"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/831 E., 2024/906 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Eskişehir 2. İş Mahkemesi
SAYISI : 2018/728 E., 2022/1912 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı işveren bünyesinde alt işverenler nezdinde 11.08.2017 tarihinde kamyon şoförü olarak çalışmaya başladığını, çalışmasının hâlen devam ettiğini, davalı ile alt işveren firmalar arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunu, Ankara 6. İş Mahkemesinin 2012/100 Esas, 2012/964 Karar sayılı dosyasında davalı ile alt işverenler arasındaki ilişkinin muvazalı olduğunun tespit edildiğini ve kararın kesinleştiğini, müvekkilinin sendika üyesi olduğunu, bu nedenle talep edilen alacakların toplu iş sözleşmesi hükümleri uyarınca hesaplanması gerektiğini ileri sürerek davacının baştan itibaren davalı ... Müdürlüğünün işçisi olduğunun tespiti ile fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal ... ve genel tatil ücreti, fark ücret, asgari geçim indirimi, ücret zammı alacakları, ilave tediye ücreti, kar mücadelesi zammı, vardiya zammı, yemek ve koruyucu madde bedeli, ilave tediye, iyileştirme alacağı, hizmet primi, sosyal yardım, yıpranma ödeneği alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunarak, müvekkili Kurumun ihale makamı olduğunu, davanın husumetten reddi gerektiğini, muvazaa iddiaları ile alacak taleplerinin yerinde olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının 01.08.2017 tarihinde çalışmaya başladığı ve halen çalışmaya devam ettiği, davacının sendika üyeliğinin bulunmadığının tespit edildiği, sendika üyeliği bulunmayan davacının toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan ücret farkı alacağı bulunmadığı, davalı ... müdürlük ile alt işverenler arasındaki ilişkinin kanuna uygun olup olmadığı, muvazaalı olup olmadığı hususlarında keşif icra edildiği, her ne kadar dosyada alınan bilirkişi heyet raporunda; davacının davalı nezdindeki hizmet süresi içindeki çalıştığı işverenler ile davalı arasındaki hizmet alım sözleşmeleri ve şartnameleri incelenerek sözleşmelerin muvazaalı olduğu belirtilmiş ise de asıl işveren davalının kendi işyerinde çalıştırılan alt işveren işçilerinden müteselsil sorumlu bulunan ve işin yürütümünün sağlıklı olmasından birinci derecede sorumluluğu bulunan kişi olması sebebiyle hizmet alım sözleşmesinde asıl işverene verilen yetkilerin denetleme yetkisi kapsamında kaldığının kabul edildiği, bu nedenle bu kapsamdaki bir kısım işveren yetkilerinin kullanılmasının muvazaanın varlığını göstermeyeceği, Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 30.03.2022 tarih, 2022/3443 Esas, 2022/4200 Karar sayılı ilâmı doğrultusunda davacının baştan itibaren davalı ... müdürlüğün işçisi sayılması talebinin, muvazaanın varlığına ilişkin tespit yapılamaması nedeniyle ücret farkı, ücret zammı, ilave tediye ücreti alacağı, kar mücadele zammı alacağı, vardiya zammı alacağı, yemek ve koruyucu madde bedeli alacağı, sosyal yardım ücreti alacağı, yıpranma bedeli ücreti alacağı, iyileştirme alacağı ve hizmet primi alacağı, ekipbaşılık zammı alacağı ve asgari geçim indirimi alacağı taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiği, reddedilen muvazaa olgusu çerçevesinde davacının net 19,62 TL ulusal ... ve genel tatil ücreti alacağı bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; davalı ... ile görünüşteki alt işverenler arasındaki hukuki ilişki muvazaalı olduğundan müvekkilinin çalışmaya başladığı ilk tarihten itibaren davalının işçisi sayılması gerektiğini, muvazaa olgusunun sabit olduğunu, ücret farkı alacağının ve dava konusu sendikal alacakların kabul edilmemesi ve kabul edilen alacak kalemlerinin davalının kadrolu işçilerinin aldığı ücret üzerinden hesaplanmamış olmasının hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalının davacının çalıştığı yüklenicilerden hizmet alım sözleşmeleri ile satın aldığı işin 44, 45, 46, 47 nci Şube Şeflikleri Yollarında Yol Bakım Onarım ile Kar ve Buzla Mücadele Yapılması İşi olduğu, davacının kamyon şoförü olarak çalıştığı, bilirkişi raporunda aksi yönde görüş belirtilmesine rağmen İlk Derece Mahkemesinin Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin emsal içtihatlarına göre davalı ile dava dışı yükleniciler arasındaki ilişkinin muvazaalı olmadığı, davacının davalının işçisi olmadığı yönündeki kararının isabetli olduğu, sendikadan gelen yazı cevabında davacının sendika üyesi olmadığnın bildirildiği, Yargıtay emsal içtihatlarında da belirtildiği üzere dosya kapsamında muvazaalı asıl-alt işveren ilişkisi tespiti yapılamadığından İlk Derece Mahkemesinde verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalı Kurum ile alt işveren şirketler arasındaki hizmet alım sözleşmelerinin muvazaalı olup olmadığı ve davacının talep edilen alacaklara hak kazanıp kazanmadığına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 2 nci maddesinin yedi ve sekizinci fıkraları, 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun'un mülga 4 üncü maddesi ile 15.07.2018 tarihinde Resmî Gazete'de yayımlanan Bakanlıklara Bağlı, İlgili, İlişkili Kurum ve Kuruluşlar ile Diğer Kurum ve Kuruluşların Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 211 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 19 uncu maddesi, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 39 uncu maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
16.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.