Logo

9. Hukuk Dairesi2024/7172 E. 2024/10205 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Sendika yönetim kurulunun şube kapatma kararının iptali talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Sendika tüzüğünde şube kapatma yetkisi yönetim kuruluna verilmiş olsa da bu yetkinin gerekçesiz kullanılmasının sendika içi demokrasi ilkesine aykırı olması ve kararda objektif bir gerekçe belirtilmemesi gözetilerek, ilk derece mahkemesinin sendika yönetim kurulu kararının iptaline ilişkin hükmü düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/118 E., 2024/664 K.

KARAR : İstinaf başvurularının esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 4. İş Mahkemesi

SAYISI : 2022/429 E., 2023/836 K.

Taraflar arasındaki sendika yönetim kurulu kararının iptali ve alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince sendika yönetim kurulu kararının iptali davası bakımından davanın kabulüne, alacak davası bakımından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkillerinden ...’ın davalı Sendikanın Genel Yönetim Kurulunun 18.11.2009 tarihli toplantısında aldığı kararla 01.12.2009 tarihinde Kahramanmaraş, Gaziantep, Şanlıurfa, Hatay, Adıyaman ve Kilis illerini kapsayan bölgenin başkanı olarak göreve başladığını, davalı Sendikanın Genel Merkezinin 31.10.2010 tarihli ve 01/6844 sayılı kararı ile Kahramanmaraş Şube Başkanlığının kurulduğunu ve müvekkilinin müteşebbis heyetinin başkanlığına getirildiğini, 05.02.2011 tarihinde yapılan ilk seçimde Şube başkanlığına seçildiğini, daha sonra 2014 ve 2019 yıllarında yapılan Şube Olağan Genel Kurul seçimlerinde de delegelerin büyük çoğunluğunun oyunu alarak Şube başkanlığına devam ettiğini, diğer müvekkili ...’ın ise sendika temsilciliği, baş temsilcilik görevlerinde bulunduğunu, 2019 yılında davalı Sendikanın Kahramanmaraş şubesinin Yönetim Kuruluna seçildiğini ve şu anda asıl delege olduğunu, Sendika genel başkan yardımcısının sendika genel başkanının talimatı olduğunu belirterek müvekkili ...’dan aday olmaması ve Y.A'nın desteklenmesini istediğini, müvekkilinin bu teklifi kabul etmeyerek Kahramanmaraş’tan birinin aday olması hâlinde destek verebileceğini beyan ettiğini, diğer müvekkili ...’ın bu görüşe destek verdiğini, bunun üzerine Sendika başkan yardımcısının Şubeyi kapatmak tehdidinde bulunduğunu, bu olaylardan sonra davalı Sendika Yönetim Kurulunun davaya konu 28.09.2022 tarihli kararıyla ...-İş Sendikası Kahramanmaraş Şube Başkanlığının kapatılarak bölge temsilciliğine çevrildiğini ve Şube başkanı ile yönetiminin görevlerinin sona erdirildiğine dair karar alındığını, davalı Sendika Genel Yönetim Kurulunun işbu kararının kanunlar, Sendika Ana Tüzüğü'ne, sendika içi demokrasiye, objektif iyiniyet kurallarına aykırılık taşıdığını belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle ...-İş Sendikası Genel Yönetim Kurulunun 28.09.2022 tarihli ve 04/164 sayılı kararının tüm hukuki sonuçlarıyla birlikte iptaline, Kahramanmaraş Şubesinin eski hâline getirilmesine, müvekkillerinin uğradığı maddi zararların karar tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte iadesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacıların dava dilekçesindeki iddialarının tümünün gerçek dışı olduğunu, ...'ın 2015-2019 yılları arasında Disiplin Kurulu üyesi olduğunu, Şube mali sekreteri olmadığını, Sendika Genel Merkez Yönetim Kurulunun şube başkanlıkları ile bölge temsilciliklerinin hukuki durumu, fiilî çalışma koşulları, hangi illerde kurulup kurulmayacağı ve hangi işyerlerini temsil edip etmeyeceği hususunda yetkilerinin mevcut olduğunu belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Sendika Şubesinin kapatılmasına ilişkin kararda objektif nedenlerin ortaya konulmadığı, somut bilgi ve belge sunulmadığı, kararın sendikal özgürlüklere, sendika içi demokrasi ilkesine uygun olmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile ...-İş Sendikası Genel Yönetim Kurulunun 28.09.2022 tarihli ve 04/164 sayılı ... İş Sendikası Kahramanmaraş Şubesinin kapatılarak bölge temsilciliğine çevrilmesine, Kahramanmaraş Şube başkanı ve Şube mali sekreterinin görevinin sona erdirilmesine ilişkin kararının iptaline, Kahramanmaraş Şubesinin eski hâline getirilmesine, maddi zararlara yönelik talep hakkında vazgeçme nedeni ile karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacılar vekili; her bir müvekkili davacı için ayrı ayrı vekâlet ücreti takdir edilmesi gerekirken tek bir vekâlet ücreti takdir edilmesinin hatalı olduğunu belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili; müvekkili Sendika Genel Yönetim Kurulu tarafından alınan kararın ilgili kanun, tüzük ve genel kurulca verilen yetkilere uygun olduğunu belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu kararda bu kararın hangi gerekçeyle alındığına dair hiçbir açıklama yapılmadığı, Sendika Yönetim Kuruluna Şube açma, kapatma yetkisi verilmiş ise de bu yetkinin gerekçesiz şekilde kullanılmasının sendika içi demokrasi ilkesiyle bağdaşmadığının tartışmasız olduğu, diğer taraftan dava aynı hukuki sebepten kaynaklandığından kendilerini vekil ile temsil ettiren davacılar lehine tek vekâlet ücretine hükmedilmesinde de isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; cevap ve istinaf dilekçelerinde belirttiği sebeplerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, Sendika Yönetim Kurulu kararının iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın "Sendika kurma hakkı" kenar başlıklı 51 inci maddesinin son fıkrası şöyledir:

“Sendika ve üst kuruluşlarının tüzükleri, yönetim ve işleyişleri, Cumhuriyetin temel niteliklerine ve demokrasi esaslarına aykırı olamaz.”

3. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun (6356 sayılı Kanun) "Genel kurulun görev ve yetkileri" kenar başlıklı 11 inci maddesinin ilgili kısmı şöyledir:

"...

h) Şube açma, birleştirme veya kapatma, bu konuda tüzükte belirlenen esaslar doğrultusunda yönetim kuruluna yetki verilmesi..."

4. 6356 sayılı Kanun’un "Diğer kanunların uygulanması" kenar başlıklı 80 inci maddesinin birinci fıkrası şöyledir:

"(1) Kuruluşlar hakkında, bu Kanunda hüküm bulunmayan hâllerde 4721 sayılı Kanun ile 4/11/2004 tarihli ve 5253 sayılı Dernekler Kanununun bu Kanuna aykırı olmayan hükümleri uygulanır."

5. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 83 üncü maddesinin birinci fıkrası şöyledir:

"Toplantıda hazır bulunan ve kanuna veya tüzüğe aykırı olarak alınan genel kurul kararlarına katılmayan her üye, karar tarihinden başlayarak bir ay içinde; toplantıda hazır bulunmayan her üye kararı öğrenmesinden başlayarak bir ay içinde ve her hâlde karar tarihinden başlayarak üç ay içinde mahkemeye başvurmak suretiyle kararın iptalini isteyebilir."

6. Sendika Tüzüğü.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle Genel Kurul tarafından 25-26 Nisan 2019 tarihinde şube kapatma için verilen yetkinin 28.09.2022 tarihinde kullanıldığı da dikkate alındığında Sendika Tüzüğü'nün 17 nci maddesinin (j) bendinde belirtilen esaslar çerçevesinde dava konusu kararda herhangi bir gerekçe belirtilmediğinin anlaşılmasına göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Somut uyuşmazlıkta, dava konusu Sendika Yönetim Kurulu kararının iptaline hükmedilmesi, karardan önceki duruma dönülmesi sonucunu doğuracağından, hüküm fıkrasında Yönetim Kurulu kararının iptali dışındaki ibarelere yer verilmesi doğru olmamıştır.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

1. Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, davalı vekilinin temyiz itirazının kısmen kabulü ile; İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının, (1) numaralı bendinde yer alan "Kahramanmaraş Şube başkanı ve şube mali sekterinin görevinin sona erdirilmesine" ve "Kahramanmaraş Şubesinin eski haline getirilmesine" ibarelerinin hükümden çıkartılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

27.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.