Logo

9. Hukuk Dairesi2024/6695 E. 2024/8079 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı işçinin, davalı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı'ndan 6772 sayılı Kanun uyarınca ilave tediye alacağı talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Dairenin önceki bozma kararında belirtilen, Fon Kurulu kararı gereğince ödenen ikramiyelerin ilave tediye alacağından mahsup edilmesi gerektiği hususuna aykırı olarak, Bölge Adliye Mahkemesince Fon Kurulu karar tarihinden önceki ikramiye ödemelerinin de mahsup edilmesi hatalı görülerek bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1707 E., 2024/436 K.

KARAR : Davanın reddi

Taraflar arasında Mardin 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının ikinci kez bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalıya ait işyerinde işçi olarak çalıştığını, davalı işverenin kamu hukuku tüzel kişisi olup 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 sayılı Kanunla 6212 sayılı Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun (6772 sayılı Kanun) gereği müvekkiline ilave tediye gerektiği hâlde ödemediğini ileri sürerek ilave tediye alacağının faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı ... (Vakıf) usulüne uygun yapılan tebligata rağmen davaya cevap vermemiş, ilerleyen aşamalarda kendisini bir vekille temsil ettirmiş ve davalı vekili duruşmada zamanaşımı def'inde bulunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Mardin 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesinin 23.10.2020 tarihli ve 2018/807 Esas, 2020/697 Karar sayılı kararı ile; sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarının 6772 sayılı Kanun kapsamında sayılan işyerlerinden olduğu, ilave tediye alacağının kapsamı, yararlanacaklar, yararlanma şartları, miktarı ve ödeme zamanının bu Kanun ile düzenlendiği, davalı Vakfın niteliği itibarıyla kamu kurumu vasfı taşıdığından davacıya ilave tediye yapılması gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin 07.10.2021 tarihli ve 2021/547 Esas, 2021/1607 Karar sayılı kararı ile; sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarının hukuki dayanağı, Vakıfların ve Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonunun yapısı açıklandıktan ve 7144 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un (7144 sayılı Kanun) 7 nci maddesi ile 09.06.2017 tarihli ve 2016/3 E., 2017/4 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı kapsamında değerlendirme yapıldıktan sonra davacının 13.12.2012 (10.01.2005) tarihinde davalıya ait işyerinde işçi olarak çalışmaya başladığı ve çalışmasının hâlen devam ettiği, kamu kurumu niteliği 3294 Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanunu'nun (3294 sayılı Kanun) 7 nci maddesine eklenen fıkra ile de açıklığa kavuşturulan davalı Vakfın 6772 sayılı Kanun kapsamında ilave tediye ile yükümlü olduğu, davalı tarafından sunulan, davacının imzası bulunan bordrolardaki ikramiye adı altında yapılan ödemelerin Yargıtay içtihatları kapsamında ilave tediye gibi kabul edilip dönemleri itibarıyla dışlanması gerektiği, bilirkişi raporunda mahsup işleminin buna göre yapıldığı, bu durumda İlk Derece Mahkemesince ilave tediye alacağının hüküm altına alınması isabetli olmakla birlikte 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 355 inci maddesi uyarınca kamu düzeni yönünden yapılan incelemede davalının harçtan muaf olmadığı hâlde harçtan muaf tutulmasının, dava şartı olan arabuluculuk ücretinin fazla hüküm altına alınmasının, davada tek davalı olmasına rağmen infazda tereddüt yaratacak şekilde davalılar ibaresinin kullanılmasının, ıslah dilekçesi ile dava ve ıslah tarihlerinden itibaren faiz istenmesine rağmen talebi aşar şekilde tüm alacağa dava tarihinden itibaren faiz işletilmesinin, kısmen kabul kararı verilmesine rağmen tam kabul gibi yargılama giderlerinin hüküm altına alınmasının isabetsiz olduğu gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının bu nedenlerle kaldırılarak düzeltilmesine ve davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. BİRİNCİ BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 19.01.2022 tarihli ve 2022/16 Esas 2022/583 Karar sayılı ilâmı ile; davalı Vakfın 6772 sayılı Kanun kapsamında olmaması sebebiyle, davacının 6772 sayılı Kanun'dan doğan ilave tediye alacağına hak kazanmasının mümkün olmadığı, Mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne dair hüküm kurulması, Bölge Adliye Mahkemesince de davalı tarafın istinaf başvurusunun reddine karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Verilen Direnme Kararı

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; önceki gerekçeye ilaveten Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 25.11.2021 tarihli ve 2016/(22)9-2292 Esas, 2021/1494 Karar sayılı ve 14.12.2021 tarihli ve 2018/(22)9-551 Esas, 2021/1662 Karar sayılı sayılı emsal kararlarında da aynı vasıftaki sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarının 6772 sayılı Kanun kapsamında ilave tediye ile yükümlü olduğunun kabul edildiği belirtilerek direnme kararı verilmiştir.

C. Hukuk Genel Kurulu Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 13.12.2022 tarihli ve 2022/9-907 Esas, 2022/1732 Karar sayılı kararı kararı ile; kamu kurumu niteliği 3294 sayılı Kanun’un 7 nci maddesine eklenen fıkra ile de açıklığa kavuşturulan davalı Vakıf, 6772 sayılı Kanun kapsamında ilave tediye ödemekle yükümlü olup aksi yöndeki Özel Daire bozma kararı yerinde bulunmamış, bozma nedenine göre hüküm altına alınan alacağın miktarına ve diğer hususlara ilişkin temyiz incelemesi yapılması için dosyanın Dairemize gönderilmesine karar verilmiştir.

D. İkinci Bozma Kararı

Dairemizin 06.04.2023 tarihli ve 2023/2916 Esas 2023/5072 Karar sayılı kararı ile; Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fon Kurulunun kararı gereğince davacıya ikramiye ödenip ödenmediğinin araştırılması, ikramiye ödemesi yapıldığının anlaşılması hâlinde Fon Kurulu kararı gereğince "ikramiye" adı altında yapılan ödemelerin hesaplanan ilave tediye alacağından mahsubu suretiyle sonuca gidilmesi ve arabuluculuk son tutanağının düzenlendiği 03.08.2018 tarihinden sonraki dönemler için dava şartının da gerçekleşmediği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

E. Bölge Adliye Mahkemesince İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma ilâmına uyularak davacının özlük dosyası kayıtları ve ödeme kayıtları celbedilmiş, arabuluculuk son tutanağının düzenlendiği tarihe kadar davacının hak etmiş olduğu ilave tediye alacak miktarı ile ikramiye adı altında yapılan ödemelerin tespiti için bilirkişi raporu alınmış ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; 16.02.2014 tarihinden önce yapılan ikramiye ödemelerinin ilave tediye olarak kabul edilmemesi, her çalışma yılı için ayrıca ilave tediye ücreti hesaplanması, müvekkile ödenen ücretlerin ilave tediye alacağından düşülmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, ilave tediye alacağının hesabında Fon Kurulu kararı gereğince ikramiye adı altında yapılan ödemelerin mahsubu ile arabuluculuk dava şartının gerçekleştiği dönemle sınırlı hesaplama yapılmasına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.

2. 6772 sayılı Kanun'un 1 vd. maddeleri, 3294 sayılı Kanun’un 7 nci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Somut uyuşmazlıkta, Dairemizin 06.04.2023 tarihli ve 2023/2916 Esas 2023/5072 Karar sayılı bozma kararında belirtildiği üzere, davalı taraf davacının ilave tediye alacaklarının ödendiğini savunmuştur. Dosya kapsamındaki 02.05.2012 tarihli belirsiz süreli iş sözleşmesinde personele ödenecek aylık ücret, ikramiye ve diğer sosyal yardımları Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fon Kurulunun belirlediği ifade edilmiştir. 16.02.2012 tarih ve 2012/1 sayılı Fon Kurulu kararı uyarınca personele her yılın ocak ve temmuz aylarında birer sözleşme ücreti tutarında ikramiye ödeneceği, personele bu ikramiyeler dışında Mütevelli Heyetince teşvik amaçlı olarak her ne ad altında olursa olsun ayni veya nakdi ödeme yapılamayacağı ifade edilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince bozma sonrası alınan bilirkişi raporunda anılan Fon Kurulu karar tarihi olan 16.02.2012 tarihinden önceki ikramiye ödemelerinin de alacaktan mahsup edildiği anlaşılmaktadır. Bozma kararında Fon Kurulu kararı gereğince ikramiye adı altında yapılan ödemelerin hesaplanan ilave tediye alacağından mahsubu gerektiği belirtilmesine rağmen bozma kararına aykırı şekilde önceki döneme ait ödemelerin mahsubu hatalıdır.

Bölge Adliye Mahkemesi kararının, 06.04.2023 tarihli bozma ilâmı da dikkate alınarak 16.02.2012 tarihli Fon Kurulu kararı gereğince ikramiye adı altında yapılan ödemelerin doğru biçimde mahsubu için, yeniden bozulması gerekmiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.