmesinin haklı nedenle sona erdirildiği ve ihbar öneli verildiği ispat edilemediğinden davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı, taraflar arasında imzalanan iş sözleşmesinin 4 üncü maddesinde fazla çalışmanın ücrete dâhil olduğu belirtildiği, sözleşmede aylık ücret ve davacının imzası bulunduğundan yerleşik içtihatlar gereği fazla çalışmanın ücrete dâhil olduğunun kabul edildiği, bordrolarının imzalı olduğu, bordrolarda tahakkuk bulunduğu, bu nedenle davacının fazla çalışma ve hafta tatili alacağı bulunmadığı, dosya kapsamında ulusal bayram ve genel tatil çalışmasına ilişkin belge bulunmadığı, tanık beyanlarına göre davacının ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışma yaptığı ve ücretinin ödenmediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili; davacının ücret miktarının hatalı ve eksik belirlendiğini, işverenin bordro hilesi yaptığını, alacakların hatalı hesaplandığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili; davacının ücret miktarının hatalı ve fazla belirlendiğini, iş sözleşmesinin davacı tarafından haklı neden olmadan feshedildiğini, davacının kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarına hak kazanmadığını, davacının ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışması hâlinde bu çalışmaların karşılığının ödendiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının, davalının Suudi Arabistan’da bulunan şantiyesinde otomotiv elektrik işçisi olarak 01.06.2019-21.07.2020 tarihleri arasında çalıştığı, davalının cevap dilekçesinde ve/veya ön inceleme duruşmasında, taraflar arasındaki uyuşmazlığa davacının çalıştığı ülke hukukunun uygulanması gerektiğine, Türk hukukunun uygulanamayacağına dair bir iddiada ve savunmada bulunmadığı, İlk Derece Mahkemesince taraflar arasındaki uyuşmazlığa Türk hukukunun uygulanmasında bir hukuka aykırılık görülmediği, iş sözleşmesinin işveren tarafından ihbar öneli tanınmadan ve haklı neden olmadan feshedildiği, davacının kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarına hak kazandığı, işverenin ücret bordrolarında hile yaptığına dair itibar edilebilir ve ciddi bir delil olmadığı, davacının bilirkişi raporunda belirlenen ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığı, bu çalışmaların karşılığının ödendiğinin işveren tarafından yazılı delillerle ispat edilemediği, davacının ulusal bayram ve genel tatil ücretine hak kazandığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf dilekçesinde belirttiği sebepler ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının aylık ücret miktarı ile fazla çalışma ve hafta tatili alacaklarının ispatı, hesaplanması ve karşılığının ödenip ödenmediği noktalarında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 32, 41, 46 ve 63 üncü maddeleri.
3. 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un 24 ve 27 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
11.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.