Logo

9. Hukuk Dairesi2024/7715 E. 2024/9446 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Sendika aidat alacağı davasında, davalı tarafından yapılan ödemelerin mahsup şekli ve alacağın miktarının tespiti uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı tarafından yapılan ödemelerin hangi alacağa mahsuben yapılacağı hususunda taraflar arasında bir anlaşma olmadığı, dolayısıyla ödemelerin öncelikle faize mahsubunun yapılması gerektiği, hükme esas alınan bilirkişi raporunun usul ve yasaya uygun olduğu ve bozma ilamına uygun şekilde hesaplama yapıldığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

SAYISI : 2023/336 E., 2024/31 K.

KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen sendika aidat alacağı davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş bu kararın taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine Dairece İlk Derece Mahkemesi kararının tekrar bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı Belediyenin, davacı Sendikanın yıllardır örgütlü olduğu bir işyeri olduğunu, davalı bünyesinde çalışan ve davacı Sendikaya üye olan işçilerin sendikaya üyelik aidatı ödemelerinin gerektiğini, davalının işçilerden kestiği üyelik ve dayanışma aidatını bu zamana kadar davacıya ödemediğini iddia ederek sendika aidat alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu edilen alacakların büyük bir kısmının ödendiğini, geriye kalan kısmın da zamanaşımına uğradığından talebinin mümkün olmadığını, kapatılarak müvekkili Kuruma devredilen Küçükköy Belediyesine sendika aidat alacaklarıyla ilgili bildirimlerde bulunulmadığını, alacaklının ihtarı ile mütemerrit duruma düşürülmediklerini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 12.12.2017 tarihli ve 2014/67 Esas, 2017/316 Karar sayılı kararı ile; davalı tarafından sunulan ödeme belgelerinde protokole ya da icra dosyasına istinaden olduğu belirtilen ödemelerin, işbu davaya konu aidat kesintisi ile ilgili olmadığı, sunulan ödeme belgelerinde hangi dönem aidat bedeli olduğu yazılı bulunmakla, davaya konu dönem için 10.000,00 TL ve 8.500,00 TL ödeme yapıldığı, Mart 2011-Ocak 2014 arasında doğan aidat açıklaması ile başkaca yapılan ödeme bulunmadığı, buna göre 133.877,95 TL aidat alacağından yapılan 18.500,00 TL mahsup edildiğinde davacının bakiye 115.377,95 TL'nin tahsilini talep edebileceğinin kabul edildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 11.05.2018 tarihli ve 2018/7021 Esas, 2021/1769 Karar sayılı kararı ile; 115.377,95 TL alacağın bulunduğu yönündeki kabulün dosya kapsamına uygun düştüğü, davalı tarafından yapıldığı iddia olunan borç ikrarının 14.05.2011 tarihi itibarıyla hakkında yapılan icra takibine ilişkin olduğu, borç zamanaşımına uğradıktan sonra borçlunun zamanaşımı def'ini ileri sürmekten feragat edebileceği, söz konusu tarih itibarıyla dava konusu alacağın zamanaşımına uğramamış olduğu dikkate alındığında davalının 25.05.2011 tarihli yazısı ile ifade edilen hususların zamanaşımı definden zımni (örtülü) feragat anlamına gelmeyeceği, davacının bu hususa ilişkin istinaf talebinin yerinde olmadığı gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Dairemizin 21.01.2021 tarihli ve 2018/7021 Esas, 2021/1769 Karar sayılı ilâmı ile; davalı tarafından usulüne uygun şekilde zamanaşımı def'i ileri sürülmediği kabul edilerek davaya konu dönem bakımından aidat alacaklarının hesaplanması ve önceki döneme ilişkin olarak taraflar arasında görülen Ayvalık 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/280 Esas, 2014/195 Karar sayılı dosyası ile Ankara 25. İcra Müdürlüğünün 2010/15823 Esas sayılı dosyası da getirtilerek dava konusu döneme ilişkin davalı tarafından yapılan ödemelerin duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespit edilip dava konusu alacaklardan mahsup edilerek karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin 03.11.2022 tarihli ve 2021/52 Esas, 2022/344 Karar sayılı kararı ile; Yargıtay bozma ilâmına uyularak Ayvalık 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/280 Esas, 2014/195 Karar sayılı dosyası ve Ankara 25. İcra Müdürlüğünün 2010/15823 Esas sayılı dosyası dava dosyası arasına alınarak Yargıtay ilâmındaki bozma gerekçeleri doğrultusunda bilirkişi ek raporu tanzim ettirildiği, bu raporun dosya içeriğine uygun olduğu, bu rapora itibar edilerek hüküm kurulduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Dairemizin 26.04.2023 tarihli ve 2023/7932 Esas, 2023/6115 Karar sayılı ilâmı ile; davalı tarafça uzlaşma teklif edildiği ve davacı Sendika tarafından bu uzlaşmanın kabul edildiği, taraflar arasındaki uzlaşmaya göre davalı tarafça yapılan ödemenin öncelikle dava konusu aidat alacaklarının işlemiş faizinden mahsubu gerektiği gerekçe gösterilerek tekrar bozma kararı verilmiştir.

D. İlk Derece Mahkemesince İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; gerekçeli ve denetime elverişli 21.11.2023 tarihli bilirkişi ek raporunun usul ve kanuna uygun bulunduğu gerekçe gösterilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; kendisi tarafından yapılan ödemelerin de faizi ile birlikte mahsup edilmesi gerektiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, bozma kapsamı dışında kalarak kesinleşen alacak ve ödeme miktarlarının dikkate alınmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, talep konusu aidat alacağının hesaplanmasına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 18 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.