"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 52. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/3691 E., 2024/73 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile asıl ve birleşen davaların kısmen kabulü
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 6. İş Mahkemesi
SAYISI : 2017/104 E., 2021/669 K.
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 14. İş Mahkemesi
SAYISI : 2017/1195 E., 2017/377 K.
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 5. İş Mahkemesi
SAYISI : 2019/1003 E., 2019/864 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleşen 2019/1003 Esas sayılı davanın kısmen kabulüne, birleşen 2017/1195 Esas sayılı davanın ise reddine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince taraf başvurularının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle asıl ve birleşen davaların kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Davacı vekili asıl dava dilekçesinde; davacının 2013 yılında davalının Suudi Arabistan'da yürüttüğü proje kapsamında 1.650,00 USD ücretle 6 ay puantör, 1.800,00 USD ücretle 14 ay personel memuru olarak çalıştığını, Suudi Arabistan'daki çalışmasının proje bitiminde davalı tarafça feshedildiğini bu dönem tazminatlarının ödendiğini ancak fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile hafta tatili ücreti alacaklarının ödenmediğini, yine davalının Afrika'daki Awas-Weldiya/Haragebeya'da bulunan tramvay projesi kapsamında personel memuru olarak 1.800,00 USD ücretle 08.06.2015 tarihinden iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiği 15.11.2016 tarihine kadar çalışması olduğunu ileri sürerek bu dönem bakımından da fazla çalışma alacağı, ulusal bayram ve genel tatil ile hafta tatili ücreti alacaklarının Türk lirası olarak davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davacı vekili birleşen dava dilekçesinde; 08.06.2015 tarihinde davalı Şirket bünyesinde ve Afrika'daki Awas-Veldiya/Haragebeya'da bulunan tramvay projesi kapsamında 1.800,00 USD ücretle iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiği 15.11.2016 tarihine kadar personel memuru olarak çalıştığını belirterek kıdem tazminatı alacağının USD olarak davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
3. Davacı vekili birleşen dava dilekçesinde; daha önce alacaklarına ilişkin dava açtığını, söz konusu davada alacaklarının hesaplandığını belirterek bakiye kıdem tazminatı, fazla çalışma alacağı, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının USD olarak davalıdan tahsili ve bu dosyanın asıl dava dosyasıyla birleştirilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... İnşaat ve Sanayi AŞ (Yapı Merkezi Şirketi) vekili asıl ve birleşen davalara cevap dilekçesinde; davacının Suudi Arabistan'daki çalışmasına yönelik kendi bünyelerindeki çalışmasının 11.06.2013- 23.09.2013 arasında sadece 3 ay olduğunu, davacının işvereninin ... olduğu ve davanın bu Şirkete ihbar edilmesi gerektiğini, davacının iş tanımı, çalışma koşulları ve fazla çalışmalarına ilişkin iddialarının asılsız olduğunu, iş sözleşmesinin istifası nedeniyle sona erdiğini, alacakların zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini istemiştir.
2. İhbar Olunan ... vekili cevap dilekçesinde; Şirketin Suudi Arabistan kanunlarına uygun olarak kurulduğunu, davacının da çalıştığı süre boyunca tüm haklarının bu ülke kanunlarına uygun olarak ödendiğini, talepleri için Türkiye'de dava açamayacağı gibi 4857 sayılı İş Kanunu hükümlerinin uygulanmasının da mümkün olmadığını, yurt dışı hizmet sözleşmesinin 16 ıncı maddesinde bu hususun düzenlendiğini, davacının noter kanalıyla ibraname verdiğini ve kendilerinden herhangi bir alacak ya da tazminat talebinde bulunamayacağını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının davalı Şirkete ait işyerinde taleple bağlılık ilkesi gereği 3 yıl 26 gün çalışması olduğu, davacının son dönem ücretinin net 1.800,00 USD olduğu, birleşen davadaki kıdem tazminatı bakımından davacının istifa ederek iş sözleşmesini feshettiği, bu nedenle birleşen davadaki kıdem tazminatının reddine karar verildiği, tanık beyanları doğrultusunda fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil çalışması yaptığının ispatlandığı ancak bu çalışmanın karşılığının ödendiğinin işverence ispatlanmadığı gerekçesiyle davacının fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacakları hüküm altına alınarak davanın asıl dava ile diğer taleplere ilişkin birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili; davacının personel memuru olarak çalışmasına rağmen İlk Derece Mahkemesi tarafından davacının yaptığı işin puantörlük olarak kabulünün hatalı olduğunu, personel memurlarının aylık ücretinin 2.400,00 USD olması karşısında davacının puantör olarak çalıştığı gerekçesi ile ücretinin 1.800,00 USD olarak kabul edilmesinin hatalı olduğunu, istifa dilekçesinin davacıya baskıyla imzalatıldığını, bu durumun dosyada mevcut deliller ile ispatlandığını, işyeri yurt dışında olup istifa dilekçesi verilmezse yurda dönüşte zorluk yaşayacakları gerekçesiyle istifa dilekçesinin alındığını, davalı Şirket tarafından davacının pasaportuna el konulduğunu, işveren tarafından istenilen istifa dilekçesi verildikten sonra pasaportun iade edildiğini, kıdem tazminatı talebinin kabul edilmesi gerektiğini, ayrıca çalışma koşullarının iş sözleşmesinin feshi için davacıya haklı sebep oluşturduğunu, bu durumun tanık beyanları ve gazete küpürleriyle sabit olduğunu, kabul edilen alacaklardan hafta tatili ücret alacağına faiz uygulanmamasının hatalı olduğunu ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili; davacının müvekkili Şirket nezdinde 11.06.2013-23.09.2013 tarihleri arasında sadece 3 ay süre ile Suudi Arabistan'da yürütülen proje kapsamında çalıştığını, Mahkemece kabul edilen hizmet süresinin hatalı olduğunu, davacının puantör olarak 1.800,00 USD ücret ile çalıştığını, brüt ücret üzerinden hüküm kurulmasının hatalı olduğunu, giydirilmiş ücret hesabının hatalı belirlendiğini, ücretinin fazla çalışma ücreti dâhil edilerek belirlendiğini, bütün alacaklarının eksiksiz ödendiğini, asıl dava dosyasında Türk lirası olarak ödenmesini talep ederek seçimlik hakkını kullanıldığını, aynı alacak kalemleri için USD talep etmesinin mümkün olmadığını, indirim oranının düşük belirlendiğini, alacakların zamanaşımına uğradığını, faiz taleplerinin haksız ve mesnetsiz olduğunu ileri sürerek davanın reddi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı ... Şirketi tarafından %95 hissesi kendisine ait olmak üzere kurulan dava dışı ... Şirketi ile davalı ... Şirketi arasında organik bağ bulunduğu ve davacının talep ettiği tüm işçilik alacaklarından davalı ... Şirketinin sorumlu olduğunun kabul edildiği, davacının toplam hizmet süresinin 3 yıl 26 gün olduğu, fesih tarihi itibarıyla davacının çalıştırıldığı Afrika/Etiyopya ülkesinde dosya kapsamından ve medyaya yansıyan bilgilerden çatışma ve iç karışıklığın olduğu, dava dilekçesinde davacının bu şartları "...müvekkilin davalının Etopya' daki - işyerinde çalıştığı dönemde ülkede kabileler arası çatışmanın yaşanmış, bu çatışmadan dolayı şantiye güvenliğini sağlayan 4 güvenlik görevlisi çatışmada yaşamlarını yitirmişlerdir...." şeklinde açıkladığı, mevcut çatışma ve iç karışıklığın o ülkede çalışan yabancı işçilerin çalışma ortamlarını etkilediği, davacının da bu karışıklığı istifa dilekçesinde "görevimi engelleyen genel problemlerle" olarak tanımladığının görüldüğü, işçinin işini güvenli bir ortamda yapmasının çalışma şartlarından biri olduğu, işveren güvenli bir çalışma ortamı sağlamadığından işçinin feshinin haklı neden dayandığı, bu yöne ilişkin davacı istinaf başvurusunun kabul edildiği, fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil çalışmalarına yönelik yeniden hesaplama yapıldığı, davaların kısmi dava olması nedeniyle Türk Lirası ve USD olarak talep edilmesinde isabetsizlik görülmediği, arabuluculuk ücretinin kabul ve ret oranına göre değerlendirilmesi gerektiği gerekçeleriyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının kabulü ile asıl ve birleşen davaların kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebeplere ek olarak, davacının iş sözleşmesini istifa ederek sonlandırdığını kıdem tazminatı kabulünün hatalı olduğunu belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, husumet, davacı tarafça feshin haklı nedene dayanıp dayanmadığı, çalışma süresi, aylık ücret miktarı, kıdem tazminatı, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ispatı ve hesaplanması, indirim oranı, zamanaşımı, faiz ve hükmedilen alacakların para birimine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.
2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 24, 41, 44, 46, 47 ve 63 üncü maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 99 uncu maddesi.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. 6098 sayılı Kanun'un 99 uncu maddesi uyarınca; borç ülke parası dışında başka bir para birimiyle belirlenmiş ise borcun ödeme gününde ödenmemesi üzerine alacaklı, bu alacağının aynen veya vade ya da fiilî ödeme günündeki rayiç üzerinden ülke parası ile ödenmesini isteyebilir. Dolayısıyla, borcun ödeme gününde ödenmemesi üzerine alacaklıya tanınan seçimlik bir hak söz konusu olup, yenilik doğurucu nitelikteki talep hakkını kullanan alacaklının artık bu tercihinden dönmesi mümkün değildir.
3. Somut uyuşmazlıkta; davacı taraf asıl dava dilekçesi ile tercih hakkını kullanarak dava konusu fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının Türk lirası üzerinden ödenmesini istemiştir. Her ne kadar davacı taraf, birleşen dava dilekçesi ile bu alacakların bakiyesinin USD olarak ödenmesini talep etmiş ise de; yenilik doğuran hakların bir defa kullanılmakla tükendiği dikkate alındığında somut olayda aynı alacaklar bakımından asıl dava dilekçesindeki tercihten dönülmesi mümkün değildir. Bu durumda davacının fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının Türk lirası olarak ödenmesine yönelik talebine değer verilmesi gerektiği gözetilmeden söz konusu alacakların asıl dava bakımından Türk lirası, birleşen dava bakımından ise USD üzerinden hüküm altına alınması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
26.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.