"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/3544 E., 2023/4667 K.
KARAR : Davanın kısmen kabulü
TEMYİZ EDENLER : Taraf vekilleri
Taraflar arasında Ankara 30. İş Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;
Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Dosya içeriğine göre, somut uyuşmazlıkta hüküm altına alınan ve davalı tarafından temyize konu edilen toplam miktarın Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihindeki Merkez Bankası efektif satış kuruna göre Türl lirası karşılığı 56.676,75 TL olup belirtilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibarıyla kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla; davalı vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 16.08.2011-20.06.2015 tarihleri arasında kalıp ustası olarak 6,00 USD saat ücreti karşılığında davalının Irak ülkesindeki işyerinde çalıştığını, iş sözleşmesinin iş bitimi nedeniyle feshedildiğini, işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının müvekkili Şirkette 16.08.2011 tarihinde çalışmaya başladığını, davacı tarafından talep edilen alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının belirli tarihlerde farklı gerekçelerle istifa ederek işten ayrıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Ankara 30. İş Mahkemesinin 07.03.2019 tarihli ve 2016/1484 Esas, 2019/191 Karar sayılı kararı ile; davalı işverence iş sözleşmesinin haklı olarak feshedildiğinin usulüne uygun olarak ispat edilemediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 29.06.2021 tarihli ve 2020/1120 Esas, 2021/1804 Karar sayılı kararı ile; taraf vekillerinin istinaf başvurularının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
2. Dairemizin 20.10.2021 tarihli ve 2021/10366 Esas, 2021/14521 Karar sayılı ilâmı ile; 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un (5718 sayılı Kanun) 27 nci maddesinin birinci fıkrası kapsamında imzalanan yurt dışı iş sözleşmesi ile taraflar arasında bir hukuk seçimi anlaşması bulunduğundan uyuşmazlık hakkında Irak hukukunun uygulanması gerektiği, Irak hukukunun dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşıldığı üzere aynı zamanda mutad işyeri hukuku olduğu, hâl böyle olunca gerekirse Irak hukukunda uzman bir bilirkişiden de rapor alınmak suretiyle dava konusu uyuşmazlık bakımından değerlendirme yapılması ve dosya kapsamındaki delil durumu birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle kararın bozulmasına ve dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma ilâmına uyularak yapılan yargılama sırasında alınan bilirkişi raporuyla Irak İş Kanunu'na göre alacakların hesaplandığı, talep konusu dönemde 1987 tarihli ve 71 sayılı Irak İş Kanunu'nun yürürlükte bulunduğu tespit edilerek uyuşmazlığa bu Kanun hükümlerinin uygulandığı, Kanun'da kıdem tazminatının düzenlenmediği, ihbar tazminatına ilişkin düzenlemenin ise sadece işveren lehine öngörüldüğü, bilirkişi raporu doğrultusunda tüm dosya içeriğine göre davacı tarafından fazla çalışma ve hafta tatili çalışmalarına ilişkin ücret alacaklarının 20.12.2013-16.06.2014 tarihleri arasındaki çalışma süreleri için ispat edildiği, genel tatil çalışmaları yönünden Irak ülkesindeki tatil günlerinin nazara alındığı, içtihat değişikliği nedeniyle davalı lehine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili; uyuşmazlığa Türk hukukunun uygulanması gerektiğini, Irak İş Kanunu'na göre kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarının reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil alacaklarına ilişkin hükmün hatalı olduğunu, Irak içtihatları bilinmediğinden tanık dönemi ile sınırlı hesaplama yapılmasının hatalı olduğunu, alacaklardan indirim yapılmaması gerektiğini, zamanaşımının Irak İş Kanunu'na göre değerlendirilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz başvurusunda bulunmuştur.
2. Davalı vekilinin temyiz istemi kesinlik sınırı nedeniyle reddedildiğinden temyiz nedenlerine yer verilmemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; iş sözleşmesine uygulanacak hukuk, kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazanılıp kazanılmadığı, fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil ücreti alacaklarının hesaplanması, alacaklardan indirim yapılması ve zamanaşımı noktalarında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 5718 sayılı Kanun'un 2, 5, 8, 24, 27, 40 ve 44 üncü maddeleri.
3. 1987 tarihli ve 71 sayılı Irak İş Kanunu'nun 36, 55, 59, 60, 61, 64 ve 145 inci maddeleri ile ilgili diğer hükümleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
A. Davalı Temyizi Yönünden
Davalı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davalı tarafa iadesine,
B. Davacı Temyizi Yönünden
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
26.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.